SAĞLIK - 09 Nisan 2022 Cumartesi 10:33

Çöl tozunda çocuk uyarısı: 'Akciğerdeki harabiyet daha büyük olabiliyor'

A
A
A
Çöl tozunda çocuk uyarısı: 'Akciğerdeki harabiyet daha büyük olabiliyor'

Türkiye’ye son günlerde Suriye üzerinden gelen çöl tozlarının etkilerine karşı vatandaşları uyaran Uzm. Dr. Özlem Ceyran, “Çocuklarda akciğerdeki harabiyet daha büyük olabilir. Çöl tozları özellikle kronik akciğer hastalığı olan KOAH’lı, astımlı hastalarımızda çok büyük problem teşkil ediyor. Nefes darlığının artışına, hastada yoğun bakım yatışı, ölüme kadar giden tablolara sebep oluyor” dedi.

Türkiye’ye son günlerde Suriye üzerinden gelen çöl tozları birçok kenti etkilerken uzmanlar uyarıyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul semalarını da kaplayan çöl tozlarıyla ilgili konuşan İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Özlem Ceyran, tozun vatandaşlar üzerinde oluşturabileceği etkilere ilişkin bilgi verdi.

“Çok gerekli değilse dışarıya çıkmamalarını öneriyoruz”

Çöl tozunun etkilerine karşı vatandaşları gerekmedikçe evden çıkmamaları konusunda uyaran Uzm. Dr. Özlem Ceyran, “Çöl tozları özellikle bizim kronik akciğer hastalığı olan KOAH’lı, astımlı hastalarımızda çok büyük problem teşkil ediyor. Bu tozların taşıdığı inorganik bileşikler, bakteriler, mantarlar, küfler, hastaların semptomlarının artmasına hatta hastaneye yatışına kadar varan olaylara sebep oluyor. Bunun için bu hastalarımızın bu dönemde mutlaka kendilerine dikkat etmeleri, korumaları, ilaçlarını düzenli kullanmaları gerekiyor. Mümkün olduğunca çok gerekli değilse dışarıya çıkmamalarını öneriyoruz. Evdelerse kapı ve pencereleri kapalı tutup tozun içeri girişini engellemeleri gerekiyor. Eğer mutlaka dışarı çıkacaklarsa o zamanda koruyuculuğu yüksek maskeleri kullanmaları, soludukları toz oranını o şekilde minimuma indirmeleri gerekiyor” dedi.

“Ölüme kadar giden tablolara neden olduğu biliniyor”

Çöl tozlarının solunumsal rahatsızlıkları olan hastaların durumunda kötüleşmeye, ölüme kadar giden süreçlere yol açtığını anlatan Uzm. Dr. Ceyran şöyle konuştu: “Alerjik astımı olan hastalarda alerjik semptomların artışlarına sebep oluyor. Yine aynı şekilde alerjik astım ve KOAH hastalarında nefes darlığının artışına, akciğer enfeksiyonlarına, hastane yatışlarına hatta ölüme kadar giden tablolara neden olduğu biliniyor. Bu partiküllerde birtakım bakterilerde taşınıyor bu hastaların zaten solunum fonksiyon kapasiteleri düşük olduğu için herhangi bir akciğer enfeksiyonunda bu kapasite daha da düşüyor. Hastada yoğun bakım yatışı veya ölüme kadar giden tablolara sebep oluyor. Sadece kurşun değil aynı zamanda demir, alüminyum, silika partikülleri hepsi aynı şekilde bu toz zerrecikleriyle taşınıyor. Vücutta hem beyin hem akciğer fonksiyonları birçok şeyi etkileyebiliyor o yüzden en iyisi maruz kalmamak. Hastaların ilaçlarını çok düzenli kullanmaları gerekiyor herhangi bir şekilde semptomlarında bir artış fark ederlerse belki ilaç dozlarının yeniden düzenlenmesi gerekebilir. Onun dışında da en önemlisi maske ve evde olmak. Kronik solunum problemi olan hastalar, kardiyovasküler hastalığı olanlar, aynı zamanda çocuklarda da ciddi problemlere sebep oluyor. Bizim açımızdan en önemlisi astım ve KOAH hastalığı olanlar en çok sorunu biz onlarda görüyoruz”

