GÜNDEM - 25 Ekim 2021 Pazartesi 13:38

Büyükçekmece’de 115 ailenin deprem kabusu son buldu

A
A
A
Büyükçekmece’de 115 ailenin deprem kabusu son buldu

Beklenen İstanbul depremine karşı hazırlıklarına hız kazandıran Büyükçekmece Belediyesi kentsel dönüşüm çalışmalarına devam ediyor. Büyükçekmece’nin birçok yerinde aynı anda kentsel dönüşüm çalışmaları sürdürülürken Atatürk ve Fatih mahallelerinde hasarlı ve depremde yıkılma riski taşıyan 111 konut ve 5 iş yerinin içinde olduğu 115 bağımsız bölüm Büyükçekmece Belediyesi’nin ekipleri gözetiminde yıkıldı.

Kentsel dönüşüm projeleri ile İstanbul’un öncü ilçeleri arasında yer alan Büyükçekmece’de bugüne kadar yaklaşık 28 bin konut yıkılarak yenilendi. Belediye - vatandaş işbirliğiyle sürdürülen kentsel dönüşüm çalışmaları hız kesmeden devam ederken ilçenin en eski yapılarından olan ve 1968 yılında inşa edilen 2 blok ve 80 daireden oluşan Körfez Sitesi site sakinlerinin katılımıyla yıkıldı. 5 kat 3 blok ve 33 daire ile 4 dükkanın yer aldığı Harika Sitesi de aynı saatlerde yine belediye ekiplerinin gözetiminde yıkıldı.

Büyükçekmece’de 115 ailenin deprem kabusu son buldu

"Bugün toplam 115 tane bağımsız bölümün yıkımı gerçekleştiriliyor’’

Depremde en fazla zarar görebilecek ilçeler arasında gösterilen Büyükçekmece’de yapılan yıkımları yerinde inceleyen Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı şu şekilde konuştu: “Bugün Büyükçekmece’de Albatros mevkiinde Büyükçekmece’nin en eski yapılarından bir tanesi 2 blok, 80 dairelik Körfez Sitesi’ni yıkıyoruz.

Yaşayan vatandaşlarımız da burada. Deprem her an gelebilir. Depremin ne zaman olacağı belli olmadığı için ve Büyükçekmece’mizde her gün, her hafta neredeyse birkaç blok yaklaşık yüzlerce daire yıkılıyor ve yenisi yapılıyor. Çünkü depreme hazırlıklı olmalıyız. ‘’Deprem öldürmez, bina öldürür’’ diye sürekli olarak deprem bilimcilerinin söylediği sözler var. Yaşayacağımız binaları sağlam yapmak zorundayız. Büyükçekmece’de 25 bin, 30 bin üzerinde bağımsız bölümün yapı stoğunu yenileme çalışmamız devam ediyor. Buradaki vatandaşlarımız da sağlıklı konutlara kavuşacakları için hayırlı olsun diyoruz” dedi.

Büyükçekmece’de 115 ailenin deprem kabusu son buldu

Büyükçekmece’nin en eski sitesi yıkıldı

Büyükçekmece’nin en eski sitelerinden olan Körfez Sitesi sakinleri evlerini birkaç senedir kentsel dönüşüme vermek için çabaladıklarını belirtirken duygularını şöyle dile getirdiler: Tülay Meral Şimşek: "Aşağı yukarı 25 senedir buradayım. Büyükçekmece’nin en eski yazlıkçılarındanım. Çadırla başladık. Albatros kampında devam ettik.

Buradan bir daire aldık. Dairelerimiz ufak. Büyükçekmece’nin Başkanımızın da dediği gibi yüzük taşı burası. Kıymetli. Onun için teşekkür ediyorum hem Başkanımıza hem ekibine, buranın müteahhiti Hülya hanıma. Buranın bu hale gelmesine sebep olan yönetime, herkese çok teşekkür ediyorum. İnşallah yine komşularımızla buluşacağız. Biz yaşlandık. Gençlere çok güzel bir site bırakacağız. Başkanımıza da çok teşekkür ediyorum. O her zaman var olsun. Biz de onunla beraber varız zaten" diye konuştu.

