POLİTİKA - 10 Aralık 2019 Salı 15:01

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Libya talep ederse asker göndeririz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Libya talep ederse asker göndeririz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(Libya'ya asker gönderme) Libya böyle bir talepte bulunursa gönderebiliriz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen "Her İnsan Bir Dünya" etkinliğinde konuşuyor.

"Bana Nobel Ödülü verilse almam"

Aslında bu çok önemli bir sınavdı. Bu Nobel kendini tüketmiştir ve bitirmiştir. Tamamen siyasi tamamen ideolojik bir konumdadır. Benim için Nobel'in hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Sözümüzün geçebileceği bütün ülkelere de haberdar ettik. Böyle bir katili ödüllendirmek aslında zulm ile ortak hareket etmektir. Bana Nobel Ödülü verilse almam." 

"110 bin Suriyeliye biz vatandaşlık verdik"

Şu an itibariyle 110 bin Suriyeliye biz vatandaşlık verdik. 100 binin üzerinde olana da ikame verdik. Bu insanlar benim ülkemde kaçak yaşamasın. Tabii bundan Bay Kemal rahatsız olur. Biz iktidar olursak, olacağı yok ya, Suriye'ye göndeririz diyor. Bombalardan kaçanları Suriye'ye gönderme niyetimiz yok. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "KYK borcunda öğrencilerin lehine adım atacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan beğendiği liderleri açıkladı

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tek önderimiz, tek rehberimiz sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’dır. Cumhuriyetin kuruluşunda aynı şekilde Gazi’nin önemi var. Körfez’de doğrusu ben mesela genç dinamik olması hasebiyle Şeyh Tamim’i beğenirim. Avrupa’da ‘şu lider örnektir’ diyebilecek cesareti bulamıyorum. Son dönemde de seversiniz sevmezsiniz Sayın Trump bu noktada önemli bir isim. Gizli ajandası yok, ne biliyorsa açık net söyler. Saklısı gizlisi yok. Bana karşı da çok açık net söyler, ben de kendisine karşı çok açık söylerim. Bir diğer isim de Rusya Devlet Başkanı Putin’dir. Bu noktada aynı şekilde ikili görüşmelerimizde gizli ajandamız birbirimize karşı yok” dedi.

Bilkent Üniversitesinde “Dünya İnsan Hakları Günü” münasebetiyle düzenlenen “Her İnsan Bir Dünya” temalı programa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin yakın tarihinde ve dünya tarihinde beğendiğiniz liderler kimlerdir?” sorusuna verdiği cevap öğrencilerin alkışını topladı.

Amerika’dan Avrupa’ya kadar bugünkü batının geçmişinin en ağır insan hakları ihlalleri ile dolu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin meşru terörle mücadele hakkını insan hakları başlığı altında eleştirenlerin geçmişinde soykırımdan sömürgeye kadar her türlü utanç verici leke mevcuttur. Tam tersine bizim geçmişte de, bugün de böyle bir ayıbımız yoktur. Dünyanın neresinde bir mazlum, mağdur, garip, hakkı hukuku ihlal edilen insan varsa tüm gücümüzle biz onların yanında yer aldık, alıyoruz ve alacağız. Suriye’den Filistin’e, Somali’den Arakan’a kadar her yerde bu onurlu duruşumuzla insanlığa örnek oluyoruz. Hükümetlerimiz döneminde sessiz devrim dediğimiz reformlarla vatandaşımızın her anlamda hayat düzeyini yükselttik. Eğitimden sağlığa, barınmadan enerjiye her alanda ülkemize çağ atlattık. Yasakları kaldırdık, özgürlük alanlarını genişlettik. Güvenliği ve adaleti tahkim ettik. Demokrasimizin üzerindeki vesayet gölgesine son verdik. Ülkemizdeki dini azınlıklara ait vakıfların mallarını iade ettik, tüm haklarını kullanabilmelerini sağladık. Yargı Reforma Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem planı ile insan hakları alanındaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dün açıklanan BM İnsani Gelişim Endeksinde Türkiye artık çok yüksek insani gelişme kategorisinde yer alıyor” diye konuştu.

