GÜNDEM - 01 Ağustos 2020 Cumartesi 09:15

‘Çok biliyorsan, sen yap’ işten çıkarma sebebi değil

A
A
A
‘Çok biliyorsan, sen yap’ işten çıkarma sebebi değil

İşine karışılmasını istemeyenlerin kullandığı 'çok biliyorsan, gel sen yap' sözünü kullanan garson tazminatsız kovuldu. Mahkemenin 'kıdem tazminatı ödenmemeli' kararını kanuna aykırı bulan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, mağdur garsona tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti.

Özel bir şirkette garson olarak çalışan genç, şube müdürünün 'ekmekleri büyük doğruyorsun, israf oluyor' sözüne öfkelenerek, 'çok biliyorsan gel sen yap' diyerek iş yerinden ayrıldı. İşveren, garson hakkında devamsızlık tutanağı tuttu. Garson, tazminat ödenmeden çıkarıldı. İş Mahkemesi'nin yolunu tutan davacı garson, tüm resmi tatillerde dini bayramlarda da çalıştığını, fazla mesai yapmasına ve genel tatilde çalışmasına rağmen ücretlerin ödenmediğini, ayrıca yıllık izninin kullandırılmadığını ve izin alacağının da ödenmediğini öne sürdü. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı, genel tatil alacağı ve fazla çalışma alacaklarını istedi.

Mahkemede ifade veren şirket sahibi ise, firmanın işletme müdürünün, öğle yemeğe esnasında adı geçen şahsa 'bu ekmekleri neden bu kadar fazla kesiyorsunuz? Yazık, israf oluyor' demesi üzerine, görev başında amiri olan şahsa 'çok biliyorsan sen yap diyerek' karşılık verdiğini ve tesisleri terk ettiğini iddia etti. Mahkeme, kıdem tazminatı talebinin reddine hükmetti. Kararı davacı garson temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Kararda; "Somut uyuşmazlıkta dosyadaki bilgi ve belgelerden ve özellikle tanık anlatımlarından iş akdinin yazılı bir fesih tebliği olmaksızın işçi tarafından iş yerini terk suretiyle eylemli olarak sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Terk tarihi itibari ile hak edildiği halde ödenmemiş işçilik alacaklarının varlığı karşısında davacının terkinin bu sebebe dayandığı kabul edilerek kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalıdır. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir" denildi.

Konuyla ilgili bilgi veren Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, “İş yerlerinde çok sık çalışana müdür veya şefleri tarafından işin iyi yapılmadığı konusunda uyarılar gelir. Bazı durumlarda da çalışan kızarak sitemini ‘çok biliyorsan, gel sen yap’ şeklinde dile getirir. Bu durumda işveren veya vekilleri çalışana ‘sen bize saygısızlık yapıyorsun. Sen bana bunu söylemezsin’ diyerek çalışanı işten çıkarabiliyor. Bu konulardan bir somut örnek ise yeni yaşandı. İş yeri vekili, çalışana ‘işi daha doğru yapmanı istiyoruz. Ekmekleri daha küçük kes. İsraf olur’ demesi üzerine çalışanda ‘çok biliyorsan, gel sen yap’ diyor. Çalışan işten çıkartılıp tazminatı verilmiyor. Çalışanda soluğu mahkemede alıyor. Yargıtay ise, çalışanı haklı bularak tazminatlarını almasının hakkı olduğuna hükmediyor. Yani çalışanın ‘çok biliyorsan, sen yap’ sözü işveren açısından tazminatsız işten çıkarma sebebi değildir. Bu da somut bir olaydır” diye açıklık getirdi.

Abdullah Çibir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.