POLİTİKA - 22 Haziran 2018 Cuma 00:20

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimse diğeri üzerinde tahakküm kurmayacak

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimse diğeri üzerinde tahakküm kurmayacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Özetle yeni sistemde herkes kendi işini yapacak. Kimse diğeri üzerinde asla tahakküm kurmaya çalışmayacak” dedi.

İstanbul'un yapımı devam eden 3. havalimanının inşaatında tüm hazırlıklar hız kesmeden devam ederken, piste ilk inişi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın içinde bulunduğu uçak gerçekleştirdi. Tarihi iniş sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayınına katıldı.

“Yeni sistemde herkes kendi işini yapacak”
Cumhurbaşkanlığı sistemini anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yeni sistem demokrasinin ve Cumhuriyetin temel niteliği olan güçler ayrılığını asla zayıflatmıyor, tam tersine güçlendiriyor, parlamenter sistemde hükümet meclisi çokluğu içinden çıktığı için pratikte yasama ve yürütme aynı gücün kontrolünün de oluyordu. Hükümetten gelmeyen tasarı meclis genel kurulundan geçme şansı yoktu. Hükümetle meclisin irtibatını kopartıyoruz. Yeni sistemde hükümetin bütçe dışında kanun tasarısı gönderme yetkisi bulunmuyor. Kanun teklifi yetkisi sadece milletvekillerine ait, milletvekilleri ilk defa yasama çalışması yapacak. Meclisin hükümeti denetim araçları daha da güçlendirildi. Yargıda bu denge içinde çok daha sağlıklı bir imkanının bulacak. Yüksek yargı organının üye seçiminin bir kısmının cumhurbaşkanı ile meclis arasında dağıtılmış olması bu dengeyi güçlendiriyor. Özetle yeni sistemde herkes kendi işini yapacak. Kimse diğeri üzerinde asla tahakküm kurmaya çalışmayacak” dedi.

“Adeta bir Anonim şirket gibi devleti yönetme kabiliyetidir ”
Göreve geldikleri günden bugüne kadar çalışmalarını sürdüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Göreve geldiğimiz günden itibaren, eğitimden sağlığa, ulaşım enerji ve her alanda öneli projeler yaptık. Geçmişte olan şeyler değildi. Bu çalışmaları yaparken sonuç odaklı olmaya ve projeleri bir an önce hayata geçirmeye önem verdik. Mevcut yapının zorlukları nedeniyle çalışmaları önemli bir bölümünü istediğimiz zamanda hayata geçiremedik. Çok çileler çektik. Bürokratik oligarşi diye benim sürekli ifade ettiğim yapıların hantallığı önümüze engel olarak çıktı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle bu engelleri ortadan kaldıracağız. Yeni dönemde çözüm üreten, sorun çözen devlet, sonuç odaklı devlet olarak çalışacağız. Özetlemek gerekirse yeni sistemle bürokrasiyi azaltacağız. Daha hızlı karar alıp tüm hizmetlerde sonuç odaklı olacağız. Tüm süreçlerde verim odaklı çalışacağız ve yeniliklere hızla adapte olacağız. Patenti bana ait, bundan dolayı eleştiri aldım. Adeta bir anonim şirket gibi devleti yönetme kabiliyeti demişimdir. Bundan niye çekiniyoruz, aynı şekilde devleti yönetelim ki hızla mesafe alalım” diye konuştu.

“Bunun bir markası olması lazım, bu marka Türkiye modeli”
Cumhurbaşkanlığı sistemi oluştururken geniş çaplı incelemelerin yapıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili çalışırken, çok detay çalışmaları geniş bir kadro ile yaptık. Bu çalışmada hem kendi tarihimizdeki hem de dünyadaki yönetim modellerini inceledik. Bu tip yönetim pratiklerini uygulayarak milletimize hizmet etti. Yeni yönetim modelinde yalın, makamların azaldığı, yeniliklere hızlı adapte olan, insan kaynağının gelişmesini imkan sağlayan, yetki ve sorumluluk alanları net, dijital dönüşümü gerçekleştiren, karar alma süreçleri hızlı, küresel rekabet gücü yüksek, ortak aklı kurumsallaştıran olan bir sistem. Bu uygulamayı yapan ülkeler birçok ülke var. Hepsi hangi sorunu çözmüş bunları detaylı inceledik. Yeni modeli oluştururken, kendi sorunları masaya yatırdık ve nerede hantal bir durumda kalıyoruz ona göre çalıştık. Bizim sorunlarımız diğer ülkelerle farklılık gösteriyor. Dolayısıyla ortaya koyduğumuz modelin kendimize özgü olması gerekir dedim. Biz bu modele Türkiye modeli diyoruz dedim. Çok eleştiri aldım, bunun markası olması lazım, bu markada Türkiye olacak. Bizim hedeflerimize katkı sağlayacak bir sistem, patenti bize Türkiye’ye ait” dedi.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Başbakan olduğumda 37 bakanlık vardı, hemen bu sayısı 26’ya indirdik. Geri kalmış ülkelerde bol bol bakanlık dağıtıyorlar. Koalisyonları kurmak için bakanlık dağıtıyorlardı. Biz bunu koalisyon olmadığı için rahatladık ve indirdik. Şimdi ise 16 ya indiriyoruz” dedi.
İstanbul'un yapımı devam eden 3. havalimanının inşaatında tüm hazırlıklar hız kesmeden devam ederken, piste ilk inişi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın içinde bulunduğu uçak gerçekleştirdi. Tarihi iniş sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayınına katıldı.

