POLİTİKA - 08 Şubat 2020 Cumartesi 16:47

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: 'Haftanın 7 günü ve günün 24 saati hizmet verecektir'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: 'Haftanın 7 günü ve günün 24 saati hizmet verecektir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Burhan Felek Atletizm Pisti’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Burhan Felek Tesisleri haftanın 7 günü ve günün 24 saati hizmet verecektir. Gençler günün her saatinde burada spor yapabilecek, kitap okuyabilecek, zamanını geçirebilecektir. Bu uygulamayı ülkemizdeki diğer sor tesislerimizde de başlatıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar’da Burhan Felek Atletizm Pisti’nin açılış törenine katıldı. Programa aynı zamanda, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Türkiye Mili takım teknik direktörü Şenol Güneş ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, “Bir süredir yenileme çalışmaları devam eden ve Türk sporunun sembol tesislerinden biri olan Burhan Felek Atletizm Stadı ve Çalışma Salonlarını bugün hizmete açıyoruz. Bu vesileyle spor dünyasına üstün hizmetlerde bulunan ve güzide tesisimize adı verilen merhum Burhan Felek’i rahmetle yad ediyorum. Esasen burası İstanbulumuzun en köklü spor tesislerimde biridir. Hizmete girdiği günden bu yana 500’e yakın ulusal ve uluslararası organizasyonu ev sahipliği yapmış bir tesiste nice sporcu yetişmiştir. Biz de futbol oynadığımız dönemlerde burada maçlara çıkıyorduk. Tesisimizin her bakımdan günün ihtiyaçlarına göre inşa edilerek sporcularımızın hizmetine sunulmuş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz.

Yaptığımız yatırımlarla 2002 yılında ülke çapında 12 olan atletizm pisti, bugün itibariyle 56’ya çıkmış durumda. Burhan Felek Atletizm Stadı ve Çalışma Salonlarımız yeni haliyle uluslararası müsabakalar için gereken her türlü imkana da kavuştu. Tesisimizde uluslararası atletizm federasyonu standartlarında doğal çim saha ve 8 kulvarlı atletizm pisti bulunuyor. Bunların yanı sıra tesisimiz 60 metre uzunluğunda 5 kulvarlı ısınma pistine, 1800 metrekare kapalı alana sahip atletizm salonuna ve 2 bin 425 seyirci kapasiteli kapalı tribüne sahiptir. Tesis bünyesinde halter ve kondisyon salonları, engelli atletizm sporcuları salonu, rehabilitasyon merkezi, karate, tekvando, judo, temel jimnastik, pilates ve masa tenisi salonları da mevcuttur” dedi.

“Burhan Felek Tesisleri haftanın 7 günü ve günün 24 saati hizmet verecektir. Bu uygulamayı ülkemizdeki diğer spor tesislerimizde de başlatıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sporcuların dinlenebileceği bir kitap kahve mekanı ile geleneksel çocuk oyunları ve zeka oyun alanları da tesisimizde yer alıyor. Şu müjdeyi de vermek istiyorum, Burhan Felek Tesisleri haftanın 7 günü ve günün 24 saati hizmet verecektir. Gençler günün her saatinde burada spor yapabilecek, kitap okuyabilecek, zamanını geçirebilecektir. Bu uygulamayı ülkemizdeki diğer spor tesislerimizde de başlatıyoruz. Böylece gündüz çalışan vatandaşlarımız ve okula giden öğrencilerimiz uygun oldukları saatlerde buradaki spor salonlarını, yüzme havuzlarını ve diğer imkanları kullanabilecekler. Biz bu tesisleri günün büyük bölümünde boş dursunlar, çürüyüp gitsinler diye yapmıyoruz. Milletimiz bu tesislerden azami düzeyde istifade etsin istiyoruz.


Her alanda olduğu gibi sporda da son 17 yılda dünyada eşi benzeri olmayan bir tesisleşme devrimi gerçekleştirdik. Ülkemizin istisnasız her şehrinin stadyumlarla, yüzme havuzlarıyla, spor salonlarıyla, kortlarla, kayak merkezleriyle, mahalle tipi spor alanlarıyla donattık. Bu güne kadar spor tesislerimiz için yaptığımız toplam yatırım rakamı 9 buçuk katrilyon liradır eski rakamla. Tesis yatırımlarımızla ülkemizi spor turizminde de dünyanın göz bebeği haline getiriyoruz. Hakkari’nin dağlarında artık kadını ve erkeğiyle tüm vatandaşlarımız ve sporcularımız kayak yapabiliyor” dedi.

