DÜNYA - 11 Aralık 2025 Perşembe 22:34 | Son Güncelleme : 11 Aralık 2025 Perşembe 22:37

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkmenistan'da

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Uluslararası Barış ve Güven Forumu'na katılmak üzere Türkmenistan'a geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Uluslararası Barış ve Güven Forumu'na katılmak üzere Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'a geldi.

Erdoğan, Aşkabat Uluslararası Havalimanı'nda, Türkmenistan Başbakan Yardımcısı Mammethan Çakıyev ve Türkiye'nin Aşkabat Büyükelçisi Ahmet Demirok ile diğer ilgililer tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Türkmenistan ziyaretinde eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar eşlik ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkmenistan'da

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Genel Sekreterliğinden açıklama TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, 20 Kasım’da bir stajyerin ailesinin şikayeti üzerine başlatılan ve 10 Aralık’ta kamuoyuna açıklanan idari soruşturmanın tamamlandığı, yapılan soruşturmada 2 stajyerin daha benzer şikayetlerinin tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, "Soruşturmayı derhal başlatan, iddiaları ciddiyetle takip eden ve disiplin hukukuna aykırı fiillerin tespiti üzerine gerekli disiplin cezalarını tatbik eden TBMM idari teşkilatı olarak bundan sonrada bu ve benzeri suç iddialarına karşı adli makamlarımızla koordineli şekilde aynı kararlı tavrı sergilemeye devam edeceğinin bilinmesini isteriz" denildi. TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, "Kurumumuzda 2024-2025 eğitim döneminde görev alan bir stajyerin ailesinin şikayeti üzerine 20 Kasım 2025 tarihinde Genel Sekreterliğimizce başlatılan ve 10 Aralık 2025 tarihinde basın açıklaması ile detayları kamuoyuyla da paylaşılan idari soruşturma tamamlanmıştır. Yapılan soruşturmada, şikayete konu olay derinleştirilmiş ve 2 stajyerin daha benzer şikayetleri olduğu görülmüştür. Sosyal ağlar üzerinden mesajları yoluyla stajyerlerle yakınlık kurma girişimlerinde bulunduğu tespit edilen personel haklarında; Haklarındaki iddiaların sübut bulduğu; 4/A statüsünde aşçı olarak çalışan 1 personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci maddesi uyarınca ’Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak’ fiili kapsamında ’Devlet Memuriyetinden Çıkarma’, 4/D sürekli işçi statüsünde 2 aşçı personel hakkında Toplu İş Sözleşmesine göre ’cinsel tacizde bulunmak’ fiili kapsamında iş akdinin sonlandırılması, cezalarının verilmesi teklifi getirilmiştir. Yine haklarındaki iddialar bu aşamada doğrudan sübuta ermemekle beraber disiplin hükümlerine aykırı fiilleri tespit edilen; 4/D sürekli işçi statüsündeki 1 aşçı personel hakkında ’Kurum içinde kamu görevlisinin itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak’ fiili kapsamında Toplu İş Sözleşmesine göre disiplin cezası verilmesi, 4/A statüsünde aşçıbaşı olarak çalışan bir personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci maddesi uyarınca ’Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak’ fiili kapsamında disiplin cezası verilmesi, teklifleri getirilmiştir. Ayrıca konuyla ilgili olarak düzenlenen disiplin raporunun bir örneği Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile de paylaşılmıştır. Titiz ve kapsamlı şekilde yürütülen soruşturma süreci ile ilgili olarak şeffaflık ilkesi gereğince siyasi parti gruplarımız bilgilendirilmiş ve her türlü bilgi/belge paylaşımına açık olunduğu ifade edilmiştir. Konunun kamuoyuna yansımasından önce soruşturmayı derhal başlatan, iddiaları ciddiyetle takip eden ve disiplin hukukuna aykırı fiillerin tespiti üzerine gerekli disiplin cezalarını tatbik eden TBMM idari teşkilatı olarak bundan sonrada bu ve benzeri suç iddialarına karşı adli makamlarımızla koordineli şekilde aynı kararlı tavrı sergilemeye devam edeceğinin bilinmesini isteriz."
