GÜNDEM - 07 Şubat 2019 Perşembe 09:05

Çocuğu aşırı korumak duygusal istismar nedeni

A
A
A
Çocuğu aşırı korumak duygusal istismar nedeni

Son yıllarda artan çocuk istismarlarının çeşitli şekillerde karşımıza çıkabildiğine dikkat çeken Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlileri Melis Hıdır ve Fatma Yıldız, “Çocuğu aşırı koruduğumuz zaman da çocuğun bağımsızlığını ve özerkliğini engelliyoruz. Aslında çocuğa yine bir duygusal istismar uygulamış oluyoruz. Bağımsızlığı, özerkliği engellenen çocuk, içine kapanık olabiliyor ya da tam tersi davranışlar sergileyebiliyor” dedi.

İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlileri Melis Hıdır ve Fatma Yıldız, son yıllarda yaşanan ve toplumu derinden etkileyen acı olaylar sebebiyle ülkemizin önemli meselelerinden biri haline gelen çocuk istismarı hakkında bilgiler verdi.
 

Melis Hıdır,“Çocukluğunda ailesinden şiddet gören şiddet uyguluyor”

  Çocuk istismarının çocuğun bakımından sorumlu kişiler tarafından tüm gelişim alanlarını engelleyen, beden ve ruh sağlığının bütünlüğünü bozan, kaza sonucu olmayan durumlarla karşı karşıya kalması olarak tanımlayan Melis Hıdır, istismarın dört şekilde gerçekleştiğine dikkat çekti. Fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel istismar olarak ortaya çıkan istismarın çocuklar üzerinde etkiler oluşturduğunu belirten Hıdır, özellikle yapılan araştırmaların kendi çocukluğunda ailesi tarafından şiddet gören insanların, kendi çocuklarına daha fazla fiziksel şiddet uyguladığını ortaya koyduğunu dile getirdi.

“Çocuğu aşırı korumak da duygusal istismardır”

  Özellikle çocuklara uygulanan en önemli istismarlardan duygusal istismarın önemine değinen Hıdır, duygusal istismarın karşımıza en sık çıkan istismar şekli olduğunu vurguladı.Çocuğun ailesi ya da onu yetiştiren yetişkin tarafından maruz kaldığı kötü muamelelerin duygusal istismara girdiğini ifade eden Hıdır, “Duygusal istismarda fiziksel bir temas herhangi bir koşul değil, anne baba, yetişkin ve çocuklar arasındaki ilişkiyi tanımlıyor. Karşımıza aşağılama, korkutma, yalnız bırakmak, sevgiden ve ilgiden eksik bırakma, aile içi şiddete çocuğu tanık etmesi, aşırı koruma, sözlü şiddeti, yıldırma, ayrım yapma, reddetme gibi daha sayabileceğimiz birçok eylem duygusal istismar örneğidir. Çocuğu aşırı koruduğumuz zaman da çocuğun bağımsızlığını ve özerkliğini engelliyoruz. Aslında çocuğa yine bir duygusal istismar uygulamış oluyoruz. Bağımsızlığı, özerkliği engellenen çocuk, içine kapanık olabiliyor ya da tam tersi davranışlar sergileyebiliyor” dedi.

 Ekonomik istismar da yaygınlaşıyor

  Maddi olumsuzluklar gibi birçok nedenle görülebilen ekonomik istismarın da yaygınlaşmaya başladığını ifade eden Melis Hıdır, “Ekonomik istismar, çocuk işçiliği, çocukların kendi rızaları dışında çalıştırılması, gelir dağılımdaki eşitsizlikler, yaygınlaşan yoksulluk, çocuk emeğinin ucuz olması gibi sorunlarla ilgili dışarı çıktığımız her anda aslında çocukların çalıştırıldığına şahit oluyoruz. Çocuğun yararı için ailenin, kamunun, okulların, insanların, hepimizin bu sorumluluğu fark etmesi ve üstlenmesi gerekiyor. Bırakalım her çocuk çocukluğunu yaşasın, çocukların oyun hakkı, eğitim hakkı, yaşam hakkı ellerinde alınmasın. Gelişimini her yönden sağlıklı bir şekilde tamamlamış çocukların sağlıklı toplumlar oluşturacağını unutmayalım” ifadelerinde bulundu.

“Cinsel istismara maruz kalan çocuk hikaye uydurmuyor”

  Cinsel istismarın diğer istismarlara göre sayısal olarak daha az veri ve araştırmaya sahip olduğunu kaydeden Hıdır, şunları söyledi:

Cinsel istismara uğrayan çocuklar genellikle kendilerine uygulanan davranışın niteliğini anlayabilecek bilinçsel güce sahip değiller. Çocuklar tehdit ediliyor, susturuluyor. Kendisine inanılmayacağını, etiketleneceğini düşünüyorlar. En basitinden korktukları için başkalarıyla paylaşmaya çekiniyorlar. Bu da istismara tekrar maruz kalmalarına neden olabiliyor. Cinsel istismarın yanında fiziksel şiddet uygulanmış olabiliyor. Araştırmalar ve deneyimler şunu gösteriyor ki; istismar konusunda hikaye uyduran çocuk sayısı çok azdır. Aileler çocuklarının anlattıklarını dikkate almalı, anlattıklarına değer vermelidir.

