GÜNDEM - 26 Şubat 2021 Cuma 21:09

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini bekliyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini bekliyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Galataport projesi 25 milyon ziyaretçi, 7 milyon turist ve 1,5 milyon gemi yolcusu potansiyeliyle gerçekten dünya çapında bir projedir. İnşallah nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini bekliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile birlikte tarihi Atlas Sineması ile İstanbul Sinema Müzesi'nin açılış programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra programa, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile birlikte dünyaca ünlü aktör Jason Statham ve çok sayıda ünlü isim katıldı. Açılış programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türk sineması deyince akla Yeşilçam gelir. Atlas Sineması da adı Yeşilçam’da çekilen filmlerle bir devrin sembolü olan ve hepimizin gönlünden taht kuran ustalarla özdeşleşmiş bir mekandır.

Aynı zamanda Atlas Sineması Sultan Abdülaziz döneminde 1870’lerde inşa edilen şu tarihi binasıyla da İstanbul’un en güzel mimarı eserlerinden biridir. Sinema olarak 1948 yılından beri İstanbullulara hizmet veren Atlas Sineması'nı aslına uygun şekilde sahnesinden koltuğuna, ses sisteminden fuayesine kadar her şeyiyle yeniledik. Artık bu sinemada gala ve prömiyer gösterimleri dahil sinema sanatının en nadide eserleri seyircisiyle buluşabilecek. Tarihi geçmişi ve modern alt yapısıyla Atlas Sinemamız aynı zamanda yaşayan bir müze olacak. Türk sinema tarihinin tüm bilgilerini içeren dijital hafıza havuzu da bu eserin bünyesinde yer alıyor. Elbette ülkemiz sinemasının kazandığı tüm önemli ulusal ve uluslararası ödüllerde burada sergilenecek. Beyoğlu Kültür yolu projemizin önemli duraklarından biri olan Atlas 1948 İstanbul Sinema müzesinin şehrimize ve ülkemize kazandırılmasında emeğe geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi.

"Dünyada yıldızı giderek parlayan bir ülke olduğumuzun en önemli göstergesi turist sayısının 52 milyonu bulmuş olmasıdır”

Seyahat kısıtlamalarını kaldıran her yerden ülkemize yönelik rezervasyon sayılarında adeta patlama yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kültür ve sanat alanında sahip olduğumuz köklü birikimi vatandaşlarımız yanında tüm insanlığın hizmetine sunmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Bu bakımdan dünyada yıldızı giderek parlayan bir ülke olduğumuzun en önemli göstergesi misafir ettiğimiz özellikle yabancı turist sayısının 52 milyonu bulmuş olmasıdır. Her ne kadar salgın sebebiyle bu sayıda bir düşüşü yaşanmış olsa da normalleşme ile birlikte çok daha yüksek turist sayılarına ulaşacağımızı biliyoruz. Nitekim seyahat kısıtlamalarını kaldıran veya hafifleten her yerde ülkemize yönelik rezervasyonlarda adeta patlama yaşanıyor. İnşallah hep birlikte yeniden sağlıklı, bereketli günlere kavuşacağımız günler yakındır” diye konuştu.

“İstanbul hep olduğu gibi bugünde en büyük turizm, kültür ve sanat değerimizdir”

18 yılda kültür sanat alanında önemli yatırımların yapıldığını söyleyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul hep olduğu gibi bugünde en büyük turizm, kültür ve sanat değerimizdir. Bu güzel şehri hala hakkıyla değerlendiremediğimize inanıyorum, bir İstanbullu olarak. Tarihi ve tabi güzellikleri insani zenginlikleri, kültür ve sanat iklimi bakımından İstanbul’la kıyas dahi edilemeyecek yerler çok yüksek rakamlarda turist çekiyor. Bu tabloya baktığımızda İstanbul’un tek başına 50 milyonluk hatta 100 milyonluk bir turist ağırlama potansiyelini söyleyebiliriz.

