POLİTİKA - 05 Ocak 2024 Cuma 14:44 | Son Güncelleme : 05 Ocak 2024 Cuma 16:42

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Enflasyondaki düşüş yılın ikinci yarısı daha net hissedilecektir"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Enflasyondaki ivme kaybının etkileri yılın özellikle ikinci yarısında daha net hissedilecektir. Önümüzdeki yılın bu bakımından herkesi şaşırtan olumlu gelişmelere sahne olacağını düşünüyorum. Türkiye'nin hem küresel riskleri başarıyla yönetecek hem de hedefleri doğrultusunda ilerleyecek kapasiteye sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. İnşallah işçi-işveren ve kamu olarak hep beraber omuz omuza verecek ülkemizi güçlendirme mücadelemizi mutlaka zafere ulaştıracağız" dedi.

Yerel seçimlere ilişkin de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mottomuz Yeniden İstanbul. Yeniden İstanbul'u inşa ve ihya etmeye mecburuz. Onun için çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz ve yeniden İstanbul'u inşa ve ihya ederek yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleştirilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Ortak Paylaşım Forumu’na katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİSK'e üye işverenlere kayıtlı işyerlerinde yaklaşık 2 milyon kişinin çalıştığını söyleyerek “Konfederasyonumuzun temsil ettiği çalışanlar ve işletmeler ülkemizin milli gelirine 200 milyar dolar, ihracatına 100 milyar dolar katkı sunuyor. Sizlerin şahsında TİSK üyelerinin her birini yatırım yaparak, istihdam sağlayarak, üreterek, ihraç ederek Türkiye'nin kalkınma mücadelesine destek olan işverenlerimizin tamamını canı gönülden tebrik ediyorum. Bölgemizde yaşanan sıcak çatışmalara, krizlere ve küresel ekonomideki artan belirsizliğe rağmen ihracatta kırdığımız bu tarihi rekoru çok kıymetli görüyoruz. Sizlerin de desteği ile Türkiye yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedefine emin adımlarla ilerliyor. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonumuzun asgari ücret müzakerelerinde de son derece yapıcı bir tavır sergiledi. Görüşmeler çalışmalarımızın ve işverenlerimizin ihtiyaçları çerçevesinde ülkemizin şartları dikkate alınarak rasyonel bir çerçevede yürütüldü. Yüzde 49 artışla 17 bin 2 lira olarak belirlenen 2024 yılı asgari ücretinin çalışanlarımızla birlikte tüm işverenlerimize de hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Türkiye ekonomisi büyüdükçe ortaya çıkacak katma değerden 85 milyonun tamamı istifade edecektir”

2022 yılında hem işverenin yükünü hafifletmek hem de işçinin gelirini artırmak amacıyla asgari ücretten gelir ve damga vergilerini kaldırıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet olarak sigortalı başına verilen prim desteğini 500 liradan 700 liraya çıkartarak biz de elimizi taşın altına koyduğumuzu gösterdik. Türkiye ekonomisi büyüdükçe ortaya çıkacak katma değerden işçisi, işvereni, emeklisi, memuru, çiftçisi, esnafıyla 85 milyonun tamamı istifade edecektir. Türkiye'nin hem küresel riskleri başarıyla yönetecek hem de hedefleri doğrultusunda ilerleyecek kapasiteye sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. İnşallah işçi-işveren ve kamu olarak hep beraber omuz omuza verecek ülkemizi güçlendirme mücadelemizi mutlaka zafere ulaştıracağız. Bizim ilk ve öncelikli kriterimiz, Türkiye'ye ve mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz aziz milletimize hizmettir. Türkiye için çalışan, Türkiye için hayal kuran, Türk ekonomisinin büyümesi, gelişmesi, küresel ölçekte hak ettiği seviyelere ulaşması için taş üstüne taş koyan herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Bu ülkeden kazandığını kendisi ile birlikte bu milletin refahı, huzuru, esenliği için sarf eden her bir yatırımcımıza destek olmak asli görevimizdir. Bu görevi hep layıkıyla yerine getirdik” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Ülkemiz ekonomisine zarar verecek hiçbir yaklaşımı kabul etmedik, etmeyeceğiz”

