EKONOMİ - 18 Eylül 2020 Cuma 10:36

Bu ürün kurutulunca fiyatı 10 kat artıyor

A
A
A
Bu ürün kurutulunca fiyatı 10 kat artıyor

Pazarlarda kilosu yaklaşık 20 liraya satılan, pek çok temel vitamin ve minerali içinde bulunduran bamya; kurutulduktan sonra fiyatı 10 kat değer kazanıyor ve 220 liraya satılıyor.

Yeni sezonda pazar tezgâhlarında satılan bamyanın kilo fiyatı, küçükken özel işlemlerle kurutulduktan sonra 10 katına kadar çıkıyor. Çiçek bamyanın toplama ve kurutulma işleminin çok zahmetli olması, fiyatının bu denli yüksek olmasındaki bir numaralı etken oluyor. Yüksek işçilik masrafı ile birlikte görülen işlem sonrasında daha da değer kazanan kuru bamyalar, Eskişehirliler tarafından da çok ilgi görüyor. Birçok vatandaşın vazgeçilmezi olan, yemek ve çorbalarda kullanılan kuru bamyanın fiyatı yüksek olmasına rağmen talep eksik olmuyor. Geçen seneden kalan mahsullerini elden çıkartmak için ucuza satılırsa da yeni ürünler vatandaşların cebi yakıyor. Yaz aylarında düğünlerinin de arttığı sebebiyle bazı satıcılar, kuru bamyalar üzerine düğün kampanyası bile başlattılar.

10 kilo yaş bamyadan ancak 1 kilo kuru bamya elde ediliyor

Eskişehir’de uzun yıllardır aktariye ürünlerini satan Koray Özkılıç, kuru bamyaya olan vatandaşların ilgisi ve satışlar hakkında konuştu. Özkılıç, “Pazarda gördüğümüz bamyalar normal yemeklik bamyadır. Olgunlaşmış, büyümüş bamyalar yani. Bizim sattığımız kuru bamyalar ise küçük küçük misket büyüklüğündeyken koparmış ve üzerine birçok işlem yapılmış bamyalar. Normal bamyalar pazar tezgâhlarında şuan kilosu 20 liraya satılıyor. Ama bizim kuru bamyalar bu sene yeni gelenlerin kilosu 220 lira. Geçen seneden kalanlar ise 170-180 liraya satılıyor. Bazı arkadaşlar geçen seneden kalanlarını elden çıkartmak için ise kampanya yaparak daha ucuza satabiliyor. Buna göre kuru bamyaların fiyatı diğer yaş bamyalardan kat kat yüksek oluyor. Kuru bamyaların fiyatı yüksek olmasının da belli sebepleri var. Kuru bamyalar çok emek ister. Kurutuncaya kadar üzerinde onlarca işlem yapılması gerekiyor. Kuru bamya yapmak için toplanan bamyalar; sabah 4-5’te kalıp toplanması gerekiyor. Güneş görmeden toplanma işlemi tamamlanması zorundalar. Çünkü bamya güneş görünce direkt büyük ve kurutmak için kullanılmaz. Bu nedenle kuru bamyanın işçilik masrafı çok yüksek oluyor. Daha sonra toplanan bamyaları tek tek ipe diziliyor. Sonra asılıyor ve günlerdir gölgede kurutuyor. 10 kilo yaş bamyasından ancak 1 kilo kuru bamya çıkabiliyor. Bu nedenle kuru bamyanın fiyatları çok pahalı oluyor. Bir kere kurutmuş bamyalar yaklaşık 2 sene kadar kullanılabilir” diye konuştu.

Bu ürün kurutulunca fiyatı 10 kat artıyor

“Eskişehir’de bamya çorbası olmadan düğün olmaz”

Amasya’dan gelen kuru bamyalar Eskişehirliler tarafından çok ilgili görüyor. Özellikle Eskişehir’in Sivrihisar, Mihalıççık, Günyüzü ve Eskişehir’in çevresinde bulunan Emirdağlı vatandaşların bayram, düğün, cenaze gibi özel günlerde vazgeçilmezi olan çorba yapmak için kullanıldığı belirtiliyor. Bu konuyla ilgili de Özkılıç, “Eskişehirlilerin kuru bamyaya olan ilgisi gerçekten yüksektir. Özellikle Eskişehir’in ilçeleri olan Sivrihisar, Günyüzü, Mihalıççık ve Afyon’un Emirdağlı vatandaşlar kuru bamya için kuyruk oluşturuyor. Çünkü kuru bamyadan yapılan bamya çorbası onlar için bir vazgeçilmezidir. Düğünlerde bamya çorbası olmadan halay çekilmez. Bayramlarda bamya çorbası olmadan kutlama her zaman eksik kalıyor. Yani onlar özel günlerde çok kullanılıyor. Zaman zaman bu ilçedeki vatandaşlar ilçelerden çıkıp buraya gelerek alıyorlar. Ama daha çok bu ilçelerden gelip Eskişehir şehir merkezinde yaşayan vatandaşlar talep ediyor” dedi.

“Bamya çorbasının yapımı da çok kolay”

Koray Özkılıç, meşhur bamyanın tarife de verdi. Özkılıç, “Önce bamyayı ipi ile birlikte tencereye atıyor, haşlandıktan sonra iplerinden çıkartıyorsunuz. Soğanı kuşbaşı doğruyorsunuz. Hafif pembeleştikten sonra içerisine bir tatlı kaşık domates ve biber salçası atıyorsunuz. Eğer daha sonra et atmak istiyorsanız et atabilirsiniz. Kıyma, koyun veya kuzu kuşbaşı atılabilir. Onları harman yaptıktan sonra ipten çıkartılan bamyayı içeriye atıyorsunuz. Ama içerisine zevkine göre diğer malzemeler de atabiliyorsunuz. Sonra tencereyi kapatıp 20 dakikaya kadar bekliyorsunuz. Sonra çorbanız hazır oluyor. Yapımı da çok basittir” diye anlattı.

Moshıur Rahman
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal