POLİTİKA - 10 Ağustos 2018 Cuma 19:00

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Neymiş, dövizmiş, neymiş kurmuş, geçin o işi geçin'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Neymiş, dövizmiş, neymiş kurmuş, geçin o işi geçin'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye döviz kuru üzerinden gerçekleştirilerek saldırılara vurgu yaparak “Neymiş, dövizmiş, neymiş kurmuş, geçin o işi geçin” dedi.

Erdoğan, Türkiye’nin haklarından taviz vermeyeceğini ve adaletin gereği neyse onu yapacağını da vurgulayarak “Tutturmuşlar kur mur falan filan. Geçin bu işleri biz işimize bakalım işimize. Daha iyi olacak. Hiç üzülmeyin gereği neyse o olur. Haklarımızdan taviz vermeyiz. Adaletse gereği neyse onu yaparız” ifadelerini kullandı. 

Bayburt ziyaretinin ardından Gümüşhane’ye geçen Erdoğan, burada Gümüşhaneliler’e seslendi. Toplam yatırım bedeli 1 katrilyon lira olan bünyesinde 17 km uzunluğunda 9 tünel 13 köprünün ve 4 tane viyadüğün olduğu Gümüşhane Çevre Yolu’nun açılışını gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan “10 aylık hasretin ardından vefanın, dayanışmanın milli iradenin, elbette rekorların şehri Gümüşhane'de olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. İnşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sizlerin desteğine duasına layık olmaya çalışacağız. Hiç bir anımızı boş geçirmeden Gümüşhane ile beraber ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz. Bakın, bu gelişte şu yapılanları görüyorsunuz değil mi? Yani biz size hizmetkâr olarak bu adımları attık. Buraya gelmeden önce Bayburt'a uğradık, oradaki kardeşlerimize de teşekkürlerimizi ifade ettik. Tıpkı Gümüşhane'de olduğu gibi Bayburt'ta da muhteşem bir coşku vardı. Nasipse yarın önce Ordu'ya geçeceğiz Tabii Ordu'da aslında bu sel felaketi sebebiyle oraya uğrayacağız. Ardından İnşallah Rize’de hemşehrilerimizle hasbıhal edeceğiz. Pazar günü Trabzon’dayız orada da Trabzonlu hemşerilerimizle bir arada olacağız. Kısacası bu hafta sonunu Doğu Karadeniz'de geçirmiş oluyoruz. Biz Gümüşhane'ye sadece kuru bir teşekkür için gelmedik. Elimiz boş gelmedik, ayrıca bugün şehrimiz, değil tüm Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi için önemli bir yatırımın açılışını yapmaya geldik. Biz Ferhat’ız siz ise Şirin’siniz, yahu biz dağları dele dele geliyoruz. Bunu birileri belki görmüyor ama siz şimdi burada bu dağları nasıl deldiğimizi görüyor musunuz?” dedi. 

Konuşmasında Türkiye’ye yönelik döviz kuru üzerinden gerçekleştirilen saldırılara vurgu yapan Erdoğan ‘Neymiş, dövizmiş, neymiş kurmuş, geçin o işi geçin’ diyerek şunları söyledi: 

“Tüm bunar bir aşk işi, aşk. Sıradan olmuyor, eğer âşıksanız olur, dertliyseniz olur. Biz bu millete aşığız. Neymiş, dövizmiş, neymiş kurmuş, geçin o işi geçin. Aşıklıya Bağdat yakındır. İşte biz onun için buraları açtık geliyoruz. Böylece daha önce tek yol olarak hizmet veren mevcut yoldaki transit trafiği şehir dışına alarak, çift gidiş çift geliş şeklinde Gümüşhane’mize kazandırıyoruz. Gümüşhane üzerinden doğu-batı kuzey-güney istikametinde yolculuk yapan vatandaşlarımız da, daha güvenli daha konforlu bir seyahat imkânı götürüyoruz. Çevre yolundan hizmete girmesiyle tarihi İpek yolu güzergâhının en önemli durak noktalarından olan Gümüşhane'nin cazibesinin de ben artacağına inanıyorum. Onun için pestilleri de falan biraz fazla hazırlayın. Sadece pestil için buraya gelenler çok olacak.”