21 yılı geri bırakan iktidarlarının hiçbir döneminde sermaye ayrımcılığı, sermaye düşmanlığı yapmadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün bile acı ve utançla hatırlanan 28 Şubat dönemindeki sermayeyi renklere bölen anlayış başta olmak üzere ülkemiz ekonomisine zarar verecek hiçbir yaklaşımı kabul etmedik, etmeyeceğiz. Korkular ve hassasiyetler üzerinden yürütülen kampanyaların ülkemize hiçbir fayda sağlamadığını yine o dönemde beraberce tecrübe ettik. Biz milletimizin bünyesindeki hiçbir farklılığı ayrışma veya kamplaşma vesilesi olarak görmüyoruz. Tam tersine bu hakikatleri ülkemizin sosyal ve beşeri zenginliğinin nişaneleri olarak kabul ediyoruz. Türkiye'nin hangi kökenden, inançtan ve siyasi görüşten olursa olsun tüm vatandaşlarının katkısına ihtiyaç duyduğunu asla unutmuyoruz. Ancak son dönemde milli bekamızın teminatı olan kardeşliğimize yönelik saldırıların özellikle yoğunlaştırıldığına şahit oluyoruz. Çok açık ve net söylüyorum bu saldırıların en önemli sebepleri Türkiye'nin kendi hak ve menfaatlerini korumak hususundaki kararlılığı ile Filistin davasındaki dik ve tavizsiz duruşudur. Çoğu çocuk ve kadın 23 bin masumun katledildiği Gazze mezaliminde ülkemiz Filistinli mazlumlardan yana çok net tavır almış, hakkı ve hakikati korkusuzca savunmaktan çekinmemiştir. İsrail yönetiminin vahşet politikasına karşı tüm dünyada giderek artan tepkilerin gerisinde ülkemizin yürekli duruşunun da payı vardır" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Ayrılıklar yerine ortak noktalara odaklanarak 85 milyon hep beraber Türkiye Yüzyılı için güçlerimizi birleştireceğiz"

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yurt içinde ve sınırların ötesinde Türkiye düşmanlarına ve aparatlarına karşı çok ağır darbeler indirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, silahlı kuvvetlerin ve emniyet birimlerinin şer güçlerin maşalığını yapan terör örgütlerine adeta nefes aldırmadığını söyledi. Tam bağımsız Türkiye ülküsünün sadece bir söylem olmaktan çıkıp adım adım gerçeğe dönüştüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eski Türkiye'ye alışık olanların bundan rahatsızlık duyması gayet tabiidir. Artık kullanım ömrü bitmiş küf kokan eski tartışmaları yeniden piyasaya sürme girişimleri asla masum değildir. Vatandaşlarımızı köken, inanç, hayat tarzı, kıyafet üzerinden ayrıştırmak isteyenlerin amacı en büyük gücümüz olan milli birlik ve beraberliğimizi dinamitlemektir. İç kalemizi çökertme teşebbüslerine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Milletimizin arasına nifak duvarları örülmesine seyirci kalmayacağız. Ne ülkemize, ne milletimize, ne demokrasimize, ne ekonomimize faydası olan 28 Şubat döneminden çok iyi hatırladığımız bu zehirli, bu toksit ve son derece tehlikeli tartışmaları süratle geride bırakmamız gerekiyor. Her kim sırf siyasi çıkarları uğruna bu zehirli tartışmalara odun taşıyor, kutuplaşmayı körüklüyor, toplumun sinir uçları ile pervasızca oynuyorsa biliniz ki milletimizin iyiliğini kesinlikle istemiyor demektir. Yürüttüğümüz mücadelenin zorluğu ve bölgemizin durumu ortada iken bizim bu tür yapay tartışmalara, sahte ve sanal gündemlere harcayacak inanın tek bir saniyemiz dahi olamaz. Şayet Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceksek bunu işçisi, işvereni, emeklisi, esnafı, genci, yaşlısı, kadını, erkeği, Türkü, Kürdü, Arabı, Sünnisi, Lazı ve Alevisi ile hep birlikte yapacağız Ayrılıklar yerine ortak noktalara odaklanarak 85 milyon hep beraber Türkiye Yüzyılı için güçlerimizi birleştireceğiz. Son 21 yılda başardıklarımız, gelecekte yapabileceklerimizin sadece birer başlangıcıdır. Çok daha büyük başarılar ülkemizi bekliyor. Yeter ki biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım. Allah'ın izniyle gerisi çok rahat gelecektir. Forumumuzun da mottosunu teşkil eden birlikte mümkün Türkiye anlayışını ne kadar kökleştirebilirsek hedeflerimize o derece hızlı varırız" diye konuştu.

