GÜNDEM - 15 Nisan 2012 Pazar 11:37

'Çevik Bir: Sen içki içmiyor musun?'

A
A
A
'Çevik Bir: Sen içki içmiyor musun?'

1997 yılında ordudan atılan Tabip Kıdemli Albay Prof. Dr. Mustafa Kahramanyol, 28 Şubat soruşturması kapsamında açılacak davaya müdahil olacağını belirtti.

SİNAN USLU
ANKARA

Kahramanyol, gözaltına alınan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'e ilişkin, "Kendisinden utanması lazım. Yapacağı en doğru hareket yaptıklarından dolayı pişmanlık ve utanç içinde olduğunu beyan etmesi olur. Çünkü kul hakkı yemiştir. Hiç olmasa ölmeden evvel bu cihanda, bu vebalden kurtulmaya bakması lazım" dedi.Ordudan ihraç edilme sebebini bilmediğini söyleyen Kahramanyol, "Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde belli bir yerim, belli bir kişiliğim vardı. O tarihte beni Cumhurbaşkanı tanıyordu, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri tanıyordu, Genelkurmay Başkanı tanıyordu ve 1. Ordu Komutanı Kıvrıkoğlu tanıyordu. Bana gönderilen belgede 'disiplinsizlik' yazıyordu. Herkes çok iyi bilir ki ben TSK'da görev yaparken disiplinli olmakla temayüz etmiş bir subaydım" dedi.

"ÇEVİK BİR BANA 'SEN İÇKİ İÇMİYOR MUSUN' DEDİ"

TSK'dan atılmasının dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'le aralarında geçen bir diyalogun neden olduğunu öne süren Kahramanyol, şöyle konuştu: "Ben içki içmiyorum halen de
içmem. Bir resmi toplantıda Sayın Bir, yanıma geldi 'sen içki içmiyor musun' dedi. Ben de 'içmiyorum' dedim. Niye diye sorunca 'öyle lüzum görüyorum' dedim. O da çekti gitti, yanımdan ayrıldı. Çünkü ben öteden beri böyle biliniyorum. Hatta o hadiseden 10 dakika önce bir kurmay arkadaşım yanıma geldi. 'Kahramanyol, eline renkli bir bardak al da bir şeye benzesin, böyle sap gibi durma' dedi." Çevik Bir ile Belçika'da 2 yıl beraber görev yaptıklarını anlatan Kahramanyol, "Kendisinden utanması lazım.

Yapacağı en doğru hareket yaptıklarından dolayı pişmanlık ve utanç içinde olduğunu beyan etmesi olur. Dolayısıyla bildiği her şeyi saklamadan, çarpıtmadan mahkemede anlatması lazım. Çünkü kul hakkı yemiştir, hiç olmasa ölmeden evvel bu cihanda bu vebalden kurtulmaya bakması lazım" şeklinde konuştu.

ESKİ EŞİNİN ASILSIZ İHBAR MEKTUBU

Tabip Kıdemli Albay Prof. Dr. Kahramanyol, kendisine komplo kurulduğunu belirterek, eski eşi Nurcan Akçay'a, 'irticacı' diye ordudan atılması için aralarında dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı
Orgeneral Çevik Bir'in de bulunduğu üst rütbeli bazı subayların para ve iş teklif ettiğini, asılsız mektup yazdırdıklarını iddia etti. Birkaç yıl önce eski eşinin ev, para ve iş vaat edilerek, 'kendisine zorla bir şeyler yazdırıldığı' yönünde basına açıklamalarda bulunması üzerine konuya ilişkin, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na başvurduğunu hatırlatan Kahramanyol, "O kadın basına bir şeyler itiraf etti. Ben de basında çıkanları topladım ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na başvurdum ama Komisyon hiçbir inceleme ve çalışma yapmadığı gibi bana da bir cevapta bulunmadı" dedi.


Kahramanyol, dönemin TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış ile görüştüğünü ifade ederek, muğlak bir tavır gördüğünü ve konunun üzerine gidilmediğini belirtti.

"KIZIMIN İŞ BULMASI ENGELLENDİ"

"Kızım UNESCO Türkiye temsilciliği için bir imtihana girdi ve kazandı ancak benim kızım olduğu için tayin etmiyorlardı" diyen Kahramanyol, "Ben de Sayın Demirel'e gittim. O da ilgili bakana telefon
etti 'Sayın Kahramanyol bizim takdir ettiğimiz biridir, iyi bir insandır, başına bir iş geldi ama çocuklar bundan sorumlu değildir' dedi. Kızım o müdahaleden sonra işe başladı" şeklinde konuştu. 

"DEMİREL, 'SANA YAPILAN AZ SAYILIR' DEDİ"

1993 yılından sonra Demirel ve Çiller hükümetleri döneminde başbakanlık danışmanı olan Kahramanyol, 1997'de dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de imzasıyla Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla ordudan ihraç edildiğini, Demirel'e nedenini sorduğunda ise, "Benim gibi bir Başbakanı kulağından tutup, sokağa koyup 8-9 sene dört duvar arasında bekletebiliyorlarsa bu memlekette sana yapılan az sayılır" cevabını aldığını kaydetti. 

