EKONOMİ - 29 Ocak 2014 Çarşamba 18:20

Caprice Gold Group’tan Maldivler’de 7 hilalli otel

A
A
A
Caprice Gold Group’tan Maldivler’de 7 hilalli otel

Dünyada İslami standartlara uygun ilk oteli açan Caprice Gold Group, Maldivler’de 7 hilalli hizmet verecek bir otel yapıyor.


Dünyada İslami standartlara uygun ilk oteli açan ve bu modelle dünyanın ilk 5 hilal ve 7 hilal sertifikalarını alan Caprice Gold Group, yurtdışı yatırımlarına Maldiv Adaları’nda devam ediyor. Dünyanın lüks tatil bölgesi olan Maldivler’in Kofenbe Adası’nı alan Caprice Gold Group, burada 7 hilalli hizmet verecek bir otel yapıyor. 170 milyon dolar yatırım maliyeti olan ve yüzde 70’i tamamlanan proje, 108 oda, 516 süit ve 106 villa olmak üzere 722 üniteden oluşuyor.

Otelin bulunduğu Kofenbe Adası, Maldivler Cumhuriyeti’nin başkenti Malşe’nin 250 km kuzeyinde, deniz uçağı ile 50 dakika mesafede bulunan Shaviyani Atolü’nde yer alıyor. 25 Ekim 2014 tarihinde hizmet vermeye başlayacak olan Caprice Gold Maldives Resort, Caprice Gold Group’un yurtdışında açtığı ilk otel olacak.

Caprice Gold Bayrampaşa Oteli’nin şantiye ofisinde düzenlenen ve yatırımın detaylarının açıklandığı basın toplantısına Caprice Gold Group Yönetim Kurulu Başkanı M. Fadıl Akgündüz, ADK Grup Başkanı Ahmed Nashid, Evrensel İslami Turizm Standartları Merkezi Başkanı Prof. Dato Dr. İsmail İbrahim, Caprice Gold Group CEO’su Shaya’a Othman ve Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner katıldı.

“KADINLARA, ERKEKLERE VE AİLELERE AYRI ÖZEL PLAJLAR OLACAK”
Caprice Group Yönetim Kurulu Başkanı M. Fadıl Akgündüz, basın toplantısında yaptığı açıklamada, turizm sektörüne kazandırdıkları İslami standartlarla sadece muhafazakar kesime hitap etmediklerini, mahremiyetine önem veren tüm insanlara hizmet verdiklerini söyledi. Bu doğrultuda hizmet veren Caprice Termal Palas Didim’de geçen yıl 950 bin kişiyi ağırladıklarını ifade eden Akgündüz, bu sayının İslami standartlara uygun otelciliğe duyulan ihtiyacı ortaya koyduğunu belirtti. Bu yoğun ilginin kendilerini bu yönde yeni yatırımlar yapmaya teşvik ettiğini söyleyen Akgündüz, önümüzdeki yıllarda Malezya’da 4 tane otel yapacaklarını, ancak burada da özel plaj yapamadıkları için adalara yöneldiklerini bildirdi. Akgündüz, bu çalışmalar devam ederken Maldivler Cumhuriyeti’nden ADK Grup Başkanı Ahmed Nashid’den bir teklif aldıklarını ve Maldivler’de özel plaj yapma olanağı olduğu için burada yatırım yapmaya karar verdiklerini açıkladı.

Akgündüz, Maldivler Cumhuriyeti’nin Kofenbe Adası’ndayapılan yatırımda, ADK Grup’la ortak olduklarını, yatırımın çoğunluk kısmının Caprice Gold Group’a ait olduğunu, otelin işletmesinin ise yüzde yüz Caprice Gold tarafından yapılacağını anlattı. Caprice Gold Maldives Resort’ta, kadınlar için 3, erkekler için 1 özel plaj olacağını belirten Fadıl Akgündüz, buna ek olarak 4 km uzunluğundaki plajda 250 tane özel plaj yapacaklarını söyledi.