Samsun UEFA Konferans Ligi: Samsunspor: 1 - AEK Atina: 2 (Maç sonucu) UEFA Konferans Ligi 5. hafta maçında Samsunspor, sahasında Yunanistan ekibi AEK Atina’ya 2-1 mağlup olarak ilk yenilgisini aldı. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 51. dakikada Zeki’nin pasında kaleyi karşıdan gören bir noktadan Mouandilmadji’nin şutunda meşin yuvarlak az fakla üstten auta çıktı. 52. dakikada Marin’in kullandığı serbest vuruşta top ağlarla buluştu. 1-1 63. dakikada ceza sahası sağ çaprazda rakibini geçen Koita topu filelere gönderdi. 1-2 90+5. dakikada Mendes’in ortasında Ceesay’ın kafa vuruşunda defans topu çizgiden kornere uzaklaştırdı. Stat: 19 Mayıs Hakemler: Jeremie Pignard, Aurelien Drouet, Thomas Luczynski (Fransa) Samsunspor: Okan Kocuk, Zeki Yavru (Joe Mendes dk. 78), Lubo Satka, Rick van Drongelen, Logi Tomasson (Ebrima Ceesay dk. 85), Antoine Makoumbou, Carlo Holse, Olivier Ntcham (Soner Aydoğdu dk. 78), Emre Kılınç, Anthony Musaba (Tahsin Bülbül dk. 74), Marius Mouandilmadji Yedekler: Albert Posiadala, Efe Törüz, Polat Yaldır, Toni Borevkovic, Soner Gönül, Yunus Çift Teknik Direktör: Thomas Reis AEK Atina: Thomas Strakosha, Lazaros Rota, Harold Moukoudi (Domogoj Vida dk. 46), Filipe Relvas, Stavros Pilios, Orbelin Pineda, Petros Mantalos (Marko Grujic dk. 83), Razvan Marin (James Penrice dk. 90+3), Aboubakary Koita (Niclas Eliasson dk. 85), Roberto Pereyra, Luka Jovic Yedekler: Angelos Angelopoulos, Alberto Brignoli, Christos Kosidis, Konstantinos Chrisopoulos, Derek Kutesa Teknik Direktör: Marco Nikolic Goller: Moukoudi (dk. 4 k.k.) (Samsunspor), Marin (dk. 52), (Koita dk. 63) (AEK Atina) Sarı kartlar: Satka (Samsunspor), Marin, Mantalos, Pineda, Jovic (AEK Atina)
Muğla Sandalyede otururken bıçaklanarak öldürülmüştü: 17 yaşındaki sanığa 20 yıl hapis Muğla’nın Milas ilçesinde sandalyede oturan Halil İbrahim Mercan’ı bıçaklayarak öldüren 17 yaşındaki sanık, 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cinayeti işleyen genç kızın, şahsı bıçakladıktan sonra kaçış anının güvenlik kameralarına yansıdığı görüntüler ortaya çıktı. Olay, Hisarbaşı Hocabedrettin Mahallesi Eski Demirciler Sokak’ta 2 Şubat 2025 tarihinde meydana gelmişti. Sabaha karşı sandalyede hareketsiz halde bulunan bir kişinin ihbar edilmesi üzerine olay yerine ekipler sevk edildi. Yapılan incelemede, kişinin bıçaklanarak öldürüldüğü belirlendi. Kriminal inceleme ve güvenlik kamerası kayıtlarının ardından cinayet şüphelisi olarak tespit edilen B.Ö., olayda kullanıldığı iddia edilen bıçak ile birlikte evinde yakalanarak gözaltına alındı. Bıçaklayıp kaçmış Milas Ağır Ceza Mahkemesi, çocuk mahkemesi sıfatıyla yürütülen yargılamanın karar davasında iddia makamı, maktulün olay saatinde sokakta uyuduğu ve sanığın elinde bıçakla yanına gelerek omuz, kafa ve göğüs bölgesine 7-8 kez vurduğunu belirtti. Sanığın olayın ardından kaçtığı, kullanılan bıçağın sanığın babası tarafından polise teslim edildiği ve sanığın annesinin evinde yakalandığı aktarıldı. Suç delilleri genç kızı işaret etti Davada sanığın savunmasında öne sürdüğü "taciz ve tehdit edildiği" iddiasını doğrulayacak herhangi bir kanıt bulunmadığı, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nin raporuna göre sanığın ceza ehliyetinin tam olduğu belirlendi. Kriminal incelemede bıçak üzerindeki svapların sanığın DNA’sıyla