POLİTİKA - 18 Mayıs 2020 Pazartesi 17:35

Cumhurbaşkanı Erdoğan: '23-24-25-26 Mayıs tarihlerinde 81 ilin tamamında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: '23-24-25-26 Mayıs tarihlerinde 81 ilin tamamında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak'

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "23-24-25-26 Mayıs tarihlerinde 81 ilin tamamında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak. Yeni eğitim-öğretim yılı önümüzdeki Eylül ayında başlayacak. "29 Mayıs Cuma günü, cuma namazıyla birlikte uygun camilerden başlayarak camileri ibadete açıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkesine ve halkına hizmet için koşturan kamu görevlilerine dahi tahammülü olmayan, pusu kurarak kanlarını döken üzerine yürüyerek hakaret ve darp edenleri asla unutmayacağız. İçişleri Bakanlığımız tarafından oluşturulan Vefa Sosyal Destek Gruplarına PKK’lıların Van’da yaptığı eylem ile CHP’lilerin Adana’da gerçekleştirdiği saldırı farklı araçlarla olsa da aynı gayeye yöneliktir. Varlık sebeplerini bu ülkenin çöküşüne, batışına, yıkılışına, milletin yokluk ve acı çekmesine bağlayanların gerçek yüzlerini gizlemeye artık suratlarındaki maskeler ve makyajlar yetmiyor.

Özellikle ülkemizin içinden geçtiği bu günlerde insanların işine aşına, ekmeğine sağlığına gösterilen hassasiyetle özellikle bu tahammül edemeyen kirli zihniyet bu iki olayda kendini açıkça ifşa etmiştir. Siyasette kurdukları ittifakı sahada devlete, kamu görevlilerine, mazlumlara saldırmak üzere genişletenlerin hesabını elbette milletimiz sandıkta görecektir. Küçük siyasi çıkarlar uğruna eli kanlı teröristlerle ve uzantılarıyla gizli açık ittifaklar içine girenlerin yakasından milletimizin eli eksik olmayacaktır.

Geçmişte ülkemizin her meselesi gibi bu kanayan yarayı da kalıcı olarak çözmek için gayret göstermiştik. Hamd olsun bu çabanın karşılığını halkımızın desteğini devletinin yanına çekerek aldık. Bu samimi mücadeleyi en ağır ifadelerle itham edenlerin bugün 3-5 milletvekilliği veya belediye başkanlığı için düştükleri zelil hali ibretle takip ediyoruz. Amacı hakka ve halka hizmet olmayan bütün proje siyasetçilerin partilerin eninde sonunda düşecekleri durum işte budur. Milletvekili pazarı kurmaktan terör örgütleriyle ittifaka, ülkesini yurtdışında karalamaya kadar her türlü kepazeliği sergileyip, üzerini demokrasi kılıfıyla örtemeye çalışanlar için yolun sonu görünmüştür.

Demokrasiden ve milli iradeden ümitlerini kestikleri için buldukları her fırsatta darbe cunta, kaos felaket çığırtkanlığı yapanlar, ülkemizin dizleri üstüne çökmesini bekleyenler her zaman olduğu cevabı milletimizden alacaklardır. İnsanımızın inancına ve kültürüne husumeti hayatlarının merkezine yerleştirdikleri halde ülkenin ortak değerlerini istismar ederek yıllarca ayakta kalanların foyaları birer birer ortaya çıkıyor.

Türkiye önümüzdeki dönemde sadece salgını yenmekle ve 2023 hedefleriyle ulaşmakla kalmayacak. Aynı zamanda bu hastalıklı siyasetin temsilcilerinden kurtulacaktır. Demokrasi kalkınma yolculuğumuzun 2053 ve 2071 menzilleri için gelecek nesillere tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet temelleri üzerinde yükselen bir Türkiye bırakmakta kararlıyız” dedi.

“Ne ülkemizde ne de dünyada artık hiçbir şey birkaç ay öncesi gibi olmayacaktır”

“Bu haftaki kabine toplantımızın en önemli konusu bir süredir olduğu gibi korona virüs salgınıyla ilgili gelişmelerdi” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin fiziki mesafeye riayet, sağlık sistemini güçlü tutma, gıda ve temizlik tedariki ile kamu güvenliği başlıkları etrafında topladığımız salgınla mücadelesi başarıyla sürüyor. Ancak sadece bizim salgının üstesinden gelmemiz yetmiyor.

Küresel düzeyde etkili olan salgın tehdidini ortadan kalkması sorunun tüm dünyada çözümüyle mümkündür. Oysa bazı ülkelerde salgın daha yeni hız kazanmıştır. Türkiye olarak yıllarca sınırlarımızı dışarıya tamamen kapatıp, günlük hayatı tamamen durdurup salgının bitişini beklemeyiz. Öyleyse yapmamız gereken hayatımızı salgın gerçeğine göre yeniden düzenlemektir. Her hafta altını ısrarla çizdiğimiz gibi ne ülkemizde ne de dünyada artık hiçbir şey birkaç ay öncesi gibi olmayacaktır. Hayatımızı bundan sonra salgın hastalıklara karşı tedbir öncelikli yeni düzene göre yürütmek mecburiyetindeyiz.

