POLİTİKA - 08 Aralık 2021 Çarşamba 19:07

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kabine sonrası önemli açıklamalar

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kabine sonrası önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milletimizden bize güvenmesini ve sabırlı olmasını istiyorum. Türkiye'nin asırlardır defalarca teşebbüs ettiği ancak her seferinde yarım kalan hatta geriye giden büyük kalkınma hamlesinin önü inşallah bu defa kesilemeyecektir. Gelişmiş ülkeler arasındaki hakkımız olan yeri aldığımızda, bugünleri büyük bir başarı hikayesinin önemli sayhalarından biri olarak hep birlikte hatırlayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. TBMM’de Genel Kurulu’nda sürmekte olan bütçe görüşmelerinin, Türkiye ve millet için hayırlara vesile olmasını temenni Erdoğan, “Türkiye şehit yakınlarına galiz küfürler eden bir milletvekilinin yaptığı terbiyesizliğin şokunu üzerinden atamamışken, bu defa da Genel Kurul’da yaşanan bir başka edepsizlik örneği ile sarsılmıştır. Üstelik bu edepsizlik Meclis’in ikinci büyük partisinin genel başkanı tarafından sergilenmiştir. TBMM Genel Kurulu’nu, partisinin genel merkezi veya kafaları dumanlı dostlarıyla atıp tuttuğu bir ortam sandığı anlaşılan bu zata Yunus'un diliyle cevap vermek istiyorum, ‘Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep, dediler ilim geride illa edep illa edep.’ Evet milleti kendi yalanlarıyla, iftirayla çarpıtmalarıyla kandırabileceğini sananların birileri tarafından şişirildiği anlaşılan ekoları ile geldikleri yer, nokta, burasıdır. Millete söyleyecek hiçbir sözü, ortaya koyacak hiçbir projesi, programı, vizyonu olmayanların içlerindeki kiri, kini, nefreti bu tarz davranışlarla dışa yansıttıkları görülüyor. Hiç kimsenin partisinde, kendi dost ortamında, evinde nasıl davrandığına elbette karışmayız ama buradan herkesi TBMM’nin asaletine, nefasetine, nezahetine, nezaketine, izzetine velhasıl bu yüce kurumun faziletine uygun davranışlar sergilemeye davet etmek de bizim görevimizdir. İktidarın sadece hayalini kurmakla bile bu derece kendini kaybedenlerin ülkenin başına ne gibi felaketler getireceğini takdirini milletimize bırakıyoruz" ifadelerini kullandı.

“Hep söylediğim gibi biz ne yaptığımızı biliyoruz. Nasıl yapacağımızı, nereye gideceğimizi biliyoruz, ne elde edeceğimizi de biliyoruz”

Gelişmiş ülkelerin 2008’deki finans krizine girdiğinde birilerinin Türkiye için de felaket senaryoları yazmaya başladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu krizin Türkiye'yi teğet geçeceğini söylediğimizde yine birileri bunu istihza ile karşılamıştı ama Türkiye sadece bu krizin kendisine teğet geçmesini sağlamakla kalmamış hızlı bir büyüme sürecine girmiştir. Salgın döneminde de yine benzer bir tablo ile karşı karşıya kaldık. Küresel ekonominin yüzde 3,4 küçüldüğü geçen yıl, biz yüzde 1,8 oranında büyüme kaydettik. Bu yılki büyüme oranımız, çoğunluğu sanayi üretimine ve 221 milyar doları bulan ihracatımıza dayalı olarak çift haneli rakama doğru gidiyor. Önümüzde zorluklar yok mu elbette var. Bunların en başında gelen dünyadaki enerji ve gıda fiyatları kaynaklı fiyat yükselişidir. Bir süre sonra, ben inanıyorum bu da dengeye oturacaktır. Bu belirsizliğin ortadan kalkması bizim de önümüzü daha rahat görmemize imkan sağlayacaktır. Gelişmiş ülkelerdeki üretici fiyatları ile tüketici fiyat enflasyonları arasındaki büyük fark bu ekonomileri bir süre daha sarsmayı sürdürecektir. Bu tablo bize aynı zamanda, ülkemizin üretim ve ihracat konusundaki hedeflerine ulaşması için ihtiyacımız olan zamanı da kazandıracaktır. Sanayi kapasitemizi hızla geliştirirken, düşük faiz ve dengeli kur ile üretimi ve istihdamı adım adım daha ileriye taşıyacağız. Bir müddet sonra bu süreç çalışanların ücretlerinden, kamu gelirlerine kadar her alanda kazanç olarak kendini hissettirmeye başlayacaktır. Hep söylediğim gibi biz ne yaptığımızı biliyoruz. Nasıl yapacağımızı, nereye gideceğimizi biliyoruz, ne elde edeceğimizi de biliyoruz. Milletimizden bize güvenmesini ve sabırlı olmasını istiyorum. Türkiye'nin asırlardır defalarca teşebbüs ettiği ancak her seferinde yarım kalan hatta geriye giden büyük kalkınma hamlesinin önü inşallah bu defa kesilemeyecektir. Gelişmiş ülkeler arasındaki hakkımız olan yeri aldığımızda, bugünleri büyük bir başarı hikayesinin önemli sayhalarından biri olarak hep birlikte hatırlayacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte Türkiye’nin hep başkalarının reçeteleri ile sıkıntıları çözmeye çalıştığını belirterek, “Bu defa dünyadan ve kendimizden çıkardığımız dersler ışığında, bilimin, aklın gayretin ve inancın desteği ile kendi hikayemizi yazıyoruz. Daha öncekilerden farklı olarak bu hikayeyi güçlü bir altyapı, güçlü bir kamu düzeni, güçlü bir kamu maliyesi, güçlü bir özel sektör, güçlü bir nitelikli insan kaynağı, güçlü bir azim eşliğinde hayata geçiriyoruz” dedi.

