ASAYİŞ - 17 Temmuz 2020 Cuma 14:09

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar!

A
A
A
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar!

Cuma namazı sonrasında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla ilgili "Diyanet gerekli davetleri yapacak." dedi ve ibadete 1000 ila 1500 kişinin katılabileceğini duyurdu

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazı sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Ayasofya’da kılınacak ilk namaz ile ilgili, “Korona virüs sürecindeki hassasiyetler dikkate alınacak yapılacak. Şu andaki haliyle öyle zannediyorum ki orada ancak bin ila bin 500 civarında bir cemaat orada oluşabilecek” dedi. Ayrıca Azerbaycan’a destek vereceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kardeş Azerbaycan'ı kesinlikle yalnız bırakmayız” diye konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cuma namazını Hz. Ali Camii'nde kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan namaz sonrasında kendisini bekleyen basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
 
“Öyle zannediyorum ki ancak bin ila bin 500 civarında cemaat oluşabilecek”
 
Ayasofya’da kılınacak ilk namaz ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “24 Temmuz'daki açılışla alakalı, işin davet kısmı tamamen Diyanet İşleri Başkanlığı'na ait. Diyanet İşleri Başkanlığımız gerekli olan davetleri yapacak. Camiye olan girişler kontrollü olacak. Gerek X-ray gerek fiziki mesafe olsun, camideki yerleşim noktasındaki planları olsun. Bunların hepsi korona virüs sürecindeki hassasiyetler dikkate alınacak yapılacak. Şu andaki haliyle öyle zannediyorum ki orada ancak bin ila bin 500 civarında bir cemaat oluşabilecek. Bu davetlilerin içinde erkeklerin yanında bayanlar da olabilecek. En büyük avantaj tabii dışarıda büyük bir açık alana sahip olmak. Bu açık alanda da Müslümanlar orada o gün ibadetlerini yapabilecekler” dedi.
Ayasofya’nın açılışının ardından yurt dışından gelen tepkiler hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yurt dışından gelen tepkilerin hiçbirisi bizi bağlamaz. Olumlu tepkiler de var, olumsuz tepkiler de var. Bunlardan bir kısmı zaten şahsımla görüştüler. Ben de kendilerine gerekli cevapları verdim. Ayasofya’nın bu süreci bizim iç egemenlik meselemizdir. İç egemenlik meselemizle alakalı kimsenin herhangi bir müdahalede bulunması söz konusu olamaz. Müzeden aslına Ayasofya'nın tekrar cami haline dönüşmesi bu milletin en doğal en tabii hakkıdır. Ve bu gerçekleşmiştir. Ve bunun gerçekleşmesi sadece Türkiye için değil Müslüman dünyası için önem arz eden bir konuydu. Zannediyorum ki bu yara şu anda tedavi edildiği için, böyle bir kararı da gerek Danıştay 10'uncu dairemiz, gerekse şahsımın onayıyla birlikte yürürlüğe girmiş olması bizim aslında tarihe bir borcumuzdu. Ve bu borç ifa edildi, bu yerine getirildi. Bundan dolayı milletçe memnunuz, mutluyuz. Bu bizim birliğimizin, beraberliğimizin, aslında Ayasofya'nın esaret zincirinden kurtulmasıdır. Bu zincir aslında sökülüp atılmıştır. Bizim gençlik yıllarımızın da en büyük hayaliydi. Kimse 'bu siyasi bir retoriktir' gibi basit yaklaşımlara girmesin. Bu tam anlamıyla şu andaki iktidarımızın ve iktidarımızla birlikte milletimizin bir özlemiydi. Bu özlem yerine gelmiştir ” şeklinde konuştu.
 