Bu yeni dönemi kontrollü sosyal hayat olarak tanımlıyoruz. Evimizden dışarı adım attığımız andan yeniden eve girene kadar diğer insanlarla temasımızın olduğu her yerde maske kullanmayı alışkanlık haline getireceğiz. Ayın şekilde sokakta, işyerinde, toplu taşıma aracında sosyal hayatın her alanında diğer insanlarla aramızda 1,5-2 metre mesafe bırakmaya özen göstereceğiz. Ellerimizi yıkayacak, kolonya ve dezenfektan gibi temizlik ürünlerini sıkça kullanacağız. Salgınla mücadelenin en etkili yöntem olarak ifade ettiğimiz maske, mesafe ve temizlik üçlüsü artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelecektir. Zorunlu olmadıkça dışarı çıkıp kalabalığa karışmamakta çok önemlidir.

Sağlık hizmetleri ve temizlik malzemeleri konusunda hamd olsun ülkemizden hiçbir sıkıntı yoktur. Hastanelerimizde tedavi gören vaka sayısı oldukça düşük düzeydedir. Hizmete açtığımız ve açmak üzere olduğumuz yeni hastanelerle, istihdam ettiğimiz personellerle sağlık alt yapımızı güçlendiriyoruz” diye konuştu.

“Hastanenin adını Başakşehir Çam ve Sakura şehir hastanesi olarak belirledik”

Yeni yapılan hastanelerle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başakşehir’deki şehir hastanesinin tamamını Perşembe günü Japonya başbakanı ile hizmete açacağız. Bu hastanemizin adını Başakşehir Çam ve Sakura şehir hastanesi olarak belirledik. İşbirliğiyle inşa ettiğimiz bu hastanede bu isim sürekli olarak adeta bir sembol olarak kalsın istedik.

Yeşilköy ve Sancaktepe’de 45 günde inşa ettiğimiz hastaneler tamamlanmak üzeredir. Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanemizi 29 Mayıs’ta, Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanemiz ile Hadımköy Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanemizi 31 Mayısta inşallah hizmete açıyoruz. Son iki ayda elde ettiğimiz tecrübeler sayesinde salgına karşı hem tedbir, hem teşhis hem de tedavi konusunda ciddi bir birikime sahip olduk. Gerek toplum hasta, ölüm oranımızın düşüklüğü gerek vakaların temaslarını takiple hastalığın yayılma hızını kontrol altına alma sistemimiz, gerekse yenilikçi tedavi yöntemlerimiz takdirle takip ediliyor” diye konuştu.

“Artık korona virüs veya benzeri salgın hastalıklara karşı eskisinden daha hazırlıklı durumdayız”
“Ülkemizin bu konudaki başarılı çalışmaları dünya çapında model olarak kabul edilir hale gelmiştir. Artık korona virüs veya benzeri salgın hastalıklara karşı eskisinden daha hazırlıklı durumdayız” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her gün şeffaf bir şekilde kamuoyumuzla paylaşılan veriler yeni hasta ve ölüm oranın belirli bir düzeyde yatay çizgiye geçtiğini gösteriyor. Halbuki bizim bu çizgiyi aşağı doğru sürdürmemiz, yeni vaka sayısın en kısa sürede kesmemiz gerekiyor. Bunu başarmak 83 milyon olarak bizim elimizdedir.

Hayata geçirmeye başladığımız normalleşme takviminin sürmesi, ancak vaka sayısının çok daha aşağıya inerek sıfırlanmasıyla mümkündür. Şayet salgının seyrinde olumsuz yönde bir gelişme olursa bazı tedbirleri çok daha sert şekilde yeniden uygulamak durumunda kalabiliriz.

Vatandaşlarımızdan hem kendi sağlıkları, hem de toplum huzuru, hem ekonominin çarklarının dönmesi için belirlenen kurallara uymasını tekrar tekrar rica ediyorum. Bu her birimizle özellikle destek vermemiz gereken kurallara riayet etmemiz gereken, dikkatini ve hassasiyetini korumasıyla neticeye ulaşabileceğimiz bir mücadeledir. Tek bir ihmalin dahi ağır sonuçlar ortaya çıkarabildiği bu süreci kendimizin ve evlatlarımızın güvenli geleceği için hep birlikte sahiplenmeliyiz” dedi.

“Çay hasadı için Karadeniz’e gitmek isteyen vatandaşlar yarın gece sokağa çıkma kısıtlamasının bitmesiyle yola çıkabileceklerdir”

Normalleşme sürecini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı yardımcımızın koordinasyonunda, Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere tüm kurumlarımızın işbirliğiyle hazırladığımız normalleşme takvimini adım adım hayata geçiriyoruz. Bu çerçevede geçtiğimiz hafta berber, kuaför, güzelik salonu gibi işletmeler ile giyim eşyası, ayakkabı, çanta zücaciye ürünlerin satıldığı yerler faaliyete geçti. Aradan geçen dönemde bazı illerimizdeki küçük sıkıntılar dışında genel olarak bu uygulamanın sorunsuz yürüdüğünü görüyoruz.