"FAHRETTİN PAŞA'NIN İNTİHAR OLAYI ARAŞTIRILMALI"

28 Şubat döneminde GATA komutanı Tümgeneral Prof. Dr. Fahrettin Alparslan'ın emekli olduktan sonra ihtihar ettiğini ve konunun araştırılması gerektiğini vurgulayan Kahramanyol, "Fahrettin Paşa
ölmeden önce benimle sohbet etti. Bu sohbette kendisine baskı yapıldığını, bozuk sicil vermesi için zorlandığını, bundan çok huzursuz olduğunu, basına açıklamada bulunmak istediğini söylemişti ama
demek ki ömrü vefa etmedi" şeklinde konuştu.


"Fahrettin Paşa ile uzun seneler boyunca abi-kardeş gi biydik" diyen Kahramanyol, "Gülhane'den ayrılırken bana çok dosthane bir şekilde 'geçmiş olsun' dedi ve benim için yazılmış olan ihbar
mektubunu vereceğini söyledi. Fotokopisini verdi ve ben o mektubu birçok hukuki işte kullandım" diye konuştu.

"MÜDAHİL OLACAĞIM"

28 Şubat soruşturmasına müdahil olacağını açıklayan Kahramanyol, "O dönemde şu vardı: Bir takım generallerin halkı 'hayvan sürüsü' gibi görmeleri ve onların istediği istikamette yürüyen 'cici insan', onların istemediği istikamette düşünen ve iş yapanlar da 'kötü insandı.' Böyle bir zihniyet zulümdür ve dolayısıyla 28 Şubat'ta zulüm yapılmıştır" dedi.

"KENDİLERİNİ İLAHİ BİR GÜÇ SAHİBİ GİBİ BİR MAKAMA KOYDULAR"

