POLİTİKA - 20 Haziran 2025 Cuma 16:18 | Son Güncelleme : 20 Haziran 2025 Cuma 17:29

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Adlarını Hitler gibi zalimlerin yanına utançla yazdırdılar"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu"nda yaptığı konuşmada, "Netanyahu ve hükümeti, hiçbir kural, hukuk, ahlak, sınır tanımadan aylardır şımarıkça işledikleri zulümler sebebiyle şimdiden adlarını Hitler gibi, Pol Pot gibi çağımızın zalimlerinin yanına utançla yazdırmışlardır. Bir başka gerçek şudur hem Gazze'deki soykırım hem de İran'la olan çatışmalar, maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor. Gazze'yi dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin, bugün kalkıp da insanlıktan, savaş hukukundan, savaş suçundan bahsetmesi sadece tutarsızlık değil, aynı zamanda büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi Kongre Salonu'nda düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu"nda bir konuşma yaptı. İsrail'in Filistin'e yönelik katliamından söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle tam 622 gündür İsrail hükümetinin vahşi, acımasız, insanlık dışı saldırıları karşısında doğdukları toprakları kahramanca savunan Filistin'in, Gazze'nin yiğit gençlerini buradan yürekten selamlıyorum.

Gazze'nin barbarlığa karşı direnen cesur kadınlarını, minik omuzlarında anasızlığın, babasızlığın ağır yükünü taşıdıkları halde zalimler karşısında diz çökmeyen Gazzeli yetimleri, öksüzleri, her türlü zorbalığa ve zorbalığa rağmen Müslüman olmanın şerefini, izzetini, asaletini yere düşürmeyen tüm Filistinli kardeşlerimi kemal-i hürmetle selamlıyor, Rabbim her birinin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Forum kapsamında iki gün boyunca yapılacak toplantı ve istişarelerin, alınacak kararların, gençlerimiz başta olmak üzere ülkelerimiz, İslam alemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Konuşmamın hemen başında, 20. yılını geride bırakan İslam İşbirliği Gençlik Forumu'nun yürüttüğü faaliyetleri son derece kıymetli bulduğumu belirtmek istiyorum.

Diplomasi Akademisi'nden Uluslararası Kuluçka Merkezi'ne, eğitim, sivil toplum, girişimcilik, hukuk, diplomasi, medya, insan hakları ve gönüllülük gibi alanlarda icra edilen bu çalışmalar, geleceğimiz adına kritik önemdedir. Bilhassa, dünyanın önde gelen kanaat önderlerinden oluşan ve insanlığın ortak vicdanını yansıtan Gazze Mahkemesi ve We Channel gibi oluşumlar, İsrail'in kanlı ve kalleş yüzünün dünyaya faş edilmesi bakımından oldukça isabetlidir. Diplomatik statüye de haiz olan İslam İşbirliği Gençlik Forumu, uluslararası kurum ve kuruluşlarla tesis ettiği işbirlikleriyle ümmetin gençlerinin küresel ölçekte temsili noktasında önemli bir misyonu yerine getiriyor. 2019'dan bu yana gerçekleştirdiği 262 programla 15 milyonun üzerinde gence ulaşan forumumuzun, 70'ten fazla ülkedeki 817 üniversitede kulübü bulunuyor. Bu kulüplerdeki 25 bin öğrenci, Türkiye ve dünyadaki birçok farklı üniversite tarafından hazırlanan eğitim materyalleriyle farklı alanlardaki akademik girişimlerini sürdürüyor. Afrika'dan Asya'ya, Arap Yarımadası'ndan Latin Amerika'ya uzanan geniş bir coğrafyada 500 milyon gencimizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkılar yapan forumun başkan ve üyelerini tebrik ediyorum. Ortak geleceğimiz için koşan, koşturan, proje ve faaliyet üreten, ümmetin derdiyle dertlenen her bir genç arkadaşıma kalpten teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum" dedi.