“Ana muhalefet partisi tüm enerjisini nereye harcıyor? Koltuğa” 

Türkiye’nin 24 Haziran’da sıradan bir genel seçim yaşamadığını hatırlatan Erdoğan “Ülkemiz 24 Haziran seçimleri ile beraber aynı zamanda ne yaşadı? Bir yönetim sistemini değiştirdi. Parlamenter demokrasiden artık biz cumhurbaşkanlığı sistemine geçtik mi? Bununla inkılâbı bir değişim-dönüş yaşıyoruz. 9 Temmuz'daki yemin töreninin ardından hem yönetim mimarimizi oluşturduk, hem de kabinemizi belirledik. Ardından da bakan yardımcılarımızın ve bazı üst düzey görevlilerimizin atamalarını yaptık. İnce eledik. İnce eledik sık dokuduk. Çok titiz bir çalışma ile İnşallah bu süreci devam ettiriyoruz. Bir taraftan atalarımızı yaparken, diğer taraftan milletimize hizmet yolculuğumuzu kesintiye uğraması noktasında özen gösteriyoruz. Devletimizin kaybedecek vakti yok, tek bir anı yok, tek bir kuruşu dahi bu noktada asla israf edilemez. Hiçbir zorluk, hiçbir sıkıntı millete hizmet etmemenin bahanesi olamaz. Ana muhalefet partisi tüm enerjisini nereye harcıyor? Koltuğa. Partililer de genel merkezinin önünde getirmişler bir tane koltuk koymuşlar. Dertleri bu. Amma bizim öyle bir derdimiz var mı? Yok. Önümüzdeki haftanın sonunda biz de büyük kongremizi yapacağız ayın 4'ünde genel merkez kadın kollarımızın kongresi yaptık. Var mı bir sıkıntı? Şimdi de 18'inde genel merkezimizin kongresini yapıyoruz. Allah'ın izniyle hep birlikte o kongreyi tüm Türkiye, tüm dünya izleyecek. Niye? Biz dünya demokrasisinde örneğiz. Başka ülkelerde bunlar yok. İddialı konuşuyorum yok” diye konuştu.
“Birileri yaşadıkları onca hezimete rağmen, koltuklarını korumak için her türlü siyasi cambazlığa başvurabilir” diyen Erdoğan, “Birileri sandıkları kapanır kapanmaz makam kavgasına rant ve çıkar kavgasına tutuşabilir. Ama biz asla böyle bir hareket değiliz ve olamayız. Biz aldığımız bütün yüksek oy oranı rağmen gece rahat bir uyku çeken değil, tam tersine uykuları kaçan, yüklendiği emanetin ağırlığını her zerresinde, her hücresinde hisseden bir anlayışa sahibiz. Bizim için her makam millete hizmet için açılmış bir fırsat penceresidir. Zira biz millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Bu yola böyle devam ediyoruz. Bizim için her paye mesuliyettir, sorumluluktur, 81 milyonun emanetidir. Bunun için ‘Nasıl olsa Gümüşhane'de yüzde 77 oy aldık, nasıl olsa Türkiye'de \%52 buçuk oy aldık’ asla rehavete kapılamayız. Yapmamız gereken çok şey var” ifadelerini kullandı.

“Öyle zannediyorum ki 6 milyon gibi bir turist her halde Rusya’dan gelecek” 

Turist sayılarında rekora doğru koştuklarını belirten Erdoğan “Az önce sayın Putin ile bir görüşmeme vardı ve maşallah bu sene Rusya’dan yoğun bir turist akını var. Ve öyle zannediyorum ki 6 milyon gibi bir turist her halde Rusya’dan gelecek. Aramızdaki bu ilişkiler bu itimatlar bizleri daha güçlü hale getiriyor. Turizm gelirimiz ilk 6 ayda bir önceki yıla göre yüzde 30’un üzerinde bir artış gösterdi. Karadeniz kaynıyor zaten şimdi” dedi.

“Şu yaylalara dikey mimari ile evler dikmeyin; Yazık ediyorsunuz yazık” 

Konuşmasında yaylalara dikey mimari evler yapılmaması ricasını sürdüren Erdoğan “Şu yaylalara dikey mimari ile evler dikmeyin. Yazık ediyorsunuz yazık. Yatay mimari yatay, bizim geleneksel mimarimizi yapın. Onun tadı başkadır. Böyle 10 kat bina olmaz. Ercan kardeşim hele Gümüşhane’de hiç olmaz. Şöyle yatay mimari ile çok güzel bir mimari ve tam da Gümüşhane’ye yakışır. Bunları yapmamız lazım. Biliyorum Gümüşhane zor bir yer. Olduğu gibi burası hep kayalık. Ama burada da işi oturttun mu sağlam olur. Onun için buraya farklı bir mimari üslubu taşımamız lazım. Sayın Balta sen yer bilimlerini iyi bilirsin. Onun için de buralarda oturup bunları konuşmanız lazım. Bu tüneller açıldıktan sonra burası turist kaynayacak. Bunu inanarak söylüyorum. Şuanda heyecanlıyım. O turistlerin buraya geldiğini görüyorum. Aynı heyecanı sizlerin de taşıması lazım” uyarısında bulundu.