“Tepkisizlik de en büyük tepkidir”

  Çocuklara uygulanan istismar ve ihmal sonucunda kimliklerin etkilendiğini dile getiren Hıdır, “Çocukta gözlemlediğimiz davranışlar; korku, kaygı, kızgınlık, depresyon, düşmanlık, kendini çaresiz ve değersiz hissetme, kendine zarar verme, intihara, zararlı maddelere yönelme gibi davranışlar gözlemleyebiliyoruz. Ya da bireysel farklılıklara bağlı olarak çocukta hiçbir tepki alamıyoruz. Bu durumda şunu düşünmeliler, tepkisizlik de aslında en büyük bir tepkidir” ifadelerini kullandı.

Çocuğu aşırı korumak duygusal istismar nedeni

Fatma Yıldız, “Korunma hakkı, yaşama hakkı, gelişim hakkı ve kendini ifade hakkı çocuğun en temel haklarıdır”

 18 yaşına kadar herkesin çocuk sayılabileceğini belirten Fatma Yıldız, her çocuğun korunmaya muhtaç olduğunu, çocukların en temel haklarının korunma hakkı, yaşama hakkı, gelişim hakkı ve kendisini ifade hakkı olduğunun altını çizerek, istismara uğramış çocukların anne-babaları için önerilerde bulundu.

 “Duygularınızı Kontrol edin”

 

  Çocuğu istismara uğrayan her ebeveynde aşırı öfke ve isyan duygularının oluştuğunu söyleyen Fatma Yıldız, böyle bir durumda öfke, isyan ve suçluluk duygusunun çocuğunuzla değil, başka bir yetişkinle paylaşılması gerektiği konusunda uyardı. Çocuğunuzun, kendi olumuz duygularınızın sorumluluğunu üstlenmesini istemiyorsanız anne-baba olarak duygularınızı kontrol altına almalısınız.

“Duygusal destek sağlayın”

  Cinsel istismara uğramış bir çocuğa yapılabilecek en büyük yardım ona şefkat ve anlayış göstermek olduğunu belirten Fatma Yıldız, Yaşanan olay ne kadar acı verici olursa olsun, çocuğunuza aşırı kaygı ve acıma duyguları göstermek, onun bu süreci atlatmasını güçleştirebilir dedi. Fatma Yıldız, çocuğun yaşadığı istismarda kesinlikle kendisinin suçlu olmadığını anlamasının sağlanmasını ve bunu sana yapmasına nasıl izin verdin gibi suçlayıcı cümleler kullanılmaması gerektiğini dile getirdi.

Yıldız, cinsel istismar mağduru çocukların bu olayın üstesinden gelmesine yardımcı olmak, çocuğa öz saygısını ve kendisine olan güvenini tekrar kazandırmak, suçluluk duygularından arındırmak, ergenlik döneminde ortaya çıkabilecek psikolojik sorunların önüne geçebilmek ve ailenin çocuğu yardımcı olabilmesi açısından uzman yardımı alınmasının da iyileşme sürecinde önemli bir yeri olduğunu belirtti

 

