SAĞLIK - 27 Ekim 2020 Salı 12:44

Covid'i yenen doktor 5 gününü hatırlamıyor

A
A
A
Covid'i yenen doktor 5 gününü hatırlamıyor

Elazığ’da korana virüse (Covid-19) yakalanan ve zorlu bir sürecin ardından hastalığı yenen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Asena Serap Yalçınkaya, “İlk 5 gününü hatırlamıyorum. O dönemde hastaların ne hissettiğini çok iyi anladım. 1 ay öncesine dönmek için her şeyimi verebilirim” dedi.

Elazığ Mediline Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Asena Serap Yalçınkaya, yakalandığı Covid-19'u yenerek görevine başladı. Geçtiğimiz ay hastalığa yakalanan ve ilk 3 gün kendi hastanesinde, ardından durumu ağırlaşınca Fırat Üniversitesi Hastanesine kaldırılarak 10 gün tedavi gören Dr. Yalçınkaya, zor bir süreç geçirdi. Hastanede kaldığı süre içinde 5 gününü hatırlamayan Yalçınkaya, 20 gün boyunca derin nefes alamadığını, şu anda ise 1 kat merdiveni bile çıkmakta zorlandığını aktardı.

“Hastaların ne hissettiğini çok iyi anladım”

Sürecin en başından bugüne kadar yoğun olarak Covid-19 hastalarına baktığını belirten Uzman Dr. Asena Serap Yalçıhkaya, “İlk başta kendime konduramadım. Ben olmam diye düşünüyordum. Çünkü ciddi anlamda korunuyordum. Çift maske, önlük, gözlük şeklinde kişisel koruyucu ekipmanlarımı koruyarak hastalarıma bakıyordum. Ama yine bende yakalandım. Çok dikkat etmek gerekiyor. İlk etapta kas ağrıları ile başladı. O dönem ben Covid-19 olduğunu düşünmedim, yorgunluk olarak düşündüm. Ama annemde ve kardeşimde çıkınca test yaptırdım ve pozitif olduğumu öğrendim. Hastalığımın 5’inci gününde ciddi bir ateş ve sırt ağrısı yaşadım. Nefes almakta güçlük çektim. Hatta hastanede yatarak 10 günlük bir tedavi sürecim oldu. İlk 5 gününü hatırlamıyorum. Kardeşim anlatıyor. Ciddi bir şuur bulanıklığım oldu. Kendi ihtiyaçlarımız göremeyecek dereceye geldim. Kardeşim koluma girerek bana yardımcı oluyordu. 10 gün hastanede yattım. Damardan tedaviler gördüm. Ciddi bir psikolojik savaş da verdim. Zaten hastalarımla her zaman enpati kurmuşumdur ama o dönemde hastaların ne hissettiğini çok iyi anladım” dedi.

“Halen konuşurken nefesim kesiliyor, 1 kat merdivenden fazlasını çıkamıyorum”

Tedavi sürecini anlatan Dr. Yalçınkaya, “Sürekli kan sulandırıcılar yapılıyor. Damar yolu açılıyor. Günde 4 defa antibiyotik ve oksijen tedavisi yapıldı. Zorlu bir süreç geçirdim. En önemlisi bu hastalığa yakalanmamak. Biz bu kadar dikkat etmişken bile yakalanıyorsak ciddi bir anlamda bir bulaştırıcılık söz konusu. Ben hastaneden kaptığımı düşünmüyorum. Bir ortama girmiştim ve orada pozitif olan hastalar pozitifliklerini gizlemişlerdi. Oradan aldığımı düşünüyorum. Bu şekilde ağır bir sürecim oldu. Halen daha konuşurken nefesim kesiliyor. Halen semptomlarım devam ediyor. 1 kat merdivenden fazlasını çıkamıyorum. Dinlenerek çıkıyorum. Hastalarım ‘nefes alamıyorum, her şeyimi veririm’ diyordu. Bende onu hissetim. O aldığınız hava tüm ciğerlerini yakıyor, onu gerçekten hissetim. 20 gün boyunca derin nefes aldığımı hatırlamıyorum. Bu çok ciddi bir şey. İnsanlar maske takarken nefes alamıyorum diyor. İnanın şu maske ile nefes alamamak mı dersiniz yoksa Covid-19 olup nefes alamamak mı dersiniz. İnanın maskeyi tercih ederim. Ciddi anlamda zor bir hastalık. Grip gibi değil” diye konuştu.