“Tutturmuşlar kur mur falan filan” 

Türkiye’nin büyüme rakamlarını paylaşan Erdoğan “Tutturmuşlar kur mur falan filan. Geçin bu işleri biz işimize bakalım işimize. Daha iyi olacak. Hiç üzülmeyin gereği neyse o olur. Haklarımızdan taviz vermeyiz. Adaletse gereği neyse onu yaparız. Özellikle döviz kuru üzerinden ülkemize yönelik gerçekleştirilen tüm saldırılara rağmen inşallah 2. çeyrekte de büyümeye devam edecek, 2018 senesini rekor bir büyüme rakamı ile tamamlayacağız. Hiç kimsenin bizi hedeflerimizden alıkoymasına, hedeflerimizle aramıza girmesine izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu. 

Gümüşhane’ye son 16 yılda 10,5 katrilyonluk yatırım yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, Zigana Tüneli’nin önümüzdeki yıl, Köse Havalimanı’nın ise 2020 yılında hizmete girmesinin planlandığını söyledi. Erdoğan, Gümüşhane’ye son 16 yılda 14 baraj yaptıklarını da belirten Erdoğan “Gümüşhane adeta ülkemizin enerji deposu gibidir. Şehrimizin bu enerji potansiyelini ülke ekonomisine kazandırmak için barajlar inşa ettik” dedi.

“Tehditler karşısında sinen pusan eğilip bükülenlerden olmadık” 

Konuşmasında Hazreti Mevlana’dan alıntılar yapan Erdoğan, “Hazreti Mevlana iki şey çok mühimdir diyor. Birincisi okyanus gibi bol haysiyet. İkincisi elif gibi dim dik şahsiyet. Ecdat, eğri kılıcın doğru gölgesi olmaz diyor. Türk milleti olarak bizler asırlardır bu topraklarda varlığımızı işte bu şekilde koruduk. 1000 yıllık geçmişimizde ne haysiyetimizden ne de şahsiyetimizden taviz verdik. Dik durduk diklenmedik. Tehditler karşısında sinen pusan eğilip bükülenlerden olmadık. Milli onurumuzun çiğnenmesine, bizi biz kılan kadim değerlerimize el uzatılmasına hiçbir zaman müsaade etmedik. Hele hele bağımsızlığımıza kastedenlere asla müsaade etmedik. Devletimizin hasta adam olarak tanımlandığı bir dönemde, Çanakkale’de 10 binlerce şehit verdik ama hürriyetimizden taviz vermedik. Tüm yokluk ve yoksulluğumuza rağmen ya istiklal ya ölüm parolasıyla Kurtuluş zaferimizi kazandık. İstiklal marşımızın her mısrası bu milletin karakterinin iz düşümüdür. Gümüşhaneli kardeşlerime diyorum ki istikbalimiz için istiklal. Yastık altında doları, Eurosu olan varsa altınları olan varsa bunları bankalarda bozdurup Türk lirasına çevirsinler. Bunlara gelin bir ders daha verelim. Bu dersi daha önce verdiniz ama şimdi bir daha verelim. Var olanlara söylüyorum. Herkeste olmayabilir. Olanlar var onu da biliyorum. Bende olanlara sesleniyorum” dedi. 

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting sırasında kendisini ön sıralardan izleyen Aleyna Paslı isimli genç kızın talebi üzerine yakasındaki Türk bayrağı rozetini çıkararak genç kıza verdi. Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanına kürsüye çıkan Paslı, rozetini aldıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elini öptü. Genç kızın elinde Türk bayrağıyla sahnede oldukça heyecanlı olduğu gözlendi. Programın sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a TFF 2. Lig, Beyaz Grup’ta mücadele eden Gümüşhanespor kulübünün başkanı Kurban Karagöz tarafından üzerinde "Recep Tayyip Erdoğan" yazılı Gümüşhane'nin plaka numarası olan 29 numaralı Gümüşhanespor forması hediye edildi. 

Erdoğan, konuşmasının ardından helikopterle Rize’nin Güneysu ilçesine hareket etti.  