Bir önceki hafta şehirler arası giriş çıkış yasağını kaldırdığımız 7 ilimize geçtiğimiz hafta 9 ilimizi daha ilave etmiştik. Bu aynı zamanda hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması yapılan illerin aynı ölçüde azalması haline geliyor. Halen 15 ilimizden Cumartesi gününden bu yana devam eden sokağa çıkma kısıtlamasına riayet eden vatandaşlarımıza sabırları ve anlayışları için teşekkür ediyorum.

Çay hasadı için Karadeniz’e gitmek isteyen vatandaşlarımız izinlerle yarın gece sokağa çıkma kısıtlamasının bitmesiyle yola çıkabileceklerdir. Ülkemizin önemli bir üretim kalemi olan çay hasadının sıkıntısız gerçekleşmesini sağlayacağız. Aynı şekilde tarım, hayvancılık, sanayi ve ticaret faaliyetleriyle ilgili her hususta vatandaşlarımıza kolaylık gösteriyor, destek oluyoruz. Günlük hayatı kolaylaştırmak, ekonomiyi canlandırmak, üretimi, istihdamı, ihracatı artırmak için sürekli yeni adımlar atıyoruz” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin destek programları bazı ülkelerin açıkladıkları gibi kağıt üzerinde kalan değil, fiilen gerçekleştirilen uygulamalardan oluşuyor”

“Bu arada salgın döneminde alınan tedbirlerden olumsuz etkilenen vatandaşlarımızı ihmal etmiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Olumsuz etkilenen vatandaşlarımızı ihmal etmiyoruz. Sosyal koruma kalkanıyla 5,5 milyon dar gelirli vatandaşımıza biner lira nakit desteği sağladık. Sosyal koruma kalkanı ile kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, nakit desteğiyle 4,5 milyonu aşkın vatandaşımıza 6 milyar lira kaynak aktardık.

Son iki ayda yaklaşık 10 milyon vatandaşımızı 11,5 milyar lira karşılıksız nakit desteği vererek bu zor günlerde milletimizin yanında olduğumuzu gösterdik. Esnafımızdan, sanayicimizse tüm kesimlere vergi sigorta özellikle sigorta primi, taksit ödemelerinin ertelenmesinden uygun şartlı krediye kadar destek verdik. Türkiye’nin destek programları bazı ülkelerin açıkladıkları gibi kağıt üzerinde kalan değil, fiilen gerçekleştirilen uygulamalardan oluşuyor” dedi.

“Arife gününden bayramın son gününe kadar 81 ilde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak”

Ramazan Bayramında sokağa çıkma kısıtlamasına ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlık bakanlığımız bünyesinde faaliyet gösteren bilim kurulumuzun hassasiyetleri çerçevesinde şekillendirdiğimi normalleşme takvimin gelişmelere göre sürdüreceğiz. Bu haftaki kabine toplantımızda kararlaştırdığımı yeni normalleşme adımları şunlardır.

Tüm sektörlerde ilgili normalleşme planının hayata geçirilmesinde dikkat edilecek hususları içeren rehberler yayınlandı. İşyerlerinin girişlerine çalışma saatleri, kullanım alanları içeride bulunacak kapasite bilgisi asılacak. Arife gününden bayramın son gününe kadar 23-24-25-26 Mayıs tarihlerinde 81 ilin tamamında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır. İnşallah bayramdan sonra bu tür sınırlandırmalara ihtiyacımızın olmayacağı bir tabloyla karşılaşacağımıza inanıyorum.

Bayramın birinci günü olan 24 Mayıs Pazar günü saat 14.00 ile 20.00 saatleri arasında 65 yaş üstü vatandaşlarımız sokağa çıkabilecekler. Bu hafta Çarşamba ve Cuma günü gençlerimizle ilgili esnetme uygulaması devam edecektir” diye konuştu.

“Şehirarası seyahat kısıtlaması 15 ilimizde 15 gün süreyle uzatılmıştır”

Şehirler arası seyahat kısıtlaması, cezaevleriyle ve Camilerin ibadete açılacağı tarihle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 ilimiz için geçerli olan şehirlerarası seyahat kısıtlaması 15 gün süreyle uzatılmıştır. Cezaevlerinde bir süredir yapılmayan kapalı görüşleri belirli sınırlandırmalar ve tedbirlerle haziran ayı itibariyle yeniden başlatıyoruz.

