POLİTİKA - 27 Temmuz 2022 Çarşamba 09:35

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Ukrayna’dan 20-25 milyon ton tahıl piyasalara ulaşabilir'

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Ukrayna’dan 20-25 milyon ton tahıl piyasalara ulaşabilir'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler denetiminde faaliyete geçecek İstanbul Koordinasyon Merkezi ile yıl sonuna kadar Rusya ve Ukrayna’dan 50 milyon tona kadar tahılın dünya piyasalarına sunulabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gerçekleştirdiği bir mülakatta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tahıl sevkiyatı için iki tarafın mutabakat sağlayarak bir araya geldiği bir anlaşma yapıldığını kaydeden Kalın, "Bu, eğer sürdürülebilir, devam ederse, sadece Rusya ve Ukrayna değil, diğer ülkeler tarafından da desteklenirse, bundan sonra yeni ateşkes, esir mübadelesi ve barış anlaşmalarının zeminini hazırlayacak bir güven ortamı da inşa edebilir. İstanbul’da kurulacak merkezde dört taraftan temsilciler olacak. Cumartesi günü saldırı gerçekleşince bundan rahatsız olduk ve bunu da hemen hem Rus hem Ukrayna tarafıyla görüştük. Bundan sonraki beklentimiz, bütün tarafların anlaşmanın şartlarına tam bağlı kalmaları. Zira tahıl sevkiyatı hem Rusya’nın hem Ukrayna’nın menfaatine. İki hafta içerisinde ilk gemilerin çıkmasını bekleyebiliriz. Bu, biraz da ülkelerin ne kadar hazır olduklarına bağlı" dedi.

"Dört ay ama uzayabilir"

Bu anlaşmanın 4 aylık bir süreyi kapsadığını söyleyen Kalın, anlaşmanın iki tarafın da mutabakatı sağlanırsa otomatikman uzatılabileceğini bildirdi. Kalın, "Karşılıklı mutabakata varılıp ‘devam edilsin’ denilmesi yeterli olacak. Burada iki ülkenin ellerindeki tahıl miktarının yıl sonuna kadar toplam 40 ila 50 milyon ton arasında olması bekleniyor, öngörülüyor. 20-25 milyon ton kadar Ukrayna’nın, 25-30 milyon ton kadar Rusya’nın elinde tahıl ürünü olduğu tahmin ediliyor. Mevcut olanlar, silolarda olanlar, gemilere yüklenenler ve yıl sonuna kadar yeni gelecek olanlar var. Bunun yanında bir de gübre var. Odesa limanlarından bir gemi çıktığında tamamen Ukraynalıların kontrolünde, onların belirlediği rotada Karadeniz’e çıkacaklar. Her aşamada merkeze bilgi verilecek. Türk sularına girdikten sonra da gemiler izlenmeye devam edecek. İstanbul’a geldiğinde belli bir noktada denetimleri yapılacak. Giden gemiler için de aynı prosedür işletilecek. Tahıl ürünleri dışında herhangi bir sevkiyat olmayacak" değerlendirmesinde bulundu.

"Denge politikamıza devam edeceğiz"

Rusya ile Ukrayna arasında denge politikasına devam edileceğini kaydeden Kalın, "Savaş başladığında ben bir şey söylemiştim; herkes köprüleri atarsa günün sonunda Ruslarla kim konuşacak? Bu tür durumlarda Türkiye’nin denge politikasının, Cumhurbaşkanımızın lider diplomasinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Hem Batı’nın içinde olacak hem NATO üyesi olacak hem de Rusya ile bu ilişkileri yürütebilecek bir ülke var mı? Yok" ifadelerini kullandı.