"Rezervlerimiz güçlendi. Ani kur hareketleri azaldı, finansman şartları iyileşti"

Teknolojide yaşanan değişimin diğer alanlar gibi çalışma hayatını ve işverenleri de yakından ilgilendirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilhassa dijitalleşme ve yeşil dönüşümü bir araya getiren ikiz dönüşüm çalışma hayatı başta olmak üzere iş gücünü sosyal paydaşları, ülkelerin küresel rekabetini ve dünya ekosistemini etkiliyor. TİSK'in riyasetinde oluşturulan ortak paylaşım forumu değişim sürecini ön alıcı ve kolektif bir anlayışla yürütmeye dönük anlamlı bir çabadır. Bu yıl 5'incisi düzenlenen ve artık geleneksel hale gelen ortak paylaşım forumunun temasının Cumhuriyetin 100. Yılında Çalışma Hayatı olarak belirlenmesi de son derece isabetli olmuştur. Geride bıraktığımız 2023 senesi için de cumhuriyetimizin 100. Yılını şanına, anlamına, önemine yakışır şekilde hep birlikte kutladık. Ayrıca gelecek döneme ilişkin yol haritalarımızı belirledik. Cumhuriyetimizin ikinci asrında inşallah Türkiye Yüzyılı hedefimize ulaşarak taçlandıracağız. Kısa, orta ve uzun vadeli planlarla hedefimize adım adım yürüyoruz. Ekonomide önümüzdeki 5 yıla ait yol haritamızı 12. Kalkınma Planı Orta Vadeli Program ve 2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı ile şekillendirdik. Bunun yanında 12. Kalkınma Planı'nda ilk kez ülkemizin 2053 vizyonunu da detaylandırdık. Hem Orta Vadeli Program'ın hem de 12. Kalkınma Planı'nın hazırlık safhasında iş dünyamızla çok yakın istişarelerde bulunduk. İnşallah uygulama aşamasında da yine sizlerle istişare ve diyalog içinde olmayı sürdüreceğiz. Ekonomi yönetimini emanet ettiğimiz arkadaşlarımıza gereken desteği hep verdik, veriyoruz. Bugün de kendilerine ve politikalarına güvenimiz tamdır. Ekonomide alınan kararların tüm jeopolitik risklere ve belirsizliklere rağmen meyvelerini vermeye başladığını memnuniyetle görüyoruz. Son 6 aylık dönemde uluslararası sermaye girişi hızlandı. Rezervlerimiz güçlendi. Ani kur hareketleri azaldı, finansman şartları iyileşti. Merkez Bankamızın toplam rezervi tarihinin en yüksek seviyesine çıkarak toplamda 145,5 milyar doları buldu" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Enflasyondaki ivme kaybının etkileri yılın özellikle ikinci yarısında daha net hissedilecektir"

İhracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enflasyon meselesinin çözümü için yoğun gayret sarf ediyoruz. 2023 enflasyonumuz yüzde 64,8 olarak gerçekleşti. Hem çekirdek ve hem manşet enflasyonun son aylardaki düşüş eğilimi Orta Vadeli Programımızla uyumludur. Enflasyondaki ivme kaybının etkileri yılın özellikle ikinci yarısında daha net hissedilecektir.

Önümüzdeki yılın bu bakımından herkesi şaşırtan olumlu gelişmelere sahne olacağını düşünüyorum. Geçtiğimiz yıl milli gelirimizin yüzde 5,4'ü düzeyinde gerçekleşen cari açığı bu yıl yüzde 4'e, önümüzdeki yıl yüzde 3'lü ve yüzde 2'li seviyelere kadar geriletmekte kararlıyız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Gümrük Birliğini güncelleyerek Avrupa ile ticari ilişkilerimizi çevre ve teknoloji alanındaki standartlarımızı yükselterek geliştireceğiz. Mali disiplinden taviz vermeyecek, dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, yapısal reformlar gibi alanları inşallah daha da güçlendireceğiz. Merkez Bankamızın izlediği politikalar ile birlikte finansman maliyetlerinin azaldığını görüyoruz. İş dünyamıza yardımcı olmak için yatırımı ve ihracatı destekleyici daha düşük maliyetli finans imkanları oluşturmanın gayretindeyiz. Özellikle yatırım taahhütlü avans kredileri bu imkanlardan sadece biridir. Hem Eximbank kredilerini hem de genel bankacılık sisteminde ihracata verilen destekleri artırmaya gayret ediyoruz. Reeskont kredilerinin maliyet oranlarını ortalamanın oldukça altında tutuyoruz. Şu gerçeğin hepimiz farkındayız her küresel kriz Türkiye'nin önüne büyüme ve rekabet liginde üst sıralara çıkma konusunda yeni fırsatlar getirmektedir. Siyasi belirsizliklerin azalması, öngörülebilirliğin artması, güven ve istikrar ortamının derinleşmesi, hedeflerimize ulaşmamızı kolaylaştıracaktır. Ülkemizin risk priminin düşmesi ve reel sektörün uzun vadeli finansmana erişim yollarının çeşitlenmesi bu doğrultuda ümit verici gelişmelerdir. Tabi bu fotoğraf içinde bizi en çok sevindiren husus ekim ayı verilerine göre istihdamın bir önceki yılın aynı dönemine göre 812 bin artışla 32 milyona ulaşmasıdır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Mottomuz yeniden İstanbul, yeniden İstanbul'u inşa ve ihya etmeye mecburuz"