Hiç şüphesiz bunun için hem İstanbul’da hem de ülkemizin her köşesinde tarihi, kültür, sanat, tabi güzellik ve insan hazinesi potansiyelimizi harekete geçirmemiz gerekiyor. Son 18 yılda bu doğrultu da ülkemize önemli yatırımlar yaptık. Kültür sanat faaliyetlerinin gerçekleştirildiği mekan sayımızı bu ifade çok önemli 858’den 4 bin 139’a çıkartırken, etkinlik sayımızı 34 binden 110 bine yaklaştırdık. Bu etkinliklere katılan izleyici sayısı da 114 milyonu buldu. Tiyatrolar, sinemalar, kültür merkezleri, müzeler, ören yerleri, sanat merkezleri, opera salonları tarihi yapılar gibi nice kültür varlığımız milletimizin ve tüm insanlığın hizmetindedir” şeklinde konuştu.

“AKM’yi salgın sebebiyle inşallah önümüzdeki yılın en geç ortasında İstanbul halkının hizmetine sunacağız”

“Beyoğlu Kültür Yolu sinemamız yanında az önce perdede izledik, Galataport, Galata Kulesi, Galata Mevlevihanesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Narmanlıhan, Mehmet Akif Ersoy Müze Evi, Taksim Camii ve Atatürk Kültür Merkezini de içeren dev bir projedir” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben artık Atatürk Kültür Merkezi demiyorum. Çünkü biz orayı bir opera binası olarak şu anda hazırlamış durumdayız. Bu yıl sonuna varmadan inşallah bitirip açılışını da gerçekleştireceğiz. Bu yılın sonunda açmayı planladığımız Atatürk Kültür Merkezimizi salgın sebebiyle inşallah önümüzdeki yılın en geç ortasında İstanbul halkının hizmetine sunacağız. Taksim Camisini de önümüzdeki yılın Ramazan ayına yetiştirmeyi hedefliyoruz.

Bu camimiz ibadet yanında kütüphanesiyle, geleneksel sanatlar atölyeleriyle, sergileriyle bir kültür sanat merkezi olarak faaliyet gösterecek. Bünyesindeki emek sineması 1983 yılında çıkan bir yangında adeta mahvolmuştu. Biz bu güzel eseri restore ettik ve 2016 yılında yeniden İstanbul’umuza kazandırdık. Bu gün Emek Sineması şehrimizin kültür sanat faaliyetlerinden en önemli adreslerinden biridir. İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un hayatının son günlerini yaşadığı Mısır Apartmanındaki evini müzeye dönüştürüyoruz. Projesi hazır inşallah bu müzeyi de 12 Mart’ta yani İstiklal Marşımızın kabulünün 100. Yılında hizmete açıyoruz. Narmanlıhan İstiklal Tüneli'nin girişinde 1831 yılından beri nice ünlü ismi ağırlamış bölgemizin sembol imkanları arasındadır.

Burası da özel sektör girişimiyle restore edilerek yeniden hayat buldu. Geçtiğimiz haziran ayında kapılarını tekrar açan Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi bünyesindeki tiyatro salonları ve aynı amaca hizmet eden birimleriyle İstanbul’un sanat damarlarından biridir. Aynı şekilde merkezin sinema salonları sektörün her kesiminden insana destek olan etkinliklerle müzik salonları da konserleriyle İstanbul’a nefes vermeyi sürdürüyor. Galata Mevlevihanesi 1491 yılından bu yana tasavvuf dünyamıza ışık tutan bunun yanında kültür ve edebiyat alanından pek çok önemli isme ev sahipliği yapan bir ibadet hanedir. Kapsamlı bir restorasyon ardından son 10 yıldır müze olarak faaliyete geçen bu mekanı şehrimize kattığı değeri tüm insanlıkla paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.

“Nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini bekliyoruz“

Galataport projesiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul siluetinin ayrılmaz bir parçası olan Galata Kulesi de restore edilerek, yeniden şehrimize kazandırdığımız eserler arasında yer alıyor. Çok çok önemli bir projeye şu anda geliyorum. O da Galataport projesi. Tamamlandığında İstanbul’un hem kültür sanat hayatına, hem turizmine çok büyük katkılar sunacak bir atılımdır. Dev turizm gemilerinin yanaşacağı bir yer haline gelecek. Sadece turizm sektörüne 5 milyar dolarlık ilave katkı sağlaması beklenen Galataport 25 milyon ziyaretçi, 7 milyon turist ve 1,5 milyon gemi yolcusu potansiyeliyle gerçekten dünya çapında bir projedir. Dünyanın tüm önemli markaları bu mekanda yer almak için şimdiden arayış içindedir.

Proje içindeki tarihi Tophane Saat Kulesi yıl boyunca pek çok ulusal ve uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapacak. Bunları bu kadar iştahlı anlatırken, bir derdim var. Bu mekan benim doğum büyüdüğüm yer. Buranın dili olsa da bizi anlatsa veya biz onu anlatsak. Böyle bir durumumuz var. Beyoğlu çocuğu olarak burada doğdum, burada yetiştim, dolayısıyla heyecan biraz buradan geliyor. İstanbul resim ve heykel müzeleri küresel düzeyde ilgi görmektedir. İnşallah nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini bekliyoruz. Salgın şartlarına rağmen sadece bu yıl 350 bin yolcu taşıyan 200 kruvaziyer gemisi Galataport’a demirlemek için rezervasyon yaptırmıştır. Önümüzdeki yıl bu ilginin 5 katına çıkacağına inanıyor ve şimdiden görüyorum. Beyoğlu kültür yolu Galataport’un tarihi yarımadaya çekeceği ilave ilgiyi, bölgenin diğer güzellikleriyle buluşturmak amacıyla geliştirildi” dedi.

“Turizm sektöründe dünyanın lideri olmaya giden bir ülke durumundayız”

“İnşallah şehrimizin hala geliştirilmeyi bekleyen nice güzelliklerini de yeni projelerle hizmete alarak İstanbul ve Türkiye için belirlediğimiz tüm hedeflere ulaşacağız” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şöyle bir etrafımıza baktığımızda yapılacak daha çok işimizin olduğunu görüyorum. Turizm sektöründe dünyanın lideri olmaya giden bir ülke durumundayız. Bundan hiç şüphem yok. Tarihi ve kültürel zenginliklerimizi ne kadar iyi korur ne kadar geliştirebilirsek o kadar çok kazanırız. Aynı zamanda bu bizim hem medeniyet birikimimize hem coğrafi mirasımıza sahip çıkma sorumluluğumuzun gereğidir. İnşallah önümüzdeki dönemde kültür meselesini önceliklerimizin en başına alarak maddi alt yapı atılımlarını güçlü bir içerikle tahkim edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Selim Bayraktar - Mehmet Başa

