POLİTİKA - 12 Ekim 2016 Çarşamba 16:10

Çavuşoğlu: Eşim beni tehdit etti

A
A
A
Çavuşoğlu: Eşim beni tehdit etti

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, eşinin kendisini tehdit ettiğini açıklayarak, "Benim eşim de o travmayı yaşadı" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Strasbourg'da düzenlenen sonbahar oturumunda konuştu. Daha sonra parlamenterlerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, "Darbe girişimi olduktan sonra, bu kadar insan katledildikten sonra, düşünün kendi askeriniz sizin vergilerinizle alınan silahları, sizin verdiğiniz paralarla maaş alan askerler F16’larla üzerinize bomba yağdırıyor, meclisinizi bombalıyor. Ülkelerinizdeki cumhurbaşkanlığı sarayının ve önemli kurumlarının ve emniyet teşkilatlarının bombalandığını düşünün. Köprü üzerinde tanklar halkı ezip geçiyor. Tanktan ateş açılıyor, gelişigüzel ateş açılıyor. Böylesine kolay bir travmayı atlatmak kolay değil ve bu hepimizin gözü önünde oldu. Bu duygusallık içinde vatandaşlarımızın idam konusunda talepleri oldu" dedi.

"Zorlu süreci yönetirken AB ülkelerinden bize tehditler geldi"
"İdam konusunda talep geldiği zaman herkesin sayın Jagland gibi, Türkiye’ye gelip gerçek görüşümüzü öğrenmesini isterdik" diyen Çavuşoğlu, "O zorlu zamanda bu konuyu tartışmak istemedik. Çünkü duygusallığın yüksek olduğu zaman aldığınız kararlar sağlıklı olmaz. Sağduyu hakim olduğu zaman bunu birçok siyasi partiyle mecliste oturursunuz konuşursunuz. Demokraside halkın taleplerine tamamen kulak tıkamak da kolay değil ama halkın bazı duygularını yönetmek ve onlara doğruları anlatmak da siyasilerin görevidir. Siyasi liderlik de böyle durumda gereklidir. Biz de bu zorlu süreci yönetirken maalesef AB ülkelerinden bize tehditler geldi. Bu sefer halkımızın reaksiyonu daha fazla olmaya başladı. Biz zor bir süreci yürütmeye çalışıyoruz zaten" ifadelerini kullandı.

"Şahsen söylüyorum idam cezasına karşıyım"
Bakan Çavuşoğlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Şahsen söylüyorum idam cezasına karşıyım. Burada görev yaparken idam cezasının doğru olmadığını herkese anlatmaya çalıştık. Çin’den randevu talebinde bulundum, idam cezasını gündeme getirecek diye. AKPM Başkanıyken bana randevu vermediler. Eşimi ikna ettim idam cezası kötü olduğuna dair" Eşinin kendisini tehdit ettiğini bildiren Çavuşoğlu, "Benim eşim de o travmayı yaşadı" dedi.

