EKONOMİ - 24 Ocak 2022 Pazartesi 10:15

Çilek seralarında don tehlikesine karşı sobalı önlem

A
A
A
Çilek seralarında don tehlikesine karşı sobalı önlem

Manisa’nın Köprübaşı ilçesinde 6 bin 500 dekar arazide yılın 12 ayında üretimi yapılan çilek, Türk Patent ve Marka Kurumundan “Köprübaşı Çileği Coğrafi İşaret Belgesi” ile tescillenirken, kışın sert geçtiği ilçede çiftçiler tescilli çileklerini don tehlikesinden korumak için seralarda soba yakmaya başladı.

Manisa’nın Köprübaşı ilçesinde 1999 yılında 400 metrekarelik alanda tarımına başlanan çilek yetiştiriciliği, şimdilerde 6 bin 500 dekar alana çıktı. Çilek tarımında Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri haline gelen ilçede yılın 12 ayında çilek yetiştiriliyor. Mevsiminde 8 liralardan satılan çilek, kış aylarında 25 liraya kadar alıcı bulurken, ilçe çiftçisine yılda 150 milyon TL’lik gelir sağlanıyor.

Çilek seralarında don tehlikesine karşı sobalı önlem

Tescilli çileğe sobalı koruma

Öte yandan, Manisa’nın yüksek kesimlerinde yer alan Köprübaşı ilçesinde kış mevsimi de diğer bölgelere göre sert geçiyor. Gece -10 derecelere kadar düşen sıcaklıklarda çiftçiler seralarının başında nöbet tutarak çileklerini don tehlikesine karşı koruyor. Özellikle sabaha karşı seralarına gelen çiftçiler seraya su vererek önce sera içerisindeki nem dengesini koruyor. Ardından sera içinde yaktıkları sobayla da içerideki ısının yükselmesini sağlayarak don tehlikesinin önüne geçiyor.

Çilek seralarında don tehlikesine karşı sobalı önlem

İlçede çilek üretiminin 1999 yılında başladığını belirten Köprübaşı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Alptekin Sağıroğlu, “Çilek üretimimiz 1999 yılında Tarım İl Müdürlüğü ile dönemin İl Özel İdaresinin ortak projesi ile 400 dekar arazide başlandı. Deney amacıyla 5 yıllık plan içerisinde 500’er dekar olarak çiftçiler arttırdı. Günümüzde TÜİK verilerine göre 6 bin 500 dekar alanda üretimimizi yapıyoruz. Yoğun hasadımız 15 nisanda başlıyor. O dönemde Türkiye’deki tek üretim yeri Köprübaşı. Diğer Aydın bölgesi gibi yerlerde bitmiş oluyor. Coğrafi işaretimizi de 2021 yılında tescilledik. Bunun da özelliği diğer yerlerde yetişen çileklere göre C vitamini olarak daha yoğun. Yıllık ortalama dekara 3 ton civarında üretim yapılıyor. Bu da 6 bin 500 dekarda 20 bin ton civarında yılda üretim yapılıyor. Yılın her dönemi çilek üretimi yapılıyor. Geçtiğimiz yıl ortalama 8 TL civarında satıldı” dedi.

Çilek seralarında don tehlikesine karşı sobalı önlem

“Kışın verim düşük ancak fiyatlar iyi”

Kış mevsiminde serada çilek yetiştirildiğini belirten Sağıroğlu, “Kışın üretimimiz seralarda gerçekleştiriliyor. Belediye, Tarım İl Müdürlüğü projeleri ile çiftçilerin kendi gayretleriyle kurduğu seralarda üretim yapılıyor. 50 tane 1 dekar tünel seramız var. Diğer açıkta meyve alamıyoruz ancak çiftçiler onları da örterek don tehlikesine karşı koruyor. Kışın verim düşük ancak fiyatlar iyi. Şu anda 25 TL civarında satılıyor. 25 TL güzel fiyat ancak üretim yoğun değil. 3 ton alınan tarladan şu an 1 kasa 2 kasa şeklinde toplanıyor yani 10 kilogram civarında” diye konuştu.

15 Nisanda çilek mevsiminin başladığını belirten Sağıroğlu, “Tabi çileğin yoğun alım zamanında 15 nisan gibi alıcılar buraya gelir. Burada bir halimiz var orada fiyat belirlenir. Ağırlıklı İstanbul, İzmir ve Ankara’ya çilekler gönderilir” ifadelerini kullandı.

Çilek seralarında don tehlikesine karşı sobalı önlem

“Havalar soğuk olduğu zaman uyumak yok”

15 yıldır çilek üretimi yaptığını belirten Rahim Özcan, “15 yıldır çilek üretimin yapıyorum. Daha önce tütün üretimi yapıyordum ancak onu bırakıp çilek üretimine başladık. Kışın serada yazın açıkta 12 ay boyunca çilek üretiyoruz. Kışın çilek üretimi daha zor. Çocuk gibi bakım istiyor ve işçiliği bitmiyor. Ancak ben sevdiğim için zor gelmiyor. Bugün fiyatı 25 lira, sezonda 10 TL civarında sattım” dedi.

Hava sıcaklığının 0 derecenin altına düştüğü zamanlarda uyumadığını belirten çilek üreticisi Özcan, “Geceleri hava çok soğuduğu zaman soba yakıyorum. Isıtma sistemi gibi olmuyor ancak yine de soğuktan koruyoruz. Havalar soğuk olduğu zaman uyumak yok. Nöbet tutarak sabaha kadar seramızın başındayız. Hala daha uyumadım bugün de nöbetçiyim” diye konuştu.