"Gazze'yi dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin, bugün kalkıp da insanlıktan, savaş hukukundan, savaş suçundan bahsetmesi sadece tutarsızlık değil, aynı zamanda büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir"

İslam dünyasının zorlu bir süreçten, çetin bir imtihandan geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savaş, çatışma, kaos ve istikrarsızlık bulutları, medeniyet coğrafyamızın semalarını maalesef kaplamış durumda. Bilhassa son iki yıldır yüzümüzü nereye çevirsek, bir yıkımla, bir dramla, yüreklerimizi sızlatan savaş ve insanlık suçlarıyla karşılaşıyoruz. Gazze'de 21 aydır modern zamanların en utanç verici barbarlıklarından biri yaşanıyor. Siyonist İsrail hükümeti, tüm dünyanın gözleri önünde, ahlaksız ve arsız bir şekilde sivilleri, kadın ve masum çocukları acımasızca katlediyor. Yüzde 80'i enkaz haline gelen işgal altındaki topraklarda yasa dışı yerleşim ve işgal politikasını hiçbir kural, kaide, norm, ilke tanımadan günden güne yaygınlaştırıyor. Her türlü insani yardım girişine engel olmak suretiyle açlığı bir silah olarak kullanıyor. Gazze'de bir parça ekmek için, bir tas çorba almak için yemek kuyruğuna giren insanlar vahşi bir şekilde hedef alınıyor. Sivil yerleşim alanları, okullar, ibadethaneler, hastaneler bombalanıyor. Vurulan hastanelerde ilaç ve tıbbi ekipman eksikliği had safhaya erişti.

Gazzeli kardeşlerimiz çoğu zaman anestezi imkanından yoksun bir şekilde ameliyat edilmeye çalışılıyor. Bugün hastanelerinin zarar görmesinden şikayet eden İsrail, uluslararası kuruluşların verilerine göre yalnızca Gazze'de şimdiye kadar sağlık birimlerine 700'den fazla saldırı düzenledi. Gazze'de bombaladığı ve saldırdığı hastane sayısı 35'i buluyor. İsrail'in saldırıları sonucunda bine yakın sağlık çalışanı şehit oldu. Gazze'deki sağlık altyapısının yüzde 94'ü zarar gördü. Hasta taşıyan ambulanslar dahi İsrail teröründen maalesef kurtulamadı. Yüzlerce sağlık çalışanı İsrail tarafından hapishanelerde esir tutuluyor. Yani karşımızda çeşitli bahaneler altında düzenlediği saldırılarla Gazze'nin sağlık altyapısını tamamen çökerten insanlık düşmanı bir zihniyet var. Gazze'yi dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin, bugün kalkıp da insanlıktan, savaş hukukundan, savaş suçundan bahsetmesi sadece tutarsızlık değil, aynı zamanda büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir" dedi.

"Gazze'deki soykırımın birincil sorumlusu Netanyahu hükümetidir"

Gazze'deki soykırımın birincil sorumlusunun Netanyahu hükümeti olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sevgili gençler, biliyorum birileri çok ama çok rahatsız olacak. Fakat ben burada şu gerçeği açık açık ifade etmek durumundayım. Elbette Gazze'deki soykırımın birincil sorumlusu Netanyahu hükümetidir. Ancak Netanyahu ve cinayet şebekesinin katliamlarına tam 21 aydır ses çıkarmayanlar da kabul edelim ki bu suçlara ortak olmuşlardır. Beyaz kefenlere sarılı olarak soğuk betonlara sıra sıra dizilen o masum yavruların kanı İsrail'in şımarıklığına destek verenlerin veya susanların da ellerine, yüzlerine, alınlarına bulaşmıştır. Netanyahu ve hükümeti, hiçbir kural, hukuk, ahlak, sınır tanımadan aylardır şımarıkça işledikleri zulümler sebebiyle şimdiden adlarını Hitler gibi, Pol Pot gibi çağımızın zalimlerinin yanına utançla yazdırmışlardır. Bir başka gerçek şudur hem Gazze'deki soykırım hem de İran'la olan çatışmalar, maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor. Daha fazla yıkım, kan, sivil kayıplar olmadan, bölgemizle birlikte Avrupa ve Asya'yı yıllarca etkileyebilecek korkunç bir felaket yaşanmadan, ellerin tetiklerden ve düğmelerden çekilmesi şarttır. İsrail üzerinde tesir sahibi güçler Netanyahu'nun oyununa gelmemeli ve nüfuslarını savaşın derinleşmesinden değil, tüm bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalıdır.