“Kurban Bayramı için böyle bir adım atmak biraz zor”

Kurban Bayramı’nda sokağa çıkma kısıtlaması olup olmayacağıyla ilgili bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan , “Kurban Bayramı için böyle bir adım atmak biraz zor. Ama değerlendirmesini tabii Bilim Kurulu yapacağı gibi, biz de Bilim Kurulu ile bunu paylaşabiliriz. Ama Kurban Bayramı'nın özellikleri, hususiyetleri çok çok farklı. O gün kurbanlar kesilecek, herkes özellikle de birbirini ziyaret ki bu sadece bayramda oluyor. Şu an için gündemimizde böyle bir durum yok” dedi.
 
Biz kardeş Azerbaycan'ı kesinlikle yalnız bırakmayız”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Ermenistan işgalci. Ermenistan'ın işgali on yıllara sari. Nahcivan işgal altında ve Minsk üçlüsü 25 yıldır - 30 yıldır bu işi masada bırakmıştır. Hala çözmemiştir, çözememiştir. Tabii işin bu noktalara geleceği de belliydi. Şu anda da Ermenistan sürekli Azerbaycan'ın sivil bölgelerini ateş altında tutuyor. Oralara saldırıları var. Bu saldırılar neticesinde de tabii ki Azerbaycan da kendilerine düşen, özellikle topraklarının müdafaası, adeta kendi halkının müdafaasına yönelik adımları atmıştır.
 
Biz kardeş Azerbaycan'ı kesinlikle yalnız bırakmayız. Kardeş Azerbaycan’a sonuna kadar da desteğimizi vereceğiz. Ben sayın Aliyev ile görüşmelerimi yapıyorum. Ve ben görüşmelerimi yaptığım gibi, en son dün oradan bir heyeti de Türkiye'ye gönderdiler. Bu heyet de savunma bakanım, kuvvet komutanlarımızla etraflıca görüşmeler yaptılar. Ben de kendileriyle bir telefon görüşmesi yaptım. Azeri kardeşlerimizin Kafkas mücadelesinde olduğu gibi bugün de yanındayız, yanında olacağız” şeklinde konuştu.
 
Libya’daki son gelişmeler hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan , “Biz şu ana kadar Libya'da hangi sorumluluğu aldıysak bundan sonra da bu sorumluluğumuzu aynen devam ettireceğiz. Ve Libyalı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Bizim Libya ile olan ilişkimiz 500 yılı aşkın bir süreyi kapsayan bir ilişkidir. Bu dönemde de askeri eğitim işbirliği anlaşmamızı Libya ile yaptık. Ve yeni bir anlaşmayı da BM'yi de devreye sokmak suretiyle yapmak üzereyiz. Bu konuda Libya da çalışmalarını yürütüyor. Ama Mısır'ın burada attığı adımlar, özellikle darbeci Hafter'in yanında yer alması bir defa illegal bir sürecin içinde olduklarını gösteriyor. Hele hele Abu Dabi'nin bu darbeciye çok ciddi silahlar, paralar aktarması bunların hangi konumda olduğunu gösteriyor. Bir tarafta meşru Sarrac yönetimi var, bir tarafta darbeci Hafter yönetimi var” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kıdem tazminatı çalışmaları hakkında, “Bu yeni döneme aktarılan bir şey. Kendileriyle görüşmelerimiz, gerek bakanlık gerek şahsım olarak devam edecek. Kıdem tazminatı hususunda bu işi adil bir konuma getirmeden bu adımı bu şekliyle atmak adil değil, doğru değil” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ortak devriyeye yapılan saldırıya ilişkin “Bizim oradaki devriye 20'yi buldu. Maalesef bazı illegal güçler de var. Bu illegal güçler bu süreci zaman zaman sıkıntıya uğratıyor. Onu da tabi beraber Rus devriye güçleriyle engellemeye çalışıyoruz" dedi.
 