“Uluslararası müsabakalarda kazandığımız madalya sayısındaki büyük artış yüzümüzü ağartıyor”


Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını devamında, “Tesislerimizin kalitesi spor turizminin artmasının ve ciddi bir ekonomik kaynak haline dönüşmesini sağladı. Tesisleşme hamlesiyle Türkiye her türlü uluslararası spor organizasyonunda öne çıkan ve takdirle takip edilen bir ülke haline geldi. Yaptığımız yatırımlar ve inşa ettiğimiz tesisler sayesinde lisanslı ve faal sporcu sayımızda da patlama yaşıyoruz. Bugün ülkemizde 9.5 milyon lisanslı sporcu, 4,6 milyon faal sporcu, 272 bine yakın antrenör bulunuyor. Sadece okullarımızın düzenlediği spor faaliyetlerine katlan gençlerin sayısı yaklaşık 2.5 milyona ulaştı. Bu yıl uluslararası müsabakalarda kazandığımız madalya sayısındaki büyük artış yüzümüzü ağartıyor. Bu başarılar tesadüfi değil çok büyük bir emeğin neticesi ve daha güzel günlerin habercisidir.
Bu yıl olimpiyatlarda sporcularımızın atacağı adımlarda büyük beklentimiz var. Ülkemizi temsil edecek sporcularımıza inanıyor, güveniyoruz. Gerek bireysel gerek kolektif sporlarda inanıyorum ki başarıları yakalayacağız.
Gençlik ve Spor Bakanlığımız sporcu yetiştirmede yaşadığımız sıkıntıları ortadan kaldıracak devrim niteliğinde bir adım attı. Artık yetenekli gençlerimiz okul mu spor mu ikileminde kalmayacak. Uluslararası organizasyonlarda ülkemizi temsil etmiş sporcular anlaşma sağlanan 28 vakıf üniversitesinde 100’de 100 bursla eğitim öğretim görme hakkına kavuşuyor.

İlkokul 3. sınıf öğrencilerimize uygulanan sportif taramalar sonucunda hangi evladımız hangi branşa uygun ise oraya yönlendiriliyor. Geçtiğimiz dönemde 802 bin gencimiz, bu taramadan geçti.
Biz spor herkes içindir ilkesine gönülden inanıyoruz. Bu anlayışla sportif imkanları herkes için ulaşılabilir hale getirmenin gayreti içerisindeyiz. Ülkemizin tüm şehirlerini ilçelerini mahallelerini tesislerle donatarak sporu insanlarımızın ayağına götürüyoruz. Tüm vatandaşlarımızı spor yapmaya davet ediyorum” diye konuştu.

“Ülkemizin 4 bir köşesinde uygun olan her yere tam 10 bin pota yerleştiriyoruz”

Başlatılan yeni kampanya hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi yeni bir kampanya başlatıyoruz. Ülkemizin 4 bir köşesinde uygun olan her yere tam 10 bin pota yerleştiriyoruz. Böylece vatandaşlarımız diledikleri her zaman basketbol oynama imkanına kavuşacak. Bu vesileyle basketbolseverlere bir de müjde vermek istiyorum. Üst üste 3 defa Euro Lig’in en değerli oyuncusu seçilen basketbol sporunun önemli isimlerinden Shane Larkin artık ay yıldızlı formayla mücadele edecek” dedi.

“Yüzme havuzlarımızı günün 24 saati açık hale getiriyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzme havuzlarımızı günün 24 saati açık hale getiriyoruz. Yüzme bilmeyen kalmasın projemiz kapsamında 2020 sonuna kadar 1 milyon kişiye yüzmeyi öğreteceğiz. Gençlik Spor Bakanlığımızın en önemli adımı ve kararı bu. Şu ana kadar ülke genelinde 2 bin 425 mahalle ve okul sahası inşa ettik. İlave olarak bin 18 mahalle tipi sahamızın yapımı da sürüyor. İstanbulumuzun her ilçesini yüzme havuzları, kortlar, atletizm pistleri, basketbol, futbol ve voleybol sahalarıyla donatmaya devam edeceğiz. Halen 22 ilimizde faaliyetlerine devam eden Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezlerinde 96’sı gündüzlü ve 439’u yatılı olmak üzere toplam bin 135 sporcumuz bulunuyor. Buralarda yetişen sporcularımız dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ediyor.