  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta 11. Yeşilay Bisiklet Turu düzenlendi 81 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen 11’inci Yeşilay Bisiklet Turu’nda Şırnak’ta 40 yetişkin bisikletçi, “Sağlıklı, yaşam boyu birlikte kalıcılık” sloganıyla katıldı. Türkiye genelinde 11.’si düzenlenen Yeşilay Bisiklet Turu, Şırnak’ta Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Yeşil Şırnak İl Temsilciliği’nin işbirliği ile 40 yetişkin bisikletçinin katılımıyla gerçekleşti. Ömer Kabak Meydanı’ndan başlayan bisiklet turu, Kent Meydan’ında sona erdi. Bisikletçiler “Sağlıklı, yaşam boyu birlikte kalıcılık” sloganı ile pedal çevirdi. Şırnak Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdullah Ayar, ülkenin sarsılamaz bütünlüğü, sağlam vücut ve kafalarla olacağını dile getirdi. Bu nedenle bisiklet sporunun son derece faydalı bir spor olduğunu belirten Ayan, "Bisiklet sporu, her biriye hitap eden, beyine, içeriye, kaslarımıza hitap eden bir spor dalı. Biz burada bunu teşvik etmeyi hedefliyoruz. İnşallah bisiklet sporunu daha geniş alanlara yayacağız” dedi. Şırnak Yeşilay Şube Başkanı Mahsun Çağın, Yeşilay ilişkileri ile mücadele alanında hizmet veren kamu ilişkilerinde bir dernek yoluyla her alanda müdahil olan, her alanda kendini gösteren bir cemiyet olduğunu söyledi. Bağımlılıkla mücadeleyi spor ile güçlendirerek, spor ile daha iyi bir hale getirmek için gerekeni yaptıklarını belirten Çağın, bugünde bu enerjiyi insanlara göstermek için bu etkinliği düzenlediklerini ifade etti. Etkinliğe, Yeşilay gönüllüleri ve 40 bisikletçi katıldı.
İstanbul TFF: “TFF Seçimli Mali Genel Kurulu 18 Temmuz 2024 tarihinde yapılacaktır” Türkiye Futbol Federasyonu, 18 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak seçimli mali genel kurul tarihinin öne çekilmesi talebiyle ilgili imza sürecinin kulüplerin büyük çoğunluğunun sağduyulu tutumları sebebiyle amacına ulaşmadığını ve TFF Seçimli Mali Genel Kurulu’nun 18 Temmuz 2024 tarihinde yapılacağını açıkladı. Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, "Görev ve yetkileri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kanunları ile belirlenmiş, FIFA ve UEFA’ya bağlı uluslararası bir kurum olan Türkiye Futbol Federasyonu, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk futbolunun amir kurumu konumunu sürdürmeye devam edecektir. Bazı kulüplerin sportif başarısızlıklarının tutarsız bahanesi olarak sporseverlerin önüne TFF’nin ve kurullarının atılma çabası, TFF’nin kurumsal yapısının zaafiyete uğratılmaya çalışılması Türk futboluna ihanet etmektir. Türkiye’deki futbol ailesinin her aşamada ve her şartta doğru bilgilenmesi için tüm şeffaflığımız ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve sürdürmeye de devam edeceğiz. Herhangi bir kulübümüzün ve kulüp başkanımızın kötü niyetli ve amacı Türk futbolunu değersizleştirmek olan bazı odakların manipülasyonlarına maruz kalmamaları için talep ettikleri her türlü desteği ve bilgiyi kendileriyle paylaşacağımızı da bilmelerini isteriz. Uzunca bir süredir bazı kulüp yöneticilerinin kişisel hırs, çıkar ve menfaatlerini millî menfaatlerin önünde tutarak aceleye getirmek istedikleri seçimli kongre ve imza süreci kulüplerimizin büyük çoğunluğunun sağduyulu tutumlarıyla amacına ulaşamamıştır. Daha önce de ilan ettiğimiz gibi TFF Seçimli Mali Genel Kurulu 18 Temmuz 2024 tarihinde yapılacaktır. Bu süreçte Türk futbolunun ortak menfaatlerini her şeyin üzerinde tutarak son derece sorumlu davranan Türk futbol ailesinin büyük çoğunluğuna tekrar teşekkür ederiz. Bu açıdan özellikle Türk futbolunun içine sokulmaya çalışılan kaos ortamına hizmet etmemek ve hedefi dünya futbolunda söz sahibi olmak olan güzide kulüplerimizin saygıdeğer başkan ve değerli yöneticilerinin hiçbir yetkisi ve bilgisi olmayan bazı kaynakları referans almaması da büyük önem arz etmektedir. Zira gönül verdiği renkler birbirinden farklı olsa da ay-yıldızlı forma söz konusu olduğunda A Millî Takımımızla birlikte tek yürek olan milletimize duyduğumuz sorumluluğumuz gereği 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası arifesinde Türk futbolunun amir kurumu olan Türkiye Futbol Federasyonu’nun en önemli konsantrasyonu A Millî Takımımızın başarısı olacaktır" ifadelerine yer verildi.
Aydın Başkan Tetik: “Hıdrellez Bayramımız kutlu olsun” Baharın getirdiği bereketin tüm dünyada daim olmasını ve hiçbir ülkenin yoklukla mücadele etmek zorunda kalmamasını dileyen Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Hıdrellez Bayramı dolayısı ile kutlama mesajı yayımladı. Tetik, mesajında dünyanın döngüsü ve devamlılığı için büyük önem arz eden, baharın sembolü, ekinlerin ve çiçeklerin gelişinin müjdeleyicisi Hıdırellez’in ülkede sevinç ve coşkuyla kutlanmakta olduğunu belirtti. Hızır ile İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları inancının da yaşatıldığını hatırlatan Belediye Başkanı Tetik, mesajının devamında “Halk inancına göre, Hızır ile İlyas peygamberler her yıl sadece bir kez Hıdrellezde buluşabiliyorlarmış. Hızır peygamberin karada, darda kalan kişilere yardımda bulunduğuna, onlara kılavuzluk ettiğine, aynı zamanda bolluk ve bereket getirdiğine, İlyas peygamberin de suların koruyucusu olduğuna inanıla gelmiş. Bununla birlikte 5-6 Mayıs tarihi de baharın başlangıcı olarak değerlendirilmiş. Zengin kültürümüzün bir parçası olan bu gün, geçmişle geleceğimiz arasında köprü vazifesi görmüş, kültürümüzü oluşturan örf, adet ve geleneklerimizin nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Bolluk ve bereketin arttığı, bizlere baharı müjdeleyen Hıdırellez Bayramımızı en içten duygular ile kutlarken, tüm dua ve dileklerinizin kabul olmasını dilerim” ifadelerine yer verdi.