GÜNDEM - 27 Mayıs 2023 Cumartesi 10:20

Cumhuriyetin 100. yılında 'Cumhuriyet Çınarları ödüllendirildi

A
A
A
Cumhuriyetin 100. yılında 'Cumhuriyet Çınarları ödüllendirildi

Altınbaş Üniversitesi, 15. kuruluş yıl dönümünü “Cumhuriyet Çınarları” ödülleri ile taçlandırdı. Törende cumhuriyet tarihinde yapmış oldukları çalışmalarla önemli bir yere sahip olan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Devrim Erbil, Mustafa Denizli ve Doç. Dr. Cemil Arıkan'a ödülleri düzenlenen törenle verildi.

Atatürk'ün Türk milletine armağanı olan cumhuriyetin 100'üncü yılına özel 100 farklı etkinliği içeren proje çerçevesinde Altınbaş Üniversitesi tarafından “Cumhuriyet Çınarları Ödül Töreni” gerçekleştirildi. Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun, Altınbaş Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Altınbaş ve Rektör Prof. Dr. Çağrı Erhan'ın açılış konuşmalarını yaptığı törende, üniversitenin akademisyen ve öğrencilerinin bilim, sanat ve spor dünyasından seçtiği duayen isimlere ödülleri verildi.

Törenin açılış konuşmasını yapan Altınbaş Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Altınbaş, eğitimde markalaşmayı önemsediklerini ifade ederek, “Altınbaş Grubu olarak güvene dayalı ulusal ve uluslararası ortamda markalaşmayı esas alıp, tüm şirketlerimizde kadrolarımızı kurduk. Bunu eğitimde de üniversitemiz vasıtasıyla gerçekleştirdik. Mezun olup iş hayatına atılan gençlerimizin toplum tarafından takdir edilmesi eğitim markamızın gerçek hedefidir. Bunu gerçekleştirmek için elimizden gelen bütün gayreti göstermeye çalışıyoruz. Altınbaş Ailesi olarak yapmış olduğumuz işlerin baş tacını eğitim markamız olarak görüyoruz. Eğitim bütün markalarımızın en üst noktasını teşkil ediyor. Üniversitemiz gayretlerimizle istediğimiz hedeflere ulaştı. Şimdi ise ulaştığımız hedefle dünya markası olma çabası içerisindeyiz. Türkiye'nin konumunun dünyaya eğitim ihracatı yapacak bir noktada olduğuna tüm kalbimle inanıyorum. Üniversitemizin ise 40-50 yaşına geldiğinde dünyanın ilk on üniversitesi arasında olacağını düşünüyorum” dedi.

“En verimli dönemimizin başlangıcındayız”

Prof. Dr. Çağrı Erhan, 15. yılını kutlayan üniversitelerinin geçen sürede birçok başarıya imza attığını ifade ederek şunları söyledi:

“Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümü ile üniversitemizin 15. kuruluş yıl dönümünün örtüşmesi bizler için ayrı bir mutluluk kaynağı oldu. Kurucularımız tarafından en başında belirlenen hedefler doğrultusunda ilerleyerek, 15 yılın her birine yeni başarılar sığdıran üniversitemiz en verimli döneminin başlangıcında. Ulusal ve uluslararası alanda eğitim, araştırma ve topluma hizmet bakımından en üst sıralardaki üniversiteler arasına girmekten başka hiçbir planı, düşüncesi ve gündemi olmayan gerçek bir vakıf üniversitesiyiz. Üniversitemiz kendisini değişen küresel ve ulusal şartlara göre süratle güncelleyebilen, bunu yaparken de başlangıçtaki ilkelerinden taviz vermeyen dinamik bir bünyeye sahiptir. 9 binden fazla mezunumuz Türkiye'nin olduğu gibi dünyanın birçok ülkesinde üniversitemizin adından övgüyle söz edilen başarılara imza atıyorlar. Öğrencilerimiz bilimsel, sosyal ve sportif faaliyetlerde her geçen yıl daha fazla derece alıyor. Akademik başarıları, yurt içi ve yurt dışındaki seçkin kurumlardan aldıkları teklifler, destekler ve burslarla takdir ediliyorlar. Hocalarımızın yürüttüğü projeler ise hem bilim dünyasına hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyor.”