Aynı şekilde açık cezaevinde olupta izne gönderilmiş olan 60 bin mahkumun mayıs sonunda dolan izin süreleri 2 ay süreyle uzatılmıştır. 29 Mayıs Cuma günü Cuma Namazıyla birlikte öncelikle valilikler ve müftülükler tarafından belirtilen şartları uygun camilerden başlayarak camilerimizi ibadete açıyoruz. Bir süre camilerimizde sadece öğlen ve ikindi vakitlerinde cemaatle namaz kılınacak, diğer vakitlerde bireysel ibadet uygulaması sürecektir. Tabiki bu cemaatle namazı yine kurallar içerisinde ifa edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Eğitim öğretim yılını sona erdirmeyi kararlaştırdık”

Eğitim öğretimle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okulların eğitim öğretim yılını sona erdirmeyi kararlaştırdık. Yeni eğitim öğretim yılı önümüzdeki eylül ayında başlayacaktır. Bakanlığımızın yaz aylarındaki kurs ve benzeri faaliyetleri ise kendi takvimi devam edecek. Üniversitelerle ilgili duyuruyu Yüksek Öğretim Kurumumuz zaten yapmıştı. Kreşler ve gündüz bakım evleri 15 Haziranda faaliyete geçecektir” dedi.

“Normalleşme takvimiyle birlikte her alanda eskisinden çok daha büyük atılımlar içine gireceğiz”

“Korona virüs salgınıyla mücadele ederken ülkemizin kalkınması büyümesi gelişmesi hedeflerine doğru ilerlemesi için gereken çalışmaları asla ihmal etmiyoruz” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz hafta 1915 Çanakkale Köprüsünün çelik kulelerindeki son blokun yerleştirme törenini gerçekleştirdik. Gayrettepe-Kağıthane-İstanbul Havalimanı metro hattının tünelindeki ışık görme merasimine şahitlik ettik. Yarın ülkemizin abide eserlerinden Ilısu Barajının ilk tribününü devreye alınma törenini yapacağız.

Çarşamba günü 23. Dönem adli yargı hakim ve savcılarımızın kura törenine telekonferansla katılacağız. Yargı başta olmak üzere pek çok alanla ilgili reform hazırlıkları kesintisiz devam ediyor. Bayramdan sonra devlet su işlerinin ülkemizin bir çok yerindeki barajlarının açılışlarını yapacağız. Bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın her biri sorumluluk alanlarıyla ilgili konularda yoğun çalışmalar sürdürüyor.

Salgın sonrası dünyada yeniden şekillenecek siyasi ve ekonomik iklimi nasıl kendi lehimize değerlendireceğimizin planlarını şimdiden yapmaya başladık. Haziran ayında büyük ölçüde tamamlanacak normalleşme takvimiyle birlikte her alanda eskisinden çok daha büyük atılımlar içine gireceğiz” diye konuştu.

“Ülkemden yurtdışına döviz kaçıranlarla ilgili asla merhametimiz olmayacaktır“

Döviz kurlarıyla ilgili yapılan kurlara yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üretimde ihracatta istihdamda kaybettiğimiz her şeyi çok daha fazlasıyla ve kısa sürede geri almanın hazırlıkları içindeyiz. Ancak adeta tüm dünyanın can derdine düştüğü böyle bir dönemde dahi ülkemize yönelik saldırıların kurulan tuzakların, oynanan sinsi oyunların kesintisiz sürdüğünü görüyoruz.

Türkiye son 7 yıldır, diğer alanlarla birlikte ekonomi de de uğradığı sayısız saldırıya karşı kahramanca mücadele etmektedir. Geçtiğimiz haftalarda döviz kuru üzerinden bir kez daha ekonomimize saldıranlar geçmişte defalarca oynadıkları oyunu tekrar tedavüle sokmaya çalıştılar.

2018 Ağustosunda maruz kaldığımız sinsi saldırının ardından aldığımız tedbirler ve geliştirdiğimiz mekanizmalar sayesinde bu atağı boşa çıkarmayı başardık. Türkiye’nin hemen her hamlesinin ardından yeniden girişilen bu saldırıların ardındaki hazımsızlığı gayet iyi biliyoruz.

Ülkemize karşı ekonomin kurallarıyla izah edilemeyecek bu tür kumpaslara girişilerek Türkiye ile hesaplaşmaya kalkışanlara bunun bedelini ödetiyoruz. Sanayicimizin, esnafımızı iş dünyamızı rahatlatmak için gözünü dikip iki üç katı faizle yurtdışına çekmeye çalışanları hezimete uğrattık. Doğrudan ya da dolaylı olarak bu alçak oyuna alet olanları da dikkatle takip ediyoruz. Şunu açık ve net söylüyorum. Ülkemden yurtdışına döviz kaçıranlarla ilgili asla merhametimiz olmayacaktır” dedi.

“Bölgemizde ve dünyada ülkemizin dışlandığı hiçbir projenin, planın hiçbir siyasi veya ekonomik oluşumun başarı şansı yoktur”

Bölgemizdeki gerginlik alanları da mücadele giderek kızıştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türkiye güçlü bir tarihi arka plana sahip siyasi ve insani etkisini askeri imkanlarıyla destekleyerek farklı bir konuma yükselmiştir. Suriye’den Libya’ya kadar geniş bir alanda ülkemizin karşısında olan herkesi desteklemeyi temel politika haline dönüştürenleri bir an önce pozisyonlarını gözden geçirmeye davet ediyoruz.