“Ayda 1,7 milyar lira katkı sağlayan bu indirimli stopaj uygulamasını mart ayı sonuna kadar devam ettirme kararı aldık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dar gelirliler, ücretliler, emekliler başta olmak üzere milletin her kesiminin üzerine binen yükleri azaltmak için gereken adımları birer birer attıklarını söyleyerek, “Kamu işçileri ve memurların maaşlarında yapılan artışların ardından asgari ücret düzenlemesinde de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Uyguladığımız sosyal devlet ve kapsamlı sosyal yardım politikalarıyla bugüne kadar ülkemizde hiç kimseyi sahipsiz bırakmadık. Bundan sonra da bırakmayacağız. Geçtiğimiz hafta küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik ilave 10 milyar liralık istihdama destek paketi ile yine 10 milyar liralık imalata dayalı ithal ikamesi destek paketinin müjdesini milletimizle paylaşmıştık. Bugün de salgın döneminde başlattığımız esnaf kredilerine Hazine faiz desteği ile ilgili bazı bilgileri kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Hazine destekli kredilere uygulanan desteğin 2021'de de devam ettirerek esnafımızı yükselen faizlerin yükünden koruduk. Bu kapsamda 2021 yılında kullanılan yaklaşık 60 milyar liralık esnaf kredisinin 5,2 milyar liralık faiz yükünü Hazine üstlenmiştir. Önümüzdeki 3 yıl boyunca Hazine'nin yapacağı faiz desteği ödemeleri toplamda 26 milyar lirayı bulacaktır. Böylece esnafımızın ilave yük altına girmeden işini, gücünü devam ettirmesini sağlamış olacağız. Tasarruf sahiplerinin mevduatlarını Türk Lirası cinsinden tutmalarını teşvik etmek için başlattığımız katılım hesaplarına indirimli tevkifat uygulamasını bu yılsonuna kadar uzatmıştık. Şimdi de vatandaşlarımıza ayda 1,7 milyar lira katkı sağlayan bu indirimli stopaj uygulamasını mart ayı sonuna kadar devam ettirme kararı aldık” dedi.

“Kuraklıktan zarar gören 651 bin üreticimize toplamda 2,6 milyar lira kuraklık desteği ödemesini Aralık ayının ikinci yarısında yapıyoruz”

Çiftçilere müjde veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilindiği gibi ülkemizde bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle Buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, nohut ve mercimek üreticilerimiz verim kaybına uğradı. Kuraklıktan zarar gören 651 bin üreticimize toplamda 2,6 milyar lira kuraklık desteği ödemesini Aralık ayının ikinci yarısında çiftçilerimizin hesaplarına yapıyoruz. Stratejik bir sektör olarak gördüğümüz tarımı desteklemeyi, çiftçilerimizin tohumu toprakla buluşturması için ne yapılması gerekiyorsa yapmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

“Fırsatçılık peşinde koşanları ne millet, ne tarih, ne de devlet affeder”

