GÜNDEM - 05 Temmuz 2021 Pazartesi 21:22

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "FETÖ'nün Orta Asya sorumlusu Türkiye'ye getirildi"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "FETÖ'nün Orta Asya sorumlusu Türkiye'ye getirildi"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”MİT, yürüttüğü özgün ve sabırlı çalışmalar neticesinde FETÖ'nün Orta Asya genel sorumlusu Orhan İnandı'yı ülkemize getirerek adalete teslim etmiştir. Operasyonlar neticesinde PKK'nın üst kadrosu tarihinde ilk kez Kuzey Irak'ta hareket edemez, toplanamaz ve örgütü yönetemez hale gelmiştir. Yurt dışındaki örgüt mensuplarına yönelik çalışmalar kapsamında bugüne kadar pek çok ülkeden 100 üzerinde kişi Türkiye’ye getirildi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde, 5 Temmuz 1993'te terör örgütü PKK tarafından gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybedenlere rahmet dileyen Erdoğan,” Tüm şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütlerine devletimizin tüm imkânlarını kullanarak adeta göz açtırmıyoruz. Milli güvenliğimizi tehdit eden yapıların tepesine sınırlarımız içinde olduğu gibi faaliyet gösterdikleri coğrafyalarda da biniyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Terörle mücadelenin kararlılıkla yürütüldüğünü belirten Erdoğan, genişleyen istihbarat imkanları ile terör eylemleri engellenirken bu yapıları besleyen ana omurgaların yönetim kademelerinin mali ve lojistik damarlarının da felç edildiğini söyledi. Erdoğan, "Suriye’deki Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Operasyonu ile Kuzey Irak bölgesinde gerçekleştirilen Pençe Harekatları terörü kaynağında bertaraf etme stratejimizin ürünlerdir. Yurt içinde polisimizle jandarmamızla, askerlerimizle, güvenlik korucularımızla, istihbaratımızla terör örgütlerini her gün biraz daha geriletiyoruz" diye konuştu.

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın terör örgütleri ile mücadeleyi sınırların ötesine taşıdığını kaydeden Erdoğan şunları söyledi:

"Yapılan operasyonlar neticesinde PKK’nın üst kadrosu tarihinde ilk kez Kuzey Irak’ta hareket edemez, toplanamaz, ve örgütü yönetemez hale gelmiştir. Teşkilatımızın ordumuz ile birlikte gerçekleştirdiği operasyonlar PKK için sınır ötesinde hiçbir yerin artık güvenli olmadığını göstermiştir."

Daha önce örgütün önemli yöneticilerinin etkisiz hale getirildiğini hatırlatan Erdoğan, son 6 ayda PKK'nın en üst kademesindeki kişilerin birer birer aynı akıbete duçar olduğunu söyledi. İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan KCK yürütme konseyi üyesinin de etkisiz hale getirildiğini söyleyen Erdoğan, MİT’in DEAŞ ile mücadelede örgüte ait dokümanlara ulaşarak çok sayıda örgüt mensubunun yakalandığını bildirdi. "Ülkemize yönelik 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere pek çok ihanetin sorumlusu olan FETÖ'yü kökünden kazıma çalışmasına kararlılıkla devam ediyoruz” diyen Erdoğan, istihbarat ve güvenlik güçlerinin yoğun çalışması sayesinde kripto FETÖ’cülerin önemli bir kısmının belirlenerek kamudan ve toplum bünyesinden temizlendiğini söyledi. Örgütün tüm mahrem yapılanmasının ve arşivlerinin tek tek ortaya çıktığını kaydeden Erdoğan, bu mücadelenin uzun soluklu olduğunu belirterek FETÖ'nün ortadan kaldırılması için çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yurt dışındaki örgüt mensuplarına yönelik çalışmalar kapsamında bugüne kadar pek çok ülkeden 100 üzerinde kişinin Türkiye’ye getirildiğini aktaran Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın son olarak FETÖ’nün Orta Asya genel sorumlusu Orhan İnandı’yı Türkiye’ye getirerek adalete teslim ettiğini ifade etti. Erdoğan, "Bu kişi Türkiye’de bulunduğu dönemde örgütün gizli yapılanması içerisinde yer almıştır. Daha sonra örgütün en üst düzey yöneticileri arasına katılan bu şahıs faaliyetleriyle FETÖ’nün kirli parasını Orta Asya’da işletmiş, zehirlediği beyinleri örgütün karanlık ajandasına alet etmiştir. Son dönemde üst üste yakalanan isimler FETÖ’ye dünyada hiçbir yerin kendisi için güvenli olmadığı gerçeğini bir kez daha göstermiştir. Örgüt mensupları arasındaki panik havasını yatıştırmak için yurt dışındaki destek arayışlarını ve ülkemiz aleyhindeki kampanyaları artırmıştır. Diğer tüm terör örgütleri gibi FETÖ ile mücadelemizde kesintisiz sürecektir. Bu devlete ve millete ihanet eden, pusu kuran, kan döken, maddi manevi herhangi bir zarar veren hiçbir yapının varlığını sürdürmesine izin vermeyeceğiz. Terörle mücadele yanında en az onun kadar tehlikeli gördüğümüz uyuşturucu ile mücadelede emniyet ve gümrük teşkilatlarımızın yoğun gayretleri sayesinde çok önemli başarılara son iki, üç hafta içerisinde adım attık" dedi.

