POLİTİKA - 04 Eylül 2017 Pazartesi 15:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 20'ye yakın dünya lideriyle Myanmar'ı görüştüm

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 20'ye yakın dünya lideriyle Myanmar'ı görüştüm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Myanmar'da Müslümanlara yapılan katliama Türkiye'nin sessiz kalmayacağını belirterek, "Ayın 19'unda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda en geniş manada gündeme getireceğim. Oradaki liderlerle de bunu konuşacağız. Ama bu arada İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak 20'ye yakın dünya lideriyle bu konuları görüştüm, görüşüyorum. Tabi bu bütün görüşmelerimizde netice aldığımız veya alacağımız liderler var, liderler var. Herkes aynı hassasiyeti taşımıyor"

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde PKK terör örgütü tarafından düzenlenen roketli saldırıda şehit olan sözleşmeli er Halil İbrahim Gürel için Çatalca Ulu Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Cenaze töreninin ardından burada kendisini bekleyen kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Myanmar'daki katliama değindi.

Türkiye'nin Myanmar'da Müslümanların katledilmesine sessiz kalmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İçeride, dışarıda büyük mücadeleler ve büyük savaşlarla iç içe olduk. Suriye'de bunu yaşadık. Irak'ta, Filistin'de, Libya'da bunu yaşadık. Myanmar'da maalesef çok büyük katliamlar yapıldı. Bütün bu katliamlar karşısında bütün insanlık bu katliama sessiz kaldı. Televizyonlarda zannediyorum ki o Myanmar'daki Müslümanların düştüğü hali izlediniz. Nasıl çileler çektiğini gördünüz. Köylerinin nasıl yakıldığını gördünüz. Bizler Türkiye olarak Kızılay'ımızla, AFAD'ımızla buraya yardımlarımızı ulaştırdık, ulaştırmaya devam ediyoruz. Şundan endişeniz olmasın. Biz, sadece rükuda, secdede Rabbimizin huzurunda eğildik. Hiçbir beşeri gücün karşısında eğilmedik, inşallah eğilmeyeceğiz. Myanmar sürecinde ayın 19'unda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda en geniş manada gündeme getireceğim. Oradaki liderlerle de bunu konuşacağız. Ama bu arada İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak 20'ye yakın dünya lideriyle bu konuları görüştüm, görüşüyorum. Tabi bu bütün görüşmelerimizde netice aldığımız veya alacağımız liderler var liderler var. Herkes aynı hassasiyeti taşımıyor. Varsınlar taşımasınlar, biz görevimizi yapacağız. Dilimizle, kalbimizle, en tesirlisi elimizle. Olmadı bunları devreye sokacağız" dedi.

