GÜNDEM - 19 Şubat 2018 Pazartesi 06:15

'Buraları size mezar ederiz'

A
A
A
'Buraları size mezar ederiz'

“Biz ne dedik, bunları açtıkları çukurlara gömeceğiz, dedik. Gömdük. Gömmeye de devam edeceğiz. Burayı bölmek isteyenlere mezar ederiz her yeri mezar...”

Ankara 6. Olağan İl Kongresi’ne Başbakan Binali Yıldırım ile birlikte katılan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk olarak salonun dışında bekleyen coşkulu kalabalığa seslendi. Ankara Spor Salonu’na gelişinde salon dışında bekleyen partililere seslendi. Erdoğan, “780 bin kilometre kareyi ilmek ilmek dokuyoruz, dokuyacağız. Burayı bölmek, parçalamak isteyenlere mezar ederiz her yeri mezar. Çukurlar açtılar mı açtılar, gereğini yaptık mı yaptık, daha da yapacağız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devletimiz yok” dedi. Daha sonra salona geçen Erdoğan açıklamalarını şöyle sürdürdü:

OBAMA BİZİ ALDATTI
“Son günlerde bize uzatılan hiçbir dostluk elini havada bırakmadığımızı sizler de görüyorsunuz. Meseleleri diyalogla, suhuletle çözmek isteyenlere karşı biz de müspet bir tavır sergiliyoruz. Obama ile defalarca konuştuk. Ama hep aldatıldık. Bir değil, iki değil, üç değil hep aldatıldık. ‘Yaptık yapıyoruz, yaptık yapıyoruz.’ Geldik bu döneme. ‘Olacaksa olacak. Olmayacaksa kendi göbeğimizi kesmek zorundayız’ dedik. Niye? Orada kalkıp da kendini bilmez PYD/YPG, bu teröristler bizim topraklarımıza eğer oralardan roketler atarlarsa oralarda bizim şehitlerimiz olursa biz kalkıp buna sabredemeyiz. Olmayınca biz bir gece ansızın oraya girdik.”

BETONU ATACAKLAR
“Fırat Kalkanı Harekâtı’nda 2 bin kilometrekarelik alanı kontrolümüz altına aldık. Şimdi orada o toprakların gerçek sahipleri oturuyor. Biz oturmuyoruz orada ya. Bizim oralarda hevesimiz yok. Zaten şimdi PKK’sı da DEAŞ’ı da PYD’si de gömülmeye başladı. Biz ne dedik, bunları açtıkları çukurlara gömeceğiz dedik. Gömdük. Gömmeye de devam edeceğiz. Ya buraları bırakıp gidecekler veya silahları gömecekler, üzerine de betonu atacaklar.”

TAVİZ VERMEYECEĞİZ
“(ABD ile görüşme) Konuşmak, müzakere etmek elbette kıymetlidir ama biz asıl neticeye bakarız. Bu süreçte kendine çekidüzen vermesi, yaptıklarını sigaya çekmesi gerekenler karşımızdakilerdir. Bu ilişkilerde karşılıklı bazı küçük jestler elbette mümkündür. Asıl hedeflerimizden verecek en küçük bir tavizimiz yoktur. 100’e yakın şehidimiz oldu. Bıçak kemiğe dayandı. Verilen sözler yerine getirilmedi. Arkamızdan işler çevrildi. Önce yanlışları bir düzeltecekler ki bizden talepte bulunsunlar. Avrupa’ya, Amerika’ya giden teröristler korunmasın, kollanmasın. Bizden teröristleri isteyenler kendilerindeki teröristleri acaba niye teslim etmiyorlar, bunun hesabını versinler.”

Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.