Büyük hedeflere doğru ilerlerken insanların günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları da görmezden gelmediklerini ve yok saymadıkları söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Özellikle fahiş fiyat artışları konusundaki her şikayeti dinliyor. Her sıkıntıyı ciddiyetle takip ediyoruz. Buradan tüm bakanlıklarımıza, tüm kurumlarımıza, tüm belediyelerimize talimat veriyorum. Girdi maliyetlerindeki ve kurdaki yükseliş ile izah edilemeyecek fiyat artışı yapan bilhassa stokçuluğu yönelen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır. Hem idari, hem hukuki işlemlerle kendi ülkesine ve milletine karşı böyle ağır bir suç işleyen herkesin yakasına yapışılacaktır. Türkiye tarihinin en kritik ekonomik mücadelelerinden birini verirken, fırsatçılık peşinde koşanları ne millet, ne tarih, ne de devlet affeder. Bu konunun serbest piyasa ekonomisi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Serbest piyasa ekonomisi kuralsızlık, başıboşluk, vicdansızlık, insafsızlık ve ahlaksızlık demek değildir. Tam tersine bu sistem piyasa kuralları içinde hareket etmeyenlere kati surette izin verilmemesini gerektirir. Dünyanın her yerinde de serbest piyasa ekonomisi bu şekilde işler, işletilir. Hükümet olarak aşırı fiyat yükselterek ve stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız. Bizim hiç kimsenin kazancında gözümüz yoktur, bizim karşı çıktığımız ve mücadele ettiğimiz tek şey o da sömürür. Bu sömürü emek üzerinden yapılsa da karşıyız, mal ve hizmet üzerinden yapılsa da karşıyız. Para üzerinden yapılsa da karşıyız” değerlendirmesinde bulundu.

“Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum”

"Sadece kendisi daha çok kazanma hırsıyla ülkenin dengelerini bozmaya, milletin hakkına, hukukuna girmeye kalkanlara izin vermeyeceğiz" diyen Erdoğan, “Bu vesileyle bankada, yastık altında, kasasında parası özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara da bir çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Fiyat ve kur artışlarının yol açtığı dalgalanma bir süre sonra mutlaka duracaktır ama bu dönemde yapılan yatırımların sağlayacağı helal ve istikrarlı getiri inşallah nesiller boyu devam edecektir” diye konuştu.

“Tarihimizde yeni ve şanlı bir sayfa açmanın eşiğindeyiz”

Döviz, altın ve Türk Lirası cinsinden tasarrufu bulunanların bu büyük atılıma katılmaları halinde Türkiye’nin çok daha kısa sürede dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girebilecek seviyeye ulaşacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizdeki döviz sorununun kurun seviyesi ile değil istikrarlı ile ilgili olduğunu biliyoruz ve bunu sağlayacak adımları da atıyoruz. Aynı şekilde ülkemizdeki fiyat artışı sorununun, arzdaki bozulmadan değil, girdi fiyatlarındaki belirsizlik ile açgözlülükten kaynaklandığını da biliyor ve bunun da tedbirlerini alıyoruz. Milletimizin her bir ferdinden bu tarihi mücadelede bize destek vermesini bekliyoruz. Konjonktürel dalgalanmaların günübirlik çıkarların, nefsi arzuların tahrik ettiği haksız kazanç hırsının ihtirasına kapılarak, önümüzdeki bu büyük fırsatı kaçırırsak yarın evlatlarımızın yüzüne bakamayız. Tarihimizde yeni ve şanlı bir sayfa açmanın eşiğindeyiz. İnşallah bu onurlu başarının altına hep birlikte imza atacağız. Şairin dediği gibi, ‘kazanmak istersen sen de bu zaferi gürleyen sesinle doldur gökleri. Zafer dedikleri kahraman peri susandan kaçar da coşana gider” dedi.