Türkiye’nin son 21 yılının Cumhuriyet döneminin altın yılları olarak tarihe geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ulaştırmadan turizme, savunma sanayinden teknolojiye, çevre ve şehircilikten terörle mücadeleye, sağlıktan uluslararası yatırımlara kadar aklınıza gelebilecek her alanda çok büyük dönüşümlere imza attık. Şehirlerimizin çehresini tamamen değiştirdik. Ülkemizi nice yılların getirdiği ihmallerin, eksiklerin utancından kurtardık. Hatırlayın; çöp, çukur, çamur. İstanbul buydu. Ama bunlardan İstanbulumuzu kurtararak, burada yaptığımız uluslararası bir toplantıda o zaman dediler ki; dünyada İstanbul temiz şehir noktasında bir veya iki numaradır. Bunlar durup dururken olmadı. Süratle çöpten, çukurdan, çamurdan İstanbulumuzu kurtardık. Ne yazık ki şu an da tabii İstanbul artık o günlerine herhalde yeniden dönmek istiyor. Onun için artık bizim mottomuz, ‘Yeniden İstanbul’. Buna mecburuz. Yeniden İstanbul’u inşa ve ihya etmeye mecburuz. Onun için tabii çok çalışacağız. Çok gayret edeceğiz ve yeniden İstanbul’u inşa ve ihya ederek yolumuza devam edeceğiz. Sadece 21 yılda milletimizin asırlık eksiklerini tamamladık. Hayal edilen nice eserleri ve projeleri gerçeğe dönüştürdük. Elbette bu tarihi dönüşümden çalışma hayatımızda nasibini aldı. Burada saymaya kalksak saatler sürecek nice düzenlemeyi, nice reformları sizlerle işbirliği içinde hamdolsun hayata geçirdik. Emekçilerimizin ücret ve çalışma şartlarını iyileştirirken işverenlerimizin hak ve hukukunu da korumaya özen gösterdik. Birileri gibi tamamen ideolojik sebeplerle işveren karşıtlığı yapmadık. Birileri gibi istihdam sağlayan yatırımcılarımıza düşmanlıkta yapmadık. Hep adaletten ve hakkaniyetten yana olduk. Hayata taalluk eden her konu gibi çalışma hayatı da zamanla yenilenmesi, güncel ihtiyaçlar çerçevesinde roferme edilmesi gereken bir alandır. Hukuk politikaları kurulumuz bünyesinde çalışma hayatımıza ilişkin mevzuat dağınıklığının giderilmesine yönelik bir çalışma yapıyoruz. Bireysel iş kanunlarına ve bireysel iş hukukuna ilişkin diğer kanunlarda yer alan düzenlemeleri tek bir temel iş kanunuyla bütüncül bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede ortaya çıkacak Türk İş Kanunu ile etkinliği ve verimliliği artırabileceğimize inanıyoruz. Hazırlıklarımızı tekemmül ettikten sonra inşallah bu meseleyi Meclisimizin ve kamuoyumuzun takdirine sunacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Yunus Emre Şeker-Erhan Can