“Çocuklarda akciğerdeki harabiyet daha büyük olabilir”

Çöl tozunun çocuklar üzerindeki etkilerine ilişkin konuşan Uzm. Dr. Ceyran, “Solunum yolları çok iyi gelişmediği için, akciğer gelişimi daha az olduğu için akciğerdeki harabiyet daha büyük olabilir. O yüzden çocukları da mümkün olduğunda dışarıya çıkarmamak, evde bulunmak en mantıklısı. Özellikle nefes darlığı, hırıltılı, hışırtılı solunum bu tür şikayetler olursa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvursunlar. Alerjik astımı olanlarda alerjenlerde taşındığı için bu partiküllerle alerjik şikayetleri artabilir. Ek ilaç eklemek gerekebilir” ifadelerini kullandı.

Hasibe Karadağ - Alper Suat Tutaşı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt 7. Dede Korkut Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Günleri, ASMAC Kongresiyle başladı Bayburt’ta bu yıl, “Tarihi yeniden yaşa, köklerini yaşat” temasıyla 15-25 Mayıs tarihlerinde 7’incisi düzenlenmekte olan Dede Korkut Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Günleri, açılış töreni ve Uluslararası Tarım Bilimlerinde Multidisipliner Yaklaşımlar Kongresi (ASMAC) Özel Açılış Oturumu ile başladı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda gerçekleşen tören, 7. Dede Korkut Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Günleri tanıtım filmi gösterimi ile başladı. Tanıtım filmi gösteriminin ardından ASMAC Kongresi Düzenleme Kurulu Başkanı olarak Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan tarafından kongre katılımcılarına ve konuklara hitaben sürdürülebilir tarım ve Bayburt Üniversitesinin organik tarım faaliyetleri ilişkisine yönelik bir konuşma yapıldı. Ardından Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, hem 7. Dede Korkut Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Günlerini hem de ilk etkinlik olan ASMAC’ı kapsayan özetleyici bir konuşma yaptı. “Tarihi yeniden yaşa, köklerini yaşat” temasının vurgulamak istediği hususu anlatan Rektör Türkmen, “Tarih, yaşanmış ve bitmiş bir hikaye olarak algılandığında sonlanır. Tarih, bugün yaşayan ve gelecekte de yaşayacak olan bir bağlılık ve köklerden gelme halidir. Dede Korkut’tan bu yana şanlı bir tarihin kurucuları olan bizler, bugün tarihi yeniden yaşamak ve köklerimizi yaşatmak için bir aradayız.” dedi. Dede Korkut’un dünyaya açılan bir evrensel değer olduğunu söyleyen Rektör Türkmen, Dede Korkut Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Günlerinin bu misyona sahip olmanın yanı sıra, dünyadan farklı kültürleri de Bayburt Üniversitesinde buluşturma misyonuna sahip olduğunu belirtti. Hitap konuşmasının ardından Vali Yardımcısı Yunus Coşkun ve Belediye Başkanı Mete Memiş’in de eşlik ettiği sponsorlara teşekkür plaketi takdimine geçildi. Tören, toplu hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi ve aranın ardından ASMAC Kongresi, Türkiye’de Şeker Sanayisi Paneli ile devam etti. Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vecihi Aksakal’ın yönlendiricisi olduğu Panelde, Atatürk Üniversitesinden Prof. Dr. Erdoğan Öztürk ile Doç. Dr. Okan Demir, Sukkar Şeker Genel Müdürü Necati Karavaizoğlu ve Mezra Ziraat Genel Müdürü Dr. Mahmut Taşçı konuşmacı olarak yer aldı. Panel, teşekkür belgeleri takdimi ile sona erdi ve kongre, eşzamanlı gerçekleşen yüz yüze ve çevrim içi oturumlarla devam etti.