"Bugün de barış diyoruz, diplomasi diyoruz, adalet diyoruz, hürriyet diyoruz; bugün de yaşasın özgür Filistin diyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye bu yönde atılacak her doğru, her samimi adıma destek ve katkı vermeye hazırdır. Çünkü biz, insanlık tarihiyle yaşıt coğrafyamızda daha fazla kaos, çatışma, savaş, zulüm ve sivil ölümü görmek istemiyoruz. Her ne surette olursa olsun sivillerin, sivil yerleşim yerlerinin, okul, hastane ve ibadethanelerin hedef alınmaması gerektiğini savunuyoruz. Gerek Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta, gerek Suriye'de 13,5 yıl süren ihtilafta, gerek Pakistan-Hindistan arasındaki gerilimde, gerekse komşumuz İran'a karşı düzenlenen saldırılarda tavrımız hep bu yönde olmuştur. Siyonist lobinin şahsımıza ve hükümetimize yönelik yıldırma politikalarına rağmen duruşumuzu asla bozmadık. Zalimin karşısında, mazlumun yanında saf tutmaktan asla çekinmedik. Doğru, adil ve hakkaniyetli olanı cesaretle savunmaktan imtina etmedik. Kimin ne dediğine değil, mazlum ve mağdurların ne dediğine baktık. Bugün de aynı yerde sapasağlam duruyoruz. Bugün de hiçbir ayrım yapmadan mazlum ve mağdurlara sahip çıkıyoruz. Bugün de barış diyoruz, diplomasi diyoruz, adalet diyoruz, hürriyet diyoruz. Bugün de yaşasın özgür Filistin diyoruz" ifadelerini kullandı.

"Müslümanlar olarak daha fazla vakit kaybetmeden imanımıza ve inancımıza yakışır şekilde birlik ve beraberlik içinde, uhuvvet bilinciyle hareket etmemiz şarttır"

Türkiye'nin Filistin halkının, Gazzeli mazlumların yanında olduğunu bugün bir kere daha tüm dünyaya ilan ettiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail'in saldırılarında şehit olan 55 bini aşkın Filistinli kardeşimize bir kez daha Cenabı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Aynı saldırılarda yaralanan 128 bin kardeşimize acil şifalar diliyorum. Türkiye olarak Filistin halkının, Gazzeli mazlumların yanında olduğumuzu bugün bir kere daha tüm dünyaya ilan ediyorum. Soykırımın başından beri ulaştırdığımız 100 bin tonu aşan yardımlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, resmi kurumlarımızla, diplomatlarımızla, insani yardım görevlilerimizle, basınımızla, 86 milyon olarak hepimiz Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. İnşallah Filistin'in her karış toprağında barış rüzgarları esene kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz. Gönül ve kültür coğrafyamızın farklı köşelerinde yıllardır kanayan yaralar bir türlü sarılamıyor. Çekilen acılar dindirilemiyor. Bakın, açık ve net söylüyorum, mesele varsa mesul de vardır. Bu mesuliyetten kaçmaya çalışmak beyhude bir çabadır. Yaşanan bunca trajediye, bunca zulme, bunca haksızlığa ses çıkarmayan kim varsa işlenen tüm bu suçlara ortak olmuş demektir. Müslümanlar olarak daha fazla vakit kaybetmeden imanımıza ve inancımıza yakışır şekilde birlik ve beraberlik içinde, uhuvvet bilinciyle hareket etmemiz şarttır. Aramıza ekilen fitne tohumlarının yeşermesine fırsat vermeden, bilhassa bu kritik süreçte görüş ayrılıklarımızı bir kenara bırakarak dostluk ve dayanışmamızı güçlendirmemiz, ihtiyaçtan da öte zorunluluktur. Her fırsatta şu gerçeği birbirimize hatırlatmamız gerektiğine inanıyorum, vahdet olmadan rahmet olmaz. Bakınız bugün nüfusu neredeyse 2 milyarı bulan İslam aleminin en temel sorunu imkansızlık değil, vahdet eksikliğidir. Allah'a hamdolsun, her şeyimiz var. İnsan gücümüz, ekonomik kapasitemiz, yeraltı, yerüstü kaynaklarımız var. Stratejik önemi yüksek coğrafyalarımız, güçlü savunma sanayimiz var. Tüm bunlara rağmen hak ettiğimiz yerde değilsek, bunun sebebi bellidir. Nasıl unu, yağı, tuzu, suyu maya olmadan karsanız dahi un yapamazsanız, bizim de en büyük eksiğimiz birlik ve beraberliktir. Bunun reçetesini ise Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam, bir hadisi şerifinde bizlere şöyle vermiştir. ‘Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer.’ Evet, derdimiz de, davamız da işte budur" diye konuştu.