Dünyanın yeni bir değişimin eşiğinde olduğu açıkça ortada olduğu Türkiye’ye karşı hala eli kanlı teröristlerin kendi halklarını katleden diktatörlerin, çıkarcı lobilerin yanında yer alanların bir ana önce gerçekleri görmelerini diliyoruz. Bölgemizde ve dünyada ülkemizin dışlandığı hiçbir projenin, planın hiçbir siyasi veya ekonomik oluşumun başarı şansı yoktur. Balkanlardan Akdeniz’e, Kuzey Afrika’dan Güney Asya’ya kadar bu gerçeğin örneklerini her yerde görmek mümkündür. İnşallah yeni dönemde bütün bu hakikatler ışığında büyük güçlü Türkiye’nin inşasını hızla tamamlayacağız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşları saat 19.19’da İstiklal Marşı okumaya davet etti

19 Mayıs Gençlik ve spor bayramını kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizdeki tüm gençlerin 19 Mayıs Gençlik ve spor bayramını tebrik ediyorum. Bundan 101 yıl önce bir 19 mayıs günü Samsun’a ayak basarak İstiklal Mücadelesinin ilk adımını atan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile tüm Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızı yad ediyorum. Bu arada Kars Kağızman’da bir askerimiz şehit oldu. Şehidimize Allahtan rahmet diliyorum. Bütün yakınlarına baş sağlığı diliyorum.

Yarın saat 19.19’da ülkemizde bütün stadyumlar ışıklandırılarak seslendirme cihazlarından istiklal marşı yayını yapılacaktır. Milletimizin bütün fertlerini aynı saatte evlerinin pencerelerinden veya balkonlardan İstiklal Marşı okumaya davet ediyoruz. Bugün 1944 yılında Stalin’in emriyle yüz binlerce Kırım Türkü’nün yurtlarından sürgün edilişinin ve topraklarının işgalinin 76’ncı yıl dönümüdür. Sürgüne özellikle dikkat çekiyorum. Bu sürgünden şehit olan Kırım Tatarlarımızı rahmetle yad ediyor, Kırımlı kardeşlerimizin daima yanlarında bulunmaya devam edeceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.