"Suriye harekatı için kimseden izin almayız"

Türkiye'nin Suriye’deki perspektifinin öncelikle BM’nin 2254 sayılı kararı bağlamında siyasi müzakere sürecinin devam etmesi, Anayasa Komisyonunun çalışmalarını tamamlaması olduğuna dikkat çeken Kalın, "Fakat maalesef sahadaki gelişmeler bunun tersi yönünde oldu. İdlib bölgesinde biz 4 milyona yakın nüfusun güvenliğini sağlıyoruz, bir taraftan da terör tehdidi ile mücadelemiz devam ediyor. O yüzden de Cumhurbaşkanımız yeni bir askeri harekatın her an olabileceğini söyledi. Bunun için de biz kimseden izin alacak değiliz. Kimseye bir takvim açıklamak zorunda değiliz. Ama kendi güvenlik risklerimizle ilgili değerlendirmemiz bağlamından böyle bir operasyon her an yapılabilir" diye konuştu.

"CENTCOM'un açıklaması kabul edilemez"

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM) PKK'lılar için yayınladığı taziye mesajına da tepki gösteren Kalın şunları söyledi:

“CENTCOM'un birkaç gün önce orada öldürülen iki tane PKK’lı ile ilgili taziye mesajı yayımlamasını da esefle karşıladığımızı ve en şiddetli şekilde kınadığımızı da ifade etmek istiyorum. Bu, terörle mücadele ve NATO ittifakı bağlamında asla kabul edilecek bir şey değil. Türkiye’yi açık olarak hedef gösteren, düşman belleyen PKK’nın oradaki kolluk gücü olan oradaki kişileri hangi gerekçeyle olursa olsun korumak, kollamak, romantize etmek, taziye yayımlamak, onlarla birlik beraberlik ve dayanışma mesajı vermek asla kabul edilebilir şeyler değil. Bizim için Türkiye’yi hedef alan her tür terör tehdidi açık hedeftir. Kim olduğu önemli değil, bizim güvenliğimizi tehlikeye sokan her tür unsur bizim için açık ve meşru hedeftir.”

"Biden yönetiminin F-16 tavrı olumlu"

