KÜLTÜR SANAT - 29 Mayıs 2017 Pazartesi 09:59

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkçe ile ilgili açıklamalarına destek

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkçe ile ilgili açıklamalarına destek

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Çorum Şube Başkanı Turhan Candan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkçe ile ilgili açıklamalarına destek vererek, “Dilimizi kaybedersek, milliyetimizi de kaybederiz” dedi.

8. Uluslararası Türk Dili Kurultayı'nda Türkçe'nin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir destek Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nden geldi. TDED Çorum Şube Başkanı Turhan Candan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurultayda Türkçe ile ilgili yaptığı açıklamalarda bir yaraya parmak bastığını söyledi. Türkçenin son dönemde yozlaştığına dikkat çeken Candan, bu yozlaşmanın en önemli hazinelerimizden birisi olan dilimizi elimizden aldığına dikkat çekti.

“Bizi temelde millet yapan asıl unsur Türkçedir, dildir” diyen Candan, “Dilimizi kaybedersek, milliyetimizi de kaybetme böyle bir önemli hazineden mahrum olmakla karşı karşıya kalırız. Tarihte birçok Türk topluluğu dillerini kaybettikleri için milliyetlerini de kaybetmişlerdir. Bulgar Türkleri, Macar Türkleri birer örnektir. Onlar dillerini kaybettiklerini için asimile olarak milliyetlerini de kaybetmişlerdir. Bu topraklarda Türk olarak, millet olarak kalabilmemiz Türkçeyi kaybetmemize, Türk kültürünü kaybetmemize bağlıdır. O yüzden Cumhurbaşkanımızın açıklamalarını son derece önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye Dil Edebiyat Derneği olarak Türkçeye sahip çıkmak gibi bir misyonlarının olduğunu ve “F” klavye ile ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Candan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifade ettikleri “F” klavye meselesinin önemli olduğunu dile getirdi.

Türkçe’nin yapısına en uygun klavyenin “F” klavye olduğunu ancak toplumda ‘Q’ klavyenin kullanımının daha çok yaygın olduğunu dile getiren Candan, ‘Q’ klavyenin Türkçe’de kullanılan harflerin sıralamasına uygun olmadığını aynı zamanda insanları sınırladığını kaydetti.

F klavye ile ilgili TDED Genel Başkanı Ekrem Erdem’in yaptığı çalışmalar olduğunu anlatan Candan, “2013 yılında başbakanlık genelgesiyle kamu kurumlarında F klavye zorunlu hale geldi ancak bugüne kadar yeterince uygulandığını zannetmiyorum. Cumhurbaşkanımız bu konuyla ilgili yaptığı uyarının ardından kamu kurumlarımızın özellikli bu konuya dikkat edeceklerdir diye düşünüyorum. Bizim milli klavyemiz F klavyedir. Türk Dil Edebiyat Derneği olarak bizler de bu hassasiyeti paylaşmış oluyoruz” dedi.

Türkçe'nin sosyal medyadaki kullanım şekliyle yeni sorunların ortaya çıkarken, reklamcıların da Türkçe'nin kullanımına dikkat etmelerini isteyen Candan, “Türkçe'nin sosyal medyada kullanımı yepyeni sorunları ortaya çıkardı. Sözcükler yerine bazı şekillerin kullanılıyor olması, sözcüklerin tahrip edilerek kullanılması ünsüz harflerin yazılarak, ünlülerin yazılmaması gibi. Belirli kısaltmalarla kullanılması da dilimizi önemli ölçüde tahrip ediyor. Bu anlamda hem sosyal medyada kullanımı sırasında hassasiyet göstermek gerekiyor hem de reklamcıların dilin kullanımı konusunda eksikliklerini gidermeleri ve bu konuda hassasiyet göstermek gerekmektedir. Türkçe'yi iyi bilmeyen, Türkçe'yi iyi kullanamayan bir reklamcının yaptığı iş konusunda verimli çalışması, verimli bir reklam yapması beklenemez. Ayrıca kültürümüze, dilimize zarar veren bir iş yapmış oluruz. Maalesef bugün reklamcılarda bunu görüyoruz. Reklamcıların Türkçe'nin kullanımına özellikle dikkat etmeleri gerekiyor. Dilimiz kimliğimiz olduğu için bu topraklar Türk olarak kalabilmemiz, Türk olarak yaşayabilmemiz için hepimize sorumluluklar düşüyor. Ailede anne babaya, okulda öğretmenlere sorumluluk düşüyor. İdarecilere, siyasetçilere sorumluluk düşüyor. Türkçe'ye sahip çıkalım. Gelecek kuşaklara Türk kültürünü, Türk kimliğini aktaralım” şeklinde konuştu.