Gaziantep Gastronomi şehrinde kağıt üstünde kebap dönemi Gastronominin başkenti Gaziantep’te tarihi bir mekanda hizmet veren bir kebapçı, geleneksel sunum yöntemlerini bir kenara bırakarak kebapları tabak ya da bardak kullanmadan doğrudan kağıt üzerinde servis etmeye başladı. Bu yenilikçi sunum tarzı, şehirdeki yemekseverlerin yoğun ilgisini çekti. Kebapçıyı ziyaret eden vatandaşlar, etin kağıt üzerinde sunulmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Kebapseverler, bu yöntemin hem pratik hem de lezzetin daha doğal hissedilmesini sağladığını belirtti. Kebapçının sahibi Selçuk Cingisiz ise, bu sunum tarzıyla hem çevreye duyarlı bir yaklaşım sergilediklerini hem de müşterilerine farklı bir deneyim sunduklarını ifade etti. "Çok tercih ediliyoruz ve bu yoğunluktan çok memnunuz" Gastronomi şehrine yenilik getirdiğini söyleyen işletmeci Selçuk Cingisiz, "Gördüğünüz gibi burada düzenli bir şekilde taze et kesiyoruz. Burada dinlendirip daha sonra yemeğe hazır hale getiriyoruz. Gelen müşterilerimize taze bir şekilde ikram ediyoruz. Gördüğünüz gibi işletmemiz çok küçük. Bu yüzden tabak, bardak kullanmıyoruz. İşimizde yoğun olduğu için hijyenik yağlı kağıt kullanıyoruz. Müşterilerimizde bu durumdan gayet memnun. Çok tercih ediliyoruz ve bu yoğunluktan çok memnunuz. Severek tüketiliyor kebaplarımız. Muadilimiz yoktur. Düzenli bir şekilde gelen müşterilerimiz var. Yoğunluğumuzda gözle görülüyor" dedi. "Öncelikle bu yemek lezzeti memleketin hiçbir yerde yoktur" Hemen hemen her gün et tükettiğini söyleyen müşteri Yunus Şahin, “Öncelikle bu yemek lezzeti memleketin hiçbir yerde yoktur. Doğal olması da ona ayrıcalık kazandırıyor. Çok güzel bir lezzeti var. Herkese tavsiye ediyorum. Ben her gün tüketiyorum” ifadelerini kullandı. “Lezzetin olduğu yerde tabak kullanmaya gerek yok” Diğer müşteri Engin Yıldız, “Özellikle böyle salaş mekânları çok tercih ediyorum. Lezzetli bir yer. Sunumlarda tabak kullanılmıyor. Bence çok daha güzel. Lezzetin olduğu yerde tabak vesaire kullanmaya gerek yok” şeklinde konuştu. “Elle yemek daha çok lezzet katıyor” Yurt dışından kağıt üstünde kebap yemek için geldiklerini söyleyen Okan Ezgi Atabay çifti ise, “Eşimle yemek için buraya geldim. Güzel bir yemek yiyelim dedik. Bu yüzden de bu mekanı tercih ettik. Sosyal medyada gördük ve çok merak ettik. Tabak burada kullanılmıyor. Bizim için önemli olanda etin lezzetidir. Elle yemek daha çok lezzet katıyor. Lezzeti on numara olduktan sonra bizim için bir şey fark etmiyor” diye konuştu.
İstanbul Küçükçekmece’de 19 Mayıs koşusu yapıldı Küçükçekmece’de okullar arası 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kros yarışması düzenlendi. Küçükçekmece Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile okullar arası 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kros yarışması düzenlendi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Küçükçekmece Gölü kenarında düzenlenen yarışmada, 191 sporcu dereceye girebilmek için ter döktü. Koşu; Küçük Kızlar, Küçük Erkekler, Yıldız Kızlar, Yıldız Erkekler, Genç Kızlar ve Genç Erkekler olmak üzere 6 kategoride gerçekleşti. Yarışma sonunda dereceye girenlere kupa ve madalya takdim edildi. Dereceye girenler ise şöyle; Küçük Kızlar 1. Jinda Efsun Gökdemir - Söğütlüçeşme Ortaokulu, 2. Rojbin Kurt - Yunus Emre Ortaokulu, 3.Nisa Kerimoğlu - TOKİ Avrupa Konutları Ortaokulu Küçük Erkekler, 1. Siraç Sevinç - Söğütlüçeşme Ortaokulu, 