"Unutmayın, inanıyorsanız muhakkak üstünsünüz"

Konuşmasının sonunda birlik ve beraberlik mesajı veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sevgili gençler, ayrışmayacağız, birbirimize düşmeyeceğiz, aramıza sahte ve sanal duvarlar örmeyeceğiz. Kardeşimizi sadece Allah için sevecek, birbirimize yoldaş olacağız. Unutmayın, inanıyorsanız muhakkak üstünsünüz. Bu müjdeye tüm kalbimizle inanacağız. Zorlukla beraber mutlaka bir kolaylığın olduğundan asla şüphe etmeyeceğiz. Bilhassa sizlerin birlik olması, birlikte hareket etmesi, kenetlenmesi çok ama çok önemli. Şunu lütfen aklınızdan çıkarmayın; dillerimiz, renklerimiz, mezheplerimiz, kökenlerimiz farklı olabilir. Hepimizin devleti, milleti, doğup büyüdüğü topraklar farklı olabilir. Ekonomik statülerimiz, gelirimiz, eğitim seviyelerimiz farklı olabilir. Dünya görüşümüz, hayat tarzımız, fikri yapımız aynı şekilde farklı olabilir. Bunların hepsi kıymetlidir, anlamlıdır, bizi biz yapan önemli hasletlerdir. Ama biz bu kimliklerimizden öte unutmayın, önce Müslümanız. Müslümanlık hepimizin en üst kimliğidir. Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Latin Amerika'ya kadar nerede yaşarsak yaşayalım, ortak paydamız Din-i Mübin-i İslam'dır. Cenabı Allah'a kul, Habib-i Kibriya Efendimize ümmet olmaktan daha büyük bir şeref, daha büyük bir izzet bu dünyada olamaz. Allah'a sonsuz hamdü senalar olsun, bizler bununla müesser olmuş insanlarız. Her birinizden meseleye bu şuurla yaklaşmanızı istiyorum.

Sizlerden bilginizle, tecrübenizle, yüksek seciyeniz ve kardeşlik bilincinizle, aynı vücudun birer uzvu gibi hareket etmenizi bekliyorum. Siz gençlerimizden, şu muhabbet halkanızı daha da genişletmenizi özellikle rica ediyorum. Tablo ortada, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Mazlumun zalimden hesap soracağı, güçsüzün güçlüden hakkını alacağı, aydınlığın karanlığa galebe çalacağı günlerin çok yakın bir zamanda, inşallah, sizlerle birlikte geleceğine inanıyorum. Rabbim yar ve yardımcınız olsun diyorum. Bu düşüncelerle İslam İşbirliği Gençlik Forumu'nun bir kez daha hayırlara vesile olmasını diliyorum. İslam İşbirliği Gençlik Forumu Büyük Gençlik Ödülü'nün şahsıma tevdi edilmesinden memnuniyet duyuyorum. Forumun düzenlenmesinde emeği geçen her bir kardeşime, programa teşrif eden her bir misafirimize tekrar teşekkür ediyorum. Ülkenize döndüğünüzde ailelerinize ve dostlarınıza bizlerden selam götürmenizi istirham ediyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyor, Allah'a emanet olun diyorum. Sağ olun, var olun, kalın sağlıcakla" ifadelerini kullandı.

