POLİTİKA - 21 Ocak 2023 Cumartesi 14:01

Çavuşoğlu: 'Türkiye enerji diplomasisinde öne çıktı'

A
A
A
Çavuşoğlu: 'Türkiye enerji diplomasisinde öne çıktı'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin son dönemde öne çıktığı alanlardan birinin enerji diplomasisi olduğunu işaret ederek, "Millet şuna şaşırıyor, tüm dünya biliyor. Türkiye enerji üretmiyor, Türkiye yeni Karadeniz’de gaz rezervleri buldu, yeni yeni petrol kuyuları açmaya başladık, keşifler yapıyoruz ama halen büyük bir bölümünü ithal eden ülkeyiz. Nasıl oluyor da Türkiye enerjide en önemli aktör haline geliyor? Bu işte yıllardır izlediğimiz stratejik akılcı politikalar sayesinde" dedi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya temasları çerçevesinde Manavgat iş dünyası temsilcileriyle Side’deki bir otelde bir araya geldi. Burada iş insanlarına hitap eden Çavuşoğlu, Manavgat’ta yangının ardından hemen yaraları sarma gayreti içinde olduklarını belirten Çavuşoğlu, yapılan evlerin anahtarlarının teslim edilmede devam edildiğini, kısa süre içinde ilçenin etrafının da yemyeşil olacağını kaydetti. Çavuşoğlu, Şubat ayı içinde Antalya-Alanya arasında otoban ve Manavgat’tan Anamur’a kadar uzanan doğal gaz ihalesinin yapılacağının müjdesini verdi. Manavgat’a verdikleri hastane sözünü geç de olsa yerine getirdiklerini ifade eden Çavuşoğlu, ilçenin üniversite beklentisini de karşılama gayreti içinde olduklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türk diplomasisini dünyada bir marka yapma görevlerinin olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "Ülkemizin bayrağını dünyanın her yerinde dalgalandırmak, yakın çevremiz olmak üzere yaşanan sorunlar, krizler, çatışmalar bunların çözümü için katkı sağlamaktır. Savaşların çözümü için katkı sağlarken de bu olumsuzlukların ülkemize olan etkisini en aza indirmek, her kriz fırsatıyla beraber gelir, bunu görüyoruz. Önümüze çıkan fırsatları başta kardeş ülkeler olmak üzere bunlardan da faydalanmak için gece günüz çalışıyoruz. Dünyanın 258 noktasında şu an Türkiye’nin başkonsolosluğu var, şubat ayı içinde iki tane daha açacağız. 260 başkonsolosluk ile dünyanın en büyük beşinci diplomatik ağına sahibiz, bayrağımız her kıtada dalgalanıyor" şeklinde konuştu.

"Orta koridor önem kazandı"

Geçen hafta Afrika’da olduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, "Şimdi ABD’den geliyoruz, 3 şehri ziyaret ettik. Türkiye’ye çok büyük bir ilgi var. Yılbaşında Brezilya’daydık. Türkiye’nin izlediği dış politikayla ilgili çok merak ettikleri var. Ama hepsinin ortak noktası, 'Bunları yaparsa Türkiye yapar, Recep Tayyip Erdoğan ancak bunları başarabiliyor' anlayışı var. Bundan bir ay önce ise Türkmenistan’daydık. Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan üçlü zirvesi. Bu savaştan sonra Kuzey koridorun alternatif olarak çıkmasından sonra, doğu batı orta koridor Hazar geçişli Orta Asya’daki kardeş ülkeler ve Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye üzerinden geçen orta koridor hayati derecede önem kazandı enerji ve taşımacılık konusunda. Bakıldığı zaman için bir ay içinde 4 kıtada faaliyetler gösterdik. Bir ülkenin güçlü olabilmesi için ekonomisinin güçlü olması lazım. Ekonomi diplomasi bizim önceliğimiz" diye konuştu.

"Yatırımcı sayısını artırmalıyız"

Türkiye’ye gelen yatırım sayısının artırılması gerektiğine vurgu yapan Bakan Çavuşoğlu, "Turist sayısını daha da artırmamız lazım. Biz iktidara gelmeden önce 20 yıllık dönemde toplam yatırım miktarı yurt dışından 15 milyar dolardı. Şimdi biz bunu bir senede yapıyoruz. 240 milyar dolarlık yatırım gelmiş. Eskiden 36 milyar dolar ihracatımız vardı, geçen sene 252 milyar dolar oldu. Bunlar oturduğunuz yerden olmaz. Girişimci olacaksınız, serbest ticaret anlaşması, tercihli ticaret anlaşması gibi anlaşmalar imzalayacaksınız. Ülkemize daha fazla turist gelmesi için Mehmet Ersoy Bakanımızın da büyük çabaları var. Geçen sene ülkemize turist sayısı 51,5 milyonu geçti. Bu bir rekor, 2019 rekoruna geri döndük. Gelir bakımından da tarihi rekoru kırdık, 46 milyar dolarlık gelir elde ettik" ifadelerine yer verdi.