uyumlu çıktığı, maktulün ölümünün kesici-delici alet yaralanmasına bağlı iç organ ve damar kesisi nedeniyle meydana geldiği, rapor ve delillerle ortaya koyuldu. Savcılık, bu gerekçelerle sanığın "Beden veya Ruh Bakımından Kendini Savunamayacak Kişiyi Kasten Öldürme" suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirterek TCK 82/1-e kapsamında cezalandırılmasını talep etti. 20 yıl hapis cezası Mahkeme tarafından karar duruşmasında sanığın, 6136 sayılı yasa kapsamında "yasak bıçak taşıma" suçundan beraatine, maktulü nitelikli kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine, sanığın suç tarihinde 17 yaşında olması nedeniyle TCK 31/3 kapsamında cezanın 24 yıla, TCK 62/1 gereği takdiri indirim uygulanarak cezanın 20 yıla düşürülmesine, ceza miktarı dikkate alınarak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması, erteleme veya adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, tutukluluk halinin devamına karar verildi. İstinaf yolu açık bırakıldı Mahkeme, kararın okunmasının ardından taraflara iki hafta içinde istinaf başvurusu yapabilecekleri yönünde bilgilendirme yaptı. İstinaf başvurusunun hükmün kesinleşmesini durduracağı belirtildi. Olayla ilgili süreç, dosyanın üst mahkemeye taşınıp taşınmayacağına göre şekillenecek. Kaçış anı güvenlik kamerasına yansıdı Öte yandan cinayeti işleyen B.Ö.’nün şahsı bıçakladıktan sora kaçış anının güvenlik kameralarına yansıdığı görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde genç kızın adamı bıçakladıktan sonra kaçma anları yer aldı.
Antalya Antalya’da 5 aylık bebeğin ölümüyle ilgili iddianame hazırlandı Antalya’da Sevgi Evleri Yetiştirme Yurdu’nda 5 aylık bebeğin, beşiğe sıkışarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 2 bakıcı hakkında ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan iddianame düzenlendi. İddianamede, bebeğin dört saat boyunca kontrol edilmediği ve beşik-yatak uyumsuzluğunun personel tarafından bilindiği belirtilerek, iki bakıcının eylemlerinin ‘taksirle ölüme neden olma’ ve bunun bilinçli şekline ilişkin hükümler kapsamında değerlendirilerek cezalandırılması talep edildi. Olay, 30 Temmuz 2025 tarihinde Muratpaşa ilçesi Gebizli Mahallesi’nde bulunan Antalya Valiliği Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, koruma altında bulunan 5 aylık Arda D.D. isimli bebek, görevliler tarafından kurum içerisindeki yatağında hareketsiz bulundu. Bebeğin nefes almadığını fark eden görevliler kendi imkanlarıyla Arda bebeği hemen en yakın özel bir hastaneye götürdü. Burada doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayan Arda D.D. isimli bebek hayatını kaybetti. Küçük bebeğin cansız bedeni kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. 5 aylık bebeğin ölümünün ardından, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre, 30 Temmuz 2025’te Antalya Sevgi Evleri Yetiştirme Yurdu’nda kalan 5 aylık Arda bebek, uyuduğu sırada ’yatağın beşiğe küçük gelmesi sonucu oluşan boşluğa sıkıştı’ ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın otopsi raporunda, bebeğin ölümünün ’baş-boyun bölgesinin boşluğa sıkışmasına bağlı havasız kalma sonucu meydana geldiği’ tespit edildi. 