Erdoğan'dan terörle mücadelede birlik vurgusu
Erdoğan, terörle mücadelede birliğin önemine vurgu yaparak, "Şu anda güneyimizdeki gelişmeleri biliyorsunuz. Bizim oralarda DEAŞ'la verdiğimiz mücadeleyi biliyorsunuz. Irak'ta verdiğimiz mücadeleyi biliyorsunuz. Bakınız ilk defa Kurban Bayramı'nda Genelkurmay Başkanımız, kuvvet komutanlarımız, milli savunma, içişleri bakanımız, adalet bakanımız, bakanlarımızın bir kısmı hepsi sınırlardaki kıtaları dolaştılar. Orada askerlerimizle beraber oldular. Onlarla beraber karavanaya kaşık çaldılar. Bunları artık beraber yaşamamız lazım ki eriyle, erbaşıyla, subayıyla komutanıyla herkes aynı ruhu yaşasın. Bunu beraber yapacağız" diye konuştu.
"Benim sizden bir arzum var" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
"Çatalca'da sizden farklı çalışma bekliyorum. Çatalca'da şu anda fiziki şartlardan çok daha iyisi olması lazım. Görüyorsunuz yollarıyla, doğalgazıyla her şeyiyle Çatalca'ya büyükşehir ulaşmış vaziyette. İnşallah bunu çok daha iyi bir konuma getirmemiz lazım. Artık köy yok, mahalle var. Dolayısıyla bu mahalle kültürüne de yaşamamız lazım. Bu da bizim hakkımız Az önce ilçe başkanımıza şunu söyledim. Bu toplu konutlarla ilgili, okullarla ilgili bir toplu açılışını yapıp, teslimini yapalım. Onun için hazırlığınızı yapın. Bu bayram bizim için şuan olağan üstü oldu. Bu olağan dışı bir görüşmeyi yapmış olduk ama inşallah şöyle bir meydan mitingini toplu açılışla beraber yapalım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından vatandaşların sevgi gösterileri arasında buradan ayrıldı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta kayak tarihi kitap oldu Türkiye’nin kayak tarihi açısından önemli bir yere sahip illerinden bir tanesi olan Sivas’ın kayak tarihi kitap oldu. Yapılan araştırmalar sayesinde Türkiye’de ilk kayak okulunun Sivas’ta askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Sivas’ta yaşayan ve yaklaşık 26 yıl Türk milli takımını çalıştıran Kayak antrenörü İlhan Erzurum, hayalini gerçekleştirmek için 3 yıl önce bir adım attı. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerini tek tek araştıran Erzurum, Sivas’ın kayak kronolojisi çıkarmayı başardı. Araştırmalar sırasında Türkiye’nin ilk kayak okulunun 1917 yılında Arif Hikmet Koyunoğlu tarafında Sivas’ın Suşehri ilçesi Buldur köyünde, askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Bu zengin geçmişe ışık tutan İlhan Erzurum’un ‘Sivas Kayak Tarihi’ kitabı Türkiye’nin ilk kayak merkezinden günümüze kayak sporunun gelişimi ve Sivas’ın bu alandaki öncü rolünü anlatıyor. “Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır” İlhan Erzurum, Türkiye’de kayak sporunun askeri amaçla başladığını ifade ederek, “Sivas’ın kayak kronolojisi çok zengin. Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır. Sivil hayata geçmesi 1930 yıllarına denk gelir. Ama Türkiye’nin ilk resmi kayak okulu Suşehri Buldur köyünde Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından açılmıştır. Kronolojisi bu kadar zengin olan bir şehir. 1917 yılında ilk resmi kayak okuluyla başlayıp 1930’lu yıllarda kayakla ilgili sempozyumların yapıldığı Türkiye’nin ilk kayak kulüplerinden Yıldız Dağı Kayak Kulübü, 1933 yılında Sivas’ta kurulmuştur. Türkiye’nin katıldığı ilk kış olimpiyatlarına giden dört sporcudan birisinin Sivaslı olması ve ilerleyen yıllarda da olimpik sporcuların olması ve bugün totalde 30 - 40’a yakın milli sporcunun yetişmiş olduğu görüyoruz. Turizm ayağında da uzun yıllar hayalleri kurulmuş olan Yıldız Dağı kış sporları merkezi Sivas’ta dördüncü kayak merkezidir. Türkiye’nin en modern kayak merkezlerinden birine sahip olmamız hasebiyle bu bilgilerin bir şekilde toparlanması gerekliydi. Ben de bunları toparlayıp bir kitap haline dönüştürüp gelecek nesillere aktarmak istedim” dedi. “Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış” Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihinin eşzamanlı başladığını aktaran Erzurum, “Kitabımın ofis çalışması üç yıl sürdü. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerinde araştırmalar yaptım. Kitabın neredeyse yüzde 90’ı zaten gazete arşivlerinden temin edildi. Hiçbirisi ansiklopedik bilgiler değil. Bir iki kitaptan faydalandım. Ama bunun dışındakilerin hepsi gazete arşivleri ve ansiklopedik bilgi olmayan bilgiler, gün yüzüne çıkmamış bilgiler. Kayak Türkiye’de askeri amaçla başladı ve 1. Dünya Savaşı’nda Rusların ülkeye girmesi ile birlikte Arif Hikmet Koyunoğlu ki bu kişi Cumhuriyet döneminin en önemli mimarlarından bir tanesidir. Türkiye’deki birçok ünlü binanın mimarlarından birisidir. Balkanlar’da savaşmış bir yedek subay. Giderken öğrendiği Suşehri Buldur köyü havzasında kaldığı için Rusların Anadolu’ya girmesi ile birlikte de orayı güvenli ve karın çok olduğu bir bölge olması sebebiyle ilk kayak okulunu orada açmıştır. Ama bu askeri amaçlıdır. Sivil hayata geçmesi Cumhuriyet kurulduktan sonra halk evleri aracılığıyla 1930’lu yıllara denk gelmektedir. Orada da Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış ve ilerlemiştir” diye konuştu. “Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor” Erzurum, Kayak sporu çalışmalarının Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başladığını ifade ederek, “Türkiye’de spor teşkilatının yapılanmasına kısaca baktığımız zaman Osmanlı döneminde Türkiye İdman Cemiyeti daha sonra Türkiye İdman Cemiyeti birliği ve sonra Beden Terbiyesi Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı’yla gelir. Genç Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında halk evleri kuruluyor. Halkın savaş sonrası moral motivasyonu yükseltmek için Türk gençlerini spor yapması için ve halk evlerinde sportif faaliyetler sanatsal, oyunsal faaliyetler başlıyor. Bu arada da 1930’lu yıllarda kayak sporu 3-4 tane spor branşında bir tanesi. Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor. Bunların başında da Erzurum,S ivas, Sarıkamış, Bursa Uludağ ve Ankara gibi iller geliyor. Kayseri ve bunlar ilk yıllarda halk evleri arasında çeşitli etkinlikler yaparak kayak sporunu geliştirmeye çalışıyorlar. Onlara kitabımızda genişçe yer verdik” şeklinde konuştu.