Aykut Zor - Metin Başar
 
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "Şehrimiz gazilik unvanını sonuna kadar hak ediyor" Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü nedeniyle mesaj yayınlayan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Kurtuluş Savaşı sırasında, Gaziantep halkının destansı bir direniş sergilediğini belirtti. Kentin Kurtuluş Savaşı’nda verdiği 6 bin 317 şehit ile "Gazilik" unvanını hak ettiğini ifade eden Başkan Mehmet Tahmazoğlu, "Bu şehrin halkı, ülkemiz işgal altındayken milli mücadele ateşini yakan; namusunu, toprağını ve bayrağını savunmak için muhteşem bir direniş destanı yazan unutulmaz bir halktır. Bu halk ki millet olmanın ve geleceğe güvenle bakmanın bedelini kanıyla canıyla ödemiştir. Antep halkı, hiçbir yerden destek almadan düşman işgaline karşı yaptığı savunma ile Kurtuluş Savaşı’nın ilk kıvılcımını ve Milli Mücadelemizin meşalesini yaktı. Vatan sevgisi, bağımsızlık aşkı, inanç ve kararlılıkla mücadele eden Antep halkı, Şahinbey’lerin, Şehitkamil’lerin, Karayılan’ların ve daha nice adsız kahramanların öncülüğünde, 6 bin 317 şehit verme pahasına bu şehri düşman işgalinden kurtarmışlardı. Gaziantep, Gazilik unvanını fazlasıyla hak eden, değerli şehitlerimizin, gazilerimizin, o mücadeleyi gören, yaşayan ve bilen insanlarımızın dünyaya tanıttığı kahramanlık destanının sahibidir. Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümünü kutluyor, vatan topraklarının düşman işgalinden kurtarılması yolunda aziz canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygıyla anıyorum" dedi.
Diyarbakır 41 bini aşkın öğrenci "Oku Kitabını, Al Armağanını" yarışmasında buluştu Diyarbakır İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından, Diyarbakır Valiliği himayelerinde düzenlenen "Oku Kitabını, Al Armağanını" kitap okuma yarışması, bu yıl il genelinde büyük bir katılımla gerçekleşti. Yarışma kapsamında 348 okuldan toplam 41 bin 326 öğrenci, kitap okuma alışkanlığını geliştirmek ve okuma kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla yarışmaya katıldı. İlkokul, ortaokul ve lise kademelerinde düzenlenen yarışma, öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimlerine katkı sunmayı hedefliyor. Yarışmanın birinci aşama sınavı 24 Aralık 2025 tarihinde yapıldı. İkinci aşama sınavı ise 14 Ocak 2026 tarihinde yapılacak. İlk aşamada dereceye giren öğrenciler, il genelinde düzenlenecek ikinci aşama sınavında yarışma hakkı elde etti. İki aşamalı olarak planlanan yarışma sonunda dereceye giren öğrenciler çeşitli ödüllerle teşvik edilirken, yüksek katılım sağlayan okullar da ödüllendirildi. Yetkililer, yarışmanın öğrencilerin okuma becerilerini geliştirmesinin yanı sıra kitapla kurdukları bağı güçlendirdiğini vurguladı. Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, tüm öğrencilere başarılar dileyerek yarışmaya katkı sunan öğretmen, okul yöneticileri ve velilere teşekkür etti. Kayapınar İlçesi Hantepe Eğitim Şehitleri İlkokulu Müdürü Osman Aydın, "Oku Kitabını, Al Armağanını" sloganı ile 348 okulda toplam 41 bin 326 öğrenci ile sınav yapıldığını söyledi. Aydın, "Oku, anla, kazan yarışması devam ediyor. Kitap okuması yarışması sonucunda öğrencilerimiz sınava giriyorlar. Sınavda başarı gösteren öğrencilerimizi İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderiyoruz. Orada final yarışması yapılacak. İnşallah öğrencilerimiz o sınavda başarı göstereceklerdir. Bizim okulumuzda toplam 555 öğrenci sınava