Bülent Özkaleli - M. Muttalip Yalçın 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç’a garnizon komutanı, STK temsilcileri ve müdürlerden tebrik ziyareti Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 2024 Mahalli İdareler Seçimleri’nin ardından yeniden başkan olarak seçilmesi sonrasında gerçekleşen tebrik ziyaretlerini kabul etmeyi sürdürüyor. Bu çerçevede Büyükkılıç, tebrik ziyaretine gelen Garnizon Komutanı’nı, STK temsilcileri ve müdürleri makamında ağırladı. Mahalli İdareler Seçimleri ile Kayserili hemşehrilerinden güvenoyu alarak yeniden seçilen ve Kayseri’de yerel yönetim faaliyetlerini Büyükşehir Belediyesi bünyesinde sürdürmeye devam eden Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a hayırlı olsun ziyaretleri de sürüyor. Şehrin her kesimi ile ortak akıl ve istişareye önem vererek yerel yönetim faaliyetlerini gerçekleştiren Büyükkılıç’a Kayseri Garnizon Komutanı Hava Tuğgeneral Haldun Taşan, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mehmet Yalçın ve yönetim kurulu üyeleri, Kayseri Orman Bölge Müdürü İsa Çapkın, DSİ Bölge Müdürü Rahmi Şahin, Diş Hekimleri Odası Başkanı İlhan Karacalar ve oda yönetimi, Seyyid Burhaneddin Hazretleri Hizmet Vakfı Başkanı Ali Akbudak ve vakıf yönetimi, Kapalı Çarşı Derneği Başkanı Raşit Benk ve dernek yönetimi, önceki dönem AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Emine Timuçin, muhtarlar Bekir Tümüklü, Fazıl Demircioğlu, Ümit Yılmaz, Hakan İmdat ve Tamer Bulut ile Madame Beauty Wellness yetkilileri Ayşegül İçöz ve Gökşin İçöz hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Ziyarette bulunan konuklar, Başkan Büyükkılıç’a yeniden Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden dolayı tebriklerini iletirken, başarı ve kolaylık temennilerinde bulundu. Gerçekleşen ziyarette ayrıca Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mehmet Yalçın ve yönetim kurulu üyeleri tarafından da Başkan Büyükkılıç’a KOSB yazılı çini takdiminde bulunuldu. Başkan Büyükkılıç ise ziyaretlerden duyduğu memnuniyeti iletirken, sağduyulu, değerlerine bağlı dostların sayısının artması temennisinde bulunarak yeni dönemde uyum içerisinde yeni projelerle şehre hizmet edeceklerini kaydetti. Büyükkılıç nazik ziyaretleri için misafirlerine tek tek teşekkür etti.
Gaziantep GAÜN’ün projesi Güneşi enerjiye enerjiyi paraya dönüştürüyor Gaziantep Üniversitesi, Araban ilçesindeki 300 dönüm arazi üzerine kurduğu Güneş Enerji Sistemi ile üniversite bünyesindeki elektrik enerjisini karşılarken fazlasını da satarak akademik çalışmalara kaynak sağlıyor. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN), sürdürülebilir ve çevre dostu bir gelecek vizyonuyla, Araban ilçesindeki 300 dönüm arazi üzerine kurduğu Güneş Enerji Sistemi (GES) ile akademik ve bilimsel çalışmalarına yeni bir boyut kazandırıyor. Rektör Arif Özaydın’ın öncülüğünde, 2022 yılında başlatılan proje, üniversitenin enerji ihtiyacını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda enerji satışından elde edilen gelirle de akademik çalışmalara kaynak sağlıyor. Senato üyelerine Araban ilçesindeki 300 dönüm arazi üzerine kurduğu Güneş Enerji Sistemi’ni gezdiren Gaziantep Üniversitesi Rektörü Arif Özaydın, GES hakkında bilgilendirme yaptı. “Bu doğal bir enerjidir” GES’in üniversite için çok önemli bir proje olduğunu söyleyen Rektör Özaydın, “Enerji ihtiyacımızı karşılamak istiyoruz. Gaziantep Üniversitesi yılda 30 milyon kWh elektrik üretiyor. Hastanelerimiz, kampüsün içi, park ve bahçemiz gibi alanların tasarrufunu sağlamak istedik. Biz dışarıdan elektrik almak yerine enerji üretmek için GES’i kurduk. Biz yola çıktığımızda 20 MV tesis kurduk. 20 MV tesiste 40 milyon kWh saat elektrik üretilecek projeksiyonu yaptık. Bizim ihtiyacımız olan 30 milyon kWh saat yani 10 milyon kWh saat daha fazla üretim yapmışız. Kendi ihtiyacımızı karşılıyoruz. Artanı da enerji piyasasına aktarıyoruz. GES’in çevreye pozitif etkisi var. Karbon ayak izini düşürüyoruz. Bu doğal bir enerjidir. Hiç kimseye bir zararı yok. Sadece güneşten aldığımız enerjiyi bu sistemle aktarıp elektriğe dönüştürüyoruz. Dolayısıyla çevre kirliliği yok. Tam tersi doğal çevreye hizmet” şeklinde konuştu. "Amacımız üniversitemizin kullanmış olduğu elektriği karşılayabilmekti" Proje ile ilgili bilgi veren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Yumrutaş, “Biz burada inceleme yaptık. Burada 166 dönüm arazi üniversitemize tahsis edilmiş bir arazi vardı. Gördüğünüz üzere taşlık bir araziydi. İçerisine bir tane bile fıstık ağacı dikilemeyecek bir araziydi. 130 dönümde yan tarafta vardı. Bunları da Milli Emlak’tan aldığımızda yaklaşık olarak 20 megavat santrali kurma kabiliyetimiz oluyordu. Ayrıca üniversitemizin tüm birimlerinin tüketmiş olduğu elektrik enerjisi 30 milyon kW saat idi. Bizim amacımız üniversitemizin kullanmış olduğu elektriği karşılayabilecek bir santral kapasitesi olması gerekiyordu. Buna yoğunlaştık. 300 dönüm bunu kurtarıyordu. 300 dönümlük araziyi biz güneş enerjisi santrali kurmak amacıyla tahsis aldık. 2022 yılında çağrı mektubunu aldık. Bu proje herkese hayırlı olsun” diye konuştu.