GÜNDEM - 07 Kasım 2013 Perşembe 10:08

Canbek kardeşlerin vücutlarından kan ve iltihap akıyor

A
A
A
Canbek kardeşlerin vücutlarından kan ve iltihap akıyor

Ahmet ile Sariye Canbek çiftinin oğulları 9 yaşındaki Muhammed ve 3 yaşındaki Ömer Faruk, doğuştan yakalandıkları hastalık yüzünden günden güne eriyor.

Şanlıurfa'da 15 yıldır evli olan Ahmet (37) ile Sariye Canbek (28) çiftinin oğulları 9 yaşındaki Muhammed ve 3 yaşındaki Ömer Faruk, doğuştan yakalandıkları hastalık yüzünden günden güne eriyor.
Dünyada milyonda bir rastlanan epidermolizis bülloza hastası olan Muhammed ve Ömer Faruk’un hastalıktan dolayı vücutlarından sürekli kan akıyor ve iltihap bağlıyorlar.
2 çocuğunun da cilt hastası olduğunu belirten anne Sariye Canbek, “Daha önce yine basın aracılığıyla yardım istemiştik. Ondan sonra bazı yetkililer gelip bizi hastaneye götürdü ve 8 ay boyunca ilaç kullandık ama hiçbir faydasını görmedik” dedi.

“VERİLEN İLAÇLAR DAHA KÖTÜ ETTİ”
Hastane tarafından verilen ilaçların çocuklarını daha kötü yaptığını ileri süren 28 yaşındaki anne Sariye Canbek, “Daha önce raporu olan oğlum Muhammed’in raporu sonradan iptal edildi. Şu anda 2 çocuğumuzun da raporu yok yetkililerden bunu düzeltmelerini istiyoruz. Sayın Valimizin bize yardım eli uzatmasını istiyoruz, şu anda çocuklarımız da biz de çok zor durumdayız. Bu hastalığın Urfa’da tedavisi yok diyorlar, Urfa’da gitmediğimiz doktor kalmadı. Daha önce bize yardım eden insanlar oldu fakat bir netice alamadık, yetkililerden doğru düzgün bir yardım göremedik. Biz Sayın Valimizden, Sayın Başbakanımızdan yardım bekliyoruz. Çocuklarımıza, bize yardım etsinler, ancak onlar yardım edebilirler. Şu anda çocuklarımızın raporu olmadığı için herhangi bir özürlü maaşı da alamıyoruz. Gaziantep’e götürüp getiriyoruz, sürekli gidip geldiğimizden dolayı maddi sıkıntılar yaşıyoruz. Uzun yola çıktığımız zaman çocuklarımız acı çekiyorlar. Çocuğumun eli kapalı doktorlardan açmalarını istemiştik ama bundan da bir sonuç alamadık. Doktorlar gelip gördüler fakat Urfa’daki doktorlar çocuğumun elini açamadılar. Burada çocuğumun elini açacak doktor yok, ancak doktorların bize söylediğine göre oğlumun elini Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde açabilirler” diye konuştu.

“YURT DIŞINDA TEDAVİSİ VARSA BİZE YARDIM ETSİNLER”
Bu hastalığın tedavisinin yurt dışında olabileceğini söyleyen 37 yaşındaki baba Ahmet Canbek ise, şöyle konuştu:
“Çocuklarım cilt hastası, yani epidermolizis bülloza. Daha önce bir kere İstanbul’a götürdük fakat oradan bir sonuç alamadık. 6 ay boyunca tedavi edildiler fakat herhangi bir sonuç alamadık. Yetkililerden yardım istiyoruz bize bu konuda yardım etsinler. İl Sağlık Müdürlüğü'nden, Sayın Başbakanımızdan ve Valimizden yardım istiyoruz. Çocuklarımızın tedavi edilmesi için dışarı götürülmesini istiyoruz. Tedavi edileceği bize söylendi fakat kullandığımız ilaçlar fayda etmedi. Maddi imkansızlığımdan dolayı özel bir hastaneye götüremedim. Daha önce bir kere İstanbul’a götürdük başka bir yere de sıkıntılardan dolayı götüremedik. İnşaatta çalışıyorum inşaat işçisiyim, hastalıkla ilgili doktorlar tam tedavisinin olmadığını fakat özel bir yer olursa araştırılırsa çözüm olabilir dediler. Gerekirse yurt dışında yani tedavisi varsa bize yardım etmelerini istiyoruz. Daha önce Muhammed’in yüzde 80 raporu vardı 6 aydır özürlü ve bakım maaşı alamıyoruz. Çocuklar da gördüğünüz gibi yürüyemiyorlar herhangi bir hareket yapamıyorlar.”