“26 olan bakanlık sayısını 16’ya indiriyoruz”
Cumhurbaşkanlığı sistemini anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yeni yönetim modeli özellikle yürütme çok daha hızlı sonuç odaklı harekete geçecek. Bakanlıklarımızı sayısın azaltmak, bakanlıkların işlevselliğini ve verimliliğini artırmak için birleşmeler gerçekleştirdik. Örneğin başbakan olduğumda 37 bakanlık vardı, hemen bu sayısı 26’ya indirdik. Geri kalmış ülkelerde bol bol bakanlık dağıtıyorlar. Koalisyonları kurmak için bakanlık dağıtıyorlardı. Biz bunu koalisyon olmadığı için rahatladık ve indirdik. Şimdi ise 16 ya indiriyoruz. Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, hazine bakanlık değildi müsteşarlıktı. Şimdi Maliye ile birleştirerek Hazine ve Maliye Bakanlığı haline getiriyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı da Avrupa Birliği Bakanlığı ile birleşerek sadece Dışişleri Bakanlığı haline geliyor. Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı, Çalışma ve Sosyalle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını birleştirmek suretiyle tek bakanlık haline getiriyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığıyla Gıda Tarım Bakanlığını birleştirmek suretiyle tek bakanlık haline getiriyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını ise Kalkınma Bakanlığıyla Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığını birleştirmek suretiyle tek bakanlık haline getiriyoruz” diye konuştu.

“Ekonomide 6 bakanlık sayısını 3’e indiriyoruz”
Ekonomide önemli bir adım atıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir diğeri de ekonomi noktasında 6 bakanlık vardı, orada da önemli bir adım atarak Ticaret Bakanlığı dönüştürüyoruz. Burada 3 bakanlığı bir araya getirdik. Ekonomi yönetimi böylece sadeleşmiş oluyor. 6 olan bakanlık sayısını 3 indiriyoruz. Burada da ekonomi yönetimi, üretim, finans ve ticaret sacayaklarına oturtuluyor. Yatırım Ofisi ile büyük yatırımlar desteklenerek Türkiye cazibe merkezi haline getiriliyor. Finans Ofisi ile İstanbul dünya finans merkezi projesi yürütülüyor” diye konuştu.

“9 Kurul, Ofisler ve 8 Başkanlık yeni sistemde görev yapacak”
Kurulların oluştuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle yeni bakanlıkların yanı sıra politika önerileri geliştirilerek, icrai raporları inceleyecek 9 kurul oluşturduk. Yerel Yönetim Politikaları Kurulu, Sosyal Politikalar Kurulu, Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu, Hukuk Politikaları kurulu, Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu, Ekonomi Politikaları Kurulu, Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu, Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu, bunlar Cumhurbaşkanı ile birebir çalışacak kurullar. Aynı zamanda da bakanlara fetback verecekler. Finans Ofisi, İnsan Kaynakları Ofisi, İnsan Kaynakları Ofisi, Dijital Dönüşüm Ofisi ve Yatırım Ofisi bunlar direk cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışacaklar. Bizim arka bahçemiz olarak çalışacaklar. Cumhurbaşkanlığına bağlı başkanlıklar var. Genelkurmay Başkanlığı, Milli İstihbarat Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu, İletişim Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı olmak üzere 8 başkanlık olarak çalışacaklar. Kurullarımızda iş dünyasından, üniversitelerden, kültür ve sanat alanında teknoloji, bilim alanında, ekonomi gibi uzman kişileri politika inşa süreçlerine dahil edeceğiz. Yeni modelde İnsan Kaynakları Ofisi, Dijital Dönüşüm Ofisi ve Yatırım Ofisi olarak bu ofisler çok önem arz ediyor. Başkana en yakın çalışan kadrolar. Bu ofisler cumhurbaşkanı ile birebir çalışırken, bürokrasiye takılmadan Cumhurbaşkanının önceliklere göre çalışacaklar. Cumhurbaşkanına Bağlı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ise iletişimle beraber bu iki başkanlık büyük önem arz ediyor. Strateji ve Bütçe Başkanlığıyla artık cumhurbaşkanının uhdesinde olan bütçe yapımı ve yönetimini daha etkin şekilde yürütmeyi ve mali disiplini verimliliği sağlamayı hedefliyoruz. Onun için bu başkanlık çok önem arz ediyor. İletişim Başkanlığı ise devletin ve cumhurbaşkanlığının basın yayın, iletişime dair bütün çalışmalarını koordine edecek. Mevcut sistemde farklı isimle çalışan bazı kurumları başkanlık adıyla buraya alıyoruz” diye konuştu.