Davut Has 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi’ne ziyaretçi akını Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş gününün kutlandığı hafta boyunca ziyaretçi akınına uğradı. Tarihle sanatı başarıyla harmanlayan, Fransız işgaline karşı verilen destansı Antep Direnişi’ni tüm gerçekliğiyle gözler önüne seren 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, 25 Aralık Kurtuluş Günü dolayısıyla 5 gün boyunca toplam 10 bin ziyaretçiyi ağırladı. Millî Mücadele ruhunu gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş destanını panoramik anlatım, etkileyici görsel efektler ve tarihî canlandırmalarla sunarak büyük ilgi görüyor. Özellikle öğrenciler, aileler ve tarih meraklılarının yoğun ilgi gösterdiği müze, ziyaretçilerine hem duygusal hem de öğretici bir deneyim yaşatıyor. Bu yönüyle kentin kültürel ve tarihî hafızasına önemli katkılar sağlıyor. Resim çalışmaları, ünlü Rus ressam Alexander Samsanov tarafından 4 yıl süren bir çalışmayla tamamlanan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi’nde, 14 yağlı boya tablo, 3 diorama ve 13 metre yüksekliğinde, 122 metre uzunluğunda, 1.586 metrekarelik alana sahip, tuval ağırlığı 2.379 kilogram olan yağlı boya panoramik resimler yer alıyor. Müzede sergilenen eserlerin önemli bir bölümü ise Antep Harbi şehit ve gazi yakınları tarafından bağışlandı.
Bursa BURTOM Sağlık Grubu 2026 rotasını belirledi BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2026 stratejik planında öncelikli gündem maddesinin sağlık turizmi olacağını belirterek, uluslararası hasta departmanının kapasitesinin artırılmasının hedeflendiğini, ayrıca demografik değişimleri dikkate alarak, yaşlı bakım ve geriatri alanındaki entegre tesis yatırımları için fizibilite çalışmaları sürdüreceklerini söyledi. Küplü, 10 yıllık projeksiyonda ise BURTOM’u, konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri üreten, teknolojiyi merkeze alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Başta Bursa olmak üzere yaklaşık 15 ildeki tıbbi görüntüleme ve tanı merkezleri, tıp merkezleri ve diğer sağlık birimleriyle ayda 200 bini aşkın kişiye hizmet veren BURTOM Sağlık Grubu, 2025 yılını kurumsal yapısını güçlendirdiği, hizmet standardını yükselttiği ve operasyonel verimliliğini maksimuma taşıdığı bir "konsolidasyon dönemi" olarak tamamlarken, 2026 yılında verimlilik esaslı bir büyüme stratejisi izleyerek, tüm paydaşlar için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonunu kararlılıkla sürdürecek. BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2025 performansını ve 2026 vizyonunu değerlendirirken, hem kurumun hem de Türkiye sağlık sektörünün geleceğine dair mesajlar verdi. 2025 kurumsal sürdürülebilirliğin pekiştiği yıl 2025’in BURTOM için özel bir anlam taşıdığını belirten Serdar Küplü, 30. yılın yalnızca geçmiş başarıların kutlandığı bir dönem olmadığını vurgulayarak, "Bu yılı, kurumsal yapının güçlendirildiği, hizmet kalitesinin standardize edildiği ve operasyonel verimliliğin en üst seviyeye taşındığı stratejik bir dönem olarak ele aldık. Hedeflerimize ulaştığımız ve kurumsal sürdürülebilirliğimizi pekiştirdiğimiz bir yıl oldu" dedi. Aylık 200 bin kişiyi aşan hasta trafiğinin ciddi bir yönetim ve altyapı