katılıyor. Kitap okuma yarışmasına çok önem veriyoruz. Oku, anla ve kazan yarışması devam edecek. Sınavı kazanan birinci olan öğrencilerimizi de biz ödüllendireceğiz. Amacımız bugünün küçükleri, yarının büyükleridir. Bol bol kitap okunmasını tavsiye ediyoruz öğrencilerimize" dedi. Öğretmenlerden Handan Şero, Milli Eğitim İl Müdürlüğünün yazdan beri düzenlediği kitap okuma yarışmasını düzenlediklerini söyledi. Şero, "3 aydır çocuklar büyük bir heyecanla 3 adet kitabı okudular. Şuan sınavdalar. Bütün öğrencilerde okuma sevinci arttı. Okudukları kitaplar sayesinde yeni şeyler öğrendiler. Büyük bir heyecanla yarışmanın belli olmasını bekliyorlar" diye konuştu. Yarışmaya katılan öğrencilerden Mustafa Efe Ortaç ise gayet heyecanlı olduklarını yaz boyunca tüm kitapları okuduklarını söyledi. Ortaç, "Birinci olmak istiyorum ama önemli olan birinci olup kazanmak değil. Bu kitapları okumak. Finallere gitmek için hepimiz uğraşıyoruz. En iyi şekilde tüm kitapları okuduk inşallah kazanacağız" şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul merkezli 4 ilde düzenlenen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan isimler belli oldu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında İstanbul merkezli 4 ilde operasyon düzenlendi. 20 kişinin yakalandığı operasyonda kokain, esrar ve uyuşturucu içmeye yarayan aparatlar ele geçirildi. Öte yandan gözaltına alınan şüphelilerin arasında Mahmut Uğur Ziylan, Melisa Fidan Çalışkan, Nuran Çokçalışkan olduğu öğrenilirken şüphelilerden Ezgi Fındık hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, ‘uyuşturucu madde imal ve ticareti’, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım veya malzeme sağlamak, kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler almak’, ‘kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ ve ‘fuhşa teşvik etmek’ suçlarından haklarında gözaltına alınma, arama ve el koyma kararı bulunan 22 şüpheli şahsın yakalanmasına yönelik bugün İstanbul merkezli, Muğla, Adana Antalya’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi. Düzenlenen operasyonda 1 şüphelinin cezaevinde bulunduğu, 20 şüpheli şahsın yakalanarak gözaltına alındığı, 1 şüpheli şahıs hakkında ise yakalama işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. Evlerde yapılan aramalarda kokain, esrar ve uyuşturucu içmeye yarayan aparatlar ele geçirildi. Öte yandan gözaltına alınan isimlerin kimlikleri de ortaya çıktı. Gözaltına alınanlar arasında Hamdi Burak Beşer, Mahmut Uğur Ziylan, Melisa Fidan Çalışkan, Nuran Çokçalışkan olduğu öğrenilirken şüphelilerden Ezgi Fındık hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. Öte yandan gözaltına alınan diğer isimlerin Erdi Çetin, Uğur Can Peker, Melisa Şahin, İhsan Aygün, Burak Kaptan, Müzeyyen Karakan, Murat Can Şirin, Yağmur Uçkun, Atilla Aydın, Ozan Kılıç, Esra Yoldaş Balcı, Semavi Siverek, Mehmet Tosmur, Halime Göçmen, Ercan Siverek ve Yılmaz Burak Bozkurt olduğu bilgisine ulaşıldı.