“SÜREKLİ KAN AKIYOR VE SONRADAN SU TOPLUYORLAR”
Her gün çocuklarının vücutlarına sargı yaptıklarını ifade eden anne Sariye Canbek, “Çocuklarımın vücutları sanki sıcak su dökülmüş gibi su topluyorlar, sargıları açıp banyo yaptırıyoruz yani biz de, çocuklarımız da çok acı çekiyoruz. Açtığımız zaman sürekli kan akıyor ve sonradan su topluyorlar. Her gün banyo yaptırmaya çalışıyorum fakat doğru düzgün banyo yaptıramıyorum” şeklinde konuştu.

MUSTAFA BENZER - TAYLAN OLGUNER
ŞANLIURFA

Canbek kardeşlerin vücutlarından kan ve iltihap akıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Zabıta özel bireylerle voleybol ve yakar top oynadı Bilecik Belediyesi +1 Mutluluk Kafe’de çalışanları ziyaret eden zabıtalar, özel bireylerle sokak oyunları oynadı ve çay içerek sohbet etti. Dünya Engelliler Haftası etkinlikleri kapsamında Bilecik Belediyesi Zabıta Müdürlüğü görevlileri +1 Mutluluk Kafe’de çalışan özel çalışanları ziyaret etti. Tümü özel bireylerden oluşan kafe çalışanları tarafından karşılanan Zabıta Müdürlüğü görevlileri özel bireylerin talep ve görüşlerini dinledi. Bilecik Belediyesi Zabıta Müdürü Mücahit Öndersev, yaptıkları etkinlik dolayısıyla büyük mutluluk yaşadıklarını belirterek, "Zabıta Müdürlüğü çalışanları olarak kutlanan Engelliler Haftası kapsamında Bilecik Belediyesi +1 Mutluluk Kafe çalışanlarını ziyaret ettik. Biz sürekli Zabıta Müdürlüğü olarak buradaki arkadaşlarımızla diyalog halindeyiz. Çünkü onlar bizden kalplerinin güzelliğiyle artı bir konumundalar. Hayatın, onlar için ne kadar güzel olursa bizler için de güzel olacağının farkındayız ve farkında olmalıyız. Çünkü bizler de her an o kategoriye girebiliriz. Buradaki arkadaşlarımızı çok seviyoruz, iyi ki varlar" ifadelerini kullandı. +1 Mutluluk Kafe çalışanları da yapılan sürpriz ziyaret dolayısıyla duydukları memnuniyeti belirterek, zabıta görevlilerine teşekkür etti. Etkinlikte +1 Mutluluk Kafe çalışanları, Zabıta Müdürlüğü görevlileriyle voleybol ve yakar top oynadıktan sonra çay içerek, sohbet etti.
Bilecik Damkacı: "Her yıl 11 milyon kişi hipertansiyon nedeniyle hayatını kaybediyor" Bilecik Sağlık Müdürü Ferhat Damkacı, Dünya Sağlık Örgütü’nün yapmış olduğu çalışmalara göre dünya genelinde 1,3 milyar kişi hipertansiyon ile yaşamını sürdürmekte olduğunu ve her yıl 30-70 yaş arasındaki yaklaşık 11 milyon kişi hipertansiyon nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Sağlık Müdürü Ferhat Damkacı, genellikle 30-70 yaş arası görülen hipertansiyon hastalığından bahsederek, ‘’ Hipertansiyon; kan basıncının olması gereken değerin üzerinde olmasıyla karakterize, tedavi edilmediği taktirde ciddi sağlık sorunlarına yol açan müzmin (kronik) bir hastalıktır. Hipertansiyon; inme, kalp krizi, kalp yetmezliği ve böbrek hasarı gibi ölümcül durumlara yol açması nedeniyle dünya genelindeki hastalık ve ölümlerin en önde gelen risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün yapmış olduğu çalışmalara göre dünya genelinde 1,3 milyar kişi hipertansiyon ile yaşamını sürdürmekte olup her yıl 30-70 yaş arasındaki yaklaşık 11 milyon kişi hipertansiyon nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde, 2023 yılında yapılan bir çalışmada 15 yaş üzerindeki nüfustaki hipertansiyon sıklığının yüzde 18,3 olduğu ve sıklığın yaşla birlikte arttığı belirlenmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan 2022 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre de ülkemizde gerçekleşen ölümlerin yüzde 3,5’inden hipertansiyon sorumludur. Vakaların yüzde 95’inde hipertansiyona yol açan asıl neden tam olarak belirlenememiş olmakla birlikte altta yatan en sık nedenler arasında yüksek tuz ve yağ tüketimi, meyve ve sebzeden fakir diyet, aşırı kilo ya da obezite, yetersiz fiziksel aktivite, zararlı alkol kullanımı, tütün ve tütün ürünleri tüketimi ile stresin yer aldığı gösterilmiş; olumlu yaşam tarzı değişikliklerini içeren birincil koruma yönteminin hipertansiyondan kaynaklanan ilave hastalık ve ölümleri önlemede etkili olduğu ortaya konulmuştur’’ dedi.