POLİTİKA - 20 Mart 2019 Çarşamba 21:29

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: 'Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri algı operasyonuyla çarpıtıldı'

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: 'Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri algı operasyonuyla çarpıtıldı'

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Yeni Zelanda’da 50 Müslümanı öldüren teröristin sözde manifestosuna karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaların bir algı operasyonuyla çarpıtıldığını belirtti.

Altun, “Türkler, Anzak ziyaretçilerine her zaman en samimi ve cömert şekilde ev sahipliği yapmıştır. Cumhurbaşkanımız Çanakkale’deki anma töreninde yaptığı konuşmadaki sözleriyle Türkiye'ye karşı geçmişte ve bugün yapılan saldırıları kapsayan tarihsel bir bağlamdan bahsetmektedir.” dedi. 

Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Yeni Zelanda’daki saldırıyı gerçekleştiren teröristin şahsını ve Türkiye’yi hedef alan sözde manifestosuyla ilgili 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104. Yılı Töreni’ndeki ifadelerinin bir algı operasyonuyla çarpıtılmasına karşı Twitter hesabından açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde 50 masum Müslümanı öldüren teröristin sözde manifestosuna yanıt verdiği sözlerinin bağlamı dışına çıkarıldığını belirten Altun, şunları kaydetti:

“Türkler, Anzak ziyaretçilerine her zaman en samimi ve cömert şekilde ev sahipliği yapmıştır. Teröristin manifestosunda yalnızca Erdoğan'ın şahsı değil aynı zamanda Türk halkı ve Türk devleti de hedef alınmıştır. Cumhurbaşkanımız Çanakkale’deki anma töreninde yaptığı konuşmadaki sözleriyle Türkiye'ye karşı geçmişte ve bugün yapılan saldırıları kapsayan tarihsel bir bağlamdan bahsetmektedir.”

Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 18 Mart’ta Çanakkale’de düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmadaki şu sözlerini de İngilizce olarak paylaştı: 

“Türkiye'nin sabrını ve kararlığını aradan geçen bir asrı aşkın zamana rağmen hala sınamaya devam ediyorlar. Suriye sınırımızı taciz ederek, burada bir terör koridoru kurmaya çalışarak sınıyorlar. Irak sınırımızın dibinde aynı şekilde bu yollara tevessül ediyorlar. Kıbrıs'ta, Doğu Akdeniz'de haklarımıza tecavüz etmeye kalkarak bunu sınıyorlar. Ege'de bizi kendi karamıza hapsedip denize ayak basamaz hale getirerek bizi sınıyorlar.

Avrupa'da özellikle Almanya'da, Fransa'da camilerimize, derneklerimize, vatandaşlarımıza her yıl yüzlerce saldırıda bulunarak sınıyorlar. Ülkemizde sokaklarımızı karıştırarak, darbe girişimlerinde bulunarak, karanlık ittifaklar kurarak sınıyorlar.

Hatta yeri geliyor ülkemizden 16 bin 500 kilometre uzaklıkta, Yeni Zelanda'da verdikleri mesajlarla bizi sınıyorlar. Çanakkale'den 104 yıl sonra bir kez daha sesleniyor ve diyoruz ki mesajınızı aldık. Hislerinizi de niyetinizi de anladık. Kininizin, nefretinizin canlı olduğunu anladık.

Bir teröristin 50 Müslümanı öldürmesinin de ne olduğunu anladık. Yaşadığımız toprakları da aldığımız nefesi de bize çok gördüğünüzü de anladık. Ama biz buradayız. Biz Çanakkale’deyiz. Biz Trakya’sıyla, Anadolu’suyla bu ülkedeyiz.

Bin yıldır buradayız. İnşallah kıyamete kadar da burada olacağız. Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler. Sonra da kimi ayakları üzerinde, kimi tabutla döndüler. Şayet aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağınızdan hiç şüpheniz olmasın.

Çanakkale'yi barışın, ortak acılardan doğan kardeşliğin sembolü olarak görüyoruz. Çanakkale bizim için, namusunu çiğnetmeyen ve çiğnetmeyecek olan Asım'ın neslinin sembolüdür.

Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçemeyeceksiniz, tehdidini manifestosunda ifade edenin ne tür bir terörist olduğunu da anladık.

Dostça gelirseniz milletimiz sizi ağırlayacaktır, düşmanca gelirseniz de ona göre muamele edecektir. Tıpkı çukur eylemleriyle ülkemize kafa tutmaya kalkışan teröristlere, tıpkı Suriye sınırımıza musallat olan DEAŞ'lı ve PKK/PYD'li katillere yaptığımız gibi hepinizi ayak bastığınız yere gömecekler. Bu iş öyle masum insanların üzerine haince kurşun sıktığınız silahın kabzasına boyayla isimler tarihler yazmakla olmaz.”