Mehmet Başa
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya 30 kilo altınla kayıplara karışmıştı, cezası kesinleşince tekrar tutuklandı Konya’da kuyumculuk yapan ve 2019 yılında başlattığı ’ucuz altın satış günü’ kampanyası için altın toptancısı firmalardan, sarraflardan ve vatandaşlardan topladığı altınlarla kayıplara karıştığı iddia edilen, hakkında ise 20 yıl hapis cezası bulunan şahıs, polis ekiplerince Konya’da yakalanarak cezaevine teslim edildi. Olay, 23 Temmuz 2019 tarihinde Konya’da bulunan tarihi Bedesten’deki Sarraflar Çarşısında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, uzun yıllar çarşıda kuyumculuk yapan Musa G. (38), ’ucuz altın satış günü’ kampanyası adı altında fırsat çadırı açacağını ve kampanya sonrası geri vereceğini söyleyerek çarşı esnafından yaklaşık 20 kilo altın aldı. İstanbul’daki altın toptancılarından da yüklü miktarda ödünç altın alan Musa G., daha sonra Konya’ya geldi. Kampanyayı başlatan ve ikramlarda bulunarak vatandaşların ilgisini çeken Musa G., kampanyayı son gününde bir gün daha uzatarak kardeşinin üzerinden de 300 bin lira kredi çekti. Kampanya sonrası mesai bitiminde iş yerini kapatan Musa G., akşam saat 22.00 sıralarında tekrar iş yerine gelerek altınları ve paraları topladığı iki bavulu alarak iş yerinden ayrıldı. Ertesi sabah saatlerinde Musa G.’nin iş yerini açmadığını fark eden komşu esnaf, kendisini merak ederek telefon ile ulaşmak istedi ancak telefonunun kapalı olması üzerine Musa G.’nin yakınlarına ulaştı. Durumdan şüphelenen çarşı esnafı, Musa G.’ye komşu sarrafın güvenlik kameralarını inceledi. Görüntülerde Musa G.’nin gece saatlerinde dükkanına geldiği ve kısa süre sonra iki bavulla dükkandan çıktığı tespit edildi. Olayın ardından mağdur olan çarşı esnafı da şahıstan şikayetçi oldu. Altınlarla birlikte İstanbul’da yakalandı Güvenlik kameralarında iki bavulla iş yerinden çıktığı belirlenen Musa G.’yi yakalamak için çalışma başlatan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü bağlı polis ekipleri, şahsın gidebileceği adresleri belirledi. Belirlenen adreslerde değerlendirme yapan ekipler, Musa G.’nin kız arkadaşı Özer Y. ile 2019 yılında İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde saklandığını tespit etti. Tespit edilen adrese baskın yapan ekipler, kaçan sarraf Musa G. ile kız arkadaşı Özer Y.’yi gözaltına aldı. Şahısların saklandığı evde arama yapan polis ekipleri, bilezik, saat, yüzük ve bir miktar para ele geçirdi. Konya’ya getirilen ve ifadesi alındıktan sonra ’nitelikli dolandırıcılık’ suçlamasıyla adliyeye sevk edilen Musa G. ve yanında yakalanan kadın sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Soruşturmanın ardından Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu şüpheli Musa G. ve diğer şüpheli hakkında iddianame hazırladı. İddianamede, 8 şikayetçi olduğu ifade edilerek, şüpheliler hakkında ’nitelikli dolandırıcılık’ suçundan 8’er kez 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi. Yurtdışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu yargılanan Musa G., çıkarıldığı mahkemelerde verdiği ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, “İstanbul’da bir süre kendimi dinledikten sonra tekrar Konya’ya geri dönecektim” şeklinde konuştu. Mahkeme heyeti, Musa G. hakkında yurtdışı çıkış yasağı koyarak tahliye edilmesine karar verdi. 2021 yılında Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına, tutuksuz yargılanan Musa G., diğer sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, sanık Musa G.’ya, müştekiler A.R., İ.G., B.M., D.A.E., İ.K., M.Ç., T.G. ve E.E.’ye yönelik "güveni kötüye kullanma" suçundan 8 kez 2 yıl 6 ay ile 8 kez 16 bin 660 lira adli para cezası verdi. Mahkemede, Musa G.’nin, müştekiler A.B., A.B. ve A.K. ile uzlaşması nedeniyle bu kişilere yönelik ’güveni kötüye kullanma’ suçundan açılmış kamu davasının ise düşmesini kararlaştırdı. Kesinleşen cezasının ardından kent merkezinde yakalandı Hakkında verilen 20 yıl hapis cezası kesinleşen Musa G.’nin Konya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekiplerince yapılan çalışma sonrası Konya’da olduğu belirlendi. Musa G. teknik ve fiziki takibin ardından polis ekiplerince düzenlenen operasyonla kent merkezinde yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Musa G., tekrar cezaevine teslim edildi.
