SAĞLIK - 16 Aralık 2013 Pazartesi 10:38

Çocuklarda baş ağrısına dikkat!

A
A
A
Çocuklarda baş ağrısına dikkat!

Prof. Dr. Hilmi Apak, 'Baş ağrısının yanında kusma, yürürken sendeleme, uyuşma, güç kaybı gibi belirtiler dikkate alınmalı, bir doktora başvurulmalı' dedi.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilmi Apak, çocuklarda uzun süre görülen baş ağrısının yanında kusmanın da görülmesi durumunda ağrının çok dikkate alınması gerektiğini, uzman bir doktora başvurulmasını belirtti. Prof. Dr. Apak, “Baş ağrısı bir semptomdur çünkü her türlü hastalığın belirtisi olabilir. Basit bir gribal enfeksiyonun baş ağrısı olabilir, uykusuzluğun baş ağrısı olabilir. Baş ağrısı uzun sürüyorsa ve git gide artıyorsa buna dikkat etmek lazım. Baş ağrısı tehlikeli bir hastalığın da belirtisi olabilir” şeklinde konuştu.

Baş ağrısının çocuklarda sınav öncesinde, bir şeye üzüldüğünde olabileceğini anlatan Prof. Dr. Apak, “Ancak baş ağrısıyla birlikte özellikle fışkırır tarzı kusma, baş ağrısının yanında bir nörolojik belirti olması önemli bir bulgudur. Özellikle sabah kalkar kalkmaz bir baş ağrısının olması ve bu baş ağrısının gün içinde tekrarlanması, devam etmesi de önemli bir bulgu olabilir” dedi.

NÖROLOJİK BELİRTİYE DİKKAT
Özellikle kadınlarda uzun süren baş ağrılarının tümöre bağlı baş ağrılarından ayırt etmek gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Apak, “Tümöre dayalı baş ağrısı migren türü baş ağrısından, sıradan ağrılardan, yorgunluğa bağlı baş ağrısından farklı olarak hiç beklenmeyen bir durumda çocukta gitgide artan ve devamında nörolojik belirtiler gösteren bir baş ağrısıdır. Buna dikkat etmek lazım en azından çocuğu bir doktor kontrolüne götürmek gerekir. Beyin tümörlerine bakacak olursak bunların serin ve habis şekilleri var. Bunlara doktor kontrolünde karar verilmesi lazım. Görüntüleme yapılması gerekiyor. Bu görüntülemenin ardından bu tümörün yeri ve şekli dikkate alınarak gerekirse beyin cerrahları tarafından biyopsi yapılır. Ve patologlar tarafından incelenir. Bunun sonucunda da eğer bir habis tümör söz konusuysa ışın tedavisi kemoterapi gibi olanaklar gündeme gelebilir” diye konuştu.

DİĞER BELİRTİLERİ GÖZLEMLEYİN
Çocukların baş ağrısı olduğunda annelerin endişelenmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Apak, “Baş ağrısının çok basit sebepleri olabilir. Sınava girecek olması, stresli olması, uykusuzluk, bilgisayarla çok haşır neşir olması, gözlerini çok yorması, işe bağlı bir ağrı ya da gribal bir enfeksiyonun başlangıcında baş ağrısı olabilir. Zaman içerisinde artan ve günlerce süren bir baş ağrısının yanında fışkırır tarzı kusmalar, herhangi bir yerinde uyuşma, güç kaybı, yürürken sendeleme gibi belirtiler önemsenmeli” dedi.

