AK Parti Karaman İl Teşkilatı'nın Yunus Emre Konferans Salonu'nda düzenlenen Türkiye Buluşmaları konferansına konuşmacı olarak katılan Canikli, son günlerde gündemi meşgul eden konulardan bahsetti. Adeta bir pembe dizi izletildiğini, izletilmek zorunda kaldıklarını belirten Nurettin Canikli, ''Bu pembe dizinin aktörleri kim? Sayın Baykal, Sayın Kılıçdaroğlu ve bir gazeteci hanımefendi. Üçünün başrollerde olduğu bir pembe dizi. Aslında Türkiye'nin gündemi ana muhalefetiyle, bütün siyasi partileriyle ülkenin nasıl daha ileriye götürüleceğinin tartışmasının yapılabileceği olmalı. Özellikle bir genel seçim öncesinde gündemin bu olması gerekir. Yani ana muhalefet partilerinin iktidarı zorlaması gerekir. İktidarın arkasından koşturması gerekir. İktidar da muhalefetin nefesini arkasında hissetmesi gerekir ki rekabet olsun, kalite artsın. Ülkenin herhangi bir problemi daha iyi nasıl çözülebilir, insanlarımızın refah seviyesi daha iyi nasıl arttırılabilir, esasında bunların tartışılması gerekir. Eğer
muhalefet iktidarın bir politikasını beğenmiyorsa eleştirmesi kendi programını toplumun önüne koyabilmesi gerekir" dedi. Fakat bunları konuşamadıklarını, bunların yerine pembe dizileri tartıştıklarını ifade eden Canikli, ''Ülkenin sorunlarının çözümüne hiç bir katkısı olmayacak olan bir pembe diziyi izliyoruz. Ana muhalefet partisinin eski Genel Başkanı sayın Baykal diyor ki; 'Bana komplo yapılmak isteniyor.' Kim yapıyor bu komployu. Sayın Baykal'ın iddiasına göre, sayın Baykal'ın ifadesine göre bir gazeteci bayan. Bir gazeteci bayan sayın Baykal'a komplo düzenlemek istiyor. Diğer tarafta da sayın Kılıçdaroğlu var. Sayın Baykal örtülü bir şekilde diyor ki, 'Bu komplo hazırlığından Kılıçdaroğlu'nun haberi var ama bana gereken bilgiyi vermedi, beni ikaz etmedi' diyor. Bir tarafta CHP'nin eski genel başkanı, bir tarafta CHP'nin yeni genel başkanı, ortada da bir hanımefendi, bir gazeteci. Aktörleri bunlar. Neyi tartışıyoruz. Sayın Baykal'a bir komplo iddiasını tartışıyoruz" şeklinde konuştu.
Bunların CHP'nin iç işi olduğunu, kendilerini çok fazla ilgilendirmediğini belirten Canikli, ''Bizi çok fazla ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren boyutu şu. Biliyorsunuz daha önce sayın Baykal, kendi ifadesiyle söylüyorum, benzer bir komplo neticesinde sayın Baykal'a ait olduğu iddia edilen bir kaset görüntüsünden sonra genel başkanlıktan indi. O zaman partimiz suçlandı. Bu son yaşananlar birinci kaseti hazırlayanların ortaya çıkarılması açısından önem arz ediyor. Neden ikisinin de konuları aynı? İkisinde de sayın Baykal'a komplo yapıldığı iddia ediliyor. Son komplo teorisinde de Sayın Baykal, hedef olarak kendi partisinin şu andaki genel başkanını gösteriyor. Bunda da çok haksız sayılmaz. Çünkü komployu yapacağını iddia ettiği bayan gazeteci, sayın Kılıçdaroğlu ile 45 dakika görüşüyor. Bu konuşmanın içeriği de şu anda biliniyor. Kılıçdaroğlu da bunu inkar etmiyor. Bayan gazetecinin kendisine Baykal'la ilgili bir çekim yapacağını, kendisine bu konuda yardımcı olmasını talep ettiğini söylüyor.
Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki kendisine, bu konuda yardımcı olamayacağımızı söyledik diyor, eğer sen kendi imkanlarınla herhangi bir belge, bir sonuç, bir kaset elde edebilirsen bunu bize getir diyor. Yani doğrudan bu komploda kullanılacak araçların temini için bir katkı sağlamıyor. Fakat git sen kendi imkanlarınla ne yapıyorsan yap, eğer yapabilirsen bize getir diyor. Bu nokta önemli. Şu anlama gelir. Muhtemel ki birinci komployu yapanlar ya da yönlendirenler ile şu andaki komployu yapmak isteyenlerin aynı kişi olma ihtimali söz konusu olabilir. Bu açıdan bizi ilgilendiriyor. Bunu ortaya çıkarabilirsek daha önceki AK Parti'ye atılan suçlamaların dayanaksız olduğu ortaya çıkar" dedi.
Bu ülkenin ana muhalefet partisine ihtiyacı olduğunu da söyleyen Canikli, gerçek görevini yapan bir muhalefet partisini kendilerinin de istediğini ifade ederek şöyle konuştu: ''Biz sadece kavga, gürültü, çatışma ve pembe dizi izleten bir muhalefet istemiyoruz. Bu ülkeye hizmet eden, hizmet etmeyi hedefleyen bir ana muhalefet istiyoruz. Bunu istemek de bizim hakkımız. CHP'nin geldiği bu durum gerçekten içler acısı. Çok vahim bir tablo. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Yani tırnak içinde söylüyorum rezalet kelimesi bile bunu tanımlamaya yetmez. Düşünün seçime gidiyoruz, az önce anlatırken çok dikkatli kelimeleri seçmek zorunda kaldığım bir konu üzerinde CHP tartışılıyor. CHP bu şekilde gündemde. Bu şekilde tartışılıyor. Sayın Baykal'ın kamuoyuyla paylaştığı cümleleri ben burada kullanamıyorum. Edep sınırlarıma sığmıyor. Size saygımdan, millete saygımızdan kullanmaktan imtina ediyorum. Bizim terbiyemiz buna müsade etmiyor. Eski Genel Başkan Baykal, şu andaki genel başkana bir suçlamada bulunuyor. Diyor ki sayın Kılıçdaroğlu'nun bilgisi dahilinde, hatta dolaylı şekilde ima ediyor ki, hatta onun yönlendirmesiyle bir bayan gazeteci üzerinden bana komplo kurulmak istendi. Düşünebiliyor musunuz? Eski genel başkanı, hatta o partinin milletvekili. Sayın Baykal şu anki genel başkanına böyle bir suçlamada bulunuyor. Böyle bir töhmet altında, böyle bir organizasyondan, böyle bir siyasi partiden bu ülkeye hizmet bekleyebilir misiniz? Katkı bekleyebilir misiniz? Bekleyemezsiniz.''
Türkiye Buluşmaları konferansını AK Parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, Karaman Belediye Başkanı Kamil Uğurlu, AK Parti Karaman İl Başkanı Süleyman Atik, belde belediye başkanları ile partililer izledi.
MEHMET DAĞLI
KARAMAN