81 ilimizde 327 gençlik merkezimiz faaliyet gösteriyor. Buralarda gençlerimizle birlikte geleceğimiz için hayaller kuruyor birlikte düşünüyor, birlikte düşünüyor, birlikte çalışıyor ve üretiyoruz.

Bu merkezlerin ülkemizin her köşesinde ulaşılabilir olmasını sağlamak amacıyla geçtiğimiz yıldan itibaren okullarda üniversitelerde ve yurtlarda genç ofis kurmaya başladık. Gençlik merkezi faaliyetlerine katılmak isteyen ama ulaşım sıkıntısı çeken öğrencilerimiz, kendi okullarındaki genç ofisler aracılığıyla istedikleri faaliyetten istifade edebiliyorlar. Şu ana kadar 60 genç ofisimiz hizmete açıldı. İnşallah yakında bunları tüm üniversitelerimize yaygınlaştıracağız. Gençlerimize bir başka önemli hizmetimiz de gençlik kaplarıdır. Her yıl on binlerce gencimizin ulaşım konaklama ve yemek ihtiyaçlarını karşılayarak kamp tesislerimizde ağırlıyoruz. Halen faaliyette olan 39 kamp tesisimizde geçtiğimiz yıl ağırladığımız gençlerin sayısı 124 bini geçti“ dedi.

“Geçtiğimiz yıl gençlerimizin birbirinden kıymetli bin bir projesine 17.5 milyon lira maddi destek verdik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz hafta Elazığ’da yaşanan deprem sonrası bölgeye giden gönüllü gençlerimiz orada binlerce vatandaşımızın hayatına dokundu. Bu hayırlı faaliyete katılarak örnek davranış ortaya koyan gençlerimizin her birini canı gönülden tebrik ediyorum. Önümüzdeki yıl en az bir milyon gencimizi gönüllülük faaliyetlerinde görmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin bütün gençlerinin, Gençlik ve Spor Bakanlığının öncülüğünde yürütülecek çalışmalarda gönüllü olmaya davet ediyorum.

Her yıl ‘fikir sizden destek bizden’ sloganıyla proje destek çağrısına çıkıyor, on binlerce gencimizin hayalini gerçekleştirmesine katkı sağlıyoruz. Geçtiğimiz yıl gençlerimizin birbirinden kıymetli bin bir projesine 17.5 milyon lira maddi destek verdik. Gençlerin hayallerine omuz vermeye, yollarını açmaya, fikirlerini hayata geçirmeleri yolunda onlara destek sağlamaya devam edeceğiz.

Üniversite sayısını 76’dan 250’ye, üniversite öğrencisi sayısını 1,6 milyondan 8 milyona yükselttik. Hayallerini gerçekleştirmek için üniversiteye giden gençlerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla adeta bir yurt inşa etme seferberliği başlattık. Yükseköğrenim yurtlarının sayısını 11,3 katrilyon liralık yatırımla 190’dan 775’e, yatak kapasitesini ise standartları yükseltilmiş olarak 182 binden 678 bine taşıdık. 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Gününde yurtlarımızda kalan öğrencilerimiz 2 milyon fidanı toprakla buluşturdu.
Sadece 2019 yılında yaklaşık 2.5 milyar liralık kredi veya burs ödemesi gerçekleştirdik. İlave olarak yurtlarımızda kalan gençlerimize 2019 yılında, içerisinde 1.5 katrilyon liraya yakın beslenme yardımında bulunduk” dedi.