“Hak, hukuk, adalet”

Açılış konuşmasından sonra gençlerin sorularına cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı olma yolunda olmazsa olmaz nedir?” şeklindeki soruya şu ifadelerle cevap verdi:

“Hak, hukuk, adalet... Bu üç kavram bizim olmazsa olmazımızdır. Bir liderin veya bir cumhurbaşkanının da dikkat etmesi gereken, üzerinde durması gereken konu budur. Bu üç kavramda adeta insanlığın tüm meseleleri saklı. Bunları halletmemiz gerekiyor. Biz yola çıkarken, ülkemizin ayağa kalkışını dört temel unsur üzerinde sağlayacağız, bu da eğitim, sağlık, adalet, emniyet. İşte bunları hak, hukuk, adaletle birleştirdiğimiz zaman inanıyorum ki o cumhurbaşkanı da halkı ile olan bütünleşmesini başarılı bir şekilde sağlamış olacaktır. Göreve geldiğimizden bu yana tırmanışımızın arkasındaki en önemli sebepler bunlardır. İşin ekonomik boyutu da var. Bu ekonomik boyutta alınan mesafeler çok açık net ortada. Bunu ihracatından tutunuz da milli gelirine varıncaya kadar geldiğimiz mesafe ortada. Israrla hep söylediğimiz şudur, Türkiye’yi dünyada ilk 10 içine sokmak. Şuanda biz eğer hamdolsun G-20 zirvesinin üyesi ülkelerden birisi olmuşsak, dünyada 17. sıraya tırmanmış, Avrupa’da 6. sırada yer alır hale geldiysek bunlar da bu gayretle oldu. Şimdi hedef G-20’de 16-17’den bizim ilk 10’a girmemiz. Burada satın alma kalitesine baktığımızda rakam daha yükseklerde, 13. sırada bulunuyoruz ama bu bizim için yeterli değil, ilk 10’a girmemiz şart.”

“Tek önderimiz, tek rehberimiz sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’dır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin yakın tarihinde ve dünya tarihinde beğendiğiniz liderler kimlerdir?”sorusuna cevap verdi. Erdoğan, “Zor bir soru sordun, bunun altından kalkmak kolay değil. Ama ben geçmişten bugüne bakmak gerekir. Her şeyden önce bizim için önder, rehber diye baktığımız zaman, geçmişten bu güne dediğimizde tek önderimiz, tek rehberimiz sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’dır. Hak, hukuk, adalet dediğimiz zaman her şey onda var. Adaletin timsali olarak 40. Müslüman Hazreti Ömer çok önemli. O da adaleti ile timsal olmuş. Çağımıza doğru yaklaştıkça Osmanlı’da, Selçuklu’da örnek liderlerimiz var. Cumhuriyetin kuruluşunda aynı şekilde Gazi’nin önemi var. Bunlar dönemlerin adeta inşasını temin etmişler, dönemlere damgalarını vurmuşlar, bu bakımdan büyük önem arz ediyor. Şuanda yaşayan liderler noktasına baktığımızda da, şuandaki liderlere bakıyorum, oturuyoruz, konuşuyoruz falan, biraz zora giriyoruz. Bölgesel olarak öyle liderler var ki, gerçekten gizli ajandası yok, öyle liderler de var ki gizli ajandaları var. Körfez’de doğrusu ben mesela genç dinamik olması hasebiyle Şeyh Tamim’i beğenirim. Çünkü özellikle nerede darda kalan, fakir, fukara bir ülke varsa, onların yanında. Avrupa’ya girdiğimiz zaman şuanda ciddi manada bir lider krizi, lider boşluğu var. Avrupa’da ‘şu lider örnektir’ diyebilecek cesareti bulamıyorum. Fakat Başbakanlığımın ilk dönemlerinde beğendiğim lider Almanya’nın Şansölyesi Schröder’dir. Sosyal demokrat bir lider olarak ben Schröder’den dürüstlüğünden çok şeyler aldım, Almanya için o aslında önemli bir liderdi. Onun ayrılması, reformları yapmıştır, reformların bütün verimliliğini Şansölye Merkel şuanda kullanmıştır. Üzerinde spekülasyonlar olmasına rağmen İtalya’da Berlusconi beğendiğim liderlerden bir tanesi olmuştur. Biz İtalyanlarla işbirliğini o dönemde çok başarılı götürdük. Şuandaki ATAK helikopterlerimizi onun sayesinde adımlarını attık. Şimdi İtalyanlarla ortak olarak yürüttüğümüz bu proje bizim için çok önemli bir projeydi. Afrika’ya doğru uzandığımızda da Afrika’da yine işbirliği yapabilme noktasında olduğumuz ve olabileceğimiz liderler var. Fakat Afrika hala bunun farkında değil. Son dönemde de seversiniz sevmezsiniz Sayın Trump bu noktada önemli bir isim. Gizli ajandası yok, ne biliyorsa açık net söyler. Saklısı gizlisi yok. Bana karşı da çok açık net söyler, ben de kendisine karşı çok açık söylerim. Bir diğer isim de Rusya Devlet Başkanı Putin’dir. Bu noktada aynı şekilde ikili görüşmelerimizde gizli ajandamız birbirimize karşı yok. Attığımız adımları, birbirimize karşı çok açık net oyunlarımızı oynuyoruz, adımlarımızı atıyoruz. Bölgede barışı inanıyorum ki beraber sağlayacağız” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Libya talep ederse asker göndeririz'

