SPOR - 17 Ekim 2021 Pazar 16:50

Cihat Arslan: 'Bütün sorunların çözümü teknik direktör mü?'

A
A
A
Cihat Arslan: 'Bütün sorunların çözümü teknik direktör mü?'

Kasımpaşa Teknik Direktörü Cihat Arslan, Göztepe maçının sonunda tribünlerden gelen istifa tezahüratları ile ilgili, "Bütün sorunların çözümü teknik direktör mü yani? Mücadele sahada devam ediyor, antrenmanda devam edecek. Hayat devam edecek. Sorunu iyi tespit etmek lazım yoksa hastalık ebediyen geçmez" dedi.

Süper Lig’in 9. haftasında Kasımpaşa, sahasında karşı karşıya geldiği Göztepe’ye 2-1’lik skorla mağlup oldu. Maçın ardından Kasımpaşa Teknik Direktörü Cihat Arslan basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Müsabakaya istedikleri gibi başlayamadıklarını söyleyen Arslan, "Maçın başında iyi başlayalım oyunu oturtalım topa hükmedelim demiştik. Çalıştığımız şeyler ilk 15 dakika olmadı. Başlangıçtan memnun değilim. Sonrasında ilk yarı sonuna kadar domine ettiğimizi düşünüyorum. Biz daha fazla pozisyon üreten yarı sahada oynayan takımdık. Bitirici olamadık. İkinci yarı başlangıcı da istediğimiz gibi olmadı ama golü bulduk. Golü bulunca Göztepe geriye düşen takım refleksi geliştirdi ama biz bunun karşısında orta saha direncini koyamadık. Taktiksel faullerle durdurabilirdik. Gol geldi 1-1 oldu. Yusuf’un İrfan’dan dönen net bir pozisyonu var. Belki topa sahip olsa öne geçebilirdik. Sonra da muhteşem gol yedik. İçimizi acıtıyor ama yapılabilecek bir şey değildi. Bu da bizim maç şanssızlığımız. Onlar adına güzel gol bizim adımıza üzücü gol Valentin ile 2-2’yi yakalayabilirdik. Sonlara doğru inancımızı kaybettik. Oyuncu grubu maçın dönmeyeceğine inandı. Göztepe’yi tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.

"Bütün sorunların çözümü teknik direktör mü"

Müsabakanın son anlarında tribünlerden kendisini istifaya davet eden tezahüratların gelmesiyle ilgili Cihat Arslan, "Ruhumun her hücresiyle demokrasiye inanıyorum. İnsanlar alkışlar ve protesto da eder. Saygı duymak gerekiyor. Kendimize gelince kendimizi değerlendiririz. Üzüldüğüm nokta bazılarının hafızası çok taze olmuyor. 40 sene sonra Süper Lig’e çıkan takımın kaptanı benim. Ankara’da penaltıdan ben gol attım. Teknik direktör olarak sorguluyorlarsa başka konu. Türkiye’de bu düzen böyle olduğu müddetçe keçiler ölür ama günahlar yok olmaz. Toplumsal şeylerde fatura tek kişiye kesilmez. Bütün sorunların çözümü teknik direktör mü yani? Mücadele sahada devam ediyor antrenmanda devam edecek. Hayat devam edecek. Sorunu iyi tespit etmek lazım yoksa hastalık ebediyen geçmez" açıklamasında bulundu.

"Oynamayan oyuncularımız oynamadığı için kulübeye gömüldü"

11’de görev vermediği futbolcuların yedek kulübesine gömüldüğünü dile getiren deneyimli çalıştırıcı, "Herkes sorumluluğa girmeli. Bazen canın yansa da en iyi yapmak için olacaksın. Bazen acı kararlar veriyoruz. O kararlarla egolar zaman zaman törpülenmek zorunda. Tenis oynamıyoruz. Herkesin acı çekmesi lazım. Göztepe kulübesiyle bizim kulübemiz arasında fark vardı. Her faul sonrasında Göztepe kulübesi ayağa kalktı. Bizim kulübemizde kalan oyuncular oynamadığı için kulübeye gömüldü" değerlendirmesinde bulundu.

Bora Akyol

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hiranur’un ölümüne neden olan 3 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı Mersin’de 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar’ın hayatını kaybettiği olayla ilgili tutuklu sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede; sanık Hüseyin Arda Şark’ın (19) ‘çocuğa karşı kasten öldürme’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından, M.Z. (27) ile Nazmi Ç.’nin (20) ise ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından cezalandırılması talep edildi. İlk duruşma görüldü Davanın ilk duruşması Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Hiranur’un anne ve babası ile taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Arda Şark, olay günü arkadaşlarıyla birlikte asker eğlencesine gittiklerini belirterek, "Eğlencede havaya ateş etmek için silahı yanıma aldım. Daha sonra silahı bir arkadaşım aldı. Şarjörü kontrol ettiğimde boştu. Düğün sonrası bir büfeye gittik, alkol aldık. Daha sonra dışarıda sigara içtiğim sırada silahı Hiranur’a uzattım. Şakalaşıyorduk. ‘Sıkayım mı’ dedi. ‘Silahla şaka olmaz’ diyerek geri almak istedim. O sırada silah ateş aldı. İçinde mermi olmadığını sanıyorduk. Panikledim, korktum. Hiranur’u dere kenarına bıraktım, eve gittim. Sonra ağabeyime anlattım ve tekrar giderek Hiranur’u alıp hastaneye götürdük" dedi. ‘Suç delillerini yok etme’ suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanıklardan M.Z. ise savunmasında, "Delilleri karartmadık. Olay sırasında Hiranur arka koltuktaydı, Hüseyin araç dışındaydı. Hüseyin, ‘Sıkayım mı’ diye sordu, Hiranur da gülerek ‘Sık’ dedi. Silah bir anda ateş aldı. Hiranur’u hastaneye götürmesini söyledik ancak Hüseyin’i ikna edemedik. Daha sonra tekrar gidip Hiranur’u alarak hastaneye götürdük" diye konuştu. Tutuklu sanık Nazmi Ç. de üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, suç delillerini yok etme suçunu işlemediklerini savundu. Aile sanıklardan şikayetçi oldu Hiranur’un annesi Gülten Tan, sanık Hüseyin Arda Şark ile kızının yaklaşık 2 aylık bir birlikteliği olduğunu ifade ederek, "Kızıma bu kişiden uzak durmasını söylemiştim. Kızımı hayattan kopardılar. Bu bir şaka ya da kaza değil, bu olay cinayettir" dedi. Baba Murat Aygar da sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Benim kızımın hayatı kimsenin şaka konusu olamaz. Türk adaletine güveniyorum" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, tanıkların ve avukatların beyanlarının ardından eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Olay 1 Eylül tarihinde meydana gelen olayda, merkez Toroslar ilçesi Akbelen Mahallesi’nde, 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar, park halindeki otomobilde tabanca ile vurularak hayatını kaybederken, polis, Hiranur’un erkek arkadaşı Hüseyin Arda Şark (19), M.Z. (27) ile Nazmi Ç.’yi gözaltına almış, 3 şüpheli de sevk edildikleri mahkemece tutuklanmıştı.