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Teknelerle tutulan balıklar mezatlarda alıcıyla buluşuyor Mezatların bereketli olduğuna işaret eden Şemikler Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Olcay Bülbül, “Fiyatlar piyasaya göre çok uygun. Yılın 12 ayı serbest olan kıyı balıkçılığı ile her türden balık mezatlarda yer alıyor” dedi. Av sezonunun sona ermesiyle birlikte gözler, yılın 12 ayı serbest avcılık yapan ‘kıyı balıkçılığına’ çevrildi. İzmir’de ise teknelerle gece saatlerinde denize açılan balıkçılar, avladıkları balıkları sabahın ilk ışıklarıyla Karşıyaka ilçesinde bulunan Şemikler Su Ürünleri Kooperatifi Balık Satış Yeri’ne getiriyor. Ağ ile avlanan balıklar burada açık artırma usulüyle satışa sunuluyor. Mezatta her gün saat 09.00’da başlayan satış, günlük tutulan balıkları alıcılarla buluşturuyor. “Fiyatlar piyasaya göre uygun” Mezat hakkında bilgi veren Şemikler Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Olcay Bülbül, “İlk önce arkada toptan, ön tarafta da perakende olarak halka, en taze, en temiz balıkları yedirme adına satış yapıyoruz. Fiyatlar piyasaya göre çok uygun. Vatandaşların çok daha taze yiyebilecekleri balıklar burada satılıyor. Katılım yüksek, halktan, esnaftan restoran işletmecisinden her kesimden vatandaş geliyor” ifadelerine yer verdi. Kooperatifte balıkçıların ‘kıyı balıkçılığı’ diye tabir edilen avlanma türüyle, denize zarar vermeyen takımlarla çalıştıklarını kaydeden Bülbül, “Balıkçılar ağın göz açıklığı boyutunda balıkları tutar. Bu sayede daha küçük balıklar avlanmaz” şeklinde konuştu. “Balık bolluğu güzel” Mezata gelen balık çeşitliliğinden de bahseden Bülbül, şunları kaydetti: “Lidaki, çupra, levrek, istavrit, mırmır, isparoz, karagöz gibi her çeşit balık bulunuyor. Balık bolluğu güzel. Biz memnunuz. Denizimiz ve körfezimiz bereketli. Balıkçılarımız adına her şey güzel.” Havalar müsaade ettikçe balığa çıktıklarını vurgulayan 52 yıllık balıkçı Murat Ceylan da şunları söyledi: “Deniz kaplumbağası, vatoz ve pislik gibi bazı problemlerimiz oluyor. Bunlar bizi bıktırıyor. Tuttuğumuz balıkların bir kısmını kooperatifimize veriyoruz, bir kısmını da pazarlara satıyoruz.” Mezata balık almaya gelen Ahmet Gül, “Burada ihale yöntemiyle satış olduğu için balığın ilk olarak açılış fiyatı oluyor. Mezatçımız fiyatı belirler ve daha sonra fiyatta artırıma gidilir. Buranın güzel tarafı da budur” diye konuştu. “Taleplerden memnunuz” Satış esnasında en yüksek parayı veren kişinin balığı aldığını kaydeden mezat çalışanı Necmettin Çakıroğlu, gelen taleplerden memnun olduğunu dile getirdi. Fiyatların uygun ve balıkların taze olması sebebiyle mezata balık almaya gelen Önder Batur ise balıkları kendi evine aldığını söyledi. Satışları takip ettiğini de vurgulayan Çakıroğlu, sürekli mezata gelip balık aldığını aktardı. “Kızım balığı çok seviyor. Buradaki balık daha taze ve balık alması zevkli oluyor” diyen alıcı Arzu Batur, “İstediğimiz balık türünü burada buluyoruz. Genelde kefal alıyorum. Tavsiye ediyoruz” ifadelerini aktardı. “Bazen fiyatı çok artırıyorlar ve balık alamıyorum” İlk başta balığı alamadığını fakat bir sonraki açık artırmada alabildiğini belirten Yüksel Yılmaz da şu sözlere yer verdi. “Buraya sık sık geliyorum. Açık artırmalara katılıp balık almaya çalışıyorum. Bazen balık alamıyorum çünkü diğer arkadaşla fiyatı çok artırıyor. Bugün 325 liraya çupra aldım.”