“Artık bizim için durmak yok, koşacağız, üreteceğiz ve hep birlikte başaracağız”
Ülkenin ekonomide sıçrama gerçekleştirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada ekonomi yönetiminin birleşmesiyle bir defa ülke ekonomide bir sıçrama gerçekleştirdi. Sıçrama neticesi halka olacaktır. Mali disiplin sağlandı, istikrar ve güven sağlandı ve buraya geldik. Milli gelir 3 bin 84’tü, 2017’de 10 bin 596 ve yükseliş devam ediyor. Buraya yatırımlarla geldik. Türkiye bu yakaladığı heyecanı ivmeyi aynı zamanda vatandaşı ve halkı için onlara bir imkan, milli gelir kaynağını dönüştürüyor. Size gelip eğitimde sıralara kitapları koy, çocuklar gelsin bunları alsın. Vatandaş ilaçlarını hastaneden rahatlıkla alıyor. Bunlar daha önce yoktu. Bana ne olacak, nasıl yansıyacak dendiği zaman bütün istişare mekanizmaları girmek nedeniyle bu verimlilik halka yansıyacak. Yüzde 20 olan savunma sanayindeki yerli üretim yüzde 65 çıktığı zaman büyük ölçüde cari açığı hallediyorsunuz. Bu kazanım benim vatandaşıma gidiyor. Bütün suistimaller ve yolsuzluklar, bu yoksulluğu, yasakları bunların hepsini ortadan büyük oranda kaldırdık. Bundan sonra da bunu yine başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. Bakanlıkların birleşmesiyle belirli imkanlar elde ediyoruz. Bizlere aynı zamanda ciddi bir zaman tasarrufu sağlıyor. Daha çok proje yapıp hayata geçirmemizi sağlayacak. Artık durmak bizim için yok, koşacağız, üreteceği ve hep birlikte başaracağız. Yeni modelle yatırım ve yatırımcıların önünü açıyoruz. Yatırımlarla ülke daha da büyüyecek. Milli gelir artınca istihdam artacak. Milli gelir artıyor. Türkiye ilk çeyrekte 7,4 büyüme yakaladı. En büyük imkanı istidama ve bu devam edecek. 10,1 istihdam da çok iyi bir noktaya geldik” şeklinde konuştu.

“65 kurul, komite, konsey yerine 9 adet kurul çatısı altında toplanıyor”
Ortak aklın cumhurbaşkanına bağlı olarak çalışacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herhangi bir atamayla ilgili adım atıyorsunuz, cumhurbaşkanı önünüzü kesiyor. Halka bunun hesabını siz veriyorsunuz. Hesabı veren siz olduğunuz halde diyorlar ki hayır. Aşağıda bürokratlarına bakıp talimat veriyorsun, o da kendine göre oyalıyor. Başbakan olsan da, cumhurbaşkanı olsan da bunu yapıyor. Başkanlık sistemi bun ortadan kaldırıyor. Başkanlık sisteminde adımı atınca birçok olaylar yoluna girecek. Açıkladığım takdirde başka sıkıntılar meydan gelir. Bu ülkede halka hesabı veren bürokrat değildir. Halka hesabı siyasetçi verir. Sen siyasetçiyi nasıl oyalarsın. Onlar bir kenara çekiliyor ve kurullar ve ofisler geliyor. Yerel Yönetimler Politika Kurulu özellikle bunlardan bir tanesidir. Boğaziçi yüksek imar koordinasyon kurulu, yüksek çevre kurul bunlar ciddi manada sıkıntı yaşattılar. Bundan sonra bu sıkıntıları yaşatamayacaklar. Başkan talimat verdiyse bu iş bitmiştir. Burada hepsinin toplam olarak aldığımız zaman 65 kurul ortada var, 65 adet kurul komite, konsey kaldırılıyor. 9 adet kurulun çatısı altında toplanıyor. Kurullar politika önerileri geliştiriyor. Talep ihtiyaç, etki analizi yapılıyor. Bir ortak akıl cumhurbaşkanına bağlı olarak çalışıyor. Yapılacak olan bu. Bunların hepsinde 3-5-7 kişiden oluşan bu kurullar sürekli üretim yapacak ve cumhurbaşkanına takdim edecekler. Politika önerisi geliştiren 9 kurul, icrai faaliyetleri izlenerek ilerleme raporu hazırlanıyor. STK’lar akademi ve sektör temsilcileri politika yapım sürecine dahil ediliyor” dedi.

“Başkan yardımcıları parlamentodaki sayıya bağlı olacak”
Başkan yardımcısı sayısıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sayıyı vermek parlamentodaki yapıya bağlı olacak. Parlamentoda oluşum ne durumda olacak. Oralardan değerlendirmeler onların milletvekilliğini düşürecektir. Parlamentodaki sayı, başkan yardımcıları noktasındaki kararı etkileyecektir. En ideal şekilde böyle bir yapıyı ortaya koymak ve bu yapıyla ülkeyi yönetmek” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.