NİHAL IŞIK
İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ’Polen alerjisi’ uyarısı: Sabah ve öğlen saatlerine dikkat Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, polen alerjisinin özellikle bahar aylarında havaların ısınmasıyla ortaya çıkan polenlerin tetiklediği mevsimsel bir alerji türü olduğunu belirterek, “Özellikle sabah erken ve öğlen saatlerinde dışarıya çıkmayalım. Spor ve yürüyüş faaliyetlerinde mümkünse kapalı alanları tercih edelim” dedi. Büyük Anadolu Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, polen alerjisi ve korunma yolları hakkında bilgi verdi. Uzm. Dr. Uluışık, "Polen alerjisi, özellikle bahar aylarında havaların ısınmasıyla ortaya çıkan polenlerin tetiklediği mevsimsel bir alerji türüdür. Polenler en sık görülen ev dışı alerjenlerdir. Polen alerjisi, vücudun bağışıklık sisteminin polenlere aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkar. Bu tepki sonucunda kişilerde öksürük, burunda kaşıntı ve akıntı, gözlerde sulanma ve kaşıntı şikayetlerinde artış görülmektedir. Bunun sebebi bu mevsimlerde ağaçlardan, çimenlerden ve yabani otlardan salınan polenlerdir” diye konuştu. Bunlara dikkat Dikkat edilecek hususlarla ilgili bilgi veren Uluışık, “Polenler havada kilometrelerce asılı kalabilirler. Polenlerin en yoğun olduğu saatler sabah erken ve öğle saatleridir. Dışarıda bir aktevite planladığımızda bu saatleri göz önünde bulundurarak planlama yapılmasını öneriyoruz. Özellikle sabah erken saatlerde ve öğlen saatlerinde dışarıya çıkmayalım. Spor ve yürüyüş faaliyetlerinde mümkünse kapalı alanlar tercih edelim. Mutlaka dışarı çıkılması gerekiyorsa çeşitli koruyucu önlemler alınması gerekir. Gözlük kullanılabilir, şapka takılabilir. Uzun kollu ve bacaklı giysiler tercih edilebilir. Eve geldiğimizde üzerimizdeki kıyafetler değiştirilir ve duş alınması önerilir. Polenlerden korunmak için gerekli önlemleri alıp eğer şikayetlerinizde azalma yoksa hekiminize başvurarak anti alerji ilaçları kullanılarak şikayetlerinizi kontrol altına alabilirsiniz" şeklinde konuştu.
Yozgat ’Mantar ana’ iş başında: Evinin geçimini bahçesine kurduğu çadırda ürettiği mantarları satarak sağlıyor Sorgun Belediyesi’nin malzeme ve tohum desteğiyle istiridye mantarı üretimine başlayan 53 yaşındaki ev kadını Hatice Çetin, evinin geçimini bahçesine kurduğu çadırda ürettiği mantarları satarak sağlıyor. Yozgat’ın Sorgun ilçesi Güzelyurt Mahallesinde ikamet eden 53 yaşındaki Hatice Çetin, Balıkesirli bir arkadaşından istiridye mantarı yetiştiriciliğini öğrendi. Evinin bahçesinde mantar yetiştirmeye karar veren Çetin, bu talebini Sorgun Belediye Başkanı Mustafa Erkut Ekinci’ye iletti. Ekinci’den çadır, malzeme ve tohum desteği alan kadın girişimci Çetin, evinin bahçesine kurduğu 5 metrekarelik alanda 4 ay önce istiridye mantarı üretimine başladı. Kompost adı verilen 80 adet mantar üretim torbasıyla işe başlayan Çetin, ilk üretim de 100-150 kilogram arasında mantar elde etmeyi beklediğini söyledi. Bu işi severek yaptığını belirten Çetin, çadır ve tohum desteği verildiği takdirde alanını büyüterek mantar üretimini artırmak istediğini de ifade etti. Mahallesinde “mantar ana” olarak bilinen Çetin, bahçesinde ürettiği istiridye mantarıyla komşularının mantar ihtiyacını karşılarken sattığı mantarlardan elde ettiği gelirler ile de aile ekonomisine destek oluyor. “İlk etapta 100 kilogramın üzerinde mantar üretimi bekliyorum” İstiridye mantarı üretimine 4 ay önce başladığını söyleyen Hatice Çetin, “Bir senedir bu işi araştırıyordum, istiridye mantarı yetiştiriciliğine de ilgim de vardı. Sorgun Belediye Başkanımızdan gidip çadır istedim, o da bana çadır ve tohum desteğinde bulundu. Evimin bahçesinde 5 metrekare alanda mantar üretmeye başladım. Destek verildiği takdir de bu alanı büyütmek ve üretimi artırmak istiyorum. Bu işe yeni başladım 4 ay oldu, evimin geçimini buradan sağlamaya çalışacağım. Burada 80 torbaya yakın mantar üretim torbası var, ilk etapta buradan 100 kilogramın üzerinde üretim yapmayı düşünüyorum” dedi. “Mantarların bebek gibi bakımlarını yapıyorum” Mantar üretimini severek ve büyük bir titizlikle yaptığını da belirten Çetin, “Mantarın samanlarını dezenfekte ediyoruz, bir gün suyunu süzdürüyoruz. İkinci gün ekimini yapıyoruz. 25 gün kuluçka dönemi oluyor daha sonra hasada başlıyoruz ve aynı poşetten 3-4 kez verim elde ediyoruz. Bu mantarların bebek gibi bakımlarını yapıyorum. Ancak maliyetlerimiz kurtarmıyor, bu işi de imkansızlıklardan dolayı yapıyorum. İşimi severek yapıyorum, evde oturmaktansa bir şeyler üretmeyi seviyorum. Sorgun Belediye Başkanımız Erkut Ekinci’nin destekleriyle kurduk burayı onun sayesinde bu işe başladık, yoksa başlayamazdık. Kendisine de çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.