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Trafik tartışmasında eşi ve kızının gözü önünde bıçaklanarak öldürüldü Antalya’da trafikte tartışma yaşadığı servis şoförü tarafından eşi ve kızının gözü önünde bıçaklanan Önder Çakır hayatını kaybetti. Olay, gece saat 02.00 sıralarında Kepez ilçesi Kuzeyyaka Mahallesi Yeşilırmak Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre; Önder Çakır ile Neşet G. trafik ışıklarında tartıştı. Tartışmanın sürdürdüğü esnada Neşet G. aracından inerek yanında taşıdığı bıçakla Önder Çakır’ın sol göğüs altından 1 kez bıçakladı ve otobüsüyle olay yerinden kaçtı. Önder Çakır’ı kanlar içerisinde yerde gören eşi Meryem Çakır ile 8 yaşındaki kızı Zeynep Çakır durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbarla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibi ağır yaralı olan Önder Çakır’ı ambulansla özel bir hastaneye kaldırdı. Ameliyata alınan Çakır, yapılan tüm müdahalelere rağmen sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Cinayet büro ekipleri yakaladı Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olay yerinden 07 YSL 38 otobüsüyle kaçan servis şoförü Neşet G.’yi yakalamak için çalışma başlattı. Ekipler, gözaltına alınan Güçlü’nün, ifadesini almak üzere karakola götürdü. Cinayet zanlısı Güçlü, ifadesinin ardından adliyeye sevk edilecek. Hayatını kaybeden Çakır’ın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Çakır’ın eşi Meryem ile kardeşi Öner Çakır ve yakınları morgda işlemleri tamamlanan Önder Çakır’ın cenazesini Burdur’da defnetmek için teslim aldı. "Sonrasında iniyor ve olduğu gibi bıçağı saplıyor" Cenazenin alınmasının ardından morg çıkışında konuşan Önder Çakır’ın kardeşi Öner Çakır, "Kardeşim akşam eşi ve çocuğuyla evine giden adam. Kırmızı ışıkta duruyor, yeşil yanar yanmaz arkasından duran araç kornaya basarak, selektör yapmış. Kardeşim de elini kaldırmış el işareti yapmış, karşı taraf ne dedi Allah bilir. Sonrasında iniyor ve olduğu gibi bıçağı saplıyor. Ne vurma var, ne bir şey var. Gidiyor bıçağı saplıyor ya, dövüşürsün kavga edersin, dersin ki bu adam gitti direkt olarak bıçağı sapladı. Bıçağı göğsünün olduğu yere kalbine saplamış" dedi.
Karabük Antikalarla dolu iş yeri görenleri 100 yıl öncesine götürüyor Karabük’te antika eşyalar ile donatılan iş yeri müşterilerine 100 yıl öncesine yolculuk yaptırıyor. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki yaşayan Hasan Boynueğrioğlu’nun, bir dönem çalıştığı butik otelde antika merakı başladı. Bu merakını yaklaşık 11 yıldır antika toplayarak gidermeye çalışan Boynueğrioğlu, malzemeleri 2013 yılında açtığı kafede sergilemeye başladı. İşyerinin her bir köşesine yerleştirdiği antikalar ise müşterilerin büyük ilgisini çekiyor. Eski vitrin, fincan takımları, radyolar, dikiş makineleri, daktilolar, duvar saatleri, fotoğraf makineleri, harman makinesi gibi birçok eşyalarla donatılan iş yeri gelen müşterilerini 100 yıl öncesine götürüyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan işletmeci Hasan Boynueğrioğlu, "Aga keyf kafemizi 2013 yılında kurduk. Şu anda yiyecek içecek sektöründe hizmet vermekteyiz. Burayı açmadan önce otelcilikle ilgileniyordum. Butik otelde en üst düzey sorumluydum. Oradan antika merakım vardı" dedi. Süreç boyunca antika biriktirdiğini ve sergilediğini ifade eden Boynueğrioğlu, iş yerinde antika dikiş makineleri, bavullar çeyiz sandıklarız fincan takımları, saatler, fotoğraf makineleri, hesap makineleri, daktilolar, komodin gardırop, vitrinler ve harman makinesi bulunduğunu söyledi. Müşterileri 100 yıllık harman makinesi karşılıyor Harman makinesinin 100 yıl önce kullanıldığına dikkat çeken Boynueğrioğlu, "Müşterilerin harman makinesinin başında fotoğraf çektirmeleri, daha çok hoşlarına gidiyor. Yani onu da bulduk ve getirdik. Eskiyi yaşatmayı seviyoruz. Yani müşterilerimiz çok hoşuna gidiyor, ilgi gösteriyor. Onlar da burada geçmişi yaşattığımızı hissedince onlar da kendi elindeki eşyalara sahip çıkmayı düşünüyorlar. Onlar da keyif alıyor" diye konuştu. Boynueğrioğlu, iş yerine gelen müşterilerinin de kullanmadıkları eski parçaları getirerek kendisine teslim ettiğini ve geldiklerinde kendi antika malzemelerini sergilendiğini görünce mutlu olduklarını aktardı. "Biz zaten işimize aşığız" diyen Boynueğrioğlu, "Antikaya da aşığız. Bu işi daha üst seviyelere çıkmayı düşünüyoruz. Antika ve kafecilik sektöründe de öyle. Manevi olarak biz zaten sevdiğimiz için bu işi yapıyoruz, yani zorluk da çekmiyoruz. Yaşamayı da seviyoruz. Yani sevdiğimiz için biz maddiyatı ön planda tutmuyoruz" ifadelerini kullandı. İlk defa antika dolu bir kafeye gittiğini anlatan Onur Altındağ da gördükleri karşısında zamanda geçmişe yolculuk yaptığını söyledi. Büyüklerinden dinlediği hikayelerin başrollerindeki eserleri işyerinde gördüğünü ifade eden Altındağ, "Antikalarla karşılaştıktan sonra beni biraz geçmişe götürdü. Geçmişte atalarımızın, annelerimizin, babalarımızın kullandığı dikiş makinaları, radyolar burada. Hele ki teknoloji o zaman bu kadar gelişmiş değildi. Dolayısıyla insanlar haberleri, günlük gelişmeleri, radyolardan saat başı yayınlar ile dinliyormuş. Büyüklerimizden bu hikayeleri dinlerdik. Tabii onları burada görmek bizi geçmişe götürdü” dedi. Antikalarla dolu bir işletmenin insana huzur verdiğini kaydeden Altındağ, "Gerçekten güzel bir mekan oluşturmuşlar, ortaya koymuşlar. Emek verilmiş, üzerinde çalışılmış, düşünülmüş. Biz de memnun olduk, mutlu olduk" şeklinde konuştu.