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Özdoğan’dan vatan, millet vurgusu Hacılar İlçe Müftülüğü Kudsiye Şaşoğlu Kur’an kursu tarafından 4-6 yaş grubundaki öğrenciler için ‘Yılsonu Kapanış Programı’ düzenlendi. Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan programda yaptığı konuşmasında vatan ve millet için hayırlı evlatlar yetişmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, “Rabbim güzel günlerde büyütsün, güzel işler yapsınlar, vatan için, millet için sizleri ve bizleri gururlandırsınlar” dedi. Şehit Polis Ahmet Cihan Kilci Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa, Hacılar Kaymakamı Burak Dertlioğlu, Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, İl Müftü Vekili Cabir Çelik, öğretmenler ve çok sayıda öğrenci velisi katıldı. Programda minikler, Kur’an Kerim tilaveti, ilahiler okudular ve çeşitli gösteriler sergilediler. 4-6 yaş grubundaki minik öğrencilerin bir yıl boyunca öğrendiklerini sergiledikleri programda konuşan Hacılar Belediye Başkanı Özdoğan, “Buradan mezun olan yavrularımız ileride Rabbim sizlere hafızlıklarını da göstersin, ileride güzel okullarda yetişip büyümelerini ve daha sonrasında da bu vatan için, millet için, İslam için inşallah hayırlı işler yapan evlatlardan olsunlar. Belediyeler, insanların ihyasıyla eğitimle ve tabii ki ibadetle ilgili işlerde de siz değerli hemşerilerimize en sonuna kadar destek olurlar, yol gösterirler. Bu tür güzel faaliyetlerinde yanlarında olurlar. İnşallah ben buradan bugün bitiren yavrularınızı tebrik ediyorum. Sizlere bizlere inşallah dua etsinler, Rabbim güzel günlerde büyütsün, güzel işler yapsınlar, vatan için, millet için sizleri ve bizleri gururlandırsınlar“ dedi. İl Müftü Vekili Cabir Çelik’te, “Diyanet İşleri Başkanlığımız ve halkımızın büyük desteğiyle, necip milletimizin ve başkanlığımızın bu müesseselerine olan ilgisi ve maddi-manevi destekleriyle bugün özellikle 4-6 yaş Kuran kurslarımız büyük bir değer haline gelmiştir” şeklinde konuştu. Kaymakam Dertlioğlu da yaptığı konuşmada, “Çocuklarımızın bu yaşlarda bu tür faaliyetler içerisinde bulunması bizlerin her zaman desteklediği faaliyetler arasındadır. Dualarını ezberleyecek, yeri gelecek Kur’anlarını okuyacak, vatanına, milletine maddi manevi, milli, manevi değerlerine bağlı bir evlat olması için ana babalar olarak müftülük personelleri, hocaları, herkes elinden geleni yapmakta. Bizler de burada karınca kararınca elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret ediyoruz. Belediye başkanımıza özellikle teşekkür etmek istiyorum. Sağ olsun, bir dediysek üç yardım eder, üç dediysek beş yardım eder, sağ olsun” ifadelerini kullandı. Programda konuşmaların ardından minikler tarafından Kur’an Kerim tilaveti, ilahiler ve çeşitli gösteriler yapıldı.
Ankara Yargıtay Başkanı Kerkez göreve başladı Yargıtay Başkanı olarak seçilen Ömer Kerkez, mazbata ve cübbe giyme töreniyle göreve başladı. Kerkez, Yargıtayda düzenlenen mazbata ve cübbe giyme töreniyle Yargıtay Cumhuriyet Başkanı olarak görevine başladı. 1. Başkan Vekili Adem Albayrak, Kerkez’e mazbatasını takdim ederken, önceki Başkan Mehmet Akarca da cübbesini giydirdi. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez, Mehmet Akarca’nın 4 yıllık görev süresinin dolması dolayısıyla yapılan başkanlık seçimlerinin 37. tur oylamasında 193 oy alarak ilk sırada yer almıştı. “Yargımız için, Yargıtayımız için ne yapılması gerekiyorsa bunlara bakacağız” Cübbe giydirme töreninin ardından konuşan Kerkez, uzun ve zorlu bir seçim süreci yaşandığını belirterek, “Kamuoyunu çok meşgul etti ama bugün itibarıyla seçim süreci her şeyiyle bitti. Ben, tamamen kafamdan her şeyi sildim. İçime attıklarımı attım. Bugün hep beraber yargımız için, Yargıtayımız için ne yapılması gerekiyorsa bunlara bakacağız” diye konuştu. Kerkez konuşmasında, Yargıtayın onur ve itibarının korunması için elinden geleni yapacağına, Yargıtay üyelerinin