Enerji diplomasisi

Türkiye’nin öne çıktığı alanlardan birinin enerji diplomasisi olduğunu işaret eden Bakan Çavuşoğlu, "Millet şuna şaşırıyor, tüm dünya biliyor. Türkiye enerji üretmiyor, Türkiye yeni Karadeniz’de gaz rezervleri buldu, yeni yeni petrol kuyuları açmaya başladık, keşifler yapıyoruz ama halen büyük bir bölümünü ithal eden ülkeyiz. Nasıl oluyor da Türkiye enerjide en önemli aktör haline geliyor? Bu işte yıllardır izlediğimiz stratejik akılcı politikalar sayesinde. Şu anda dünyada herkesin derdi bu. 'Kışı enerji sıkıntısı çekerek mi geçireceğiz, yoksa sıkıntı olmadan mı geçireceğiz?' Avrupalıların şu anda merak ettiği soru bu değil mi? Hadi bu kışı geçirdik, gelecek kış ne yapacağız diye en büyük endişe bu. Türkiye’de bu sene buna rağmen doğal gaz olup olmayacağı yönünde endişe duyan var mı? Doğruya doğru fiyatlar yükseldi, dünyanın her yerinde yükseldi. Rusya’dan aldığımızı gaz fiyatı aşağı yukarı 3 katı geçti dörde yaklaştı. Bunun yansıtmamız için devletimiz ilave tedbirler alıyor. Birçok ülkede umudunu bize ve Azerbaycan’a bağladı. Bulgaristan’la 13 yıllık bir anlaşma imzaladık. Senede 1,5 milyar tüp doğal gaz sağlayacağız. Ülkemize gelen 7 boru hattı var. Enerji gaz hepsi iyi ama fikir, kültür bu alanlarda da bizim ön plana çıkmamız lazım" açıklamasında bulundu.

"ADF 10-12 Mart'ta"

Diplomasinin bugünü, geçmişi ve geleceğinin Antalya'da görüşüldüğünü kaydeden Bakan Çavuşoğlu, "10-12 Mart tarihlerinde yine çok sayıda liderin ve bakanın, uluslararası örgüt temsilcisinin katılım teyit ettiği Antalya Diplomasi Forumu'nun üçüncü toplantısını gerçekleştireceğiz. Antalya'mızı sadece tarımda, ticarette ve turizmde değil, diplomaside de bir marka yapmak için çalışıyoruz. Kalıcı bir marka olan Antalya Diplomasi Forumu'nu da Antalya'mıza kazandırmış olduk" ifadelerini kullandı.

"Akılcı politikalar"

Bugün Türkiye'nin kendi gücü ve imkanının izlediği akılcı politikalarla ortada olduğuna değinen Çavuşoğlu, "Barış için en önemli aktördür, Ukrayna Rusya savaşında, savaşı durdurmak için esir takası, nükleer silah kullanılmaması için Rusya ile Amerika'nın bir araya getirilmesi dahil Türkiye'nin oynadığı rolü oynayabilen ya da oynayabilecek bir ülke görüyor musunuz? Yok. Bugün Suriye ile attığımız adımlar ortada, ama bizim Lakin Amerika'dan, Venezuela'dan, Kolombiya'dan şimdi Kolombiya'ya da bir personel atıyoruz, yine oradaki sorunların çözümü için yine Filipinler'e kadar geniş bir coğrafyada arabuluculuk deyince Türkiye akla geliyor. Bu bir güvenin neticesidir. Bu sadece sizin ekonomik gücünüzle orantılı da değil, ama ekonomik gücünüz de size önemli bir katkı sağlıyor. Bugün Türkiye, bizim etrafımızda dünyadaki çatışmaların yüzde 60'ı mevcut. Buna rağmen istikrarlıysa bu da izlediğimiz akıllı politikaların neticesindedir. Aynı şekilde Amerika'dan Afrika'ya kadar dünyanın her yerindeki açılımlarımız, yeniden Asya dedik, Asya'ya tekrar dönüşümüz, köklerimiz orada bizim, o köklerin olduğu yerde ekonominin güç merkezi kayıyorsa bizim de yeniden Asya dememiz lazım. Asya'ya yeniden döndük ve yoğun çalışıyoruz" dedi.

"Dünyada ayak izi var"

Türkiye'nin dünyanın her yerinde gücü, ayak izi olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, "Güçlü bir marka olduk, güçlü bir ülke olduk, küresel bir aktör olduk. Uluslararası sistemin değişimi, dönüşümü konusunda da sadece sloganla değil fikirler ortaya koyarak, daha adil bir dünya için çalışıyoruz. Bu inşallah önümüzdeki dönemde bizim Türkiye Yüzyılı çerçevesinde atacağımız adımların, devam ettireceğimiz adımların kısaca bir özetidir. Türkiye Yüzyılı nasıl diğer girişimlerimiz bir slogandan ibaret değilse bunun içini doldurarak Cumhuriyet'imizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapmak için Türk yüzyılı yapmak için çalışıyoruz. Zaten Türk baharı başladı, Türk baharı başladı deyince ben nevruzdan bahsediyorum. Kimisi Arap Baharı diyor, biliyorsunuz, orada değişik ülkelerde devrimler oldu, kargaşalar da oldu, istikrara kavuşamayanlar da oldu, Suriye dahil. Sonuç Türk baharı başladı, Türk Konseyini Türk Devletleri Teşkilatı yaparak uluslararası bir örgüt haline getirdik. O kadar ilgi var ki gözlemci olmak isteyen başka uluslararası örgütler ve ülkeler, her kıtadan sadece etrafımızdan değil, dolayısıyla Türk dünyasını da güçlendirerek daha güçlü bir Türkiye için hep beraber çalışacağız" ifadelerini kullandı.

Programa; AK Parti Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik, İbrahim Aydın, Atay Uslu, Sena Nur Çelik ve Tuba Vural Çokal da katıldı.

İsa Akar - Fırat Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.