Gamze Erdemir - Cüneyt Sevindik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak 7. Tez Ödülü sahibini buldu Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak En Başarılı Yüksek Lisans Tez Ödülünü ‘Türkiye’de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) Politikalarının Çözümlenmesi: Denizli/Çal Örneği’ başlıklı tezi ile Kayseri Hacılar Kaymakamı Burak Dertlioğlu aldı. PAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi A Blok Şehit Bekir Can Kerek Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Koçak Ailesi, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Durmuş Akalın, İİBF Dekanı Prof. Dr. Ender Coşkun, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından PAÜ İİBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi merhum öğretim üyesi Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak’ın öz geçmişi okunarak kendisinin anısına hazırlanan kısa bir video gösterimi yapıldı. Programın yarışma hakkında bilgi veren Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Aliyar Demirci’nin konuşması ve Rektör Yardımcısı ve Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü Prof. Dr. Durmuş Akalın’ın konuşması ile devam etti. “Bu ödül ilerleyen dönemlerde belki PAÜ’nün Nobel’i olabilecek statüye gelebilir.” Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, programda yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Rahmetli Yaman Hocamız isminden de anlaşılacağı üzere çok başarılı bir bilim insanıymış. Ruhu hala burada, üniversitemizde. Hocamızın ailesinin böyle bir ödül töreni düzenlemesi gerçekten mükemmel bir şey. Ben geldim geleli, sosyal bilimler sosyal bilimler diyorum. Evet, sosyal bilimlerin böyle bir başarısını görmek de Rektör olarak beni çok mutlu etti. Bu mutlulukta payı olan Sayın Koçak ailesine teşekkür ederim. Ödül varsa, yarışma var. Yarışma varsa, bilim var. Bilim varsa hayat var. Hayat varsa rehberlik var. Üniversitemizin en önemli özelliği hayata rehber olsun diyoruz. Bunu da nasıl başaracağız? Birçok sebepler oluşturacağız. İşte bu sebeplerden bir tanesi çok güzel oluşmuş, yedincisi yapılıyor. Allah gani gani rahmet eylesin. Keşke aramızda olsa onun da ödüllerine, uluslararası ödüllerine şahit olsaydık, TÜBA ödülünü alsaydı şahit olsaydık ama bence bu ondan daha değerli bir şey. Gelecekte belki Pamukkale Üniversitesi’nin Nobel’i olabilecek statüye gelebilir. Bunu da biz üniversite olarak, Aliyar Hocam mutlaka desteklememiz lazım. Bunun yaygınlaşması lazım. Biraz önce söylediğiniz gibi ADIM Üniversiteleri başta olmak üzere bu ödüle ulusal boyut kazandırarak tüm üniversiteleri bu yarışmaya dâhil etmek lazım. Fitili çekilmiş, artık sönmesi mümkün olmayan bir bilim ateşidir bu. Biz bunun takipçisi olacağız. Ben emeği geçen hocalara, yarışmayı düzenleyen hocalara, burada yarışan tezlere, o tezleri yapan araştırma görevlileri, yüksek lisans öğrencilerinin hepsini tebrik ediyorum. Çok teşekkür ediyorum. Ben bugün mutlu günlerimden bir tanesini yaşıyorum. Sağ olun, var olun.” Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’ın konuşmasından sonra ise program İİBF Dekanı Prof. Dr. Ender Coşkun’un yarışmanın jüri üyeliğini üstlenen PAÜ’lü akademisyenler; Doç. Dr. Mısra Ciğeroğlu Öztepe’ye, Dr. Öğr. Üyesi Rezzan Ayhan Türkbay’a teşekkür belgesi takdimi ile devam etti. Ödüle layık görülen tezin danışmanı Doç. Dr. Onur Kulaç’a teşekkür belgesini ve plaketini Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Durmuş Akalın takdim ederken, ödül alan tezin sahibi Kayseri Hacılar Kaymakamı Burak Dertlioğlu’na teşekkür belgesini ve plaketini Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan takdim etti. Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ayrıca Koçak ailesine de günün anısına çiçek takdiminde bulundu. Tez danışmanlığını PAÜ İİBF öğretim üyesi Doç. Dr. Onur Kulaç’ın yaptığı ‘Türkiye’de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) Politikalarının Çözümlenmesi: Denizli/Çal Örneği’ başlıklı tezi ile Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak En Başarılı Yüksek Lisans Tez Ödülünü kazanan Kayseri Hacılar Kaymakamı Burak Dertlioğlu tezi hakkında kısa bir bilgilendirme sunumu gerçekleştirdi. Bilgilendirme sunumu öncesi merhum Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak’ın annesi Havva Hanım İİBF öğretim üyesi ve ödül alan tezin danışmanı Doç. Dr. Onur Kulaç’ın Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak’a hitaben yazdığı mektubu okudu. Havva Hanım çalışmalarında merhum oğlunun yolunda giderek ödüle layık olan herkesin kendisi için artık birer ‘Yaman’ olduğunu ifade etti. Merhum Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak’ın annesi Havva Koçak ve babası Nurullah Koçak ödül alan tezin danışmanı Doç. Dr. Onur Kulaç’ı ve tez ödülünün sahibi Burak Dertlioğlu’nu tekrar tebrik ederek Dertlioğlu’na ödülünü takdim ettiler. Kayseri Hacılar Kaymakamı Burak Dertlioğlu tezi hakkında kısa bir bilgilendirme sunumu yapmasının ardından program toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
İstanbul Türkiye merkezli yapay zeka firmalarının sayısı bin 195’e yükseldi İTO Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin “akıllı otomasyon teknolojileri” raporuna göre, Türkiye’de yapay zeka ürünleri geliştiren firmaların sayısı 2024’te 1.195’e yükseldi. İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM) tarafından hazırlanan “akıllı otomasyon teknolojileri” raporuna göre, Türkiye merkezli yapay zeka ürünleri geliştiren firmaların sayısı 2024’te 1.195’e yükseldi. İTO’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, İTOSAM’ın “Akıllı Otomasyon Çağında Ulusların Rekabeti: Yapay Zekâ, Robotlar ve Gelişen Ülkeler” başlıklı yeni raporu yayımlandı. Raporda akıllı otomasyon ve yapay zeka teknolojilerinin yükselişiyle ortaya çıkan dönüşümler ve uluslararası rekabet ortamı detaylı bir şekilde ele alınıyor. İTOSAM araştırmacıları LinkedIn verilerini kullanarak Türkiye’de 2000 yılında yapay zeka ürünleri geliştiren 5 firma varken, firma sayısının 2020’de 572’ye, 2021’de 718’e, 2022’de 860’a, 2023’te 1.012’ye ve 2024’te 1.195’e yükseldiğini tespit etti. Araştırma için yapay zeka kapsamı içine giren makina öğrenmesi, derin öğrenme, bilgisayar görüşü, sinir ağları, doğal dil işleme, pekiştirmeli öğrenme, otonom mobil robotlar gibi kavramlar değerlendirildi. Türkiye 22 bin 735 robotla en fazla robot stokuna sahip 18’inci ülke Raporda Türkiye’de yapay zeka ürünleri geliştiren firmaların en yoğun olduğu sektörler de tespit edildi. Buna göre yapay zekayı en çok kullanan ilk 10 sektör bilgi teknolojileri ve hizmetleri, yazılım geliştirme, medya, eğitim, sağlık, işletme danışmanlığı ve hizmetleri, endüstriyel otomasyon, finansal hizmetler, araştırma hizmetleri ve biyoteknoloji olarak sıralandı. İTOSAM’ın akıllı otomasyon teknolojileri raporunun dikkat çeken bir başka verisi ise Türkiye’deki endüstriyel robot stoku oldu. En fazla robot stokuna sahip 20 ülkeye ait verilere göre dünya genelinde 2022 yılı itibari ile 3,9 milyon kurulu endüstriyel robot bulunuyor. 2025 yılında endüstriyel robot stok sayısının yıllık ortalama yüzde 10 artışla 5 milyon 227 bin olması bekleniyor. Türkiye ise 22 bin 735 robot stoku ile dünya genelinde en yüksek robot stokuna sahip 18’inci ülke konumunda bulunuyor. Çin 1 milyon 501 bin endüstriyel robot ile dünya genelinde en fazla robot stokuna sahip ülke. Çin ekonomisinin mevcut robot stoku dünya ekonomisindeki robotların yüzde 38,5’ini temsil ediyor. Meslekler yapay zeka ve robotlar üzerinden otomasyon riskine maruz kalıyor Yapay zekânın en fazla ilerleme gösterdiği becerilerin ortak özelliği olarak bilişsel rutin görevler ön plana çıkarken, en az ilerleme gösterdiği becerilerin ortak özelliği olarak ise fiziksel güç oldu. Robotlar daha çok manuel, rutin veya fiziksel güç gerektiren görevlerde insanların yerini almaya aday. Bu sebeple yapay zekadan etkilenme ihtimali düşük meslek grupları, robotlar üzerinden otomasyon riskine maruz kalıyor. Akıllı otomasyon teknolojilerinin bazı meslek gruplarını olumsuz