konumu ile protokol yerini, itibarını ve saygınlığını her zaman yüceltmeye çalışacağına söz verdi. “Yeni seçilen arkadaşımızın elinden gelen bütün gayreti göstereceğine inanıyorum” Önceki Başkan Mehmet Akarca ise Yargıtay Başkanlığına seçilen Ömer Kerkez’i canı gönülden tebrik ettiğini ifade ederek, “Bu bir bayrak yarışı. Son derece demokratik geleneklere sahip bu köklü çınarın güçlü gelenekleri bulunmaktadır. Bu güçlü geleneklere hepimiz mutlaka destek veriyoruz, mutlaka katılıyoruz. Ben yüce Genel Kurul’un seçim sürecinde şahsıma göstermiş olduğu teveccüh nedeniyle şükranlarımı arz ediyorum. Oy veren ve vermeyen herkese çok teşekkür ediyorum. Önemli olan yargının, Yargıtayın yücelmesi ve bu kurumların saygınlığının korunması, yargı mensuplarının ve Yargıtay üyelerinin saygınlığının korunmasıdır. Bunun için de yeni seçilen arkadaşımızın elinden gelen bütün gayreti göstereceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Ömer Kerkez kimdir Ömer Kerkez, 1 Temmuz 1966 tarihinde Antakya’da doğmuştur. Antakya Lisesini bitirmiş, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1988 yılında mezun olduktan sonra askerliğini Trabzon’da yaptı. Hatay hakim/savcı adayı olarak mesleğe başlamış; sırasıyla Elbistan, Kozluk, Erzin Cumhuriyet Savcılığı, Adalet Bakanlığında Tetkik Hakimliği, Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, Genel Müdürlük ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. 5 Temmuz 2017 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Ömer Kerkez, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 14 Şubat 2023 tarihinde Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi Başkanlığına seçilmiş, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 14 Mayıs 2024 tarihinde Yargıtay Birinci Başkanlığına seçilmiş olup halen bu görevi sürdürmektedir. Evli ve 3 çocuk babasıdır.
Eskişehir İklim akademi eğitimlerinin 5’incisi gerçekleşti Tepebaşı Belediyesi’nin iklim değişikliği ile mücadele kapsamında hayata geçirdiği “Tepebaşı İklim Sözcüleri” programı kapsamında düzenlenen ‘Tepebaşı Belediyesi İklim Sözcüleri ile İklim Akademi eğitimlerinin 5’incisi düzenlendi. Tepebaşı Belediyesi, iklim değişikliği özelinde pek çok konunun derinlemesine ele alındığı İklim Akademi eğitimlerine Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda devam ediyor. İklim Akademi eğitimlerinin 5’incisi olan İklim Okuryazarlık & İnsan başlığı altında devam eden etkinlikte, özellikle bir insan hakkı sorunu olarak tanımlanan iklim değişikliği konusu insan hakları, adalet ve sağlık alanında uzman kişiler ve akademisyenler tarafından derinlemesine 2 gün boyunca ele alındı. Eğitim kapsamında atölye ve grup çalışmaları da yapıldı. Tepebaşı İklim Sözcüleri için düzenlenen, İklim Sözcülerinin iklim konusuna daha hakim olabilmeleri ve kendilerini bu konuda daha iyi ifade edebilmeleri için düzenlenen eğitimlere dışarıdan da faydalanmak isteyenler için katılımlar kabul edildi. Eğitimin ilk gününde Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesinden Prof. Dr. Nezih Orhon, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Seda Yurtcanlı Duymaz, TEMA’dan Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Proje Koordinatörü Onur Küçük İklim İletişimi ve Savunuculuk: Kırılganlıklar ve Haklar Boyutuyla İklim Krizi, Bir İnsan Hakları Sorunu Olarak İklim Değişikliği -Göç ve İklim, Eskişehir Özelinde İklim Savunuculuğu, İklim Değişikliği ile Mücadelede Kömürden Çıkış ve İklim Adaleti konuları ele alındı. Eğitimlerin ikinci gününde ise ESOGÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalından Arş. Gör. Dr. Ezgi Yücel İklim Değişikliği ve Halk Sağlığı ilişkisini anlattıktan sonra, İklim İçin 350 Derneği Koordinatörü Efe Baysal tarafından iklim adaleti ile ilgili PARATA adı verilen atölye çalışması yapıldı. İklim Savunuculuğu ve Nasıl Kampanya Çalışması Başlatabiliriz konulu bir de grup çalışması yürütüldü.