SAĞLIK - 08 Ağustos 2020 Cumartesi 12:43

'Çocuklarda yaz ishaline karşı bunlara dikkat edin'

A
A
A
'Çocuklarda yaz ishaline karşı bunlara dikkat edin'

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Uzm. Dr. Hüseyin Sevim, çocuklarda sıkça görülen yaz ishallerine karşı uyardı: “İshal veya kusmaya müdahale ederken ishal veya kusma kesici ilaç kullanmayın. Çünkü mikrobun veya toksinin kana karışmasına ve tüm vücuda yayılmasına yol açmış oluruz. Bebeklerde emzirme sıklığını artırınız, anne sütü ishalin en önemli ilacıdır. Ek gıdaya başlayan bebeklere ve daha büyük çocuklara ise yoğurt veriniz. Doktorunuza danışmadan antibiyotik başlamayınız.”

Medipol Üniversitesi Vatan Klinikleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Hüseyin Sevim, yaz döneminde çocuklarda görülen hastalıklara karşı aileleri uyardı. Dr. Hüseyin Sevim, çocuklarda yaz ishallerinin ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu belirterek “Yaz döneminde halk diliyle mide-bağırsak iltihabı dediğimiz akut gastroenterit ve cilt hastalıklarında artış görürüz. Akut gastroenteriti olanlar tekrarlayan kusma, yoğun ishal, bazı hastalarda ateş, karın ağrısı, iştahsızlık ve aşırı halsizlik şikayetleriyle bize başvuruyor. Akut gastroenterit genellikle ağızdan alınan bozuk gıda, kirli su ve hasta kişi ile yakın
temasla bulaşıyor” dedi.

“İshali ya da kusmayı engelleyen ilaç kullanmayın”

Mikrobun ağız yoluyla mideye ulaşınca vücudun onu yok etmek istediğine dikkati çeken Dr. Sevim, şu bilgileri paylaştı: “Vücut ilk olarak mikrobu mide asidinde öldürür. Bunu başaramayınca kusma devreye girer. Mikrop veya toksin bağırsaklara ulaşınca da ishal oluşur. Bağırsak duvarında yara oluşunca da ateş belirtisi ortaya çıkar. Bizi rahatsız eden şikayetler aslında vücudun mikrop-toksini vücuttan uzaklaştırma-öldürme işlemidir. Hastalığa müdahale ederken bu durumu göz önünde bulundurmamız gerekir. Örneğin yoğun ishalle bağırsak toksini uzaklaştırmak isterken ishal kesici ilaç kullanmak veya mide kusma ile toksini atmak isterken kusma kesici ilaç kullanmak son derece yanlış uygulamadır. Fayda yerine zarar verir. Çünkü mikrobun veya toksinin vücuttan atılmasını engelleyip, kana karışmasına ve tüm vücuda yayılmasına yol açmış oluruz. Bu durum çok daha ciddi hastalıklara yol açar. Bizim yapmamız gereken bu dönemde destek tedavisi uygulamaktır.”

“Destek tedavi olmazsa ölüme kadar götürebilir”

Dr. Hüseyin Sevim, destek tedavisini ise şu şekilde açıkladı: “Hasta çocuk bu dönemde kusma ve ishal sonucu aşırı su, mineral, vitamin ve besin kaybeder. Bu kayıpları alabiliyorsa ağızdan, alamıyorsa damardan serum takarak takviye etmemiz gerekir. Önlem alınmazsa hızla kilo kaybeder, gözleri çöker, cilt esnekliğini kaybeder, ileri dönemde şok hatta ölüme kadar gidecek durumlar ortaya çıkabilir. Anne ve babalar bazen normal bir durumu ishal olarak da algılayabiliyor. İshal demek için günlük dışkı sayısının artması yani 3’ten fazla ve özellikle kıvamının sulu halde olması gerekir. Günlük dışkılama sayısı artmasına rağmen dışkı kıvamı normalse bu duruma ishal denmez.”