4 saat boyunca kontrol edilmediği kamera kayıtlarıyla tespit edildi İddianamede yer alan kamera incelemesine göre bakım personeli, Arda bebeği son olarak saat 14.45’te kontrol etti. Bu saatten sonra odanın kapısında hareketlilik olsa da bakım amaçlı bir giriş yapılmadığı, bebeğin ancak saat 18.46’da hareketsiz halde fark edildiği belirtildi. Savcılık, yaklaşık dört saat boyunca ne odada kontrol yapılmasının ne de kameraların izlenmesinin, ’dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranış’ oluşturduğunu vurguladı. İddianamede, bu ihmalin ’bilinçli taksir’ kapsamında değerlendirildiği ifade edildi. "Asıl işim temizlikti, personel yetersizliği vardı" İddianamede yer verilen ifadesinde olay sonrası tutuklanıp 25 Eylül tarihinde serbest bırakılan şüpheli bakıcı A.Y., 7 yıldır kurumda çalıştığını, asli görevinin temizlik olduğunu ancak personel eksikliği nedeniyle çocuk bakıcısı olarak görevlendirildiğini söyledi. A.Y., Arda bebeği hastaneden dönüşte beşiğe kendisinin bıraktığını belirterek, "Herhangi bir sıkıntısı yoktu" dedi. A.Y., olay gününün yoğun geçtiğini, diğer bebeklerin banyo işlemleriyle ilgilendikleri sırada odanın önünden geçerken başka bir bakıcının telaşla seslenmesi üzerine içeri girdiğini şöyle anlattı: "Olay günü kurumun diğer bebeklerinin banyo günüydü ve kuruma gelen malzemeleri taşımakla meşgul olduk, yoğun bir gündü. Saat 16.30 sıralarında diğer odada bulunan bebekleri banyo yaptırıyorduk bebekleri beslediğimiz sırada saat 18.30 sıralarında Arda D.D.’nin bulunduğu odanın önünden geçerken benim gibi bakıcı olan arkadaş telaşlı bir şekilde "abla bebek" dedi, bunun üzerine ben de hemen odaya girdim, bebeği ters bir şekilde yatarak gördüm. G.K. bebeği ters yatırmış sonrasında bebeği kucağıma aldım, hareketsiz olduğunu fark ettim, hemen kurum hemşiresinin yanına kucağımda götürdüm. Hemşireyle birlikte kurum aracıyla en yakın sağlık kuruluşu olan hastaneye 19.00 sıralarında götürdük. 20 dakika kadar hastane dışında bekledik hastane görevlileri bize bebeğin ex olduğunu söylediler." "Arda bebeğin bulunduğu beşikte yastık yoktu" A.Y., beşiklerde boşluk olduğunu bildiklerini ve bunu yönetime daha önce sözlü olarak ilettiklerini belirterek, "Görev tanımımızda bebeklerin bulunduğu odaya belirli bir saat aralığında girilmesi ve kontrol edilmesi gibi durum söz konusu değil, ağladıklarında ya da mama saatlerinde odalara giriyoruz, kurumda çok fazla bebek olunca personel yetersizliğinden odanın açık olan camından kontrol yapmaktayız. Toplantılarda bebek sayısının fazla olduğunu personel sayısının yetersiz olduğunu daha öncesinden dile getirmiştik. Daha öncesinde beşiklerin çocuklar için uygun olmadığını yataklarının küçük olduğu beşiklerin büyük olduğunu da dile getirmiştik. Bebeklerin yatakları beşiğe göre küçük olduğu için arada boşluk bulunmakta biz görevliler tarafından yastıklar sıkıştırılmaktadır. Bu eksikler eski müdüre de bilgi verildi yazılı rapor olarak herhangi bir raporumuz yoktur. Yeni kurum müdürü ile yakın zamanda toplantı yapılmış ve kendisine de personel yetersizliği bildirilmiştir. Arda bebeğin bulunduğu beşikte yastık yoktu. Bu olayda benim kusurum ve ihmalimin olduğunu düşünmüyorum" dedi. "Odalar kapasite üstü" Yine olayın ardından gözaltına alınarak tutuklanan ve 25 Eylül tarihinde tahliye edilen diğer bakıcı H.B. ise 2024’ten bu yana kurumda geçici görevlendirmeyle çalıştığını ve o gün 08.00’de nöbeti devraldığını belirtti. H.B., "Kurumumuzda 26 bebek vardır, tüm odalar