GÜNDEM - 13 Mayıs 2014 Salı 08:34

Çocuklara cinsel istismar araştırmasında korkunç sonuçlar

A
A
A
Çocuklara cinsel istismar araştırmasında korkunç sonuçlar

İnönü Üniversitesi’nde, cinsel istismara uğrayan çocuklara ilişkin yapılan akademik çalışmadakorkunç sonuçlar ortaya çıktı.

Cinsel istismarcıların yüzde 58'i tanıdık şahıslar olduğu belirtilirken, mağdur çocukların yüzde 81'inde ruhsal bozukluk geliştiği öğrenildi.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı tarafından, çocuk psikiyatrisi polikliniğine gönderilen cinsel istismar mağduru çocuk ve ergenlerin, sosyodemografik ve istismarla ilişkili özelliklerini, istismar sonrası gelişen ruhsal bozukluk tanılarını incelemek amacıyla “Cinsel İstismar Mağduru Çocuk ve Ergen Olgularımızın Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri” adlı akademik çalışma yapıldı.

GERÇEK MAĞDUR ÜZERİNDE ÇALIŞMA
“Cinsel İstismar Mağduru Çocuk ve Ergen Olgularımızın Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri” adlı akademik çalışmanın, Ocak 2008- Haziran 2013 yılları arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağılığı ve Hastalıkları polikliniğine adli rapor düzenlenmesi amacıyla gönderilen cinsel istismara uğramış 0-18 yaşları arasındaki 215 mağdur çocuk ile ilgili bilgiler üzerinden yola çıkılarak gerçekleştirildiği kaydedildi.

YÜZDE 73’NÜN AİLESİNİN GELİRİ DÜŞÜK
Araştırma sonucuna göre; cinsel istismar mağduru olan 215 çocuğun yüzde 73’ünün ailesinin sosyoekonomik düzeyinin düşük olduğu ve aylık gelirinin asgari ücret veya altında olduğu, yüzde 25.6’sının ailesinin ise aylık gelirinin asgari ücret ile 3 bin TL arasında olduğu, yüzde 1.4’ünün ailesinin ise sosyoekonomik durumunun yüksek olduğu ve aylık gelirinin 3 bin TL üzeri olduğu tespit edildi.

YARISINDAN FAZLASI İLKÖĞRETİME GİDİYOR
Cinsel istismar mağduru çocukların yüzde 5’ninin okul yaşında olmadığı, yüzde 2.8’inin hiç okula gitmediği, yüzde 5’inin ilköğretimi bitirmeden terk ettiği, yüzde 59’unun ilköğretime devam ettiği, yüzde 2.8’inin ilköğretim mezunu, yüzde 5.6’sının liseyi bitirmeden terk ettiği, yüzde 17.7’sinin liseye devam ettiği, yüzde 1.9’unun ise lise mezunu olduğu kaydedildi.

YÜZDE 80’İ ANNE VE BABASIYLA YAŞIYOR
Cinsel istismara uğrayan çocukların yüzde 80’inin anne ve babasıyla birlikte yaşadığı kaydedilirken, yüzde 8.4’ünün annesi ile, yüzde 6’sının babası ile, yüzde 2.8’nini akrabalarının yanında ve yüzde 2.8’inin ise bir kurumda yaşadığı aktarıldı.

YÜZDE 40’I BİRDEN FAZLA İSTİSMAR MAĞDURU
Cinsel istismar mağduru çocukların yüzde 59.5’nin bir kez cinsel istismara, yüzde 40.5’nin ise birden fazla cinsel istismara uğradığı belirlenirken, çocukların yüzde 22’sinin yine birden fazla istismarcının saldırısına maruz kaldığı kaydedildi.

İSTİSMARCILARIN 58’İ TANIDIK
Araştırmacıda çocuklara cinsel istismarda bulunanların yakınlıkları ile ilgili çalışma da ise, yüzde 7.4’ü aile içi (baba, üvey baba, abi), yüzde 8.8’i geniş aile (büyükbaba, amca, dayı, kuzen, enişte), yüzde 41.4’ü aile dışı tanıdık ve yüzde 42.3’ü ise yabancı olarak belirlendi. Cinsel istismar sonrasında çocukların yüzde 5.1’nin gebe kaldığı da tespit edildi.

YÜZDE 81’İNDE RUHSAL BOZUKLUK GELİŞTİ
Cinsel istismar sonrası mağdurların ruhsal değerlendirme sonuçları ile ilgili incelemede ise mağdur çocukların yüzde 81.9’unun istismar sonrası en az bir ruhsal bozukluk gelişmiş olduğu tespit edildi. Buna göre; çocukların yüzde 25.6’sında Akut Stres Bozukluğu (ASB), yüzde 33’unda Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), yüzde 25,1’inde Major Depresif Bozukluk (MDB), yüzde 2,8’inde Davranım Bozukluğu (DB) gelişti. Ayrıca mağdurların yüzde 6’nda hafif düzeyde zeka geriliği, yüzde 1,4’ünde ise orta düzeyde zeka geriliği saptandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.