“1 ay öncesine dönmek için her şeyimi verebilirim”

Maskenin çok önemli olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, “Yüzde 70’lere varan koruyuculuk sağlıyor. Bunun yanında el hijyeni. Bunlar zaten aylarca konuşulan ve olması gereken şeyler. Biraz daha sosyal ilişkileri kısıtlama noktasında dikkat etmeliyiz. Bir de Covid-19’un kimde nasıl bir bulgu yapacağı bilimsel olarak kanıtlanmış değil. Çok farklı klinik tablolara yol açabiliyor. Kişisel bağışıklık ön planda. Kişisel bağışıklığımızı güçlendirmek adına doğal beslenmeyi, uyku düzenine ve hijyene dikkat etmeyi öneriyorum. Şu an bile nefes almakta zorluk çekiyorum. İnanın 1 ay öncesine dönmeyi o kadar çok istiyorum ki anlatamam. Merdiven çıkmayı ve spor yapmayı istiyorum. Koşuyla ilgileniyordum ve yarışım vardı, katılamadım. Spor yapmayı özledim. Oğlumla ilgilenmeyi ve ona vakit ayırmayı çok özledim. 1 ay öncesine dönmek için her şeyimi verebilirim” ifadelerini kullandı.

Ahmet Mücahid Kantarcıoğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum ETÜ deprem felaketinde hayatını kaybeden Rabia’yı unutmadı Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) öğrencisi Rabia Elmacı anısına futsal turnuvası düzenlendi. ETÜ Spor Bilimleri Fakültesi ile öğrenci topluluklarından Eğitim ve Kültür Kulübü iş birliğiyle yarı yıl tatili için memleketi Hatay’a giden ve 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinde yaşamını yitiren ETÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi Rabia Elmacı’nın hatırasını yaşatmak amacıyla futsal turnuvası düzenlendi. Turnuvanın final programına ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Dekanlar, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci ile Rabia Elmacı’nın yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Rabia anısına hazırlanan video gösterimi ve Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Rektör Çakmak, yaşanan felaketin derin yaralar açtığını belirterek: “Böylesi zamanlarda konuşmak gerçekten zor. Her nefis ölümü tadacak. Ancak Rabia kızımız diğer depremzede kardeşlerimiz gibi şehadet mertebesine erişti. Ne mutlu siz yakınlarına ki şehit olan bir evladınız var. Rabia’mızın kıymetli hatırası her zaman bizlerle beraber olacak. Bu vesileyle afetlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Programın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Rektör Çakmak’ın ardından konuşan Eğitim ve Kültür Kulübü Danışmanı, Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Elemanı Arş. Gör. Furkan Öget, yaşanan felakette hayatını kaybedenlerin üzüntüsünün hala çok taze olduğunu ifade ederek: Bizler şunu biliyoruz ki ölüm bedenin sonlanmasıyla değil, sevginin ve hatıraların son bulmasıyla başalar. Biz kardeşimizi her daim aramızda ve yakınımızda hissedeceğiz” diye konuştu. Son olarak söz alan Rabia’nın Dayısı Osman Köylü ise ETÜ’de olmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirerek, Rabia’nın hatırasına sahip çıkan ve etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından başlayan final müsabakasında Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü penaltı atışlarında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nü 6-5 mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı. Şampiyon takım kupasını Rektör Çakmak’ın elinden aldı.
Erzurum Erzurum’da son 15 yılda 3 bin 382 şirket kuruldu Erzurum’da son 15 yılda 3 bin 382 şirket kurulumu gerçekleştirildi. En fazla sayıda şirket kurulumu 381 şirketle 2022 yılı olarak kaydedildi. 2009-2023 yılları düzeyinde kapanan şirketlerin açılan şirketlere oranı yüzde 15,99 olarak hesaplandı. TOBB verileri TOBB Birikimli Şirket Kurulum verilerine göre Erzurum’da 2009 - 2023 yılları arasında 3 bin 382 şirket, 319 kooperatif ve bin 926 gerçek kişi ticari işletmesi kuruldu. 15 yıllık kayıtta 682 şirket ve 586 kooperatif tasfiye işlemi gördü. Süreçte 541 şirket, 394 kooperatif ve bin 761 gerçek kişi ticari işletmesi kapandı. Yıllar şirket kurulum dağılımı Verilere göre Erzurum’da 2009’da 175, 2010’da 212, 2011’de 216, 2012’de 21, 2013’te 143, 2014’te 135, 2015’te196, 2016’da 202, 2017’de 206, 2018’de 213, 2019’da 181, 2020’de 313, 2021’de 252, 2022’de 381, 2023 yılında ise 345 şirket kuruldu. Yıllara göre kapanan şirket dağılımı TOBB verilerine göre Erzurum’da 2009’da 26, 2010’da 24, 2011’de 45, 2012’de 24, 2013’te 38, 2014’te 45, 2015’te 36, 2016’da 37, 2017’de 20, 2018’de 30, 2019’da 32, 2020’de 27, 2021’de 28, 2022’de 45, 2023 yılında ise 84 şirket faaliyetini noktaladı. Yıllara göre kurulan kooperatif dağılımı TOBB verilerine göre Erzurum’da 2009’da 165, 2010’da 139, 2011’de 206, 2012’de 139, 2013’te 177, 2014’te 163, 2015’te 138, 2016’da 125, 2017’de 96, 2018’de 104, 2019’da 56, 2020’de 109, 2021’de 101, 2022’de 105, 2023 yılında ise 103 kooperatif kuruldu.