gerektirdiğini belirten Küplü, 2025’te sadece tedavi edici hizmetlerde değil, koruyucu sağlık ve erken tanı alanlarında da talebin hızla arttığını, bu nedenle teknolojik altyapı ve insan kaynağının eş zamanlı güçlendirildiğini ifade etti. Dijital dönüşüm ve insan kaynağında yeni seviye BURTOM’un 30. yıl kapsamında yalnızca teknolojik modernizasyon değil, insan kaynağının gelişimine yönelik de önemli adımlar attığını, dijital dönüşüm yatırımlarını, kurumsal eğitim ve gelişim programlarıyla birlikte yürüttüklerini belirten Serdar Küplü, "Personelimizin yetkinliklerini artıran eğitim programları, şeffaf yönetim yaklaşımı ve adil performans sistemi; kurumsal aidiyeti güçlendiren en önemli unsurlar. Bu sayede personel devir hızımız sektör ortalamasının altında seyrediyor"ifadelerini kullandı Küplü, yaşanan zorlu ekonomik şartlarda büyümeyi sürdürebilen BURTOM’un başarısının arkasında finansal disiplin, rasyonel yönetim ve orta-uzun vadeli stratejik planlama bulunduğunu, mevcut konjonktürde kısa vadeli çözümler yerine sürdürülebilir planlamaya bağlı kaldıklarını ve verimliliği artıran alanlara odaklandıklarını vurguladı. 2026 sağlık turizminde hamle ve yaşlı bakımında yeni yatırımlar BURTOM’un 2026 yatırım programında önceliği sağlık turizminin oluşturduğunu bildiren Küplü, uluslararası hasta departmanının kapasitesini artıracaklarını belirterek şunları söyledi: "Sağlık turizmi bizim için stratejik bir büyüme alanı. 2026’da bu alanda daha büyük bir uluslararası erişim hedefliyoruz. Ayrıca, demografik değişimleri dikkate alarak yaşlı bakım merkezleri ve geriatri odaklı entegre tesisler için de fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz." Yeni merkezler ve kapasite artışı gündemde BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü açıklamasında, yaklaşık 15 ilde faaliyet gösteren grubun 2026’da büyüme stratejisinin "verimlilik esaslı genişleme" üzerine kurulu olduğunu, mevcut merkezlerde teknolojik donanım ve hizmet kapasitesinin artırılmasının öncelikli hedef olarak belirlendiğini, bunun yanı sıra stratejiyle uyumlu yeni lokasyon yatırımlarının da gündemde olduğunu aktardı. Küplü, 850 kişilik kadrosu bulunan BURTOM’un, 2026’da istihdam politikasını nitelikli ve yetkinlik bazlı bir yaklaşımla yöneteceğini dile getirerek, "Sayısal büyümeden ziyade, spesifik uzmanlık alanlarında nitelikli sağlık profesyonellerinin organizasyonumuza katılmasını hedefliyoruz" diye konuştu. Küplü, "30 yıllık kurumsal hafızamızla, etik değerlerden ödün vermeden hizmet üretmeye devam edeceğiz. Tüm paydaşlarımız için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonumuzu kararlılıkla sürdüreceği" dedi. Gelecek 10 yılın vizyonu, entegre sağlık ekosistemi BURTOM’un 10 yıllık projeksiyonuna ilişkin bilgi de veren Küplü, BURTOM’u konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri geliştiren, teknolojiyi merkezine alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Sağlık sektörüne yönelik değerlendirmede de bulunan Küplü, 2025’i Türkiye sağlık sektörü açısından "Sürdürülebilirlik Sınavı" olarak tanımladı. Medikal enflasyonun sektörün en önemli sorunu olduğunun altını çizerek, 2026 için öne çıkan riskler arasında nitelikli insan kaynağı kıtlığı, artan işgücü maliyetleri ve döviz dalgalanmalarına bağlı medikal gider risklerinin olduğunu anlattı. Bunlara rağmen 2026’nın Türkiye için tarihi bir fırsat barındırdığını da vurgulayan Serdar Küplü, "Sağlık turizminde artık giriş seviyesi işlemlerden kompleks tedavilere geçiyoruz. Türkiye, 2026’da ‘ucuz alternatif’ değil, ‘kaliteli sağlık merkezi’ olarak konumlanabilir" diye konuştu.