İstanbul Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu başkanını seçecek Fenerbahçe Kulübü’nde yarın yapılacak Seçimli Yüksek Divan Kurulu (YDK) toplantısında Şekip Mosturoğlu, Nihat Tokat ve Sevil Becan başkanlık için yarışacak. Fenerbahçe’de Seçimli Yüksek Divan Kurulu toplantısı yarın Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleşecek. Oy verme işleminin saat 15.00’te sona ereceği YDK toplantısı için adaylar açıklamalarda bulunurken, kongre üyelerine de çağrı yapıldı. Adaylardan Şekip Mosturoğlu, "Yüksek ihtimalle sizinle tanışıyoruz. 3 Temmuz’u hep birlikte yaşadık. Mutlaka bizlere ya Metris’te, ya Çağlayan’da, ya da Bağdat Caddesi’nde destek oldunuz. Siz benim, geniş ailemin en değerli ferdisiniz. Bu vesileyle sizinle şahsen tanışmak, değerli fikirlerinizi birinci ağızdan dinlemek istiyorum. 26 Nisan Cuma günü 12.00-15.30 saatleri arasında Faruk Ilgaz Tesislerimizdeki seçim ofisindeyim. Yüksek Divan Kurulu üyemiz olarak sizi yeni dönemde daha yakından tanımayı, isteklerinizi dinleyip en kısa zamanda hayata geçirmeyi hedefliyorum. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu sadece Fenerbahçe’nin değil, Türk sporunun kaptan köşkü olabilecek niteliklere sahip bir kuruldur. Biz bu potansiyeli mutlaka kullanmak, üyelerimizin kulübümüz ile olan bağlarını, sahip olduğumuz kulüpçülük tecrübesi vesilesiyle güçlendirmek ve Fenerbahçe’mize maksimum fayda sağlamak istiyoruz" ifadelerini kullandı. Nihat Tokat: "Fenerbahçe’nin aydınlık geleceğini inşa edeceğiz" Amaçlarının kulübün birlik ve beraberliğini güçlendirmek, taraftar ruhunu canlandırmak olduğunu belirten Nihat Tokat, "Yıllardır bu kulübün bir parçası olarak, sizinle birlikte Fenerbahçe sevgisini yaşadık, paylaştık ve büyüttük. Şimdi, birlikte daha da ileriye gitme zamanı geldiğine inanıyorum. Benim için önemli olan şey, her birinizin sesini duymak ve kulübümüzü hep birlikte daha da güçlü hale getirmek. Bu seçimde sizlerin desteğiyle Yüksek Divan Kurulu Başkanı olarak, Fenerbahçe’nin geleceğine hep birlikte yön vereceğiz. 27 Nisan’daki seçimde, katılımınızı ve desteklerinizi bekliyorum. Birlikte, Fenerbahçe’nin aydınlık geleceğini inşa edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu. Sevil Becan: "Daha güçlü ve daha etkili bir YDK’yı hep birlikte oluşturacağız" Uzun yıllar birçok görevde Fenerbahçe’ye hizmet ettiğini vurgulayan Sevil Becan ise şunları kaydetti: "Fenerbahçe’mizin büyük değerlerinden oluşan Yüksek Divan Kurulumuzun geleceği için başkanlığa adayım. Birliği ve beraberliği destekleyecek, kulübümüzün gücüne güç katacak projelerimizle daha güçlü ve daha etkili bir YDK’yı hep birlikte oluşturacağız. Uzun yıllardır birçok görevle gönülden Fenerbahçe’mize hizmet ettim, bundan sonra da sizin desteğinizle YDK Başkanlığı görevi ile devam etmeye talibim."
