SAĞLIK - 15 Ağustos 2017 Salı 12:27

Çocuklarda büyüme ağrıları

A
A
A
Çocuklarda büyüme ağrıları

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Salih Kavukçu, çocukların vücudunda herhangi bir yerinin ağrıdığını ifade ettiği zaman bu durumun ebeveynler için çok önemli kaygı kaynağı olduğunu, aslında bu ağrıların nedeninin büyüyen çocuğun gelişimi ile ilgili olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Salih Kavukçu, ağrıların çocuklar için son derece önemli bir hastalığın da işareti olabileceğinin gözardı edilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

" Tekrarlayıcı Bacak Ağrıları Büyüme Ağrıları Olarak Kabul Ediliyor"

Çocuk yaş grubunda daha çok görülen tekrarlayıcı bacak ağrılarının iskelet ve kas kaynaklı ağrılar olarak en sık nedenler arasında görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Salih Kavukçu, bu ağrıların “Büyüme Ağrıları” olarak ifade edildiğini belirtti. Büyüme ağrısının tanımı için çocukluk yaş grubunda ortaya çıkması ve her iki alt bacaklarda tekrarlayan ağrılar şeklinde baş göstermesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Salih Kavukçu, ağrının süresinin 72’i saatin altında olması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Salih Kavukçu şöyle devam etti: “Ağrı çocuğun geçirdiği bir travma ile ilişkili değildir. Bir düşme, yaralanma veya kaza sonrası ortaya çıkan ağrı şeklinde olmamalıdır. Belli bir kemik bölgesinde meydana gelmez. Çocuk bacaklarının, bacak kaslarının ağrıdığını ifade eder. Herhangi bir eklemin hareket alanında kısıtlılık yoktur. Çocuğun ağrıdığını ifade ettiği yerde kızarıklık yoktur. Herhangi bir şişlik bulunmaz. Bölgesel bir hassasiyet söz konusu değildir. Yangı olarak tanımlanan ağrı, kızarıklık, şişlik, hassasiyet ve fonksiyon kaybı ile kendini gösteren bir hastalık dönemi söz konusu değildir.”

Ergenlik Döneminde Boy Uzaması Büyüme Ağrılarını Tetikliyor

Büyüme ağrısının çocukların \%3 - 50’sinde görülebileceğini söyleyen Prof. Dr. Salih Kavukçu, özellikle 4 -6 yaş arasındaki çocukların \%38’inde karşımıza çıktığını belirtti. Bu ağrıların daha çok selim seyirli gecelerde ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Salih Kavukçu, ağrıların “Büyüme Ağrısı” olarak nitelendirilmesine karşın ergenlik dönemindeki boy uzamasının da bu ağrılara neden olduğunu ifade etti.

Büyüme Ağrılarına İlişkin Farklı Teoriler

Büyüme ağrılarının nedeninin tam olarak anlaşılamadığını da söyleyen Prof. Dr. Salih Kavukçu, tıp dünyasında bu ağrıların nedeniyle ilgili çeşitli teorilerin öne sürüldüğünü belirtti. Bu teorilerden birinin çocukların iskelet yapısının hızlı büyümesi olarak gösterildiğini söyleyen Prof. Dr. Salih Kavukçu, çocukların kaslarının kemiğe tutundukları yapılarında bu hıza uygun şekilde büyümemesinden kaynaklandığını belirtti. Tıp dünyasında bir diğer görüşün gün boyu çok hareketli olan bir çocuğun kaslarındaki yorgunluğun gece ortaya çıkması ile ağrıların olduğu öngörüsünde bulunulduğunu da söyleyen Prof. Dr. Salih Kavukçu, bir diğer farklı bakışın çocuğun anatomik veya ortopedik olarak farklılığına bağlı olarak ortaya çıkan bir durum olabileceğini ifade ederek, tüm bu varsayımlardan farklı olarak, bu ağrılardan söz eden çocuklarda karın ağrısı ve baş ağrılarının da sıklıkla ifade edildiği; dolayısı ile büyüme ağrılarının bir ağrı algılama farklılığı olarak öne sürüldüğünü söyledi.