Gürbülak'ta ele geçirilen 462 kilogramlık likit eroinle birlikte gümrüklerde yakalanan uyuşturucu miktarının 7 tonu aştığını açıklayan Erdoğan, "Bu tablo Türkiye'nin kendi vatandaşlarıyla birlikte Avrupa başta olmak üzere bölgesindeki tüm gençlerin uyuşturucudan korunmasında da önemli bir misyon üstlendiğini göstermektedir" ifadelerini kullandı.

Hülya Keklik - Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Kesmek için aldığı koyunlara şimdi antrenörlük yapıyor Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Araplı kasabasında yaşayan Erol Önal, kesmek amacıyla aldığı iki koyunla kurduğu bağ sayesinde kasabanın ilgi odağı oldu. Kendisine alışan koyunları kesmekten vazgeçen Önal, şimdi her sabah onlarla birlikte kilometrelerce yol yürüyerek spor yapıyor. İstanbul’daki çalışma hayatının ardından 45 yaşında emekli olan ve memleketi Araplı kasabasına yerleşen Erol Önal, vakit geçirmek amacıyla iki adet koyun satın aldı. İlk etapta kesmek ve beslemek için alınan koyunlar, kısa sürede sahiplerine bağlılık gösterdi. Koyunların kendisini bir gölge gibi takip ettiğini gören Önal, bu duruma kayıtsız kalamayarak onları kesmekten vazgeçti. Erol Önal ve koyunları arasındaki bu bağ, her sabah sıra dışı bir görüntüye sahne oluyor. Önal sabahın erken saatlerinde yürüyüşe çıktığında, iki koyunu da bir an olsun yanından ayrılmıyor. Kasaba yollarında Erol Önal önde, koyunlar arkada yapılan bu yürüyüşler hem hayvanların hem de sahibinin günlük spor aktivitesi haline geldi. Koyunların sadakati karşısında oldukça şaşıran Erol Önal, "Emekli olduktan sonra köyüme döndüm. İki tane koyun aldım kesmek için. Spora çok meraklıyım. En büyük hobim spor yapmak. Günlük burada yarım saat spor yapıyorum. Bu hayvanlar da benimle yarım saat koşuyorlar. Günümüzü böyle geçiriyoruz. Doğaya çıkıp mantar topluyorum, bana eşlik ediyorlar. Beni adım adım takip ediyorlar. Bana alıştılar, ben de kesmekten vazgeçtim. Onlara antrenörlük yapıyorum. 3 aydır böyle devam ediyoruz" dedi.
İzmir Aort damarı yırtılan Libyalı hasta, İzmir’de kapalı yöntemle tedavi edildi Libya’nın Mısrata şehrinde yaşayan, emekli ve 5 çocuk babası Alhussein Ahmed Mohamed Abdulkafi, hayati risk taşıyan aort damarı yırtılması nedeniyle yatırıldığı Acıbadem Kent Hastanesi’nde kapalı yöntemle gerçekleştirilen "stentli yapay damar" uygulamasıyla şifa buldu. Doç. Dr. Cüneyt Narin, hastada hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu (yırtılması) olduğunu belirterek, "Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Girişimsel yöntemle yırtığı kontrol altına aldık ve hastanın şikâyetlerinde belirgin düzelme sağladık. Sağlıkla ülkesine uğurladık" dedi. Uzun süredir yüksek tansiyon hastası olan ve daha önce kalp damarlarındaki darlıklar nedeniyle stent takılan