“İshalin en önemli ilacı anne sütü”

Enfeksiyon durumunda ebeveynlere büyük iş düştüğüne dikkati çeken Dr. Sevim, şu tavsiyelerde bulundu: “Bol sıvı vermelisiniz, ishali artırır düşüncesiyle ağızdan beslemeyi kesmeyiniz. Anne sütü ile beslenen bebeklerde emzirme sıklığını artırınız, anne sütü ishalin en önemli ilacıdır. Anne sütü almıyorsa her zamanki mamasına devam ediniz. Öğün sayısını artırıp aralarda su vermek gerekir. Doktorunuz size, çok su kaybı varsa ORS (Oral Rehidratasyon Sıvısı) denilen özel bir karışımı; ishal süresi uzamışsa ishalli bebekler için üretilmiş özel mamaları önerebilir. Ek gıdaya başlanan bebeklerde ve daha büyük çocuklarda yoğurt ishalli dönemde çok önemli bir besin kaynağıdır. Ayran şeklinde de verebilirsiniz. Az miktarda tuz atınız. İshalli dönemde mide hassasiyetinden dolayı çocuğunuz kusabilir. Bu nedenle sık sık az miktarda beslemelisiniz. Asla aç ve susuz bırakmayınız. Doktorunuza danışmadan antibiyotik başlamayınız.”

“Bu dönemde çiğ sebze, kepekli ekmek tüketilmemeli”

Dr. Hüseyin Sevim, ishal durumunda ailelerin tercih etmesi gereken besinleri de şöyle sıraladı: “Gıda seçerken sindirimi kolay, sıvı, yağsız, şekersiz gıdaları tercih etmek gerekir. Mesela kaynamış ılıtılmış su, açık çay, ıhlamur, kaynatılmış nane-limon suyu, portakal, şeftali, elma gibi taze sıkılmış meyve suları ve hafif tuzlu ayran yoğurt tüketilebilir. Ayrıca kabuğu soyulmuş muz, elma, şeftali, pirinç lapası, yayla çorbası, tarhana çorbası, haşlanmış patates ve yumurta, yağsız haşlama tavuk, dana eti ile az yağlı peynir çocuklara böyle durumlarda verilebilir. Ancak genel olarak aşırı yağlı, aşırı şekerli gıdalardan kaçınılmalı. Çikolata, cips, kraker gibi yağlı-şekerli market ürünleri, aşırı yağlı şekerli pastane ürünleri tercih edilmemeli. Aşırı yağlı, kızartma, ızgara şeklindeki besinler (patates kızartması, kebap gibi), hazır çorba, hazır meyve suyu, kola, çiğ sebze, kepekli ekmekten kaçınılmalı.”

“Ateş, baygınlık ve ağız kuruluğuna dikkat”

Kusma ve ishalin bağırsak iltihabı dışında başka hastalıklarında belirtisi olabileceğine değinen Dr. Sevim, şu durumlarda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini açıkladı: “Durdurulamayan yani 4-5 defa tekrarlayan kusmalar ile günde 8-10 defa çok sulu dışkılama durumunda doktora başvurulmalı. Ayrıca baygınlık, uykuya meyil, düşmeyen ateş, aşırı huzursuzluk, ağız ve dilde kuruluk, yemek yiyememe, su içememe ve dışkıda kan görülmesi durumu da ciddiye alınıp hemen hastaneye başvurulmalı. Öte yandan bağırsak iltihabından korunmak için öncelikle el temizliğine dikkat edilmeli. Özellikle alt değiştirdikten ve tuvaletten çıktıktan sonra sabunla eller iyice yıkanmalı. Bu alışkanlık çocuklara da kazandırılmalı. Kaynatılmış su veya hazır kapalı su kullanılmalı. Alınan sebze ve meyveler bol su ile yıkanmalı. Hazırlanan besinler mümkünse tek öğünde bitirilmeli. Özellikle dışarda uzun süre beklemiş gıdaları vermemeye çalışın. Besinleri buzdolabında ve kapalı kaplarda saklayın. Biberon ve bardakları bulaşık halde uzun süre tutmayın. Cam ürünleri tercih edin. Güvendiğiniz markaları alın. Güvenilir yerlerden alışveriş yapın. Açıkta satılan gıdaları almayın.”

