SAĞLIK - 28 Kasım 2022 Pazartesi 11:32

Damadının karaciğeriyle yaşama tutundu

A
A
A
Damadının karaciğeriyle yaşama tutundu

 Karaciğer kanseri olan 52 yaşındaki Ercan Kurcan, damadının verdiği karaciğerle yaşama tutundu. Kurcan, “Karaciğerimde kanser olduğu tespit edildi, eşim ve kızımın uymadı, damadımınki uydu. İlk tanıştığımızda söylemiştim, ’damat olarak değil, evlat olarak görmek istiyorum’ diye çünkü bir tane çocuğum var. Benim talebim olmadan karaciğerini verdi, çok duygulandım” dedi.

Beşiktaş’ta oturan 52 yaşındaki Ercan Kurcan, hissettiği halsizlik ve mide bulantısı gibi şikayetler sonrası geçtiğimiz aylarda hastaneye gitti. Yapılan tetkiklerde Hepatit B’ye bağlı gelişen siroz tespit edilirken, karaciğer kanseri olduğu öğrenildi. Karaciğer nakli gerekliliği ortaya çıkan Kurcan’ın eşi ile damadı ve kızı verici olup olamayacağını öğrenmek tetkikler yaptırdı. Eşi ve kızı donör olmaya uygun bulunmazken, damadı 28 yaşındaki Rafet Karamuk’un verici olabileceği öğrenildi. Damadının karaciğerini verebileceğini söylemesi üzerine Kurcan’ın ameliyatı için hemen işlemlere başlandı. Ameliyata alınan damat ve kayınbabanın operasyonu başarılı geçerken, tüm aile büyük bir mutluluk yaşadı. Kurcan, damadından alınan karaciğerle yaşama tutunurken, tek çocuğu olan kızını evlendirdiği Karamuk’un kendisini çok duygulandırdığını anlattı. Operasyonu ekibiyle birlikte gerçekleştiren Medipol Mega Üniversite Hastanesi Karaciğer Nakli Merkezi Direktörü Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Onur Yaprak da tedavi süreci ve hastalığa ilişkin bilgi verdi.

“Alternatiflerin hiçbirisi karaciğer nakli gibi iyi sonuç vermiyor”

Hastasının durumuna ilişkin konuşan Karaciğer Nakli Merkezi Direktörü Prof. Dr. Onur Yaprak, “Hastamız bize karaciğerde Hepatit B’ye bağlı gelişen siroz onun zemininde gelişen 2,5’lik bir kanser saptanması şikayetiyle yönlendirildi. Aslında tamamen sağlıklıyken 6 ay önce bir halsizlik yakınması olmuş ve bu şikayeti üzerine yapılan tetkiklerde vücutta Hepatit B virüsü saptanmış. Biz kendisine bu durumda en iyi tedavinin karaciğer nakli olduğunu söyledik. Başka tedavi alternatifleri var ama diğer alternatifler ameliyat ya da o bölgeyi yakma gibi ancak hiçbirisi karaciğer nakli gibi iyi sonuç vermiyor. Tekrarlama riskleri çok yüksek o alternatiflerin, kendisi de nakil olmayı uygun buldu. Ülkemizde organ bağış sayısı maalesef çok yetersiz. Daha önceki yıllarda milyon başına 7 olan organ nakli sayısı şu anda milyon başına 3’e düştü. Yani artacağı yere bir düşüş var. Bu düşüşte Kovid’in etkisi de çok fazla oldu. Biz canlıdan nakilleri daha çok yapıyoruz, dünyada da bu konuda Kore’den sonra ikinci sırada canlı nakil yapan ülkeyiz” şeklinde konuştu.

“Nakil için damadı uyumlu çıktı”

Hastasının damadının nakil için gönüllü olmasıyla operasyonun hızlı bir şekilde planlanarak başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade eden Prof. Dr. Onur Yaprak, “Damadı öne çıktı, eşi ve kızının kan grupları uyumsuzdu kendisi damadıyla aynı gruptaydı. Verici olabilmek için ya 0 grubu olan bir verici bulunması gerekiyor ya da alıcıyla vericinin kan grubu aynı olacak. Damadı sağ olsun gönüllü oldu tomografisini çektik, karaciğer büyüklüğü uygundu, kendisine kalacak karaciğer yeterliydi. Yağlanma da yoktu, nakillerini gerçekleştirdik. Sorunsuz bir şekilde taburcu oldu, karaciğer nakli alıcılarımızla artık ömür boyu aile oluyoruz. Ömür boyu takipler devam ediyor. Ülkemizde 3 milyon Hepatit B taşıyıcısı var. Yüzde 90’ı taşıcıyı olduklarının farkında değil, hastamızda farkında değilmiş zaten rahatsızlık hissettiği zaman teşhis konmuş. Hepatit B çok sinsi bir virüs.1998 öncesinde aşılanmamışsa vatandaşlar o zaman herkesin mutlaka sağlık kuruluşlarına gidip test yaptırmasını öneriyoruz. Çünkü taşıyıcıların yüzde 90’ı farkında değiller. Hastalar artık hiçbir şey yapılamayacak evrelere geldikten sonra metastaz yaptıktan sonra da başvurabiliyorlar” dedi.

“Evlat olarak görmek istiyorum demiştim, damadım gönüllü oldu”

Şikayetleri sonrası hastaneye giden ve karaciğer kanseri olduğunu öğrenen 52 yaşındaki Ercan Kurcan şöyle konuştu: “Doktora başvurdum, hematolojiye yönlendirdi, çeşitli işlemler yapıldı sonra karaciğerimde sorun olduğu ortaya çıktı. Kanserden şüphelenildi, buraya yönlendirdiler. Tetkikler yapıldı, karaciğerde kanser olduğu tespit edildi. Eşimi, kızımı ve damadımı tetkiklere gönderdim, eşim ve kızımınki uymadı, damadımınki uydu ondan aldık. Çok kötü hissediyor insan kendisini ancak Allah’a şükür damadınki uydu. Zaten kendisi gönüllü oldu o şekilde hallettik. İlk tanıştığımızda da ona söylemiştim seni damat olarak değil, evlat olarak görmek istiyorum diye çünkü bir tane çocuğum var. Benim talebim olmadan verdi. İnsan içine girmeden, yaşamadan anlamıyor herkesi organ bağışı yapmaya davet ediyorum”

“İkimiz de iyiyiz, bence çok güçlü bir bağ oldu aramızda”

Eşiyle 3 yıl önce evlendiğini ve kayınbabası için karaciğer arayışı başladığında hiç düşünmeden verebileceğini söylediğini ifade eden 28 yaşındaki Rafet Karamuk, “Evde eşime de söylemiştim ben donör olabilirim diye, zaten bir tek benim uyumlu çıktı. Başka kimsenin de başvurmasına gerek kalmadı. Gönüllü olarak ben verdim. Korku tabi ki de oluyor ama çok düşünmedim. Kötü gideceğini hiç düşünmedim, hep iyi düşündüm iyi oldu çok şükür. İkimiz de iyiyiz, bence çok güçlü bir bağ oldu aramızda zaten başından beri aile gibiyiz. 3 kişilerdi 4 kişi olduk, bir oğlumuz oldu beş kişi olduk. Zaten tek kızları olan Esra’yı bana verdiler. O yüzden ailemiz, bağımız daha güçlendi. Organ bağışları kadavradan olsa tabii ki daha iyi olur çünkü zaten toprak altına giriyor beden” ifadelerini kullandı.

Hasibe Karadağ - Emre Baba
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.