Büyüme Ağrılarını Masaj ve Ağrı Kesiciler Yardımıyla Hafifletebilirsiniz

Büyüme ağrılarının geceleri bacaklarda ve ayni zamanda bacakların diz üstündeki uyluk veya diz altındaki baldır bölgelerinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Salih Kavukçu, ağrının her iki bacakta da ortaya çıktığını ve bu durumda eklem tutulumunun olmadığını belirtti. Hafif bir masaj ile ya da ağrı kesici ilaçlar ile ağrıların iyileşebildiğini söyleyen Prof. Dr. Salih Kavukçu, çocukların ağrıdan yakınmadan gün boyunca normal aktivitelerini sürdürebildiğini ifade etti.

Prof. Dr. Salih Kavukçu: “Büyüme Ağrıları Başka Bir Hastalığa İşaret Etmez”

Genelde hekime başvurulduğunda fizik muayenede herhangi patolojik bir bulgu saptanmaz ise laboratuvar tetkiklerinde de bir bozukluk çıkmadığını söyleyen Prof. Dr. Salih Kavukçu, rutin kan ve idrar analizlerinin de normal oranda bulunduğunu, ayni zamanda vücutta bir iltihabın olmadığını ve görüntü içeren tetkiklerin de normal gözlemlendiğini belirtti. Büyüme ağrılarının herhangi bir hastalıkla birlikte bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Salih Kavukçu şöyle devam etti: “Diğer bir ifade ile büyüme ağrıları başka bir hastalığa işaret etmez. Ancak aile üzerinde endişelere neden olabilir. Uzun süre analjezik kullanımına yol açabilir. Hekim “büyüme ağrısı” tanısı koyarken, olası diğer tanılardan uzaklaşmaya çalışır. Hastalık selim seyirlidir. Kendi kendine iyileşecektir. Hastanın ve yakınlarının bu bilgilere inanması gerekir. Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanının önereceği pasif egzersizler ve diğer yaklaşımlar ile çocuğun konforu sağlanmış olur.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ’Polen alerjisi’ uyarısı: Sabah ve öğlen saatlerine dikkat Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, polen alerjisinin özellikle bahar aylarında havaların ısınmasıyla ortaya çıkan polenlerin tetiklediği mevsimsel bir alerji türü olduğunu belirterek, “Özellikle sabah erken ve öğlen saatlerinde dışarıya çıkmayalım. Spor ve yürüyüş faaliyetlerinde mümkünse kapalı alanları tercih edelim” dedi. Büyük Anadolu Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, polen alerjisi ve korunma yolları hakkında bilgi verdi. Uzm. Dr. Uluışık, "Polen alerjisi, özellikle bahar aylarında havaların ısınmasıyla ortaya çıkan polenlerin tetiklediği mevsimsel bir alerji türüdür. Polenler en sık görülen ev dışı alerjenlerdir. Polen alerjisi, vücudun bağışıklık sisteminin polenlere aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkar. Bu tepki sonucunda kişilerde öksürük, burunda kaşıntı ve akıntı, gözlerde sulanma ve kaşıntı şikayetlerinde artış görülmektedir. Bunun sebebi bu mevsimlerde ağaçlardan, çimenlerden ve yabani otlardan salınan polenlerdir” diye konuştu. Bunlara dikkat Dikkat edilecek hususlarla ilgili bilgi veren Uluışık, “Polenler havada kilometrelerce asılı kalabilirler. Polenlerin en yoğun olduğu saatler sabah erken ve öğle saatleridir. Dışarıda bir aktevite planladığımızda bu saatleri göz önünde bulundurarak planlama yapılmasını öneriyoruz. Özellikle sabah erken saatlerde ve öğlen saatlerinde dışarıya çıkmayalım. Spor ve yürüyüş faaliyetlerinde