Musa Erdoğan  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUÜ Veteriner Fakültesi’nde 46. yıl coşkusu Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Veteriner Fakültesi, kuruluşunun 46. yılını akademik ve idari personel ile öğrencilerin katıldığı büyük bir organizasyonla kutladı. Çok sayıda yarışmanın yapıldığı ve ödüllerin dağıtıldığı etkinlik, özellikle öğrenciler için unutulmaz anlara dönüştü. Görükle Kampüsü içerisinde başlatılan kutlama törenlerinde ilk olarak “Geleneksel Süt Koşusu” düzenlendi. Veteriner Fakültesi çiftliğinden start alan ve Hayvan Hastanesi önünde son bulan koşunun ardından Programın sonunda emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Selahattin Ceylan’ın yazdığı ve okuduğu Veteriner Fakültesi Marşı izleyenleri duygulandırdı. Gün boyu devam eden etkenliklerde daha önce elemeleri yapılan satranç turnuvası, futbol turnuvası, oryantiring ve bilgi yarışmasının finalleri gerçekleştirilerek dereceye girenlere madalyaları takdim edildi. Öğrenciler, öğle yemeğinin ardından düzenledikleri halat çekme, okçuluk ve Veteriner Fakültesine özgü ‘’yoğurt yeme yarışması’’ gibi çeşitli oyunlarla eğlenceli vakit geçirdi. Organizasyon, akşamüzeri gerçekleştirilen açık hava sinemasında film gösterimiyle son buldu. Etkinlikler hakkında açıklamada bulunan Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Şenlik, 1978-1979 Eğitim-Öğretim yılında 46 öğrenci ile eğitim-öğretime başlayan Fakültenin bugün Türkiye genelinde en ileri seviyede mesleki eğitim veren yükseköğretim kurumuna dönüştüğünü vurguladı. Düzenledikleri kutlama töreniyle birlikte öğrencilere BUÜ Veteriner Fakültesi mensubu olmalarının ayrıcalığını hissettirdiklerini aktaran Dekan Şenlik, “Gün boyunca düzenlediğimiz organizasyonlara yoğun bir katılım oldu. Akademisyenlerimiz, idari personelimiz ve emekli hocalarımız ile çok sayıda öğrencimizi ağırladık. Hepsi de mutlu oldu ve gururlandı. Bu vesileyle kuruluşundan günümüze kadar fakültemizde görev yapmış olan tüm Dekanlarımıza, Öğretim Üyelerimize, Araştırma Görevlilerimize, Doktora Öğrencilerimize ve İdari Personelimize hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah bundan sonra hep birlikte daha çok çalışarak fakültemizi daha ileriye taşıyacağız” dedi.
Kocaeli Evsizlerin sokakta kalmasına müsaade edilmiyor Gebze ilçesinde gidecek yeri bulunmayan evsiz vatandaş, barınma ve konaklama merkezine yerleştirilerek sıcak yuvaya kavuştu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Barınma ve Konaklama Merkezi, sokakta kalan evsizlere sahip çıkıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın, “Kocaeli’de kimse aç ve açıkta kalmayacak” talimatını büyük bir hassasiyetle yerine getiren Zabıta Dairesi Başkanlığı ekipleri, devriye sırasında rastlanılan veya gelen ihbarlar üzerine yerleri tespit edilen evsiz vatandaşları Barınma ve Konaklama Merkezi’ne götürüyor. Sıcak bir yuvaya hasret kalan vatandaşların ihtiyacını Barınma ve Konaklama Merkezleri ile sağlayan büyükşehir belediyesi, bu bağlamda Gebze’de evsiz bir vatandaşa sahip çıktı. Gebze Bölgesi Zabıta Amirliği ekipleri, gidecek yeri bulunmadığını tespit ettiği vatandaşı ekip aracıyla Gebze Mevlana Mahallesi’nde bulunan Barınma ve Konaklama Merkezi’ne götürdü. Sıcak yuvaya kavuşturulan evsiz vatandaş, kendisine sahip çıkan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. İzmit ve Gebze’de faaliyet gösteren Barınma ve Konaklama Merkezleri yılın 12 ayında kapılarını evsiz vatandaşlara açıyor. Yatak, masa, dolap, battaniye gibi temel ihtiyaç malzemelerinin bulunduğu odalarda, banyo için 24 saat sıcak su imkânı sağlanıyor. Evsiz vatandaşlara 3 öğün sıcak yemeğin yanında temizlik ve sağlık hizmetleriyle ihtiyaç halinde psikolojik destek de sağlanıyor.