Gaziantep Gaziantep’in kahramanları Şehitkamil’de anıldı Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "25 Aralık, Gaziantep’in esarete boyun eğmediği gündür. Bu şehir teslimiyetin karşısında durarak, memleketin, vatanın ve namusun ne demek olduğunu dünyaya öğretmiştir" dedi. Şehitkamil Belediyesi tarafından düzenlenen törenle Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıldönümünde direnişin kahramanları Şehit Kamil, Şahin Bey, Karayılan, Özdemir Bey ve nice kahramanlar düzenlenen törenle özlemle anıldı. İlk anma töreni Şehitkamil Anıtı önünde gerçekleşti. Törene Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, başkan yardımcıları ve askeri erkan da katıldı. "Emaneti yere düşürmeyeceğiz" Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Gaziantep’in diz çökmeyi reddedenlerin omuzlarında yükseldiğini belirterek, "25 Aralık, Gaziantep’in esarete boyun eğmediği gündür. Bu şehir teslimiyetin karşısında durarak, memleketin, vatanın ve namusun ne demek olduğunu dünyaya öğretmiştir. Bu topraklar korkuyla yoğrulmadı. Bu şehir diz çökmeyi reddedenlerin omuzlarında yükseldi. Şehit Kamil, yaşı küçük, yüreği bir ordu kadar büyük. Bir çocuğun bir şehre nasıl cesaret verdiğinin adıdır. Şahin Bey, geri adım atmayan bir irade, bir geçitte durup, ’buradan geçemezsiniz’ diyen, milletin sesidir. Karayılan, müdafaa için korkusuz bir isyan, direnişe dönüşen kararlılık. Korkunun üzerine yürüyen bir inanç. Özdemir Bey, bu mücadelenin aklı, disiplini ve komutasını omuzlayan bir liderdir. Bu saatten sonra bizlere düşen görev, açıktır. Bu ruhu diri tutmak. Bu emaneti yere düşürmemek. Gaziantep’e yakışmayan hiçbir duruşa razı olmamak. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Gaziantep’in kurtuluş destanının yazan tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı kutlu olsun. Dün olduğu gibi bugün de dimdik ayaktayız" diye konuştu. İkinci tören, Özdemir Bey’in mezarı başında yapıldı. Mezar başında Kur’an-ı Kerim okunarak, karanfil bırakıldı.
Kocaeli "Masum" görünen beğeniler tazminat ödetebilir Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, evli bir kişinin sosyal medyada karşı cinse ait fotoğrafları düzenli olarak beğenmesini ’güven sarsıcı davranış’ kabul ederek boşanma davasında tazminat gerekçesi saydı. Kararı değerlendiren Avukat Burak Evci, sadakat yükümlülüğünün artık dijital dünyayı da kapsadığını ve bu tür etkileşimlerin yargı aşamasında kusur olarak nitelendirilebileceğini vurguladı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, sosyal medya kullanımının evlilik birliği üzerindeki etkilerine ilişkin verdiği emsal nitelikteki kararında, evlilik devam ederken karşı cinse ait fotoğrafları beğenmenin güven sarsıcı davranış olduğunu değerlendirdi. Söz konusu karar, Kayseri’de görülen bir boşanma davasında, eşlerden birinin sosyal medyada başka kadınlara ait fotoğrafları düzenli şekilde beğenmesi üzerine verildi. Yerel mahkeme erkeği ağır kusurlu sayıp tazminat ödenmesine de hükmetti. Yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları Yargıtay tarafından onandı, bu davranışın evlilik birliğini temelinden sarstığı kabul edildi. Karara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Burak Evci, şöyle konuştu: "Yargıtay’ın bu kararı, sadakat yükümlülüğünün yalnızca fiziksel davranışlarla sınırlı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Sosyal medyada yapılan beğeniler, paylaşımlar ve etkileşimler artık evlilik hukukunun doğrudan konusu haline gelmektedir. Dijital ortamda sergilenen bu tür davranışlar, boşanma davalarında kusur tespitinde belirleyici rol oynamaktadır." Evci, kararın özellikle sosyal medya kullanımının yaygınlaştığı günümüzde önemli bir uyarı niteliği taşıdığını belirterek, "Evlilik birliği içerisinde ’masum’ olarak görülen dijital davranışlar, hukuken ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle eşlerin sosyal medya kullanımında daha dikkatli ve özenli davranmaları gerekmektedir" dedi.