Çilek seralarında don tehlikesine karşı sobalı önlem

Köprübaşı çileğinin diğer çileklere göre farklı olduğunu dile getiren Özcan, “Köprübaşı çileğinin en büyük özelliği dayanması ve aromasının çok güzel olması. Çevredeki ilçelere ve hastanelere sürekli gönderiyoruz. Şu anda yetiştiremiyoruz. Çilek üretimi güzel kazandırıyor” dedi.

Coğrafi işaret aldı

Öte yandan, Köprübaşı çileği Türk Patent ve Marka Kurumundan “Köprübaşı Çileği Coğrafi İşaret Belgesi”ni de aldı. Kendine has aroması ve özellikleriyle diğer çileklerden ayrılan “Köprübaşı Çileği” artık tescil belgesiyle üretilerek sofralardaki yerini almaya devam ediyor.

Aykut Yeniçağ - Sadık Cangel
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Dışişleri Bakanlığından Yunanistan’da düzenlenen bazı etkinliklere ilişkin açıklama Dışişleri Bakanlığından, Yunanistan’da düzenlenen bazı etkinlik ve yapılan açıklamalara ilişkin, "Yunanistan’daki aşırı sağcı grupların, İstiklal Savaşımızın başlangıcı olarak kabul ettiğimiz 19 Mayıs 1919’dan 75 yıl sonra, 1994’te, popülist söylemlerle ortaya attığı Pontus iddiaları asılsızdır" ifadeleri kullanıldı. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Yunanistan’daki aşırı sağcı grupların, İstiklal Savaşımızın başlangıcı olarak kabul ettiğimiz 19 Mayıs 1919’dan 75 yıl sonra, 1994’te, popülist söylemlerle ortaya attığı Pontus iddiaları asılsızdır. ‘Pontus’ antik çağda kalmış bir tanımdan ibarettir. 19’uncu yüzyılın sonunda ortaya çıkan Pontusçu faaliyetler, Yunanistan’ın ‘Megali Idea’ planının bir uzantısıdır. Konu esasen Türk ve Rum ahalinin mübadelesi ile sonuçlanmış tarihi bir sürecin asılsız iddialara konu edilerek istismarından ibarettir. Söz konusu iddialar, Türk-Yunan ilişkilerine zarar vermeyi ve Yunanistan siyasetinin sağduyulu kesimlerini zor durumda bırakmayı hedeflemektedir" denildi. Yunanistan ile ikili ilişkilerde son dönemde olumlu bir ivme yakalandığı da belirtilen açıklamada, “Yunanistan Hükümetinden beklentimiz, sorumsuz bazı siyasetçilerin gelecek nesillerin barış ve huzur ortamında yaşamasını engellemeye yönelik çabalarına karşı net bir tutum ortaya koymasıdır” ifadelerine yer verildi.
İstanbul Avcılar’da 19 Mayıs kutlamasında Gülşen sahne aldı Avcılar’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen yürüyüşün ardından sanatçı Gülşen sahne aldı. Avcılar Belediyesi 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları çerçevesinde Halide Edip Adıvar Parkı’ndan Avcılar sahiline kadar bando eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara da katıldı. Belediye Başkanı ile beraber coşkuyla korteje katılan vatandaşlar yürüyüşü Avcılar sahilinde sonlandırdı. Konser ve gösterilerden önce konuşmasını yapmak için sahne çıkan Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara konuşmalarının ardından kalabalık ile sahneden selfie çekti. Festival havasında yapılan kutlamalara DJ performansının yanı sıra animasyon gösterileri de renk kattı. Ardından kutlamalar, ünlü şarkıcı Gülşen’in konseriyle devam etti. 19 Mayıs coşkusunu Avcılar’da yoğun bir kalabalık ile yaşandığını ifade eden Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, "Çok mutluyuz. Bugün 19 Mayıs 1919’un 105’inci yıl dönümü. Aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının ve milli mücadeleyi başlatmasının 105. yıl dönümü. Bu anlamda gururluyuz. Milli bayramlarımızı her zaman bu şekilde kutlamak istiyoruz. Çünkü bu bayramlar birbirimize kenetleyen değerlerimizi hatırladığımız güzel bayramlarımız. Bu anlamda da başta ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Bundan sonra da laik Türkiye Cumhuriyetimize sahip çıkacağımızı ve bayramlarımızı Avcılarımızda çok daha yüksek bir coşkuyla kutlayacağımızı ifade ediyorum” dedi. "Milli bayramlar, tarihi mirası hatırlamanın ve milli kimliğimizi güçlendirmenin en önemli unsurlarıdır" Konser öncesinde sahneye çıkan Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara milli bayramların birlik ve beraberliği pekiştirmenin önemli unsurlarından olduğunu ifade ederek, "Bu kutlu gün tüm işgal kuvvetlerine karşı ülke bütünlüğünü korumak için kanlarının son damlasına kadar savaşan ve kesin zaferle sonuçlanan kutlu Kurtuluş Savaşı’nı barındırıyor. Bu kutlu gün masum bir ulusun direniş destanının öyküsünü barındırıyor içerisinde. Bu bayram cumhuriyet kazanımlarının sarıp sarmaladığı bu cennet vatanda kadının önemini, çocukların kıymetini, gençlerin değerini barındırıyor. Milli bayramlarımız bir milletin birlik ve beraberliğini pekiştirmenin tarihi mirasını hatırlamanın ve milli kimliğimizi güçlendirmenin en önemli unsurlarıdır” diye konuştu.