Libyalı hastada, ani gelişen karın, sırt ve bel ağrıları üzerine yapılan tetkiklerde hayati risk taşıyan Tip 3 aort diseksiyonu tespit edildi. Yapılan tetkiklerde, aort damarının sol kol damarının çıktığı bölgeden başlayarak sol bacak damarına kadar uzanan ciddi bir yırtık olduğu belirlendi. "Tip III aort diseksiyonu" olarak adlandırılan bu hayati tablo, böbrek damarlarına giden kan akımını da azaltarak böbrek yetmezliğine yol açtı. Hasta bu süreçte diyalize alınmak zorunda kaldı. Tedavi amacıyla bir dönem Tunus’ta da izlenen hasta, daha sonra Türkiye’ye getirilerek farklı merkezlerde takip edildi. Şikâyetlerinin medikal tedaviyle gerilememesi üzerine 21 Ekim 2025 tarihinde Acıbadem Kent Hastanesi’ne sevk edilen Abdulkafi, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Parıldar tarafından multidisipliner olarak değerlendirildi. Stentli yapay damar uygulandı Hastaya, yırtılan damarın stabilize edilmesi ve yırtığın beyin damarları gibi hayati bölgelere ilerlemesinin önlenmesi amacıyla kapalı (anjiyografik) yöntemle operasyon planladıklarını belirten Doç. Dr. Narin, şu bilgileri verdi: "Hastamızda hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu mevcuttu. Çok şanslıymış. Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Geçtiğimiz 23 Ekim’de Prof. Dr. Parıldar ile birlikte girişimsel yöntemle hem yırtığın başladığı bölgeye hem de yırtık nedeniyle kapanan sol böbrek atar damarına stentli yapay damar yerleştirdik. Uygulanan tedaviyle, aort damarındaki anormal kan akışı engellenerek kanın olması gereken damar boşluğundan akması sağlandı. Operasyon öncesinde sırt üstü yatmakta zorlanan, şiddetli karın ve bel ağrıları nedeniyle sürekli eğilmek zorunda kalan hastanın, işlem sonrası ağrıları geçerken, rahatça yürüyebilir ve günlük aktivitelerini sorunsuz şekilde yapabilir hale geldi. Tedavi sürecinde diyetisyen eşliğinde beslenmesi düzenlenen hastamız, haftada üç gün diyaliz programına alındı ve kalp ritim bozukluğu nedeniyle pıhtı önleyici tedavisi planlandı. Genel durumunun düzelmesi üzerine taburcu ettik ve ülkesine uğurladık." 2022 yılında sağlığının bozulduğunu, kalp damarlarından birine stent takıldığını, kalp kasında zayıflık, kol ve bacaklarında ödem olduğunu belirten Abdulkafi ise ülkesine yeniden doğmuş olarak döneceğini belirterek, "Ne oturabiliyor, ne yürüyebiliyordum. Sadece sağ tarafıma sabit yatıyordum. Aorttaki yırtık yaşamımı tehdit ediyordu. Yani her an ölümle burun burunaydım. Öldürmeyen Allah öldürmüyor, çok şanslıymışım. Libya’da bu tedaviler yapılmıyor, keza Tunus’ta da öyle. Ben de tedavi olmak için İzmir’e geldim. Çok çektim ama Acıbadem Kent Hastanesi’nde gördüğüm başarılı tedaviyle şikayetlerimden kurtuldum. Emeği geçen tüm doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.