GÜNDEM - 08 Mayıs 2017 Pazartesi 09:20

Bu liseyi bitiren iş sorunu yaşamıyor

A
A
A
Bu liseyi bitiren iş sorunu yaşamıyor

Türkiye'nin her yerinden eğitim almak için Samsun Gelemen Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesine(Samsun Tarım Lisesi) gelen öğrenciler yüzde 85 oranında istihdam ediliyor.

Türkiye'nin en eski tarım liselerinden biri olan Samsun Gelemen Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi, Türkiye'nin en başarılı tarım liseleri arasında yer alıyor. Veteriner sağlık eğitimi dalında eğitim veren bu liseden mezun olan öğrenciler iş sorunu yaşamıyor. Uygulamalı ve iyi bir eğitim alan öğrenciler liseyi bitirdiklerinde iş hayatına atılabiliyor. Türkiye'nin istihdam oranı en fazla olan liselerinden biri olan okuldan mezun olanlar hayvan sağlığıyla ilgili birçok iş kolunda veteriner teknisyeni olarak çalışabiliyor. Türkiye'nin en doğusundan en batısına kadar çeşitli illerinden yaklaşık 100 öğrencinin yatılı olarak eğitim gördüğü okulda toplam 300 öğrenci eğitim görüyor. Okulda bulunan teorik ve uygulama eğitimini alan öğrenciler, veteriner kliniklerinde, hayvan çiftliklerde ve tarım il-ilçe müdürlüklerin beceri eğitim imkanı buluyor. Okulda bulunan hayvanları yakından inceleyen öğrenciler bu sayede pratiklerini de geliştiriyor. Diyarbakır'dan Muğla'ya, Antalya'dan Çorum'a kadar çeşitli illerden eğitim almaya Samsun'a gelen öğrenciler, tavsiye üzerine Samsun'u tercih ettiklerini söylediler. Okuldan mezun olup direkt çalışma hayatına atılan öğrenciler ise işlerinden oldukça memnun.

Atmaca: "Mezun olur olmaz direkt iş hayatına atıldım, çalıştığım halde bile iş teklifleri geliyor"

2011 yılında Gelemen Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesinden mezun olan ve bir hayvan çiftliğinde veteriner teknisyeni olarak çalışan Gökhan Atmaca, "Okuldan mezun olur olmaz 15-20 gün içerisinde direk iş hayatına atıldım. Kendimizi geliştirdikten sonra bu alanda işsiz kalma gibi bir sorun yok. Çalıştığım halde bile iş teklifleri geliyor. Güzel bir mesleğimiz var. Hayvanlarla uğraşıyoruz. İki kardeşim var, onları da mezun olduğum okula göndereceğim" dedi.

Muğla'dan Samsun'a okumaya geldi

Eğitim almak için Muğla'dan Samsun Gelemen Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesine gelen 10. sınıf öğrencisi Kağan Güngör, "Hayvancılıkla uğraşıyoruz. Küçüklüğümden beri hayvanlarla iç içeyim. Babamın yönlendirmesiyle buraya isteyerek geldim. Buradaki eğitimden memnunum. Uygulamalı olarak öğreniyoruz. Hayvanları seven hayvancılık işini düşünen herkes buraya gelebilir. Kendimiz hayvancılık yaptığımız için burada aldığım bilgileri aileme öğreteceğim. Onlar da bunlardan faydalanabilir. Ayrıca çiftliklerde Veteriner olarak çalışmak isterim" diye konuştu.

"Türkiye'de iş bulma oranı en yüksek okula sahibiz"

Okul faaliyetleri hakkında bilgi veren Gelemen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü İsmail Rahman Köse, "Okulumuz 1966 yılında kurulmuş köklü bir eğitim kurumudur. Veteriner sağlığı alanında İstanbul'dan sonra kurulmuş ikinci okuldur. Okulumuzda uygulamalı olarak eğitim çalışmaları yapılıyor. Gerek yurt dışı projeleri gerekse yurt içi eğitim gezileriyle uygulamalı eğitimleri pekiştirmekteyiz. Tarım meslek liseleri içerisinde başarı sırası olarak okulumuz Türkiye'de 3. sırada yer alıyor. Bu başarı, Türkiye'nin çeşitli illerinden öğrencileri okulumuza çekmektedir. Yaklaşık 300 öğrencimiz var. Bu öğrencilerin yaklaşık 100 öğrenci farklı şehirlerden gelen öğrencilerdir. Okul alanı içerisinde pansiyonumuz mevcut. Şehir dışından gelen öğrencilerimiz burada güzel bir ortamda eğitimlerini almaktadır. Diyarbakır'dan Muğla'ya, Antalya'dan Çorum'a kadar her ilden öğrenci burada eğitim görmektedir. Okulumuzun köklü bir okul olması, Türkiye'de başarı sırasının 3. olması öğrencilerimizin okulumuzu tercih etmesindeki nedenlerdir. Ayrıca firmalar bizim okulumuzdan bizim okulumuzdan mezun öğrenci talep etmektedir. Mezun olan öğrencilerin iş bulma imkanı olarak Türkiye'de en yüksek istihdam oranına sahiptir. Tarım Meslek Lisesi olarak veteriner sağlık alanında Türkiye'de yüzde 85 oranında iş bulma oranına sahiptir. Türkiye'de iş bulma oranı en yüksek okula sahibiz.

Bu okullardan mezun olan öğrencilerimiz; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı tarım il ve ilçe müdürlükleri, il kontrol laboratuvarları, hayvancılık araştırma enstitüleri, veteriner kontrol ve araştırma enstitüleri, belediyeler, damızlık yetiştirici (sığır, koyun ve keçi) birlikleri, süt üretici birlikleri, hayvan ve hayvan ürünleri yarışmalarında görevli olarak, arıcılık, at yetiştiriciliği, özel veteriner klinikleri (poliklinik, pet-klinikleri), hayvan hastaneleri, büyük ve küçükbaş hayvan çiftlikleri, hayvancılık işletmeleri, kamuya ait üretim çiftlikleri, gıda üretim tesisleri, yem sanayi, deney hayvanlarının üretim yerleri ve deney yapacak olan laboratuvarlar, hayvanat bahçeleri, hayvan barınakları, veteriner ilaç, aşı, serum, araç ve gereç üretimini yapan ve bunların tanıtımını pazarlamasını yapan firmalar ile yetki ve sorumlulukları içine giren diğer kuruluşlar çalışma alanlarıdır. Mezunlarımız ayrıca; KPSS sınavına girmek suretiyle kamuda görev alırlar. Özel sektörde yetki ve sorumlulukları çerçevesinde görev alabilirler. Veteriner hekim, veteriner sağlık teknikeri, hayvan sağlık teknikerleri ile birlikte çalışırlar. Hayvancılık ünitelerinde çalışırlar. Ayrıca kendi özel hayvan sağlık kabinlerini de açabilirler. Hayvan sağlığı memuru, veteriner sağlık teknisyeni ve suni tohumlama teknisyeni olarak da anılırlar" şeklinde konuştu.  

Kenan Akyüz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.