Düzce Şifayı Düzce’de buldu Kalpte ritim bozukluğu yaşayan 50 yaşındaki hasta şifayı Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniği bünyesinde kurulan Aritmi Merkezi’nde buldu. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniği bünyesinde hizmet veren Aritmi Merkezi’nde, kalpteki ritim bozukluğunun hangi sebeplerden kaynaklandığı ve eşlik eden kalp hastalığı olup olmadığı tespit edilerek tedavi planlaması yapılıyor. Düzce ve bölgesine hizmet veren Aritmi Merkezi’nde 50 yaşındaki hasta, uygulanan ablasyon tekniğiyle kalp çarpıntısından kurtuldu. Kalp çarpıntısı şikayeti ile daha önce dış merkezlere giden hasta, uygulanan tedavilerden sonuç alamayınca Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurmaya karar verdi. Kardiyoloji Kliniği’nde yapılan ilk muayenenin ardından Aritmi Merkezi’ne yönlendirilen hastanın ritim bozukluğuna neden olan kalpteki sorunlu bölge tespit edilerek ablasyon tedavisi uygulanmasına karar verildi. Artan şikayetleri çare Düzce Üniversitesi Hastanesi oldu Tedavi sonrası 3 yıldır artan şikayetlerinden kurtulan 50 yaşındaki hasta, “Kalp çarpıntım beni ciddi manada sarsıyordu, sosyal yaşantımı olumsuz etkilemeye başlamıştı. Şikayetlerimin artması üzerine başvurduğum başka bir hastanede EPS (Elektrofizyolojik Çalışma işlemi) yapıldı. İşlem sonrası doktorumun verdiği ilaçları kullandım ama çarpıntılarım arttı. Yarım saati bulan kalp çarpıntılarım oluyordu. Ailem kalp krizi geçirdiğimi düşünüyordu. Şikayetlerim artınca ilacımı değiştirdiler ama fayda etmedi. Ben de Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurmaya karar verdim. Buradaki doktorumuz Gökhan Bey’in uyguladığı ablasyon tedavisi ile şikayetlerimden kurtuldum. Hocamıza ve ekibine çok teşekkür ederim” dedi. Tedavi hakkında bilgi veren Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Coşkun, “Hastamız, tarafımıza çarpıntı şikayeti ile başvurdu ve çarpıntı sırasında çekilen elektrokardiyografisinde (EKG) kalp hızı dakikada 170’idi. Öncelikle yaptığımız EPS işleminde ritim bozukluğunun kaynaklandığı yeri tespit ettik ve sonrasında radyofrekans ablasyon yöntemiyle başarılı bir şekilde tedavi uyguladık. Tüm bu işlemler yaklaşık yarım saat sürdü ve ertesi gün de sağlıklı bir şekilde taburcu ettik” ifadelerinde bulundu. Tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir Ablasyon tedavisi sırasında bazı hastalarda genel anestezi uygulansa da genellikle lokal anestezi yapıldığını belirten Coşkun, “Kalp ile ilgili her uygulamada olduğu gibi bu işlemlerin de bazı riskleri vardır. Bu ihtimal ritim bozukluğunun türüne göre değişmekle birlikte genel olarak çok düşüktür. Ritim bozukluğu tedavi edilmediğinde kalp yetmezliğine, kalpte pıhtı oluşmasına ve buna bağlı inme gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir” diye konuştu. Aritmi merkezine kimler başvurabilir? Aritmi Polikliniğine özellikle çarpıntı ayrıca kalbin çok hızlı veya güçlü attığını hissetme, kalpte tekleme hissi, baş dönmesi, göz kararması ve bayılma şikayeti olanların başvurabildiğini belirten Gökhan Coşkun, “Aritmi Polikliniğimiz ve özellikle bayılma şikayeti olan hastalar için yaptığımız Tilt table testi (eğik masa testi ) hizmet vermeye başlamıştır” şeklinde açıklamasını tamamladı.
Kocaeli Spor salonuna giderken ölümden döndü Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde spor salonuna gittiği sırada otomobile çarpan motosiklet sürücüsü yola savruldu. Sürücü koruyucu ekipmanı ve kaskı sayesinde hafif sıyrıklarla kurtulurken, kaza anı ise saniye saniye kameraya yansıdı. Spor salonuna gitmek için Maşukiye-Sapanca Yolu’nu kullanan sürücü Furkan Köroğlu (23) idaresindeki motosiklet, emniyet şeridinde otomobile çarptı. Çarpmanın şiddetiyle Köroğlu savruldu. Furkan Köroğlu, ihbar üzerine adrese gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Gencin koruyucu ekipmanı ve kaskı sayesinde hafif sıyrıklarla atlattığı kaza anı, anbean motosiklette bulunan kameraya kaydedildi. "Hiçbir ekipmanımı takmayı ihmal etmedim" Yaşananları anlatan Furkan Köroğlu, "Dün spor salonuna gidiyordum. Her ne kadar bildiğim bir yol olsa da hiçbir ekipmanımı takmayı ihmal etmedim. Emniyet şeridinde durmuştum. Oradan çıkarken araç bana dikkat etmedi. Normalde tabii ki emniyet şeridini kullanmamız gerekiyor. Sürücü arkadaştan da şikayetçi değilim. Dikkati dağılmış olabilir. Benim de sağlık durumumda problem yok. Ufak tefek çizikler var. Şuan gayet iyiyim. Herhangi bir problemim yok" dedi. Motosiklet sürücülerinin trafikte zaman zaman sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Köroğlu, "Büyük araçlar motosiklet sürücülerini göremeyebiliyor. Bizde motosikleti normal araç gibi kullanamıyoruz. Soldan geçtiğimiz zaman sıkıştırabiliyorlar, trafik ışıklarında durduğumuzda arkadan vurabiliyorlar. Araçların bize daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Motosiklet ile düz yolda giderken önüme atlayıp, ’Seni görmedim’ diyen sürücüleri bile gördüm. O yüzden bu konuya herkesin dikkat etmesi gerekiyor" diye konuştu.
