ASAYİŞ - 03 Ocak 2019 Perşembe 13:51

Ceren Damar’a fakülte önünde son görev

A
A
A
Ceren Damar’a fakülte önünde son görev

Çankaya Üniversitesi Balgat Kampüsü Hukuk Fakültesinde sınavda kopya çekmekten hakkında tutanak tuttuğu öğrenci tarafından öldürülen Araştırma Görevlisi Ceren Damar için Hukuk Fakültesi önünde tören düzenlendi.

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesinde dün Hasan İsmail H. adlı öğrenci tarafından öldürülen Araştırma Görevlisi Ceren Damar için bugün fakülte önünde tören düzenlendi. Hukuk Fakültesi öğrencileri ve akademisyenler ile Damar'ın yakınlarının katıldığı törende duygu dolu anlar yaşandı. Damar'ın ailesi, sevenleri ve arkadaşları gözyaşlarına boğuldu. Fakülte girişinde bulunan taziye masasına karanfiller ve Damar'ın fotoğrafları konuldu. Damar'ın Türk bayrağına sarılı tabutu başında annesi ve babası uzun süre gözyaşı döktü. 

'Benim eşim bir eğitim şehididir'

Ceren Damar'ın Dışişleri Bakanlığında görevli diplomat eşi 28 yaşındaki Levent Şener, "Sizlerle bir eş, bir evlat, bir abla, sadık bir dost ve çok değerli birisi adına konuşuyorum. Ceren Damar adına konuşuyorum. Hayat bizlere hiç beklemediğimiz anda acılar yaşatabiliyor. Bunu kimi zaman 50 yaşında, kimi zaman 60 yaşında, kimi zaman 30 yaşında yaşatabiliyor. Ben bu acıyı 28 yaşında yaşadım. Bu olay bana şunu gösterdi, Ceren her zaman kurallara uyan, işini dört dörtlük yapan bir insandı. Hiçbir zaman kimse hakkında iftira atmaz ve kötü konuşmazdı. Hocalarımızın dediği gibi kıymetli bir bilim insanıydı. Bu olayları hiçbir zaman kötülükle yenemeyeceğiz, her zaman iyi insan olup iyilikle hareket etmeliyiz. Benim eşim eğitim şehididir. Bunun altını çizmek istiyorum. Görevini harfiyen yapmaya çalışırken azılı bir katil tarafından şehit edilmiştir. Biricik aşkımın annesi Feyzan Hanım, babası Mustafa Bey ve kardeşi Selin Hanım ve tüm akrabalarımız adına sizlere teşekkür ediyoruz. Genç arkadaşlarımdan şunu rica ediyorum, iyi bir mühendis, iyi bir hukukçu, iyi bir doktor değil iyi bir insan olmaya çalışın. En önemlisi insanları sevin ve kötülüğe kötülükle cevap vermeyin. Bu olayda da inşallah eğitim sistemindeki yanlışlıklar ve bazı konularda da duyarlılık oluşacaktır" dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu törende yaptığı konuşmada, “Ceren bizim de öğrencimizdi Ankara Hukuk’dan. Üzüntümü tarif edecek söz bulamıyorum. Bir daha dilerim böyle bir trajediyi ülkemiz yaşamaz. Türkiye Cumhuriyeti bir bilim insanını, bir Cumhuriyet kadınını kaybetti. Allah rahmet eylesin” diye konuştu.

'Yüce yargımız gereken cezayı verecek' 

Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Can Çoğun, “Bugün üniversitemizin en kederli günü, yavrumuz Ceren’i kaybettik. Menfur bir saldırıda aramızdan ayrıldı. Mekanı cennet olacak bundan hiç şüphemiz yok. Kederli ailesine başsağlımızı iletiyoruz. Zanlının yüce yargımız tarafından gereken cezaya çarptırılacağını biliyoruz. Çok kıymetli bir genç, pırıl pırıl bir arkadaşımızdı. Biz ayakta olduğumuz sürece onun ve ailesinin yanında olacağız” dedi.

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Feriha Bilge Tanrıbilir, “Bu göreve geldiğimde böyle bir konuşma yapacağımı düşünmemiştim. Ceren hepimizin çok sevdiği, sorumluluk sahibi, son derece kibar ve iyi yetişmiş bir genç hanımdı" ifadelerini kullandı.

'Mesleğimi çok seviyorum, sizi bırakmayacağım hocam dedi' 

Eski Rektör Prof. Dr. Hamdi Mollamahmutoğlu, “Sevgili kızımız bizim kürsümüzün mensubuydu. Öğrenme azmi vardı, öğrenme şevki vardı. 'Çok iyi bir iş hukukçusu olacaksın, ama sen bir diplomatla evlendin, kızım eşinin mesleği gereği kuşlar gibi uçar gidersin' demiştim. O da 'Mesleğimi çok seviyorum, sizi bırakmayacağım hocam" dedi. Birlikte çok güzel çalışmalar yapacağız dedik ama nasip olmadı. Sadece Çankaya Üniversitesi değil Türkiye çok büyük bir evladını kaybetti” dedi.

İrfan Çalışkan - Fatih Erdoğan 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.