2.Buğra Çelik - Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu, 3.Talha Bekçi - Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu Yıldız Kızlar 1.Toprak Güneri - Söğütlüçeşme Ortaokulu, 2.HiraNur Toy - Söğütlüçeşme Ortaokulu, 3. Elif Şen - Söğütlüçeşme Ortaokulu Yıldız Erkekler 1.Ahmet Abdullah - Söğütlüçeşme Ortaokulu, 2.Abdül Cabbar Abdullah - Söğütlüçeşme Ortaokulu, 3.Aras Özen - Melikşah Ortaokulu Genç Kızlar 1. Tuğba Duran - Dr. Oktay Duran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 2.Ecrin Karaoğlan - Dr. Oktay Duran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 3.Esmanur Teke - Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi Genç Erkekler 1.Emirhan Sönmez - TOKİ Atakent Spor Lisesi, 2. Utku Öztürk - TOKİ Atakent Spor Lisesi, 3.Yiğit Önata - Dr. Oktay Duran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Gaziantep Gastronomi şehrinde kağıt üstünde kebap dönemi Gastronominin başkenti Gaziantep’te, tarihi bir mekanda hizmet veren bir kebapçı, geleneksel sunum yöntemlerini bir kenara bırakarak kebapları tabak ya da bardak kullanmadan doğrudan kağıt üzerinde servis etmeye başladı. Bu yenilikçi sunum tarzı, şehirdeki yemek severlerin yoğun ilgisini çekti. Kebapçıyı ziyaret eden vatandaşlar, etin kağıt üzerinde sunulmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Kebap severler, bu yöntemin hem pratik hem de lezzetin daha doğal hissedilmesini sağladığını belirtti. Kebapçının sahibi Selçuk Cingisiz ise, bu sunum tarzıyla hem çevreye duyarlı bir yaklaşım sergilediklerini hem de müşterilerine farklı bir deneyim sunduklarını ifade etti. “Çok tercih ediliyoruz ve bu yoğunluktan çok memnunuz” Gastronomi şehrine yenilik getirdiğini söyleyen işletmeci Selçuk Cingisiz, “Gördüğünüz gibi burada düzenli bir şekilde taze et kesiyoruz. Burada dinlendirip daha sonra yemeğe hazır hale getiriyoruz. Gelen müşterilerimize taze bir şekilde ikram ediyoruz. Gördüğünüz gibi işletmemiz çok küçük. Bu yüzden tabak, bardak kullanmıyoruz. İşimizde yoğun olduğu için hijyenik yağlı kağıt kullanıyoruz. Müşterilerimizde bu durumdan gayet memnun. Çok tercih ediliyoruz ve bu yoğunluktan çok memnunuz. Severek tüketiliyor kebaplarımız. Muadilimiz yoktur. Düzenli bir şekilde gelen müşterilerimiz var. Yoğunluğumuzda gözle görülüyor” dedi. “Öncelikle bu yemek lezzeti memleketin hiçbir yerde yoktur” Hemen hemen her gün et tükettiğini söyleyen müşteri Yunus Şahin, “Öncelikle bu yemek lezzeti memleketin hiçbir yerde yoktur. Doğal olması da ona ayrıcalık kazandırıyor. Çok güzel bir lezzeti var. Herkese tavsiye ediyorum. Ben her gün tüketiyorum” ifadelerini kullandı. “Lezzetin olduğu yerde tabak kullanmaya gerek yok” Diğer müşteri Engin Yıldız, “Özellikle böyle salaş mekânları çok tercih ediyorum. Lezzetli bir yer. Sunumlarda tabak kullanılmıyor. Bence çok daha güzel. Lezzetin olduğu yerde tabak vs kullanmaya gerek yok” şeklinde konuştu. “Elle yemek daha çok lezzet katıyor” Yurt dışından kağıt üstünde kebap yemek için geldiklerini söyleyen Okan Ezgi Atabay çifti ise, “Eşimle yemek için buraya geldim. Güzel bir yemek yiyelim dedik. Bu yüzden de bu mekanı tercih ettik. Sosyal medyada gördük ve çok merak ettik. Tabak burada kullanılmıyor. Bizim için önemli olanda etin lezzetidir. Elle yemek daha çok lezzet katıyor. Lezzeti on numara olduktan sonra bizim için bir şey fark etmiyor” diye konuştu.