Gümüşhane Gümüşhane’de mavi sümbüller arasında doğa yürüyüşü Gümüşhaneli doğaseverler, baharın tüm renklerini sergilediği Damlı Köyünde nefes kesici bir doğa yürüyüşü gerçekleştirdi. Mavi dağ sümbüllerinin Trabzon’un Kadıralak yaylasına benzer şekilde sardığı, yeşilin her tonu ve çiçek açan ağaçların hakim olduğu köyde 60 kişi doğayla iç içe keyifli bir gün geçirdi. Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları ve Gençlik Derneği (GÜDAK) bahar aylarıyla birlikte yeniden canlanan Gümüşhane coğrafyasında yeni keşifler yapmaya, doğanın cömertçe kendini sergilediği bu günlerde doğa yürüyüşleriyle katılımcılara görsel şölen eşliğinde unutulmaz anlar yaşatıyor. Kürtün ilçesine bağlı Damlı Köyü sınırlarında bulunan Sazalanı Mesire Alanından yürüyüşe başlayan 60 kişilik sporcu ve doğasever, Damlı Köyünün muhteşem güzellerini köyün etrafını saran bir rotada gerçekleştirilen doğa yürüyüşüyle keşfetti. Köy içinde öbek öbek mavi renkte açan dağ sümbüllerin Trabzon’un Kadıralak Yaylasını anımsattığı köyde 7’den 70’e kadın erkek doğaseverler bol bol fotoğraf çekerken çiçek meyve ağaçlarının yanından yürüyen sporcular toplamda 11,5 kilometrelik parkurun 2,5 kilometrelik kısmını da orman içinde enfes manzaralı patika yoldan gerçekleştirerek Sazalanı Mesire Yerinde etkinliği sonlandırdı. Kürtün ilçesine bağlı Özkürtün Beldesi Belediye Başkanı Yakup Turgut’un da katıldığı programda sporcular sık sık horon oynayıp mevsim itibariyle coğrafyada doğal olarak bulunan şifalı bitkilerden toplamayı da ihmal etmedi. “Burası doğanın bütün güzellikleri sunduğu bir yer” Doğanın bütün güzellikleri sunduğu bir yerde yürüyüş yaptıklarını kaydeden GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut, “Bugün Sazalanı-Damlıköy-Erikbeli rotasındayız. Gümüşhane’nin güzide yaylalarından birisi. Doğanın bütün güzellikleri sunduğu bir yer. Çiçekler açmış, çimler çok güzel, hayvanlar yaylaya çıkmış, insanlar yavaş yavaş çıkıyorlar. Biz de aradığımızı çok güzel bulduk. Yaklaşık 3 saattir yürüyoruz, 5 saat daha yürüsek doymayız. Kesinlikle tavsiye edeceğim güzelliklerden bir yer Damlı Köyü. Kürtün’ümüzün güzel bir yaylası. İyi bir gün geçiriyoruz. Bütün doğa severleri bu yaylalara davet ediyorum. Genelde Örümcek Ormanlarında 150 kişi falan oluyordu. Bugün de 60 kişiyle yürüyoruz. Katılım çok güzel. Hava çok güzel. Yağmur bekliyorduk yağmur olmayınca daha tatlı yürüyoruz” dedi. Etkinliğin en küçük katılımcısı 11 yaşındaki İnan Soydaş ise “Bugün ilk defa geldim buraya. Güzel bir yer, bir sürü çiçek var, dereler var, ormanlar var. Nasıl anlarsam çok güzel bir doğa, yemyeşil bir yer. Mantarlar var. Sanki cennette gibiyiz, çok güzel bir yer. Herkesin gelmesini tavsiye ederiz. Beklerim herkesi” ifadelerini kullandı. “Gümüşhane’nin doğa harikası olan yerlerden bir tanesi” Programa rehberlik yapan Orhan Köse ise 11,5 kilometrelik bir yürüyüş yaptıklarını belirterek “Damlı Köyün etrafından dolanarak Kale denilen mevkiye geldik. Burada dinlendikten sonra tekrar Sazalanı’na döndük. Yaklaşık 11,5 kilometrelik bir parkur yaptık. İlimizin güzel yerlerinden, güzel köylerinden bir tanesindeyiz. Doğa harikası olan yerlerden bir tanesi. Güzel bir parkurdu. Katılanlara teşekkür ediyoruz. İnsanlar mor çiçekleri gördüler. Sadece Trabzon Kadıralak Yaylasında olmayan, Gümüşhane’de de bulunan mor çiçekleri gördüler. Onun haricinde Zifin çiçekleri yeni açma eğilimindeydi. Orman gülleri açmamıştı daha ama papatyalar, diğer sarı rengarenk çiçekler mevcuttu. O çiçeklerle birlikte iyi bir parkur olduğunu düşünüyorum. Doğal ürünlerden de topladı insanlar ısırgan otu ve benzeri yiyeceklerden de topladı. Parkurun yaklaşık 2,5 kilometrelik kısmı orman içinden sadece patika yoldan yürüdük. Bölgemizde cılga diye tabir ettiğimiz patika yoldan yürüdük” ifadelerini kullandı.
Adana Buğdayda hasat yaklaştı, fiyat bekleniyor Adana’da stratejik öneme sahip buğdayda hasat yaklaşırken üreticiler bir an önce fiyatların açıklanmasını bekliyor. Üreticiler ayrıca buğdayda bu sene verimi yüksek beklediklerini söyledi. Türkiye’nin ilk buğday hasadının yapıldığı ve ihtiyacın yaklaşık yüzde 4’ünü karşılayan Adana’da buğday bu sene 1 milyon 330 bin dönüm alanda ekildi. Havaların da kent genelinde sıcak gitmesi nedeniyle buğday bu sene yaklaşık 15 gün önce hasat edilecek. Bu hafta içerisinde hasadı yapılması beklenen buğdayda üreticiler fiyatların açıklanmasını bekliyor. Çiftçiler, geçen sene ton başına 8 bin 250 lira açıklanan buğday fiyatının bu sene ton başına 15 bin lira olmasını istiyor. “Rekolteyi yüksek bekliyoruz” İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, bu sene buğdayda rekoltenin yüz güldüreceğini anlatarak, “Bu yıl başaklar çok büyük. Bu sene yağışlar çok iyi geçti. Nisan ayında da biraz yağmur yağarsa geç hasat edilen buğdaylar için iyi olacak. Sahil kesimlerinde bu hafta hasat başlayacak. Ova için bir yağmur çok güzel olacak. Bu sene rekolteyi yüksek bekliyoruz. Adana genelinde 1 milyon 330 bin dönüm alanda ekim var. Türkiye üretiminin yüzde 4’ü Adana’dan karşılanıyor” ifadelerini kullandı. “Ton başına 15 bin lira istiyoruz” Fiyatların ton başına 15 bin lira ve prim desteğinin de kıraç bölgelerde ton başına 2 bin lira olmasını istediğini vurgulayan Doğan, “Biz bu sene buğdaya 15 lira fiyat bekliyoruz. Geçen sene ton başına 8 bin 250 lira verilmişti. 15 liranın altında verilecek fiyat kurtarmayacaktır. Kıraç bölgelerde de ton başına verilen prim desteğinin 2 bin lira olmasını bekliyoruz. Eğer yağmur yağarsa taneler daha tok olacaktır ve verimi fazlalaştıracaktır. Afet olmazsa bu sene çiftçimizin yüzü buğdaydan gülecek” diye konuştu.