GÜNDEM - 14 Şubat 2020 Cuma 18:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Başbakanı İmran Han ile ortak basın toplantısı düzenledi

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Başbakanı İmran Han ile ortak basın toplantısı düzenledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Başbakanı İmran Han’la düzenlediği ortak basın toplantısında, “Askeri ve savunma sanayii alanlarındaki ilişkilerimiz, inanıyorum ki Pakistan ile mevcut ikili ilişkilerimizde en önemli başlığı teşkil ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan Başbakanı İmran Han, baş başa görüşmeleri ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’nın ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç yıl aradan sonra ikinci evi olarak gördüğü Pakistan’ı ziyaret etmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, şahsına ve heyetine gösterilen sıcak misafirperverlik için Pakistan Başbakanı İmran Han’a teşekkür etti.

“Türkiye, her zaman Pakistan’ın yanında yer alacaktır”

2009 yılında kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin, Türkiye-Pakistan dostluğunun en güzel nişanesi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili bakanların da katılımıyla ilişkileri tüm veçheleriyle ele aldıklarını, 13 anlaşmaya imza attıklarını kaydetti.

İmran Han’ın son Ankara ziyaretinde iki ülke arasındaki ticaret hacmini 2023 yılına kadar 5 milyar dolara çıkarma hedefini belirlediklerini anımsatan Erdoğan, “Az önce imzalamış olduğumuz ‘Stratejik Ekonomik Çerçeve’ ve ekindeki ‘Eylem Planı’ metinleri ekonomik ilişkilerimizin derinleştirilmesine matuf, âdeta birer yol haritası mesabesindedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak Pakistan’ın ekonomik ve sosyal kalkınmasına doğrudan etki edecek ulaşım, enerji, turizm, temizlik, kolluk hizmetleri, eğitim ve sağlık alanlarında her türlü desteği vermeye hazırız. Pakistan’da elverişli iş ortamının sürekli kılınması hususunda da Sayın Başbakan İmran Han’ın çabalarını esirgemeyeceğini biliyorum” diye konuştu.

“Türkiye dün olduğu gibi bugün de yarın da her zaman Pakistan’ın yanında yer alacaktır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Elazığ-Malatya depreminin ardından, Cumhurbaşkanından sokaktaki vatandaşa kadar her seviyede sunulan taziye ve destek mesajları, Pakistanlı kardeşlerimizin ülkemizle gönül bağının en halisane örneğidir. Ekim ayında terör örgütlerine karşı Suriye’nin kuzeyine gerçekleştirdiğimiz askeri operasyona Pakistan Devleti ve halkından güçlü destek aldık. Pakistan’da FETÖ’ye ait okulların Türkiye Maarif Vakfı’na devredilmesi de aramızdaki dayanışmanın bir timsalidir. Bu vesileyle, FETÖ’nün Pakistan’daki yapılanmasına karşı alınan tedbirler için İmran kardeşime bir kez daha teşekkür ediyorum.”

“Türkiye, Keşmir sorununun Pakistan ve Hindistan arasında diyalog yoluyla çözülmesinden yanadır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Askeri ve savunma sanayii alanlarındaki ilişkilerimiz, inanıyorum ki Pakistan ile mevcut ikili ilişkilerimizde en önemli başlığı teşkil ediyor. Ayrıca her ikisi de kardeşimiz olan Pakistan ve Afganistan’ın ilişkilerinin geliştirilmesi için gerekeni yapmaya hazır olduğumuzun bilinmesini isterim. Afganistan-Pakistan-Türkiye arasındaki üçlü zirve mekanizmasının Afganistan’daki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin tamamlanmasının ardından mümkün olan en kısa sürede yeniden başlamasını diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devletimiz ve milletimiz, dün olduğu gibi bugün de büyük acılar yaşayan, muhtelif baskılara maruz kalan Keşmir halkıyla dayanışma içindedir" diyerek, "Eyaletteki durumun son dönemde atılan tek taraflı adımlarla daha da müşkül bir hâl almasından üzüntü duyuyoruz. Türkiye, Keşmir sorununun Pakistan ve Hindistan arasında diyalog yoluyla, ilgili BM kararları temelinde ve Keşmirli kardeşlerimizin beklentileri gözetilerek çözülmesinden yanadır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan’ın terör ve bölgesel istikrara yönelik tehditlerle mücadeledeki büyük fedakarlıklarını takdir ettiğini vurgulayarak toplantı sonuçlarının ve imzalanan anlaşmaların hayırlara vesile olmasını diledi.

Pakistan Başbakanı Han: “Pakistan ne olursa olsun her zaman Türkiye’nin yanındadır”

Pakistan Başbakanı Han da konuşmasına Keşmir meselesine değinerek başladı. Han, “Şu anda yaklaşık 8 milyon Keşmirli açık hapishanede yaşıyor ve zulüm altında” dedi.

İmran Han, Türkiye ile Pakistan arasında imzalanan stratejik anlaşmaların, iki ülke arasında var olan ilişkileri daha da ileriye taşıyacağını kaydederek, “Şu anda Suriye'de size karşı saldırılar yapılmaktadır. Bu konuda, Pakistan halkı ve hükûmeti daima sizin yanınızdadır ve bu hep böyle olacaktır. Pakistan ne olursa olsun her zaman yanınızdadır” diye konuştu.

Pakistan Başbakanı Han, “Siz iktidara geldiğiniz günden beri Pakistan-Türkiye ilişkileri o zamandan beri daha da güçlenmiştir. Sizin dönemde Türkiye çok ileri bir seviyeye gitmiş oldu ama şu anda Pakistan’ın da durumu aynı şekilde Pakistan’da siz iktidara gelmeden önce Türkiye nasıl bir durumdaydı, şimdi Pakistan o durumda. 

Sizden o tecrübelerden faydalanmak istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin turizm alanındaki tecrübelerinden faydalanmak istediklerini dile getiren Han, şöyle konuştu: “Türkiye 35 milyar dolar turizmde kazanmaktadır. Türkiye inşaat konusunda da usta bir ülke olmuştur ve biz de sizin tecrübelerden faydalanmak istiyoruz, çünkü bu konuda siz uzmansınız ve çok başarılar başarmışsınız. Siz iktidara geldiğinizde biliyoruz Türkiye ne kadar borç altında IMF biz kendi gözümüzle gördük borç altında olduğunu. Biz de şu anda aynı şekilde borç altındayız ama biz sizin tecrübelerden faydalanmak istiyoruz ve böyle devam etmek istiyoruz.”

Pakistan Başbakanı Han’ın ifadeleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “Genç kuşaklar için de en önemli iş tabii ki önce yatırım, yatırım olacak ki istihdam olsun. İstihdamla beraber üretim ve üretimle beraber rekabet ve rekabetle birlikte de inanıyorum ki, Pakistan sıçramayı arttırarak devam ettirecek” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.