Elazığ Keban Baraj Gölünde bir ilk: Su üzerinde 9 saatte 200 kilometre yol yaptılar Elazığ’da iki gezgin Fırat Nehri üzerinde yer alan Türkiye’nin en büyük baraj gölü olan aynı zamanda sulama, elektrik üretimi ve turizm gibi alanlarda önemli bir role sahip olan Keban Baraj Gölü üzerinde 9 saatte yaklaşık 200 kilometre seyahat ederek hem tarihi yapıları ve su üzerinde ve çevresindeki yaban hayatını görüntüledi hem de Elazığ ve çevresi için ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan önemli olan göl üzerindeki dikkat çekti. Elazığ’da araştırmacı yazar Aygün Çam ve su sporları ile ilgilenen gezgin Vahit Dartay, Keban Baraj Gölünün potansiyelini göstermek amacıyla Elazığ’ın Palu ilçesinden Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde tekne ile su üzerinde yolculuk yaptı. Palu’nun Baltaşı köyünden başlayan yolculuk yaklaşık 200 kilometre ile 9 saat sürdü. Baraj Gölünün başta Elazığ olmak üzere çevre iller için özellikle ekonomik ve turizm açıdan önemine dikkat çekmek isteyen gezginler, sırasıyla Baltaşı, İçme köyü, Yurtbaşı ve oradan da Tunceli’nin Pertek ve Çemişgezek ilçe sınırlarından su üzerinde yolculuk etti. Seyahat süresi boyunca dağ keçileri, keklik ve yılkı atları gibi birçok yaban hayatını görüntüleyen gezginler, Elazığ’ın Palu ilçesinde sabah saat 09.00’da başlattıkları yolculuklarını Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde sonlandırdı. Bu seyahat ile daha önce hiç gidilmemiş tarihi yapılar olan başta Rabat Kilisesi ve batık köyler olmak üzere birçok alan da görüntülendi. ’’9 saat süren yolculuğumuz boyunca su üzerinde 180 kilometre yol kat ettik’’ Hayatının en özel yolculuklarından birini gerçekleştirdiğini dile getiren Çam, ’’Farkındalık oluşturmak için Palu ilçe merkezinden başlayan Keban Baraj Gölü, gezimiz, Palu Baltaşı köyünden başladık ve Kemaliye ilçe sınırlarına kadar geldik. Yaklaşık 9 saat süren yolculuğumuz boyunca su üzerinde 180 kilometre yol kat ettik. Bizler, Keban Baraj Gölü üzerinde yolculuk yapan en uzun yolculuğu gerçekleştirdik. Bu yolculuk esnasında birçok zorluklarla karşılaştık. Çok meşakkatli bir yol olmasına rağmen inanılmaz bir coğrafya ile karşılaştık. Dağ keçileri, yılkı atları, ayılar, türlü kuşlar, balık türleri ve tarihi yapılar gibi birçok yapıyı da gördük. Bunu gerçekleştirmemizdeki amaç ise özellikle Elazığ’ın sahip olduğu Keban Baraj Gölü ve üzerindeki potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu bundan mütevellit potansiyeli olan baraj gölünün üzerinde su sporlarının da bir o kadar eksik olduğuna dikkat çekmek istedik” dedi. Su sporları ile uğraşan aynı zamanda gezgin olan tekne kaptanı Vahit Dartay ise ’’9 saattir suyun üzerindeyiz. Çok yandık ve hava da kararmak üzere. Bu kadar büyük bir su havzasının olduğu alanda su sporlarının yapılmaması ve bu suyun değerlendirilmemesi bizleri üzüyor. Bunu da gündeme getirmek için bir yolculuk gerçekleştirdik. Daha güzel yerleri gezip görmek ümidiyle görüşmek üzere” diye konuştu.
Erzurum Bu müzede 250 bin böcek ve 20 bin kurutulmuş bitki örneği sergileniyor Atatürk Üniversitesi’nde kurulan Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi’nde, yaklaşık 60 yılda toplanan 250 bin böcek örneği, 20 bin kurutulmuş bitki çeşidi bulunuyor. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, üniversitede yapılması planlanan çalışmaları değerlendirmek ve gündem maddelerini görüşmek üzere rutin olarak gerçekleştirdikleri Senato ve Yönetim Kurulu Toplantısının bu haftaki oturumunu, Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimizde gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Toplantı öncesinde ise Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimiz bünyesinde kurulan ve yaklaşık bir yıldır misafir kabul eden Biyoçeşitlilik Bilim Müzemizin resmi açılışını yönetim ekibimiz, senato ile yönetim kurulu üyelerimiz ile birlikte yaptık. Doğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından 60 yılda toplanan 250 bin birey, 10 bin türden oluşan ve özenle muhafaza edilen koleksiyonumuzu ziyaret etmeye tüm vatandaşlarımızı yanlarına minik yavrularımızı da alarak bekliyoruz.” şeklinde konuştu. “Aynı zamanda araştırma merkezi” Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, "Uluslararası iş birliğiyle ülkemize ait bilimsel materyalleri, Atatürk Üniversitesinin sahip olduğu koleksiyonlarla bir araya getirerek merkezimizi hayata geçirdik. Göreve geldiğim ilk günden itibaren kurulması yönünde yoğun bir gayret gösterdiğimiz bu merkezin bugün geldiği nokta bizler için gurur vesilesine dönüştü. Türkiye’de alanında bir ilk olan müzede aynı zamanda araştırma merkezi de bulunuyor. Müzede binlerce numune var. Burada bölgemiz ve ülkemiz için hayırlı çalışmalar olacaktır" dedi.