GÜNDEM - 12 Ekim 2018 Cuma 10:37

Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı: Türk hükümetine güveniyorum

A
A
A
Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı: Türk hükümetine güveniyorum

Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluk binasına girdikten sonra ortadan kaybolan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz açıklamalarda bulundu. Türk hükümetine güvendiğini söyleyen Cengiz, bu yaşananların siyasi kriz olmasının dışında insani kriz yönünün de olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim'de giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz konuştu. Kaşıkçı'nın kaybolduğu gün yaşananları anlatan Cengiz, “Tabi ki bir tedirginliği vardı ama kendisi de böyle bir şey olacağını asla tahmin etmiyordu” ifadelerini kullandı. Türk hükümetine güvendiğini söyleyen Cengiz, bu yaşananların siyasi kriz olmasının dışında insani kriz yönünün de olduğunu vurguladı.

“Siyasi kriz olmasının dışında bir insani kriz yönü de var” 

Çok üzgün olduğunu belirten Cengiz sözlerine şöyle devam etti:
“Hükümete güveniyorum. Türk hükümetine güveniyorum. Diplomasi diliyle konuşma devam ediyor. Gerçekten bu konularla ilgili beyanı nasıl vermek lazım onu da çok bilmiyorum. Çünkü siyasi kriz olmasının dışında bir insani kriz yönü de var. Cemal beyin siyasi kişiliğinin duruşunun sebep olduğu bu siyasi krizden önce insani bir kriz. Çünkü evlilik işlemlerini tamamlamak için Türkiye'ye gelmişti kendisi ve konsolosluğa gidip bu kağıdı alma sebebi de buydu. Ama yaşananları biliyorsunuz o gün bugündür kendisinden haber alamıyoruz.”

“Türkiye'de olması olayı çok daha hassas hale getiriyor” 

Bu olayın Türkiye'de yaşanmasının durumu çok daha hassas hala getirdiğini söyleyen Cengiz, “Çok tedirginiz hepimiz her gün yeni bir haberle ulaşma umuduyla uyanıyoruz. Ben özellikle çünkü kendisinin en son dakikaya kadar yanında olan kişiydim. Ayrıca Türkiye'de olması da olayı çok daha hassas hale getiriyor” ifadelerini kullandı.

“Tabi ki bir tedirginliği vardı ama böyle bir şey olacağını asla tahmin etmiyordu” 

Hatice Cengiz, konsolosluğa giderken Kaşıkçı'nın tedirgin olup olmadığı şeklinde yöneltilen soruya ise “Tabi ki bir tedirginliği vardı ama kendisi de böyle bir şey olacağını asla tahmin etmiyordu. Böyle bir şeyin olma ihtimali çok az diyordu. Yani bu bir konu olarak geçmemişti aramızda sadece ben gayriihtiyari ya da olağan dışı bir gelişme olması halinde nasıl davranmam gerektiğini sorduğumda böyle bir şeyin olacağını sanmıyorum pek ihtimal de vermiyorum demişti” diye cevap verdi.

“Ülkesi tarafından aranmıyordu fakat açıklamaları bir rahatsızlık unsuruydu” 

Cengiz, “Burada çok fazla bunu dile getirmek doğru değil ama Yasin beyle yakın dostlardı, eski bir arkadaşıydı kendisinin. Yasin beyi aramamı söyledi. Bunu bir direktif şeklinde değil ama haberdar etme mahiyetinde. Tabi ki bir çekincesi vardı çünkü duruşu gereği, ülkesi tarafından aranmıyordu fakat açıklamaları bir rahatsızlık unsuruydu” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.