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Domuz kabusu Bolu’da 15-20 bin lira masrafla tarlasına silajlık mısır eken çiftçilerin tarlasındaki mahsule yaban domuzları dadandı. 20 dönümlük tarlasına domuzlar nedeniyle 3 sefer mısır eken çiftçiyi yaban domuzları bıktırdı. Olay, Mudurnu ilçesine bağlı Delice köyünde meydana geldi. Çiftçi Özcan Filiz, tarlasına bu yıl silajlık mısır ekti. Silajlık mısırlarının baş vermesiyle Filiz ailesinin tarlasına yaban domuzları dadandı. Baş veren mısırları yiyerek yok eden yaban domuzları Özcan Filiz’i bıktırdı. Özcan Filiz tekrar tarlasına mısır ekti ve yeniden domuzlardan dolayı mağduriyet yaşadı. 3 kez domuzlar nedeniyle mahsulünü kaybeden çiftçi, tarlası için 20 bin liraya yakın masraf yaptı. Şaşkınlık içerisinde olduğunu belirten Özcan Filiz, “Ben 30 yaşıma girdim, bu yaşıma kadar böyle bir şey görmedim. Mısırı kozadayken yediğini biliyoruz da tohumu ektiğimiz zaman yemesi hiçbir zaman görmedim” dedi. Mağdur olan Filiz ailesi, elleriyle tekrardan tarlaya mısır ekimi yaptı. 15-20 bin lira arasında tarlaya masraf yaptıklarını ifade eden Özcan Filiz, “20 dönümlük tarlamızı silajlık mısır ettik ama domuzların mağduriyetindeyiz. Tarlamıza 15-20 bin liralık masraf yaptık. Ekimi, biçimi, tohumu daha sonrasında dün akşam domuzlar girdi. 20 dönüm tarlamızı ektiğimiz mısırları tamamen yemişler. Tekrar tarlamızı 15-20 bin liralık tohum alarak yeniden ektik. Komple mısır tanelerini yemişler. Ekmeye çalışıyoruz traktör girmiyor şu anda sıralı olduğu için yukarıdan aşağı sürüler halinde aynı sıradan gelip mısır tanelerinin olduğu sıraları tamamen burnu ile kaldırıp tohumları yemişler” dedi. Şaşkınlık içerisinde olduğunu belirten Özcan Filiz, “Ben 30 yaşıma girdim, bu yaşıma kadar böyle bir şey görmedim. Mısırı kozadayken yediğini biliyoruz da tohumu ektiğimiz zaman yemesi hiçbir zaman görmedim. 40 - 50 tane sürü halinde geliyorlar tarlalarıma zarar veriyorlar. Yetkililerden ricamız domuz sezonu da kapandı ama vurması da yasak bir çiftçi olarak biz de mağdur durumdayız yardımlarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. 3 kez tarlayı ektiklerini ifade eden Özcan Filiz’in annesi Huriye Filiz, “Burada domuzlar tarlamızdaki mahsulleri yemiş. Bu 3’üncü kez ekişimiz. İki sefer traktörle ektirdik bu sefer motor girmediği için elimizde ekmeye başladık. Başa çıkılacak gibi değil domuzlar” dedi.
İstanbul İş Bankası Genel Müdürü Aran, “Kurda risk görmediğimiz için yabancı para kredi verebiliyoruz" Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Aran, "Bankacılık tarihsel olarak kâr anlamında en sıkıntılı dönemi yaşıyor. Kurda risk görmediğimiz için yabancı para kredi verebiliyoruz. TCMB’nin adımları kuru stabil tutacaktır" dedi. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran katıldığı bir etkinlikte ekonomi politikası ve bankacılık hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bankacılık tarihinde kâr anlamında en sıkıntılı dönemin yaşandığını söyleyen Aran, “Ekstrem bir dönem geçiriyoruz. Yıl sonunda yüzde 42 hedefi tutturulabilir TL’deki sıkışıklığı yabancı para kredi ile aşabiliyoruz. Kurda risk görmediğimiz için yabancı para kredi verebiliyoruz. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını geçtikten sonra 30 Eylül itibariyle artık ülkede kredi ve enflasyonun makul bir seviyede oturmaya başlayacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı. “TCMB’nin adımları kuru stabil tutacaktır” Bankacılık sektörünün riskli bir dönem geçirdiğini belirten Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, “Ekstrem bir dönem geçiriyoruz. 