Biden yönetiminin F-16’lar konusundaki tavrının olumlu ve memnuniyet verici olduğunu söyleyen Kalın, "Bu, şu anda devam ediyor. Sayın Biden’ın bunu kongreden geçirebilmesi için belirli sayıda hem Cumhuriyetçilerden hem Demokratlardan destek alması gerekiyor. Biz olumlu bir netice çıkacağını düşünüyoruz ama Kongre’den çıkan kararla ilgili farklı değerlendirmeler de yapılıyor. Bir grup Yunanistan şartıyla Türkiye’nin elinin kolunun bağlandığını söylüyor. Bir grup da bu konunun artık yönetime devredildiğini, yönetimin Türkiye-Yunanistan sorunlarının çözümüne katkı sunması anlamına geldiğini düşünüyor. Yönetimden bize nasıl bir teklif gelecek onu önümüzdeki aylarda göreceğiz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana "Deprem Sonrası Geleceği Kerpiçle İnşa Etmek" konulu sempozyum yapıldı Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Depreme dirençli Adana ve Türkiye için yaşananları unutmadan, bilimin ışığında çalışmalıyız" dedi. Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Müdürlüğü, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Mersin Toros Üniversitesi ve Adana Ticaret Odası desteğiyle "Deprem Sonrası Geleceği Kerpiç İle İnşa Etmek Sempozyumu" düzenlendi. Adana Ticaret Odası Meclis Salonu’nda yapılan Sempozyuma katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ülkenin en önemli gündeminin depreme dirençli kentler oluşturmak olması gerektiğini belirtti ve bunun için yapılması gereken her şeyin acilen hayata geçirilmesinin önemine işaret etti. Karalar şunları söyledi: “Toplum olarak afet yaşandığında o noktaya odaklanıyoruz ama bir müddet sonra bunu unutuyoruz. Türkiye’nin dünyadaki en riskli deprem bölgelerinden biri olduğu gerçeğiyle hareket edip tedbirlerimizi almalıyız.” Sempozyumun; Türkiye’nin en önemli gereksinimlerinden olan enerji kullanımını azaltan kerpiçle ilgili olmasını da önemsediğini kaydeden Başkan Zeydan Karalar, “TMMOB’ne bağlı odalar, bir karşılık beklemeden, ülkenin problemleriyle ilgili proje üreten ve bunları anlatan kuruluşlar. Onların eleştirel yaklaşımına bakıp engellemeye çalışmak, ükemizde bilimin gelişmesinin önüne geçmek anlamına gelir” dedi. Türkiye’yi depreme dayanıklı hale getirmenin şart olduğunu vurgulayan Başkan Zeydan Karalar, ancak böylece hem insan kayıplarının, yaşanan acıların ve ekonomik yıkımın önlenebileceğini söyledi. 6 Şubat depremlerinin ardından gerçekleşen hasar sonucu Adana’da 7 binin üzerinde binanın, yıkılmasını gerektirecek denli hasar aldığını hatırlatan Başkan Zeydan Karalar; Adana’nın depreme dirençli bir şehir olması için Afet Koordinasyon Merkezi’ni hayata geçireceklerini, mikro bölgeleme çalışmaları yaptıklarını, tüm bunları ikinci dönemde uygulayarak, kentin depreme daha dirençli hale gelmesi için katkı sağlamaya devam edeceklerini bildirdi. Karalar, konuşmasını; sempozyumu gerçekleştirenlere ve katılımcılara teşekkür ederek tamamladı. Sempozyumda; kerpiç, yığma ve karma tekniklerle inşa edilmiş yapılar ile deprem ilişkisinin disiplinlerarası bir perspektiften ve çok yönlü olarak ele alınması ve toprağın yapı malzemesi olarak irdelenmesi konuları üzerinde duruldu. Sempozyumun ana başlıkları, Kültürel Miras ve Kerpiç, Modern Toprak Yapılar ve Yapısal Davranışlar oldu.
Mersin Mersin’de belediye ekipleri yağış dolayısıyla teyakkuza geçti Mersin Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Müdürlüğü tarafından yapılan şiddetli rüzgar ve fırtına uyarısı sonrası şehir hayatının normal seyretmesi için alarma geçti. Kent genelinde yaşanabilecek olumsuz durumlara karşı MESKİ, İtfaiye, Park ve Bahçeler, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı bünyesindeki ekipler, gerekli uygun araç ve ekipmanla sahaya inerek olaylara anında müdahale etti. Mersin genelinde birçok noktada görev yapan ekipler, fırtına ve rüzgarın etkili olduğu lokasyonlarda mazgalların tıkanmaması için süpürge araçları ile çevre temizliği yaparken, olası bir ağaç devrilmesi ve çatıların uçma riskine karşılık teyakkuzda bekledi. ‘Alo 185’ veya ‘Teksin’ uygulaması üzerinden gelen ihbarları da değerlendiren ekipler, hava koşullarının neden olduğu zor durumlara karşı önlem alırken, sorunların büyümesine de engel oldu. “Kentte olumsuz bir durum yaşanmaması adına 7/24 teyakkuzdayız” Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Temizlik Şefi Danyal Güngör, Meteoroloji Müdürlüğünün hafta sonu için kent genelinde yapmış olduğu uyarıları dikkate alarak harekete geçtiklerini belirtti. Güngör, “Büyükşehir Belediyesi olarak Akdeniz, Toroslar, Yenişehir ve Mezitli bölgelerimizde 110 personelimiz ve 11 adet 8 metreküp vakumlu yol süpürme araçlarımızla olası bir yağmur durumunda mazgalların tıkanmaması için ana caddelerde yer alan tüm mazgalları süpürge araçlarımızla temizleyerek mücadele ediyoruz. Ekiplerimiz de sahada süprüntü atıklarının tamamını topluyor. Vatandaşlarımız, olası bir kirlilik veya olumsuzluk gördüklerinde ’Teksin’ üzerinden bizlere ihbar bırakıyor. Biz de en kısa sürede olaylara müdahale ediyoruz” dedi. Kentte olumsuz bir durum yaşanmaması adına 7/24 teyakkuzda olduklarını ifade eden Güngör, “Vatandaşlarımız, herhangi bir olumsuz durumla karşılaştıklarında ‘Alo 185’ ve ‘Teksin’ uygulaması üzerinden bize ulaşmaları halinde en kısa sürede gerekli müdahalelerde bulunuyoruz” diye konuştu.