Prof. Erhan ayrıca, “asla olduk, hedefe ulaştık, kemale erdik” demeden durmaksızın süregiden bir mükemmelleşme gayretinde olduklarını söyledi. 13 bin 500'e ulaşan öğrenci sayılarının sorumluluklarını daha da artırdığını belirten Erhan, “15. yılımızda bizler Altınbaş Üniversitesi olarak küresel ve ulusal her tür zorluk karşısında bir ve beraber olan, düşenin elinden tutmayı bilen, her türlü doğal afet ve sıkıntıda dayanışmayı becerebilen, yardımseverliği ve şefkati içselleştiren, üzüntülerini ve sevinçlerini birlikte yaşayan büyük bir aile olduk. Üretken bir bilim yuvası haline geldik” diye konuştu.

“Üniversiteyi tamamlayan şey sanattır”

Öğrencisi olan Prof. Dr. Çağrı Erhan'dan bu ödülü almanın kendisi için ayrı bir önemi olduğunu belirten Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye'deki eğitim sistemini değerlendirdi. İlber Ortaylı, Türkçe'nin doğru kullanılması ve yabancı dil eğitiminin önemine değinerek, “Bir üniversiteyi tamamlayan şey sanat ve musikidir. Bununla birlikte üniversitenin üzerinde durması gereken eğitim ‘dil' eğitimidir. Dile çok önem verilmesi gerekiyor. Tahsilli insana kötü dil konuşmak ve sesleri yutmak hiç yaramıyor. Takip edilmesi gereken Türkçe televizyonda kullanılan dil değildir. Takip edilmesi gereken Türkçe, Zeliha Berksoy gibi büyük oyuncularımızın, eski devlet tiyatrosu oyuncularının kullandıkları Türkçe'dir. Bir diğer önemli nokta da lise eğitimidir. Eğitimin temelindeki sağlamlık öğrencilerin yetişeceği lisedir. Lise eğitimi hayatın her safhasında önemlidir” dedi.

“Bu ödüle layık olmak benim için büyük bir şeref”

Cumhuriyetin 100. yılına özel almış olduğu ödülün kendisi için çok anlamlı olduğunu ifade eden Türk sporunun duayen isimlerinden Mustafa Denizli, “Bu ödülü almaktan daha büyük bir mutluluk olabilir mi? Cumhuriyet tarihinden bahsediyoruz. Bu ödüle layık olmak benim için büyük bir şereftir. Bir üniversite tarafından verilmesi inanılmaz bir duygu. Hayatımda takdir edersiniz ki birçok ödüller aldım ama bu çok farklı. Gerçekten duygulu” dedi.

“Cumhuriyet bizlere Atatürk'ün bir hediyesi”