Kayseri Büyükşehirin karla mücadele ekipleri tam kadro sahada Kayseri Büyükşehir Belediyesi, kentte etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte Kayseri genelinde herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına merkez ve ilçelerde toplam 156 araç ve 421 personel ile kar küreme ve temizleme çalışmalarını yürütüyor. Büyükşehir Belediyesi, Kayseri ve çevresinde etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte yağış öncesi aldığı tedbirler kapsamında anında karla mücadele çalışmalarına başladı. Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı, sorumluluk alanında bulunan 598 kırsal mahalle yolunda, toplam 3 bin 477 kilometrelik yol ağında 148 personel ve 85 araç ile karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri; greyder, kar küreme, yükleyici ve tuzlama araçlarıyla özellikle yüksek kesimler, ulaşımı zor bölgeler ve kritik güzergâhlarda 7 gün 24 saat esasına göre görev yapıyor. Kar yağışının başladığı andan itibaren mahalle yolları ve bağlantı yollarında hızlı ve etkin bir şekilde başlayan müdahale hummalı şekilde sürüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekiplerince ayrıca, muhtarlar ve ilgili kurumlarla koordinasyon sağlanarak, kırsal mahallelerde ulaşımın kesintisiz sürdürülmesi hedefleniyor. Fen İşleri Daire Başkanlığı ise kent merkezinde ulaşımda herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için 201 personel ve 71 araçla karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Öte yanda Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler de Cumhuriyet Meydanı, çarşı içi, Hunat bölgesi, balıkçılar önü, millet bahçesi ve çevresi, valilik, Seyyid Burhaneddin Mezarlığı ve çevresi, raylı sistem hattı yaya geçitleri, Erciyes dağı mıntıka bölgesi ve Mustafa Kemal Paşa Bulvarı yürüyüş yollarında 72 personel ile kar temizleme çalışması yapıyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, karla mücadele ekiplerinin, kar yağışının başlamasıyla kent genelinde yaşanması muhtemel herhangi bir olumsuzluğa fırsat vermemek adına teyakkuz halinde olduğunu ve alınan tedbirler kapsamında ekiplerin günün ilk saatlerinde etkisini göstermeye başlayan kar yağışı ile birlikte anında çalışmalara başladığını kaydetti. Başkan Büyükkılıç, "Bereket olarak nitelendirdiğimiz kar yağışında hemşehrileirmizin güvenliği ve ulaşımda sorun yaşanmaması için tüm ekiplerimiz sahada ve her türlü duruma hazırlıklıyız" dedi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, karla mücadele çalışmalarında koordineli bir şekilde hareket ederek, olumsuz hava şartlarının şehre etkilerini en aza indirmeyi amaçlıyor.