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.
Samsun 631. Geyikkoşan Hıdırellez Şenlikleri ve Yağlı Pehlivan Güreşleri nefes kesti SAMSUN (İHA) – Bu yıl 631.’si düzenlenen Geyikkoşan Hıdırellez Şenlikleri ve Yağlı Pehlivan Güreşleri büyük beğeni topladı. Alaçam Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Geyikkoşan Hıdırellez Şenlikleri ve Yağlı Pehlivan Güreşleri’nde başpehlivanlığı finalde Bekir Eryücel’i yenen Yıldıray Pala kazandı. Güreşlerde 600 güreşçinin mücadelesi nefes kesti. Protokol üyeleri şenlik alanına mehteran eşliğinde çalınan marşlarla girdi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşması yapan Alaçam Güreş Ağası İbrahim Deniz, "Burada atalarımızdan devraldığımız bu değerli geleneği sürdürüyor, kültürümüzü ve tarihimize olan bağlılığımızı gösteriyoruz. Hep birlikte Alaçam’ımızın, Samsun’un ve Türkiye’mizin kültürel zenginliklerini yaşatmaya devam edelim" dedi. Alaçam Belediye Başkanı Ramazan Özdemir ise, "Tarihi bir geçmişe sahip olan etkinliğimizi bu yıl bütün kurum ve birimlerimizin destekleriyle artırarak daha kapsamlı bir şekilde gerçekleştirmeye çalıştık. Amacımız ilçemizin süregelen geleneğini daha iyi yerlere taşımaktır. Geyikkoşan güreşlerinin tarihi olarak ülke çapında önemli bir yere sahip olduğunu da vurgulamak istiyorum. Tarihi olarak Candaroğulları döneminde, bundan tam 631 yıl önce başlayan bir geleneği sürdürmenin onurunu yaşıyoruz” diye konuştu. Alaçam Kaymakamı Fatih Kayabaşı da konuşmasında birlik ve beraberlik mesajları verdi. Yapılan ağalık yarışmasını 2 milyon 555 bin TL ile mevcut Alaçam Güreş Ağası iş adamı İbrahim Deniz kazandı. Şenlikte ayrıca "Keşkek Kazanı" açılış programı düzenlendi. Şenlikte mesire alanında seyyar tezgahlarda helvadan çereze kadar çeşitli ürünler satıldı. Şenliğe protokol üyeleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, İstanbul’da yaşayan Alaçamlı iş adamları ve vatandaşlar katıldı.
Antalya İbrahim Üzülmez: "Son 3 haftada karakterimizi göstererek alkışlanmak istiyoruz" Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, Antalyaspor deplasmanında aldıkları 3 puana ilişkin, “Bizim için tamam mı, devam mı niteliğinde maçtı. Kazandığımız için mutluyuz. Son 3 hafta karakterimizi göstererek alkışlanmak istiyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Pendikspor, deplasmanda Antalyaspor’u 2-1 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, 3 puanı aldıkları için mutlu olduklarını söyledi. Üzülmez, "İhtiyacımız olan bir galibiyet aldık. Mutluyuz. Daha önce de bu mücadeleyi gösteriyorduk. Şansızlığımızdan kazanamadığımız maçlar vardı. Tamam mı, devam mı niteliğinde bir maçtı. Kolay değil Antalya deplasmanında önce 1-0 yenik başlayıp skoru 2-1’e getirmek. Biz pes etmeyen bir takımız. Üzüldüğümüz noktalardan birisi 33 puan yaptık ama 4-5 puan daha fazla alabilirdik. Bu maçta o direnci gösterdik. Bu maçta 23’e yakın pozisyonumuz var. 3 veya 4’ü bulabilirdik ama sonuna gitmede sıkıntı yaşıyoruz" dedi. Sergen Yalçın’ın ikinci yarının başında 2 oyuncu değişikliği sonrası baskı hissettiklerini aktaran Üzülmez, "Sonuna kadar mücadele eden bir takımız. Ne olursa olsun karakterimizi bundan sonraki 3 haftada göstererek alkışlanmak istiyoruz. Son 3 mata bu yarışın içerisinde olacağız. Galibiyet moral oldu” diye konuştu.