Büyükçekmece’de 115 ailenin deprem kabusu son buldu

Hülya Beyaz: "Mimarım. Ben aşağı yukarı 15 yıldır buradayım. Hem mimarlık hem müteahhitlik yaptık burada. Büyükçekmece’nin dediğimiz gibi en eski projesi. Burayı yapmak benim için çok önemli, çok kıymetli. Çünkü gerçekten buranın Büyükçekmece’nin yüzük taşı diyebiliriz. Burada bir marka, bir proje yapmak istiyoruz. İnşallah daha güzel günlerde daha iyi şeyler yapacağız" ifadelerini kullandı.

Büyükçekmece’de 115 ailenin deprem kabusu son buldu

Kerem Yavuzsan: "Aşağı yukarı 6,7 senedir sitemizin yenilenmesi için çabalıyoruz. Hülya Beyaz devreye girdi. Yıkım aşamasına geldik Allah’a şükür. Bundan sonra daha hızlı bir şekilde binamız yenilenecektir. Bizim heyetimizle beraber konuştuğumuz, bu deprem gerçeğiyle birlikte buradaki bir insanın başına Allah göstermesin ufacık bir şey gelse maddiyat herkes için çok önemli. Bir can her zaman daha önemli. Bu sebepten dolayı hızlandırarak işi ilerletmeye çalıştık" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik, 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanına sahip Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü dolayısıyla kutlama mesajında, "Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" dedi. Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü’nü kutlayarak, "Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanıtılması amacıyla ICOM (Uluslararası Müzeler Birliği) tarafından tüm dünyada her yıl 18 Mayıs Müzeler Günü olarak kutlanmakta olup, buna bağlı olarak farklı etkinlikler ile Müzeler Günü kutlanmaktadır. Bu yıl Milletlerarası Müzeler Konseyi (ICOM) ana tema olarak ‘Müzelerde Eğitim ve Araştırma’ belirlenmiştir. Eskiden müzelerimiz içinde bulundurduğu esere teşhir-tanzim ve depoculuk yapmaktaydı. Dünyada ve ülkemizde her alanda olduğu gibi müzecilik alanında da baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. En önemli değişme de artık müzelerimiz halkın eğitimi ulusal ve uluslararası konferansların, seminerlerin yapıldığı çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerin düzenlendiği sergilerin açıldığı, bilimsel kazı ve yayınların yapıldığı toplumumuza yön veren eğitim ve kültür merkezleri haline gelmiştir" dedi. "Günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" İl Müdürü Bircan açıklamasının devamında, "İlimiz tarihi zenginliği zengin kültürel mirası ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim bir şeyi olmasından dolayı önemli bir konum ve stratejik durumdadır. Yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntular ve akademik bilimsel çalışmalar doğrultusunda yakın zamanda milattan önce 3000’li yıllara dayanan uzanan bir tarihe geçmişinin bilinirliliği varken son yapılan bilimsel ve arkeolojik kazı çalışmalarında şehrimizin tarihi Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır. Dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olarak tanımladığımız gazi şehir Bilecik’te şu an Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı Söğüt ve Bilecik Müze Müdürlüğü bununla birlikte Bozüyük Belediyesi ve Bilecik Belediyesi’ne ait 2 önemli şehir müzemiz hizmet vermektedir" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantının ikinci oturumunda konuşan Yılmaz, “Bu tarihi açılışın gerçekleşmesinde payı olan kardeş Türk devletlerinin tüm değerli temsilcilerini yürekten tebrik ediyorum. Sözlerimin başında sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve kutlama dileklerini iletiyorum” dedi. “Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü her geçen gün artmaktadır” 1992’de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" olarak başlattığımız sürecin ilerlemesiyle bugün tam teşekküllü bir teşkilata sahip olmaktan onur duyduğunu belirten Yılmaz, “Türk Devletleri Teşkilatları güçlü bağlarımızın üzerinde yükselen Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü ve etkinliği de her geçen gün artmaktadır. Müşterek çabalarımız sayesinde aile meclisimiz, kurumsal yapısını sağlamlaştıran, uluslararası arenada takip edilen ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği güçlü ve saygın bir teşkilat haline gelmiştir. Hedefimiz, Türk dünyasını her alanda güçlendirmek ve farklı sınamalar karşısında daha dayanıklı hale getirmektir. Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir. 2002 yılına baktığımızda üye devletlerimizin 558 milyar dolar ihracat yaptıklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Türk Yatırım Fonu’nun kurulmasına yönelik niyetlerini ortaya koyduğuna değinen Yılmaz, “2021 yılında ise üye devletlerin ilgili Bakanlıklar Türk Yatırım Fonu’nun Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmekle görevlendirilmiştir. Üye devletlerimizin ilgili Bakanlıkları son iki yıldır, Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmek üzere çalıştılar. Uzun dönem üzerinde çalışılan Türk Yatırım Fonu’nun (TYF) Kuruluş Anlaşmasının Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Ankara Zirvesi’nde devlet başkanlarımızın himayesinde imzalanmış olması bu süreci taçlandıran somut ve tarihi bir adım olmuştur. Kuruluş Anlaşmasının, üye devletlerimizin yüce Meclislerinde onaylanmasının ardından açılış gününe ulaşmış bulunuyoruz. Fon’dan beklentimiz, Türk coğrafyasının daha müreffeh yarınları için ekonomik gelişmesine en yüksek katkıyı sunacak şekilde destek olması ve finansal sürdürülebilirliğini korumasıdır. Ortak kimliğimizi, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu ’Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy’ ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon ABD dolar olarak belirledik. Bu sermaye tabanı; etkili projeler, güçlü kurumsal yapı ve şeffaf iş modeliyle birlikte, diğer yatırımcıları çekerek daha da artacaktır. Özellikle, diğer uluslararası ve bölgesel kalkınma kuruluşlarının ve özel sektörün kaynaklarının mobilize edilmesini öngörüyoruz. TYF, uluslararası ve ulusal finans ve kalkınma kurumlarının yanı sıra ticaret odaları ve özel kuruluşlarla da işbirliği içerisinde faaliyet gösterecektir” ifadelerine yer verdi. “Fonun şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz” Geçtiğimiz yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın Astana Zirvesinde İstanbul’un 2025 yılında Türk dünyası finans merkezi olarak ilan edildiğini söyleyen Yılmaz, “İstanbul Finans Merkezi (İFM), İstanbul’un bölgesinde ve dünyada uluslararası bir finans merkezi olmasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu özellikleriyle ve avantajlarıyla İstanbul TYF’ye şüphesiz ki güç katacak ve gerek Türk dünyasına gerekse Fon’a yatırımcı çekilmesinde önemli katkılar sunacaktır. Fon’un üye ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarına azami düzeyde cevap verecek şekilde, şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz. Türk Yatırım Fonu’nun faaliyetlerine başlaması, ülkelerimiz arasında daha fazla ekonomik iş birliği ve bütünleşmeye yönelik yolculuğumuzda tarihi bir mihenk taşını temsil etmektedir. Fon, halklarımız arasındaki birlik ve iş birliğinin ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmeye yönelik kararlılığımızın önemli bir sembolüdür. Fonu, gelecek nesillere umut ve refah aşılayan bir başarı öyküsü haline getirmek için kararlılıkla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. TYF’nin kuruluş sürecinde tüm üye ülkeler tarafından gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. TYF Başkanı Sayın Bağdat Amreyev’in bu konudaki her daim özverili çalışmalarını özellikle vurgulamak istiyorum. Huzurlarınızda kendisine şükranlarımı sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum” dedi. Toplantı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Türk Yatırım Fonu Başkanı Bağdat Amreyev’in imzaladığı anlaşmayla sona erdi.