Sivas Trendyol 1. Lig: Özbelsan Sivasspor: 2 - Bandırmaspor: 0 Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında Özbelsan Sivasspor, evinde karşılaştığı Bandırmaspor’u 2-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar 3. dakikada sağ kanatta topla buluşan Kamil Fidan, pasını Murat Paluli’ye aktardı. Murat Paluli, topu düzelterek sert vuruşunda kaleciyi geçemedi. 71. dakikada ceza sahası içine ilerleyen Murat Paluli, topu kale alanındaki Bekir Böke’ye aktardı. Hızlı giden topa kayarak vuruş yapan Bekir Böke, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-0 78. dakikada Cihat Çelik’in pasında savunma arkasına sarkan Ethemi’nin ceza sahası içinde rakibini çalımlayarak yaptığı vuruşta meşin yuvarlak ağlara gitti 2-0 Hakemler: Erdem Mertoğlu, Selahattin Altay, Kerem Kalkan Sivasspor: Göktuğ Bakırbaş, Murat Paluli, Okan Erdoğan, Özkan Yiğiter (Avramovski dk. 65), Emirhan Başyiğit, Uğur Çiftçi, Kamil Fidan, Charisis, Cihat Çelik, Ethemi (Kimpioka dk. 90), Badji (Bekir Böke dk. 65) Yedekler: Yiğit Baynazoğlu, Mehmet Albayrak, Malle, Feyzi Yıldırım, Mehmet Talha Şeker, Çağlayan Menderes, Savaş Ala Teknik Direktör: Mehmet Altıparmak Bandırmaspor: Arda Özçimen, Tolga Kalender, Atınç Nukan, Enes Aydın (Muhammed Gümüşkaya dk. 76), Rahmetullah Berişbek, Hikmet Çiftçi, Bacuna (Enes Çinemre dk. 86), Mücahit Albayrak, Topalli (Emirhan Acar dk. 63), Tanque (Samake dk. 76), Kehinde (N’dongala dk.63) Yedekler: Akın Alkan, Yiğit Zorluer, Cem Türkmen, Yusuf Can Esendemir Teknik Direktör: Mustafa Gürsel Goller: Bekir Böke (dk. 71), Ethemi (dk. 78) (Sivasspor) Sarı kartlar: Kehinde (Bandırmaspor), Emirhan Başyiğit, Kamil Fidan (Sivasspor)
İstanbul NEF: "Erden Timur’un bu süreçten aklanarak çıkacağına olan güvenimiz tamdır" ’Futbolda Bahis Soruşturması’ kapsamında gözaltına alınan ve aralarında Erden Timur’un da bulunduğu soruşturmayla ilgili Timur’un yönetim kurulu başkanlığını yaptığı NEF tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, Erden Timur’un suçsuzluğunu kanıtlayacak tüm bilgi ve yasal belgelerin eksiksiz olarak yetkili mercilere sunulmaya hazır olduğu belirtilerek, "Hukuki sürecin, ilgili makamlarca yapılacak değerlendirmeler neticesinde açıklığa kavuşacağına ve kendisinin bu süreçten aklanarak çıkacağına olan güvenimiz tamdır" ifadelerine yer verildi. ’Futbolda Bahis Soruşturması’ soruşturma kapsamında, Eski Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur da gözaltına alınmıştı. Yönetim kurulu başkanlığını yaptığı NEF, durum sonrası yazılı açıklama yaptı. Kurumun sosyal medya hesabından konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Yönetim Kurulu Başkanımız Erden Timur hakkında basında yer alan bazı yanıltıcı ve gerçeği yansıtmayan haberler nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur. Erden Timur, hayatı boyunca tüm faaliyetlerini yürürlükteki mevzuat ve hukuki çerçeve içerisinde iyilik ve dürüstlükle sürdürmüştür. Timur’un suçsuzluğunu kanıtlayacak tüm bilgi ve yasal belgeler eksiksiz olarak yetkili mercilere sunulmaya hazırdır. Yürütülmekte olan hukuki sürecin, ilgili makamlarca yapılacak değerlendirmeler neticesinde açıklığa kavuşacağına ve kendisinin bu süreçten aklanarak çıkacağına olan güvenimiz tamdır. Şirketimiz, profesyonel yönetim kurulu ve yönetim ekibi ile faaliyetlerine kesintisiz olarak devam etmektedir. Adalete olan inancımız çerçevesinde hukuki sürecin olağan seyri içerisinde tamamlanmasının ardından adil bir şekilde Timur’un lehine neticeleneceğine inanmaktayız."