Ersen Küçük - Gökmen Şahin - Recep Ergin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ümraniye Keyap Camii yenileme ve düzenleme çalışmaları tamamlandı Ümraniye’de Keyap Camii düzenlemesi ve yenileme çalışmaları tamamlandı. Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, "İmanı ne kadar iyi aşılayıp dini bütün bir nesil yetiştirirsek önümüz o kadar açık olur" dedi. Ümraniye Yukarı Dudullu Mahallesi’nde bulunan Keyap Camii’nde yapımı devam eden düzenleme ve yenileme çalışmaları tamamlandı. Ümraniye Belediye Başkanlığı ve Ümraniye Müftülüğü iş birliğiyle tamamlanan cami, vatandaşların hizmetine açıldı. Açılışta konuşan Başkan İsmet Yıldırım, vatandaşların dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması noktasında yeni camiler açılmasının önemine değindi. "Cami hizmetlerimiz herkesin gayretleriyle çok iyi şekilde devam ediyor" Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, şunları söyledi: "Biliyorsunuz burası biraz yardıma muhtaç bir haldeydi. Önceden İSKİ problemi vardı, devamlı su basıyordu. Çevresi de böyle güzel değildi, sağ olsun mermerleri yapıldı. Biz de diğer peyzaj işlerini tamamladık, el birliğiyle yaptık. Burada 4 bin kişi çalışıyor ve sadece Keyap’ta çalışanlar değil etrafta çalışan bütün kardeşlerimiz buradan istifade ediyorlar. Çok şükür cami hizmetlerimiz kaymakamımızın başkanlığında, müftümüzün ve hocalarımızın gayretiyle çok iyi şekilde devam ediyor. Ben geldikten sonra herhalde 20’ye yakın cami inşa ettik. Geçen hafta kaymakamlık ve müftülüğümüzle birlikte bir hayırseverimiz tarafından çok güzel bir Kur’an Kursu da yapıldı. Bir taraftan gençlik merkezleri, bir taraftan Kur’an Kursları, bir taraftan da camide öğretilerin devam etmesiyle insanların dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasına gayret ediliyor. Türkiye nerelerden nerelere geldi, biliyorsunuz bir dönem her şey yasaktı; dini bütün ögeler yasaktı. ’Efendi’ demek yasaktı. Türkiye oralardan bu günlere geldi. Şimdi çok şükür Taksim Camii’ni sayın Cumhurbaşkanımız inşa etti, 250 yıllık bir hasretti. Sonra Ayasofya tekrar açıldı, yine Cumhurbaşkanımıza nasip oldu. Dini hizmetlere ne kadar çok gayret edilirse, bilhassa 4-6 yaş çocukların en iyi öğreneceği yaşlar. Allah’ını, kitabını, peygamberini ve dinini ne kadar güzel öğretebilirsek önümüz açık; yoksa karanlık. O nedenle imanı ne kadar iyi aşılayıp dini bütün bir nesil yetiştirirsek önümüz o kadar açık olur." Kurdele kesim töreni ve dua edilmesinin ardından cami vatandaşların hizmetine açıldı.
Bolu Bolu’da İhlas Mağazası açıldı Türkiye genelinde mağazalaşma atağını sürdüren İhlas Pazarlama, Bolu’daki mağazasını Aktaş Mahallesi’nde düzenlenen törenle hizmete açtı. Bolu’da uzun yıllardır mağazası bulunmayan İhlas Pazarlama, kentin en işlek noktalarından biri olan Aktaş Mahallesi’nde yeni şubesini vatandaşların hizmetine sundu. Düzenlenen açılış törenine Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir, İhlas Pazarlama Bolu Bayi Müdürü Tarık Gülcan ve çok sayıda davetli katıldı. "Türkiye genelinde 304 mağazaya ulaştık" Törende konuşan Bayi Müdürü Tarık Gülcan, şirketin mağazacılık alanındaki büyümesine dikkat çekerek, "İhlas Pazarlama mağazacılık olarak Türkiye genelinde son zamanlarda çok büyük bir başarı yakaladık. Türkiye genelinde 304 mağazaya ulaştık. Bolu’yu da bu mağazalardan bir tanesiyle kavuşturuyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun" dedi. "Bolu’da da 47 kişiye istihdam oluşturuyor" Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir ise İhlas Holding’in köklü bir marka olduğuna vurgulayarak, mağazanın şehre katkısına değindi. Özdemir, "Mutlaka evimize giren pazarlama şirketlerinden bir tanesi. Geldiğimde ’Diğer mağaza nerede?’ diye sordum. ’İlk defa açıyoruz’ dediler. Mağaza açma konusunda biraz geç kalınmış ancak İhlas Pazarlama’nın burada devam eden faaliyetlerini görüyoruz. İhlas Holding zaten iyi bir marka. Bolu’da da 47 kişiye istihdam oluşturuyor" dedi.
Sakarya Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.