Kahramanyol, 28 Şubat'a hazırlık sürecini anlatarak, "Bir takım insanların beyinleri yıkandı. Bunların kişilikleri değişti ve ruhen hastalıklı hale geldiler. Gelmeselerdi yapmazlardı. Acımaksızın bin 500 subay ve astsubayı ordudan attılar. Yüksek Askeri Şura'da bir tane general kalkıp da 'ben şerh koyuyorum, bu adamları ihraç etmeyin. Kuvvet komutanı ihraç etsin o z'isine zorla bir şeyler yazdırıldığı'
aman adamlar mahkemeye gitme hakkını alırlar. Kendilerini savunsunlar' demediler. Kendilerini ilahi bir güç sahibi gibi bir makama koydular ve öyle icraat yaptılar. Bunlar ruhen hastadır, kendilerinde olmayan bir takım güçleri, vasıfları vehmediyorlar. Bunu ancak ruhen hasta adamlar yapar" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç’tan DEM Parti ziyaretine ilişkin açıklama Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti İmralı Heyeti üyelerinin gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin, "Ülkemizin ve milletimizin geleceği için büyük bir öneme sahip olan ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk" dedi. DEM Parti İmralı Heyeti üyeleri Van Milletvekili Pervin Buldan, Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar ve avukat Faik Özgür Erol, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u ziyaret etti. "‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk" Bakan Tunç, ziyaretin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, görüşmede kapsamlı değerlendirmelerde bulunduklarını aktararak, "Ülkemizin ve milletimizin geleceği için büyük bir öneme sahip olan ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde Devletimizin ilgili kurumları tarafından büyük bir koordinasyon içerisinde yürütülen çalışmalar ile TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun ortaya koyacağı yol haritası kapsamında atılacak adımları konuştuk" ifadelerini kullandı. "Türkiye Yüzyılını terör olmadan daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz" Huzurlu ve güvenli bir geleceğe kavuşmanın herkesin arzusu olduğunu belirten Tunç, "Millet olarak hepimize büyük acılar yaşatan, ülkemizin kalkınmasının ve daha da güçlenmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan terörün tamamen sona ermesi; gençlerimizin, çocuklarımızın, milletimizin daha huzurlu ve güvenli bir geleceğe kavuşması hepimizin ortak arzusudur. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetine daima sahip çıkacak, süreci hassasiyetle yürütmeye devam edeceğiz. Ülkemizi geleceğe emin adımlarla taşıyacak, Türkiye Yüzyılını terör olmadan daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz" açıklamasında bulundu.
Samsun Düşük puan, yüksek risk: Kuryeler hız yapmak zorunda kalıyor, kazalar artıyor Türkiye’de yemek ve paket teslimat sektöründe faaliyet gösteren dijital platformlarda uygulanan puanlama ve teslimat süreleri kuryelerin kazalara daha fazla maruz kalmasına neden oluyor. Platformlar, kuryelerin performansını değerlendirmek için "puan ve slot sistemi" kullanıyor. Düşük puan alan kuryeler, görünürlüklerini kaybediyor ve daha az sipariş alıyor. Bu da kuryelerin hız yapmasına yol açıyor. Sektör uzmanları ve kuryeler, firmaların reklamlarında hız ve hızlı teslimat vaat etmesinin, kuryeler üzerinde ek baskı oluşturduğunu belirtiyor. Müşteriler paketlerini kısa sürede almayı beklerken, algoritmalar kuryelerin her siparişi belirli bir sürede teslim etmesini şart koşuyor. Bu durum, özellikle yoğun saatlerde trafik ve yaya güvenliği açısından ciddi riskler oluşturuyor. "Hız reklamları ve puanlama sistemi kazaya yol açıyor" Samsun’da kurye Cem Burak Karagülle, "Sipariş verildiğinde sizle kurye arasındaki iletişimi sağlayan bu platformlara dijital platformlar deniliyor. Bu platformların bir algoritması var. Algoritma baskısı adı altında bir süreç yaşanıyor. Bu reklamlar kuryeleri hıza teşvik ediyor. Müşteri, 30-40 dakika içinde paketinin geleceğini zannediyor. Örneğin bir AVM’den sipariş verdiniz. Uygun kuryeye bu sipariş atanıyor. Sipariş hazırlanması ve kuryenin teslim alması gibi süreçlerden sonra kuryeye teslimat için yaklaşık 10 dakika kalıyor. Bu da algoritma baskısına sebep oluyor. Firmalar hız reklamı yapıyor. Aslında hız reklamı yapmaları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yasaklandı. Hâlâ müşteriler bunu görüyor ve 30-40 dakikada elimde olacak diye sipariş veriyor. Müşteriler kuryelere puan veriyor. Algoritma, kuryenin bir noktadan diğerine kaç dakikada gittiğini bildiği için daha uzun sürede giden, kurallara uyan kuryeyi sistemin dışında bırakıyor. Dolayısıyla denetleme kurulunun bunları denetlemesi gerekiyor" dedi. "Teslimat süresi ve puanlama sistemiyle kurye arkadaşlarımız zor şartlarda çalışıyor" Kurye Cemal Uz ise, "Bu aralar motosiklet kazaları çoğalmaya başladı. Öncelikle motokurye arkadaşlarımız ne kadar dikkatli olursa olsun bazı firmalar, ‘şu paketi şu kadar dakikada götürmen lazım’ diyor. Götürürsen, bu kadar bonus kazanırsın. Kurye arkadaşlar da ister istemez yaya ihlali ve kırmızı ışıkta geçme gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Bunlar sonucunda kurye arkadaşlarımız ölümlü veya yaralanmalı kazalara karışıyor. Bakanlık hızlı teslimat süresini kaldırdı; ancak 15-20 dakikalık teslimat süresi ve puanlama sistemiyle kurye arkadaşlarımız zor şartlarda çalışıyor" diye konuştu. "Geç götürüldüğünde slot açılmıyor" Kurye Şenol Bilgin de, "Popüler yemek sipariş platformlarında her siparişin altında süre yazıyor. Bu süre Bakanlık tarafından kaldırıldı. Herhangi bir kurye, baskı altında olmadan paketini teslim etmesi gerekirken firmaların yaptıkları reklamlardan dolayı kuryeler canlarını tehlikeye atıyor. A noktasından B noktasına 15-20 dakikada gitmesi gereken bir kurye, firmaların paket bonusları nedeniyle 5-10 dakikada gitmeye çalışıyor. Geç götürüldüğünde slot açılmıyor. Slot en alta düşüyor ve görünmez hâle geldiği için kazanç düşüyor" ifadelerini kullandı.
Aydın Aydın Büyükşehir Belediyesi Efeler’de çalışmalarını sürdürüyor Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun kent genelinde yürüttüğü çevre bakım ve düzenleme çalışmaları, 17 ilçenin tamamında hız kesmeden devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin yoğun çalışmaları vatandaşlar tarafından da memnuniyetle karşılanıyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından Efeler ilçesinde kapsamlı çevre bakım çalışmaları gerçekleştirildi. İlçe genelindeki cadde ve bulvarlarda temizlik ve çevre düzenleme çalışmaları yapılırken, yaya kaldırımları ile üst geçitler de titizlikle temizlendi. Çalışmalar kapsamında Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ekipleri de ana arterlerde peyzaj düzenlemeleri gerçekleştirdi. Ağaç budama, trimör, bakım ve temizlik çalışmaları eş zamanlı olarak yürütülürken, cadde ve bulvarlar Büyükşehir Belediyesi fidanlıklarında yetiştirilen mevsimlik çiçeklerle süslendi. Efeler’in farklı noktalarında eş zamanlı olarak sürdürülen çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getiren vatandaşlar, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti. Çalışmaların tüm ilçelerde devam edeceğini belirten Başkan Çerçioğlu, "Mesai mefhumu gözetmeksizin sürdürdüğümüz hizmetlerimizi vatandaşlarımız ile buluşturmaya devam ediyoruz. 17 ilçemizin tamamında çalışmalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.