“ULAŞIM MALİYETİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN UÇAK ŞİRKETİ KURACAĞIM”

Caprice Group Yönetim Kurulu Başkanı M. Fadıl Akgündüz, tesis için 170 milyon dolar yatırım yaptıklarını, adaya ulaşım maliyetini düşürmek için de uçak şirketi kuracağını açıkladı. Türkiye’den otelin bulunduğu adaya gitmek için kişi başı 2300 dolar harcama yapılması gerektiğini ifade eden Akgündüz, bu maliyeti aşmak için havayolu yatırımı yaptıklarını ve merkezi Maldivler’de olacak bir havayolu şirketi kuracaklarını söyledi. Bunun için 300 milyon dolar yatırım yapacaklarını belirten Akgündüz, “Konuklarımızı kendi havayolu şirketimizle taşımak en ekonomik formül... Ayrıca Türkiye’de havayolu lisansı almak 3-5 yıl gibi uzun zaman alıyor. Maldivler’de ise bu süre 3-4 aya iniyor. Bu şekilde uçuş ve otel maliyetini düşürerek pazarı da genişletiyoruz” dedi.

Hicri yılbaşına denk gelen 25 Ekim 2014 tarihinde Caprice Gold Maldives Resort’ta hizmet vermeye başlayacaklarını açıklayan Akgündüz, şimdiden çok yoğun bir ilgiyle karşılaştıklarını söyledi. Bu ilginin sadece Türkiye ve Malezya’dan olmadığını, dünyanın her yerinde mahremiyetine önem veren insanlardan ilgi gördüklerini belirten Akgündüz, tüm talebe cevap verebilmek için Maldivler’de 15-20 otel daha açacaklarını bildirdi.

“CAPRİCE GOLD, İSLAM DÜNYASININ TATİL MEKKE’Sİ OLACAK”

Toplantıda bir açıklama yapan ADK Grup Başkanı Ahmed Nashid de Caprice Gold Group ile açacakları otelin Maldivler için bir ilk olacağını söyledi. 50 milyon dolarla otel yatırımına başladığını, ancak zamanla mali yük arttığı için Caprice Gold Group’a teklif götürdüğünü anlatan Ahmed Nashid, daha büyük bir yatırım yapacağı için Caprice Gold Group’unçoğunluk hisselerine sahip olduğunu belirtti.

Maldivler Cumhuriyeti’ndeki 125 adada bulunan otellerin hiçbirinin İslami standartlara uygun olmadığını ifade eden Nashid, “Biz yıllardır Batılılara hizmet veren bir sistem geliştirdik. Fadıl Bey’in Didim’de uyguladığı formülün başarısından çok etkilendim. Maldivler, dünyanın en lüks ve en pahalı tatil bölgesi... Fadıl Bey’in oluşturduğu formülle maliyeti aşağı çekip daha çok insanı ağırlayan bir otel açacağız” dedi.
Otelin açılması için bütün resmi işlemlerin yapıldığını ve otelden yer alacakların devlet güvencesi altında olduğunu belirten Nashid, sözlerini “Caprice Gold, İslam dünyasının tatil Mekke’si olacak” diyerek tamamladı.

CAPRİCE GOLD MALDİVES RESORT, 7 HİLAL SERTİFİKASI ALDI

Didim ve Bayrampaşa’daki otelleriyle dünyanın ilk 5 ve 7 hilal sertifikalarını alan Caprice Gold Group’un Maldivler’de açacağı otele 7 hilal sertifikası verildi.

Hilal sertifikalarını veren Evrensel İslami Turizm Standartları Merkezi Başkanı Prof. Dato Dr. İsmail İbrahim, basın toplantısında yaptığı açıklamada, hilal standartlarının sadece Müslümanların ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulmadığını, tüm dinlerden insanların ihtiyaçları düşünülerek bu standartların hazırlandığını belirtti. Aralık 2012 tarihinde yapılan 1. Uluslararası İslami Turizm Standartları Konferansı’nda dünyanın ilk hilal sertifikalarını Caprice Gold Group’a verdiklerini hatırlatan İbrahim, hilal sertifikası alan ülkelere Maldivler’in de eklendiğini söyledi. İbrahim, Uluslararası İslami Turizm Standartları Konferansı’nın ikincisini Maldivler’de yapmayı umut ettiklerini de sözlerine ekledi.

Prof. Dato Dr. İsmail İbrahim, konuşmasının ardından Evrensel İslami Turizm Standartları Merkezi’nin Caprice Gold Maldives Resort’a verdiği hilal sertifikasını Caprice Group Yönetim Kurulu Başkanı M. Fadıl Akgündüz’e takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."