mümkünse kapalı alanlar tercih edelim. Mutlaka dışarı çıkılması gerekiyorsa çeşitli koruyucu önlemler alınması gerekir. Gözlük kullanılabilir, şapka takılabilir. Uzun kollu ve bacaklı giysiler tercih edilebilir. Eve geldiğimizde üzerimizdeki kıyafetler değiştirilir ve duş alınması önerilir. Polenlerden korunmak için gerekli önlemleri alıp eğer şikayetlerinizde azalma yoksa hekiminize başvurarak anti alerji ilaçları kullanılarak şikayetlerinizi kontrol altına alabilirsiniz" şeklinde konuştu.
Yozgat ’Mantar ana’ iş başında: Evinin geçimini bahçesine kurduğu çadırda ürettiği mantarları satarak sağlıyor Sorgun Belediyesi’nin malzeme ve tohum desteğiyle istiridye mantarı üretimine başlayan 53 yaşındaki ev kadını Hatice Çetin, evinin geçimini bahçesine kurduğu çadırda ürettiği mantarları satarak sağlıyor. Yozgat’ın Sorgun ilçesi Güzelyurt Mahallesinde ikamet eden 53 yaşındaki Hatice Çetin, Balıkesirli bir arkadaşından istiridye mantarı yetiştiriciliğini öğrendi. Evinin bahçesinde mantar yetiştirmeye karar veren Çetin, bu talebini Sorgun Belediye Başkanı Mustafa Erkut Ekinci’ye iletti. Ekinci’den çadır, malzeme ve tohum desteği alan kadın girişimci Çetin, evinin bahçesine kurduğu 5 metrekarelik alanda 4 ay önce istiridye mantarı üretimine başladı. Kompost adı verilen 80 adet mantar üretim torbasıyla işe başlayan Çetin, ilk üretim de 100-150 kilogram arasında mantar elde etmeyi beklediğini söyledi. Bu işi severek yaptığını belirten Çetin, çadır ve tohum desteği verildiği takdirde alanını büyüterek mantar üretimini artırmak istediğini de ifade etti. Mahallesinde “mantar ana” olarak bilinen Çetin, bahçesinde ürettiği istiridye mantarıyla komşularının mantar ihtiyacını karşılarken sattığı mantarlardan elde ettiği gelirler ile de aile ekonomisine destek oluyor. “İlk etapta 100 kilogramın üzerinde mantar üretimi bekliyorum” İstiridye mantarı üretimine 4 ay önce başladığını söyleyen Hatice Çetin, “Bir senedir bu işi araştırıyordum, istiridye mantarı yetiştiriciliğine de ilgim de vardı. Sorgun Belediye Başkanımızdan gidip çadır istedim, o da bana çadır ve tohum desteğinde bulundu. Evimin bahçesinde 5 metrekare alanda mantar üretmeye başladım. Destek verildiği takdir de bu alanı büyütmek ve üretimi artırmak istiyorum. Bu işe yeni başladım 4 ay oldu, evimin geçimini buradan sağlamaya çalışacağım. Burada 80 torbaya yakın mantar üretim torbası var, ilk etapta buradan 100 kilogramın üzerinde üretim yapmayı düşünüyorum” dedi. “Mantarların bebek gibi bakımlarını yapıyorum” Mantar üretimini severek ve büyük bir titizlikle yaptığını da belirten Çetin, “Mantarın samanlarını dezenfekte ediyoruz, bir gün suyunu süzdürüyoruz. İkinci gün ekimini yapıyoruz. 25 gün kuluçka dönemi oluyor daha sonra hasada başlıyoruz ve aynı poşetten 3-4 kez verim elde ediyoruz. Bu mantarların bebek gibi bakımlarını yapıyorum. Ancak maliyetlerimiz kurtarmıyor, bu işi de imkansızlıklardan dolayı yapıyorum. İşimi severek yapıyorum, evde oturmaktansa bir şeyler üretmeyi seviyorum. Sorgun Belediye Başkanımız Erkut Ekinci’nin destekleriyle kurduk burayı onun sayesinde bu işe başladık, yoksa başlayamazdık. Kendisine de çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.