ÇEVRE - 04 Ekim 2017 Çarşamba 12:06

Bu da nar yetiştiren Eko Dede

A
A
A
Bu da nar yetiştiren Eko Dede

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde Eko Dede lakaplı bir çiftçi, yaklaşık 20 yıldır herhangi bir zirai ilaç kullanmadan narların nasıl yetişebileceğini deniyor.

Suruç ilçesi Aybastı Mahallesi'nde kendisine ait arazide yaklaşık 20 yıldır nar yetiştiren 65 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Halil Akkuş, yetiştirdiği narları misafirlerine ikram ediyor. Yıllardır “Eko Park” ismini verdiği iki dönümlük arazide meyveleri doğal yollarla nasıl yetiştirebileceğini araştıran Akkuş, bunun için çeşitli yollar deniyor. İbrahim Halil Akkuş, büyüyen meyvelerini son dönemlerde dalındayken poşet geçirerek korumaya çalışıyor. Elde ettiği narları ise satmayarak sadece kendisini ziyarete gelenlere ikram eden Akkuş, vatandaşlara meyve fidanı da hediye ediyor.

20 yıldır kendi çapında araştırma yapıyor

Eko Dede lakaplı İbrahim Halil Akkuş, yaklaşık 20 yıldır doğal ürünün nasıl yetiştirilebileceğini araştırıyor. 2 dönümlük arazisinde uygulamalar yapan Akkuş, “Ben Eko Dede. Her bölgenin insanı kendi marifetiyle anılır. 20 yıldır iki dönümlük bu eko parkımda araştırma amaçlı meyve ve diğer bitkiler üzerine çalışma yapıyorum. Buradaki amacım insanlara doğal meyveleri tadıyla yedirmek. İnsanlara fidan da veriyorum. Yani insanlığa bir hizmettir. Bu çalışmaları yaparken içerisinde olduğumuz nar hasadı günleri önemlidir. Asıl hedefim, narı Allah’ın verdiği doğal tadıyla, fizyolojisiyle yetiştirip hasadını yapmak. Satışını yamıyorum. Buradaki kazancım yeni dostlar ediniyorum” dedi.

“Nar üreticileri kimyasal ilaç kullanıyor”

Üreticilerin kimyasal ilaç kullandığını dile getiren Akkuş, “Şimdi herkes nar hasadında, narı alıyor pazara götürüyor. Kimyasal ilaçlar kullanıyor. Ben ise hasat zamanı buzdolabı poşetlerini alıyorum. Narın üstünü koruyacak şekilde poşeti geçiriyorum. Poşeti de sapıyla birlikte bir iple bağlıyorum. Narın hava alabilmesi için poşetin al kısmını kesiyorum. Böylelikle nar yağmur sularından korunmuş oluyor. Geçici sera görevini gören bu poşet sayesinde nar hasadı 15 gün geciktirilebilir ve oluşabilecek çatlakların da önüne geçilmiş olunur. Ayrıca bu yöntem ile nar doğal olarak şurup alıyor, olgunlaşıyor. Bu şekilde nar tam yenilecek kıvama ulaşıyor. Kimyasal ilaçların kullanıldığı narlar ile benim bahçemde yetişen narları tarttığımızda, bu narlar daha ağır, bir kilogram geliyor ve daha uzun süre dayanabiliyor” şeklinde konuştu. 

Erhan Subaşı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Tarihi Gölyazı’da 100 yıllık balık mezadı Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı köyünde yapılan balık mezadı 100 yıldır aynı yerde düzenleniyor. Uluabat Gölü’nde yakalanan balıklar mezatta en çok parayı verenin oluyor. Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı köyünde her sabah 12.00’de başlayan balık mezadında renkli görüntüler yaşanıyor. Uluabat Gölü’nde balıkçıların tuttuğu taze balıklar 100 yıldır aynı yere dökülerek açık artırmada satılıyor. Yakalanan balıklar sırasıyla yere dökülerek mezatta satışa sunuluyor. Herkesin katılabildiği açık artırmada en yüksek fiyatı veren balıkların sahibi oluyor. Tüccarlar yeni yakalanan balıkları almak için birbirleriyle yarışıyor. Keyifli anların yaşandığı açık artırma her gün aynı saatinde tekrarlanıyor. Her vatandaşın tuttuğu balığı kooperatifin müzayedesinden geçirmesi söyleyen Kooperatif üyesi Hüseyin Aydın, "Su Ürünleri Kooperatifi 1966 yılında kuruldu. 1986 yılına kadar kerevit vardı. Hastalıklar geldi kerevitler öldü. Kerevitler ölünce hepimiz balığa yöneldik. Her vatandaş tutmuş olduğu balığı kooperatifin müzayedesinden geçirmek zorunda. Rüzgar olduğu zaman balıkçılar avlanamıyor. Şu anda sazan balığı yasak diğer balıklar serbest. Günde bazen 1 ton, bazen ise 100 kilo çıkıyor. Balık piyasası da aynı olmaz. Az olduğu zaman daha pahalı, bol olduğu zaman biraz daha uygun olur. Böyle bir düzenimiz var. Müzayede dedelerimizden kalma. Daha önceden kooperatif yoktu balıklar muhtarlık nezdinde satılıyordu. Muhtarlığa rüsum kesiliyordu geri kalanı balıkçıya veriliyor” dedi. Bu sene balık fiyatlarının yüksek olduğunu belirten Hasan Dikmeoğlu, “Doğduğumdan beri balıkçıyım. Şimdi de esnaflık yapıyorum. Balığı köyde ve pazarda satıyorum. Turna, sazan, İsrail balığı ve arada yayın balığı çıkıyor. Uluabat Gölü’nde çok güzel balıklarımız var. Turnalar bu yıl ortalama 200 TL’den satılıyor” şeklinde konuştu.