Cumhuriyet tarihine sanat eserleriyle katkıda bulunan Ressam Devrim Erbil ise, cumhuriyetin 100. yılının çok büyük bir anlam ifade ettiğini söyleyerek, “Cumhuriyet; içerisinde demokrasi, çağdaş düzeye yükselmenin bir fırsatı olduğu için çok önemli. Ayrıca cumhuriyet bizlere Atatürk'ün bir hediyesi. Milletçe cumhuriyeti kutluyoruz. Cumhuriyetle beraber Türk insanının savaşlardan sonra yorgun olduğu bir süreçte tekrar çağdaş yaşama ve uygarlıklara ulaştığını bilerek, cumhuriyet aydınlanması içinde yetişmiş cumhuriyetin çocuklarıyız. Onun değerlerine, ilkelerine göre ülkeyi yükseltmek ve yüceltmek ülküsüyle elimizden geldiği kadar çalıştık. Ben de sanat yoluyla bu çalışmada yer aldım” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Zabıta özel bireylerle voleybol ve yakar top oynadı Bilecik Belediyesi +1 Mutluluk Kafe’de çalışanları ziyaret eden zabıtalar, özel bireylerle sokak oyunları oynadı ve çay içerek sohbet etti. Dünya Engelliler Haftası etkinlikleri kapsamında Bilecik Belediyesi Zabıta Müdürlüğü görevlileri +1 Mutluluk Kafe’de çalışan özel çalışanları ziyaret etti. Tümü özel bireylerden oluşan kafe çalışanları tarafından karşılanan Zabıta Müdürlüğü görevlileri özel bireylerin talep ve görüşlerini dinledi. Bilecik Belediyesi Zabıta Müdürü Mücahit Öndersev, yaptıkları etkinlik dolayısıyla büyük mutluluk yaşadıklarını belirterek, "Zabıta Müdürlüğü çalışanları olarak kutlanan Engelliler Haftası kapsamında Bilecik Belediyesi +1 Mutluluk Kafe çalışanlarını ziyaret ettik. Biz sürekli Zabıta Müdürlüğü olarak buradaki arkadaşlarımızla diyalog halindeyiz. Çünkü onlar bizden kalplerinin güzelliğiyle artı bir konumundalar. Hayatın, onlar için ne kadar güzel olursa bizler için de güzel olacağının farkındayız ve farkında olmalıyız. Çünkü bizler de her an o kategoriye girebiliriz. Buradaki arkadaşlarımızı çok seviyoruz, iyi ki varlar" ifadelerini kullandı. +1 Mutluluk Kafe çalışanları da yapılan sürpriz ziyaret dolayısıyla duydukları memnuniyeti belirterek, zabıta görevlilerine teşekkür etti. Etkinlikte +1 Mutluluk Kafe çalışanları, Zabıta Müdürlüğü görevlileriyle voleybol ve yakar top oynadıktan sonra çay içerek, sohbet etti.
Bilecik Damkacı: "Her yıl 11 milyon kişi hipertansiyon nedeniyle hayatını kaybediyor" Bilecik Sağlık Müdürü Ferhat Damkacı, Dünya Sağlık Örgütü’nün yapmış olduğu çalışmalara göre dünya genelinde 1,3 milyar kişi hipertansiyon ile yaşamını sürdürmekte olduğunu ve her yıl 30-70 yaş arasındaki yaklaşık 11 milyon kişi hipertansiyon nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Sağlık Müdürü Ferhat Damkacı, genellikle 30-70 yaş arası görülen hipertansiyon hastalığından bahsederek, ‘’ Hipertansiyon; kan basıncının olması gereken değerin üzerinde olmasıyla karakterize, tedavi edilmediği taktirde ciddi sağlık sorunlarına yol açan müzmin (kronik) bir hastalıktır. Hipertansiyon; inme, kalp krizi, kalp yetmezliği ve böbrek hasarı gibi ölümcül durumlara yol açması nedeniyle dünya genelindeki hastalık ve ölümlerin en önde gelen risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün yapmış olduğu çalışmalara göre dünya genelinde 1,3 milyar kişi hipertansiyon ile yaşamını sürdürmekte olup her yıl 30-70 yaş arasındaki yaklaşık 11 milyon kişi hipertansiyon nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde, 2023 yılında yapılan bir çalışmada 15 yaş üzerindeki nüfustaki hipertansiyon sıklığının yüzde 18,3 olduğu ve sıklığın yaşla birlikte arttığı belirlenmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan 2022 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre de ülkemizde gerçekleşen ölümlerin yüzde 3,5’inden hipertansiyon sorumludur. Vakaların yüzde 95’inde hipertansiyona yol açan asıl neden tam olarak belirlenememiş olmakla birlikte altta yatan en sık nedenler arasında yüksek tuz ve yağ tüketimi, meyve ve sebzeden fakir diyet, aşırı kilo ya da obezite, yetersiz fiziksel aktivite, zararlı alkol kullanımı, tütün ve tütün ürünleri tüketimi ile stresin yer aldığı gösterilmiş; olumlu yaşam tarzı değişikliklerini içeren birincil koruma yönteminin hipertansiyondan kaynaklanan ilave hastalık ve ölümleri önlemede etkili olduğu ortaya konulmuştur’’ dedi.