Niğde Teknopark, Niğde’nin teknoloji yolculuğuna yeni bir boyut kazandırıyor Teknoloji ile mal ve hizmet üretmek isteyen girişimcileri çatısı altında toplayan Niğde Teknopark, tarımdan savunma sanayisine kadar geniş bir yelpazede sektörlerin teknolojik potansiyelini harekete geçiriyor. 2017 yılından itibaren girişimcileri, akademisyenleri ve sanayicileri buluşturan Niğde Teknopark’ta yüzde 40’ı yazılım ve bilgisayar teknolojileri üzerine yoğunlaşan 70’ten fazla firma ve 150’ye yakın personel yer alıyor. Yüksek teknolojili ürünler geliştirmek adına çalışmalar yapılan Niğde Teknopark’ın ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü firmalara ev sahipliği yaptığını ifade eden Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, Teknopark’ın bölgenin teknolojik altyapısına önemli destek verdiğini belirtti. Uslu, "Amacımız Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi’ndeki bilgi birikimini Teknopark’la birleştirerek sanayicilerimizle bölgenin teknolojik altyapısına destek vermektir. Bugün Niğde Teknopark’ta 70’ten fazla firma ve 150’ye yakın personel çalışmakta, teknolojiyi geliştirme alanında faaliyetler göstermektedir. Bu firmaların yüzde 40’ı yazılım ve bilgisayar teknolojileri üzerine yoğunlaşmış durumda ancak farklı sektörlerden de pek çok girişim burada kendini göstermektedir" dedi. Niğde Teknopark’ın sadece yerel değil uluslararası arenada başarı hikayelerinin olduğunu vurgulayan Uslu, bugüne kadar yapılan toplam satışların 1.3 milyar TL’yi aştığını, toplam ihracatın ise 2.9 milyon doları geçtiğini belirtti. Nanoteknolojik Hayvan Bakım ve Destek Ürünleri, Akıllı Tarım Teknolojileri, Tarımsal İlaçlama ve Gözlem Dronları, Akıllı Ayırma ve Sayma Teknolojileri, Bitki Genetiği, İHA Eğitim Simülasyonları gibi firmalarla teknoloji tabanlı ürün ve hizmet geliştiren Niğde Teknopark’ın girişimcilik ekosistemine katkı sağladığını söyleyen Niğde Teknopark Genel Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Rifat Battaloğlu ise, kentin sanayi-üniversite iş birliğine destek olduğunu belirtti. Battaloğlu, "AR-GE projeleri, KOSGEB ve TÜBİTAK destekli projelerimiz var. Bu projelerimizin bir kısmı üniversitemiz akademisyenlerinin bilimsel çalışmalarını içeren projeler, bir kısmı öğrencilerimize ait projeler. Bu firmalarımızın çalışmalarının yaklaşık 30 tanesi patent başvuruları yapılan ve ticarileşmiş projeler. Biz burada bu süreçlerin içerisinde onları ulusal ve uluslararası hızlandırıcı programlara dahil ederek, projelerinin ticarileşme imkanlarını sağlamalarına kolaylık sağlıyoruz" dedi. Gençler girişimcilik ekosistemine dahil ediliyor İl genelinde girişimcilere yönelik proje yarışmaları, AR-GE proje pazarları gerçekleştirdiklerini söyleyen Battaloğlu, sanayi-üniversite iş birliğine de destek olduklarını belirtti. Battaloğlu, "Üniversitedeki bilgi birikimi, akademik çalışmaların firmalarla iş birliği içerisinde daha ileri boyutlara taşınması anlamında çalışmalar yürütüyoruz. Gençlerimizi girişimcilik ekosistemine dahil ediyoruz. AR-GE projeleri, girişimcilik yarışmaları, proje pazarlarını bütün kurumların iş birliğiyle gerçekleştiriyoruz. Bu da ilimizin girişimcilik potansiyeline olumlu olarak yansıyor. Öte yandan Teknopark içerisindeki firmalarda öğrencilere staj imkanı sunabiliyoruz. Oluşturmuş olduğumuz girişimcilik ekosistemi ile birlikte Niğde’den AR-GE dünyasına projeler hazırlamış oluyoruz ve bu firmaların ödüller alması, ulusal ve uluslararası alanda bizim aslında doğru yolda olduğumuzu gösteriyor" şeklinde konuştu.