kapasitesinin üzerindedir, personel yetersiz kalmaktadır. Kurumda çocuk bakıcısı olarak çamaşır, yemek ve temizlik işlerini de yapmaktayız. Kuruma dışarıdan bakliyat, sebze ve meyve geldiği zaman onları da alıp eve taşıyoruz olay günü de sabah saatlerinde yine bu tip taşıma işi de yaptık. Bir de o gün küçük yaş grubu bebeklerin banyo günü olduğu için yoğunluk çoktu" diye konuştu. H.B., Arda bebeği gün içinde kontrol ettiğini ancak temas etmediğini söyleyerek, "Hastaneden yeni gelmişti, karnı tok olduğu için beslenme yapılmadı. O gün daha çok küçük bebeklerin olduğu odalarla ilgilendim" dedi. H.B., bebeğin hareketsiz olduğunu fark eden kişinin başka bir bakıcı olduğunu, kendisinin hemşireye haber verdiğini anlatarak, "Olayın nasıl olduğunu bilmiyorum. Kamera kayıtlarında gün boyu hiç durmadan çalıştığımız görülür. Bu olayda benim bir kusurum yoktur" şeklinde savunma yaptı. "Beşik-yatak uyumsuzluğu biliniyordu, boşluk yastıklarla dolduruluyordu" İddianameye eklenen Adli Tıp raporuna göre Arda bebeğin ölümü, ’yatakla beşik arasındaki boşluğa baş-boyun bölgesinin sıkışmasına bağlı havasız kalma’ sonucu meydana geldi. Toksikolojik incelemelerde herhangi bir ilaç veya maddeye rastlanmadı. Dosyaya giren bilirkişi raporunda ise kurumda kapasite aşımı ve personel yetersizliği bulunduğu, beşiklerin yataklara büyük gelmesi nedeniyle oluşan boşlukların yastık veya peluş oyuncaklarla doldurulduğunun bakıcılar tarafından kabul edildiği belirtildi. Raporda, bu durumun bebekler için risk oluşturduğu bilindiği hâlde düzenli kontrol ve gözetim sağlanmadığı vurgulandı. Bilirkişi, şüpheli A.Y.’nin asıl görevinin temizlik olmasına rağmen bebek bakımında görevlendirilmesinin teknik bilgi eksikliğe neden olduğunu, buna karşın yönetime yapılan hiçbir yazılı bildirim bulunmadığını aktardı. Şüpheli H.B. yönünden de, 14.50 ile 18.46 arasında kontrol yapılmamasının sorumluluk ihlali oluşturduğu belirtilerek, her iki bakıcının da olayda ’etkisinin bulunduğu’ ifade edildi. Savcılık değerlendirmesinde, yaklaşık dört saat boyunca ne odaya girilerek kontrol yapılmasının ne de kameradan izleme sağlanmasının, bakım personeli yönünden ’dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık’ oluşturduğu ve bu davranışın ’bilinçli taksir’ kapsamında değerlendirildiği vurgulandı. İddianamede, bu tespitin kamera kayıtları, otopsi raporu, bilirkişi raporu ve diğer dosya belgeleriyle birlikte uyumlu olduğu belirtilirken, olayla ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay Ceza Daireleri’nin yerleşik içtihatlarına da atıf yapıldı. Savcılık, iki bakıcının eylemlerinin ‘taksirle ölüme neden olma’ ve bunun bilinçli şekline ilişkin hükümler kapsamında değerlendirilerek cezalandırılmasını talep etti. Şüphelilerin tutuklulukta geçirdikleri sürenin olası bir mahkûmiyet halinde cezadan düşülmesi ve belli haklardan yoksun bırakılmalarına hükmedilmesi de talep edildi. Diğer iki personel hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı Olay günü bebekle aynı bölümde görev yapan N. M. ve G. K. hakkında, "taksirle ölüme neden olma" suçuna ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildi. Kurum Müdürü Ü.S. hakkında ise aynı suç kapsamında 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni talep edildi. Bu nedenle müdüre ilişkin evrakın ayrı bir dosya üzerinden yürütüldüğü belirtildi.