SAĞLIK - 12 Kasım 2020 Perşembe 10:21

Çocuk ve yaşlılarda zatürre aşısı şart

A
A
A
Çocuk ve yaşlılarda zatürre aşısı şart

Göğüs Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Demirkaya, aşının çocuklarda ve yaşlılarda zatürreye karşı en önemli koruyucu olduğuna dikkat çekerek, ''Aşılama ile zatürreye yakalanma sıklığı ve buna bağlı da ölüm oranları azaltılabilmektedir. Toplum bilincinin oluşması çok önemlidir'' dedi.

Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Demirkaya, 12 Kasım Dünya Zatürre Günü'ne özel açıklamalarda bulundu.

Doç. Dr. Demirkaya, zatürrenin (Pnömoni) hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde, 5 yaş altı çocuklarda, bağışıklık sistemi çok zayıf kişilerde ve 65 yaş üstü kişilerde hastaneye yatış ve aynı zamanda en sık ölüm nedenlerinden biri olduğunu hatırlattı.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada yaklaşık her yıl 100 kişi arasından 1-2 tanesinde zatürre görüldüğünü aktaran Demirkaya, ''Dünyadaki tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 7’sinin de zatürre nedeniyle olduğu kabul ediliyor. Beş yaş altı ölümlerin yüzde 15'ine neden olduğu biliniyor ve 2017 verilerine göre, tüm dünyada 800 bin civarı çocuk zatürre nedeniyle kaybediliyor'' bilgisini paylaştı.

Risk gruplarının dikkatli olması gerekiyor
Zatürrenin, akciğerleri etkileyen solunum sistemi enfeksiyonu olduğunu ve akciğerlerin hava ile dolu küçük keseciklerinin iltihaplı sıvı ile dolduğunu belirten Demirkaya, ''Solunum ağrılı olabilmekte, aynı zamanda kan oksijen değerleri düşebilmektedir. En çok 65 yaş ve üzerinde olanlar, 5 yaş altı çocuklar, bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, bağışıklık sistemini zayıflatan kemoterapi ve kortizon gibi ilaçları alanlar, onkoloji hastaları, sigara içiciler, kronik akciğer hastalığı (astım, kronik bronşit, bronşektazi), kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı gibi kronik hastalıkları olanlar zatürre için risk grubundadırlar. Zatürreye çoğunlukla, bakteriler neden olurken virüsler ve nadir olarak mantar enfeksiyonlarının akciğerlere ulaşmasıyla da zatürre görülmektedir.'' dedi.

Aşı, en önemli koruyucu
Doç. Dr. Ahmet Demirkaya, aşılamanın çocuklarda ve yaşlılarda zatürrenin en önemli koruyucusu olduğuna dikkat çekerek, ''Aşılama ile zatürreye yakalanma sıklığı ve buna bağlı da ölüm oranları azaltılabilmektedir. Toplum bilincinin oluşması çok önemlidir. Çocuklara ve yaşlılara ülkemizde rutin aşılama programı önerilerine göre zatürre aşısı (pnömokok ve aynı zamanda grip aşısı) olmaları tavsiye edilmelidir'' ifadelerini kullandı.
Zatürreyi önlemede yeterli beslenmenin önemine vurgu yapan Demirkaya, yeterli beslenmenin yaşamın ilk 6 ayı sadece anne sütüyle beslenmeden başlayarak, çocukların doğal savunmalarını iyileştirmenin anahtarı olduğunu söyledi. Zatürreyi önlemede etkili olmasının yanı sıra, bir çocuk hastalanırsa, yeterli beslenmenin hastalığın süresini kısalttığını da ifade etti.

Virüs türünü bilmenin tek yolu test
Demirkaya, günümüzde herkesin koronavirüs hastalığından (COVID-19) bahsettiğini, ancak koronavirüs hakkındaki tüm bilgileri güvenilir kaynaklardan aldığımıza emin olmamız gerektiğinin altını çizerek, ''İnsanlar, virüsün bulunduğu kişilerden COVID-19 kapabilir. Hastalık, COVID-19'lu bir kişi öksürdüğünde, konuşurken veya nefes alıp verdiğinde yayılan burun veya ağızdan küçük damlacıklar yoluyla kişiden kişiye yayılabilir. Bu damlacıklar, kişinin etrafındaki nesnelere ve yüzeylere bulaşabilir. Hasta olmayan insanlar daha sonra bu nesnelere veya yüzeylere dokunarak, ardından gözlerine, burunlarına veya ağızlarına dokunarak COVID-19'a yakalanırlar. Bu nedenle hasta bir kişinin maske takması çok önemlidir ve insanlardan en az 1 metre uzak durmak hastalığın bulaşmasının önlenmesinde önemlidir. Ellerimizi su ve sabun ile yıkamalı ya da alkol bazlı bir el dezenfektanı ile düzenli olarak iyice temizlemeliyiz. Göz, burun ve ağza dokunmaktan hem hasta olmamak hem de virüs taşıyıcısı isek, hastalığı bulaştırmamak için kaçınmalıyız. Bir COVID-19 enfeksiyonu, soğuk algınlığı ile aynı belirti ve semptomlara sahiptir ve virüs türünü belirlemek için bunları yalnızca laboratuvar testleriyle ayırt edebiliriz.'' sözleriyle kritik uyarılarda bulundu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”