Kocaeli Başkan Ömeroğlu’ndan muhtarlara: "Telefonlarınız 24 saat açık olsun" Muhtarlar ile bir araya gelen Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu, "Halkımızın talep ve sorunları çözme noktasında var gücümüzle çalışırken, bizlerde dahil tüm muhtarlarımızın telefonlarının 24 saat açık olmasını istiyorum" dedi. Toplantıda yaptığı konuşmada, yeni döneme hep beraber başladıklarını söyleyen Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu, görevine seçilen muhtarlara başarılar diledi. Amaçlarının Dilovası’na hizmet olduğunu söyleyen Başkan Ömeroğlu, "Bu dönem birlik ve beraberlik içerisinde ortak akılla hareket ederek hep birlikte ilçemizin gelişmesi için çalışacağız. Halkımızın talep ve sorunları çözme noktasında var gücümüzle çalışırken, bizlerde dahil tüm muhtarlarımızın telefonlarının 24 saat açık olmasını istiyorum. İlçemizde yaşanan sorunları ötelemeden anında çözüm üreterek sorunlarımızın üstesinden gelecek ve ilçemizi gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir şekilde hazırlayacağız" dedi. "Muhtarlarımız bizim gözümüz kulağımızdır" Dilovası Kaymakamı Dr. Metin Kubilay ise "Halkımızın takdirleriyle göreve seçilen tüm muhtarlarımıza başarılar diliyorum. Geçmiş dönem görev yapan bu dönem görevlerini bırakan muhtarlarımıza da yaptıkları hizmetten dolayı teşekkür ediyor, bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyorum. Muhtarlarımız bizim için çok önemlidir. Muhtarlarımız bizim gözümüz kulağımızdır" diye konuştu. Konuşmaların ardından Kaymakam Kubilay ve Başkan Ömeroğlu, geçmiş dönem muhtarlık yapan ve bu dönem muhtarlık görevleri sona eren Tepecik Mahalle Muhtarı Selami Toklar, Çerkeşli Mahalle Muhtarı Aytaç Erdem, Diliskelesi Mahalle Muhtarı Mehmet Özay ve Cumhuriyet Mahalle Muhtarı Sait Ustaer’e yaptıkları hizmetlerinden dolayı teşekkür plaketi takdim etti.
Eskişehir Muhteşem çocuklardan konsere davet Tepebaşı Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenecek şenlikte konser verecek olan İki Elin Sesi Var Çocuk ve Gençlik Senfoni Orkestrası, konser öncesi son provalarını yapıyor. Öğrenciler ise tüm Eskişehirlileri konsere davet etti. Tepebaşı Belediyesi milli günlerde vatandaşlar için özel etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.27 Nisan Cumartesi günü de birbirinden renkli etkinlikler, özellikle çocuklar olmak üzere kent halkı ile buluşacak. Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nın ev sahipliği yapacağı kutlamalar İki Elin Sesi Var Çocuk ve Gençlik Senfoni Orkestrası’nın vereceği konser ile başlayacak. Simay Pala’nın şefliğinde gerçekleşecek konserin hazırlıkları ise tüm hızıyla devam ediyor. Elde ettiği başarılar ile ünü Türkiye sınırlarını aşan İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası, hazırlıklarını sürdürürken, öğrenciler müzik yapmaktan ve izleyici karşısına çıkacakları için de çok heyecanlı olduklarını söylüyor. Öğrenciler ayrıca tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarken konserlerine davette bulundu. Yeşiltepe Yaşam Merkezi’ndeki eğitim ve çalışma merkezinde verecekleri konser için hazırlanan 35 öğrenci, Can -Can, Radetzky March, İzmir Marşı, 10. Yıl Marşı, Bugün 23 Nisan adlı eserlerini seslendirecek. Gösteriler gerçekleştirilecek Konserin akabinde halk oyunları, bale, modern dans, ritim, tekvando, aikido, jimnastik gösterileri gerçekleştirilecek. Tepebaşı Belediyesi yetkilileri de tüm Eskişehirlileri 27 Nisan Cumartesi günü saat 13.00’te gerçekleşecek etkinliklere katılmaya ve 23 Nisan coşkusunu paylaşmaya davet etti.