etkilerken, mevcut bazı iş kollarında daha fazla istihdam fırsatı sunacağı ve bununla birlikte yeni mesleklerin ortaya çıkmasına katkı vereceği öngörülüyor. Tüm bu etkiler aynı anda ele alındığında ise net istidam tablosunun nasıl şekilleneceği halen büyük bir soru işareti iken, bu soruya kesin ve genellenebilir bir cevap bulmak şu an için mümkün görünmüyor. Raporda, mevcut durumun analizi yapıldıktan sonra potansiyel sorunlar için önerilen çözüm ve politikalara da yer veriliyor. Raporda yer alan bazı öneriler "Yüksek gelirli ülkeler ligine yükselme hedefi olan bir ülkenin akıllı otomasyon teknolojilerine yönelik net bir stratejiye sahip olması gerekiyor. Robot ve yapay zeka gibi akıllı otomasyon teknolojilerinin hangi hızda ve hangi sektörler öncülüğünde ekonomiye adapte edileceği, nitelikli doğrudan yabancı yatırımların nasıl çekilebileceği ve zamanla bu öncü teknolojilerin yerli ve milli imkanlarla hangi düzeyde üretilebileceği gibi hususlara dair strateji ve planların iyi çalışılması gerekiyor. Gelişen ülkeler, akıllı otomasyon çağında doğru sektörlere uygun nitelikteki çok uluslu şirketleri çekmeye çalışırken eskiye kıyasla daha seçici olmalıdır. Yatırımcı adaylarının yerli girdi kullanımı ve Ar-Ge yoğunluğu gibi faktörleri dikkate alınmalıdır. Akıllı otomasyon teknolojileri emeğe ihtiyacı azaltarak, gelişen ülkelerin yabancı yatırım çekerek küresel tedarik zincirlerine entegre olmasına ket vurabilir. Türkiye’nin rekabet gücünü, ürettiği mal ve hizmetlerin kalitesinden ve geliştirdiği yerli ve milli teknolojilerden sağlaması ekonomik ilerleme için son derece kritik önem arz ediyor. Yerli ve milli teknoloji gelişiminde teknolojiler arasında seçim yaparken, teknolojinin ülkenin mevcut bilgi birikimi ve kabiliyetleriyle uyumu ile gelecek vaat eden sektörlere katkısı ve ihracat potansiyeli gibi parametreler dikkate alınmalıdır. Geliştirilecek teknolojilerin sadece vasıflı işçilerin üretkenliğini değil, düşük vasıflı işçilerin üretkenliğini de arttırmaya odaklanması daha faydalı olacaktır. Tekno-ekonomik paradigmadaki değişimler teknoloji makasının kısa bir süreliğine kapanmasına neden oluyor. Örneğin, elektrikli araçlara dair yaşanan teknolojik değişim yeni bir yarışın çıkmasını sağlıyor." Avdagiç: “Üniversitelerde yeni bölümler açılmalı” İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Yapay zeka uygulamalarında ve robotikte yetişmiş insan gücümüzü üniversitelerde daha kapsamlı ve daha etkili bölümler açarak Türkiye’de tutmalıyız” uyarısında bulundu. Özellikle yapay zekanın sanayi alanında da giderek daha da etkili bir duruma geldiğini belirten Avdagiç, “Türkiye’nin dikkat etmesi gereken konu, Batı, yapay zeka ve robotikte yetişmiş insan gücümüzün bir kısmını çok hızlı bir şekilde bizden alıp götürebiliyor. Bizim kendi ülkemizdeki yapay zeka uygulamalarını geliştirmek için üniversitelerde yeni bölümler açılmalı” ifadelerini kullandı. Avdagiç, İTO’nun iştiraki Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nde yapay zeka uygulamaları yapan girişimcilere destek verdiklerini vurguladı. Şekib Avdagiç, “Özellikle sanayinin üretim, tasarım, kalite kontrolü, paketleme dahil her aşamasında yapay zeka uygulamaları kullanılıyor. Birçok yerde insanların ortaya koyduğu çözümlerin, takiplerin, kontrollerin yapay zeka tarafından çok daha etkin bir şekilde yapıla geldiğini görüyoruz. Bu bir tarafta üretimin güvenilirliğini, kalitesini, sürekliliğini ve riskini ortadan kaldıran bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Bir taraftan da maliyet tasarrufu sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Şekib Avdagiç, “Bugüne kadar hazırladığımız çalışmalarımıza aldığımız tepkiler, İTOSAM’ın önemli bir boşluğu doldurduğunu ve doğru yolda olduğunu gösteriyor. Deyim yerindeyse İTOSAM, 740 bin üyeli İTO camiasının think-tank’i olma yolunda. Çünkü İTOSAM araştırma ve raporlarıyla, İstanbul ve Türk iş dünyasını, durum tespitlerinden haberdar etmenin ötesinde fikir ve strateji sahibi de yapıyor.” değerlendirmesinde bulundu.