31 Mayıs enflasyonunu gördükten sonra ancak dengeden bahsedeceğiz. Sıkışıklıkların dozunun biraz daha azaldığı bir döneme gireceğimizi düşünüyorum. Hep uçlarda sağlıksız bir dönem geçirdiğimiz için bir türlü o dengeye gelemedik. Ekimden sonra bu dengeyi kuracağımızı düşünüyorum. Bankacılık sisteminde sistematik bir risk yok. Daha önce zorla aldığımız menkul kıymetlerden dolayı bir risk vardı ama şuan da yok. TCMB’nin net rezervleri sıfıra getirme, brütü 200’e çıkarma planı var. TCMB şuan da bunu yapıyor. Bu doğrultuda yaptığı adımlar kurun stabil seyrini sağlayacaktır” şeklinde konuştu. “Yatırımcılar enflasyonla mücadeleye inanıyor” Yatırımcıların enflasyonla mücadele politikasına güvendiklerini belirten Aran, “Yatırımcının Enflasyonla mücadelede başarıya inandığını görüyoruz. Yani on yıllık bir kağıdın şu anda yüzde yirmi sekiz olan faizi şunu gösteriyor. Türkiye enflasyonu yüzde yirmi sekizlik bir faizi bile karlı hale getirecek noktaya indirecek. Bu ne kadar aşağıya inerse aslında enflasyonla mücadelede o kadar inandırıcı olduğumuzu gösterecek. Eğri sağlıklı oluştuğunda da işte içeride biz daha uzun süreli borçlanma ve risk priminin azalmasıyla dışarıdan daha uygun maliyette kaynak bulma gibi şeyleri yapabildikçe içeride de bunu gene enflasyonla mücadeleye zarar vermeden sağlıklı bir kredi mevduat dengesine getirebileceğiz” ifadelerini kullandı. “Yabancı para kredi verebiliyoruz” Yabancı para kredi verebildiklerini belirten Aran, “Enflasyonla mücadelede başarılı olmak önemli, yıl sonunda yüzde 42 hedefi tutturulabilir. Kredi büyümesinin bu yıl tarihi düşük seviyede çıkabilir. Bireysel kredi ve kredi kartı ödemelerinde bozulma sinyalleri aldık. TL’deki sıkışıklığı yabancı para kredi ile aşabiliyoruz. Kurda risk görmediğimiz için yabancı para kredi verebiliyoruz. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını geçtikten sonra 30 Eylül itibariyle artık ülkede kredi ve enflasyonun makul bir seviyede oturmaya başlayacağını göreceğiz” dedi. "Turizm ve ihracatta az kârlı dönem yaşanacak" Turizm ve ihracatta zor bir dönem yaşanacağını belirten Aran, “Enflasyonu dikkate aldığınızda karlarda ciddi bir düşüş var. Önemli olan nokta bankacılıktan, ana bankacılık faaliyet karları çok düştü. Dolayısıyla bankacılık şu anda tarihsel olarak kendi karlılık anlamında en düşük ve sıkıntılı dönemini yaşıyor. Genellikle o diğer kar artışları ana bankacılık alanından oluşmuyor. Mevcut kur seviyesi, turizmi etkileme potansiyeli olduğuyla ilgili de dönüşler var. Merkez Bankası bunu dengede tutmaya çalışıyor. Ama bunun da rekabetçi lig anlamında bölgesel olarak baktığımız zaman Türkiye’ye bir dezavantaj sağlayabileceğiyle ilgili görüşler de var. İçinde bulunduğumuz bu durumunda ihracat, turizm, ithalat konusunda bu dengeyi bulurken bir takım sıkıntılar yaşayacağımızın sinyallerini veriyor. Yani kurun ideal seviyesi ne diye tartışmalarını yaşıyor olabiliriz. Aslında her sektöre, turizm sektöründe de ihracatta da bir kar düşüşüyle, daha az karlı bir ortamla bir süre geçirmek durumunda kalacağız” ifadelerine yer verdi.
Kocaeli Darıca’da 19 Mayıs Gençlik Turnuvaları başladı Darıca Belediyesi, ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve ilçe Spor Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen 19 Mayıs Gençlik Turnuvası birbirinden çekişmeli maçlarla başladı. İlçe genelindeki 17 lisede eğitim gören 500 öğrencinin katılımıyla düzenlenen turnuvada dereceye girenlere Darıca Belediyesi tarafından ödül verilecek. Darıca’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla düzenlenen 19 Mayıs Gençlik Turnuvası başladı. Darıca Belediyesi tarafından İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Spor Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen turnuvada maçlar oldukça çekişmeli ve heyecanlı anlara sahne oluyor. 8 branşta 500 genç 19 Mayıs Gençlik Turnuvası, ilçe genelindeki 17 liseden toplam 500 gencin katılımıyla gerçekleşiyor. 8 branşta ve 15 kategoride düzenlenecek turnuva büyük bir heyecana sahne olacak. Gençlerin yoğun katılımıyla eleme usulüyle devam eden müsabakalarda dereceye giren takımlara ve sporculara kupa ve madalyaları takdim edilecek. 17 Mayıs Cuma günü saat 10.30’da düzenlenecek final programıyla sona erecek turnuvada ödüller ilçe protokolü tarafından dağıtılacak. Turnuvaya katılan gençlere başarılar dileyen Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen turnuvalarda mücadele eden gençlere başarılar diliyorum. Darıca Belediyesi olarak ilçemizde Kaymakamlığımız ve diğer kurumlarımızla birlikte uyum içerisinde gençler için özel etkinlikler ve projeler gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği gençlerimizin her zaman en büyük destekçileri olmaya devam edeceğiz. Kazasız, sakatlıksız, güzel bir turnuva olması temennisiyle gençlerimize başarılar diliyorum” diye konuştu.