"Olağanüstü hal bizim tercihimiz değildi"
Önemli olanın meclisin yani milletvekillerinin ne diyeceği olduğunu kaydeden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Aklı selim bir şekilde bu konuyu milletvekillerimiz zamanı geldiğinde değerlendirirler. Elbette OHAL döneminde tıpkı Fransa’nın yaptığı gibi biz İnsan Hakları Sözleşmesine 15'inci maddenin verdiği yetki ile bir delegasyon, bazı kısıtlamalar. Olağanüstü hal bizim tercihimiz değildi. En zor şartlarda bile biz getirmek istemedik. Fakat bu sefer kaçınılmazdı. Hatta 3 ay içinde tamamlayıp OHAL’i kaldırmayı planladık. Ancak öyle bir kompleks durum ki 3 ay bile yeterli olmadı. Şuana kadar attığımız adımlar ve aldığımız tedbirler çerçevesinde bile tehdidin tamamen ortadan kalktığına inanmıyor halkımız. Biz de öyle düşünüyoruz. Çünkü bu çok karmaşık bir çete. 40 yıldır devletin içine sızan bir çete, terör örgütü. Bu konuda biz adımlar atmazsak yarın aynı durumla yine karşı karşıya gelebiliriz. Bu süreçte yine Avrupa Konseyi’nin tavsiyeleri, attığımız adımları Avrupa Konseyi’ne bildiriyoruz, uzmanlarımız bir araya geliyor. Son tavsiyeleri yerine getirmek için dikkatlice çalışıyoruz. En kısa süre içinde adımları atabilirsek, bu tehdidin bittiğinden emin olursak olağanüstü hali kaldırmak isteriz. Olağanüstü hal bizi de memnun eden bir durum değil ama bugüne kadar, olağanüstü hal uygulamaları bizim vatandaşlarımızın günlük hayatını hiç etkilemedi. Temel hak ve özgürlükleri hiçbir şekilde kısıtlamadı. Çünkü doğrudan bu terör örgütünü hedef alıyor, devlet kurumlarını hedef alıyor. Şuanda milletimizin olağanüstü hale desteği yüzde 80’in üzerinde. Bu güvenlik tereddütlerinden dolayı bu destek var. Normal şartlarda kimse olağanüstü hal çerçevesinde yaşamak istemez. Fransa 1 yıla uzattı. Ben Fransa’yı eleştirmiyorum, 2 tane terör saldırısı oldu. Oysa Türkiye’de 1 sene içinde, Fransa’daki terör saldırılarına benzer en az 10 tane saldırılar oldu. Çok sayıda insanımızı kaybettik. O zaman da bile olağanüstü hali getirmeyi düşünmedik. Umarım en kısa sürede bu süreci de atlatırız" ifadelerini kaydetti.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir 11 İlde yapılan operasyonlarda 27 şüpheli göz altına alındı Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekipleri sahte ilanlar ile yaklaşık 350 kişiyi 3 milyon lira dolandıran çeteyi çökertti. Nevşehir’de ikamet eden Emrah A. isimli vatandaş İnternet sitesinde yayınlanan satış ilanında gördüğü elektrikli bisikleti almak istedi. Piyasa değeri yaklaşık 20 bin lira olan elektrikli bisikleti ikinci el olarak 5 bin 250 liraya pazarlık yaptı. Dolandırıcılar bir İnternet satış platformunun benzerini yaparak bu site üzerinden ödeme yapılmasını sağladı. Müşteki Emrah A. almış olduğu 2. El elektrikli bisikletin ödemesini yaptı. Ödemenin gelmediğini söyleyen dolandırıcılar Emrah A. ile tekrar iletişime geçti. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan Emrah A. şikayette bulundu. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak çalışma başlatan Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 ay fiziki ve teknik takip yaptı. Ekipler Sosyal medyada yer alan ikinci el ürün satış ilanları aracılığıyla, sahibinden.com isimli alışveriş sitesinin benzerini/sahtesini yapmak suretiyle, sahte "güvenli ödeme" siteleri aracılığıyla; dolandırıcılık işlemi yapıldığını belirledi. Nevşehir Merkezli Iğdır, Van, Mardin, Gaziantep, Adana, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve illerinde yapılan operasyonlarda 27 şüpheli şahıs gözaltına alınırken, 7 şahsın yakalanması için çalışmalar devam ediyor. Yapılan Çalışmalarda 350 kişiden fazla mağdur olduğu belirlendi. Sahte satış siteleri üzerinden dolandırıcılık yapan şahısların 11 ildeki adreslerine eş zamanlı operasyon düzenlendi. Yapılan operasyonda 27 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınırken, yapılan aramalarda; dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan 34 cep telefonu, 38 sim kart, 5 sd kart, 3 laptop ile çok sayıda dijital materyal ve 1 adet kurusıkı silah ele geçirildi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin Emniyetteki işlemleri devam ediyor.
Tokat Tokat depreminin yaraları sarılıyor Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremlerde evi ağır hasar alan vatandaşlara konteyner dağıtılmaya başlandı. Sulusaray ilçesinde 18 Nisan’da meydana gelen 4,7 ve 5,6 büyüklüğündeki depremler sonrasında bölgede çalışmalar sürüyor. Deprem nedeniyle evi hasar alan ailelere konteyner nakliyesi yapılıyor. Evlerine giremeyen vatandaşlar için konteynır ve hayvanları için çadır dağıtımları tüm hızıyla devam ediyor. “Konteyner kurulumları başladı” Sulusaray Kaymakamı Ömer Burak Bozkurt, “Sulusaray ilçemizde meydana gelen depremlerle ilgili çalışmalarımız son hızıyla devam etmektedir. Bu kapsamda hasar tespit çalışmalarımız tamamlanmış olup akabinde ağır hasarı olan vatandaşlarımıza konteyner temin etmeye başladık. İlk etapta 81 vatandaşımızın ağır hasar almış olan evlerde yaşamış olduğunu tespit ettik. Bunlar 39 tanesine de hızlı şekilde konteyner kurulum çalışmaları tamamlanmıştır. Hali hazırda bekleyen konteynırlarımız da bulunmaktadır. Bunların da hızlı şekilde bu hafta içinde tüm ağır hasarlı vatandaşlarımıza teslim etmiş olacağız. Bu kapsamda gerçekleştirilen faaliyetlerde AFAD ve kaymakamlığımız gerekli her türlü kolaylığı sağlamaktadır. Hızlı bir şekilde vatandaşların konteynırlarına kavuşması için koordineli bir şekilde faaliyetler yürütülmektedir” dedi. Konteynıra kavuşan vatandaşlar ise yetkililere teşekkür etti.