POLİTİKA - 28 Mayıs 2015 Perşembe 18:27

Davutoğlu açıkladı! Tunceli Üniversitesi'nin adı değişiyor

A
A
A
Davutoğlu açıkladı! Tunceli Üniversitesi'nin adı değişiyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Talep üzerine değerli Tunceli Üniversitesi rektörümüz demişti ki, üniversitenin adını Munzur Üniversitesi yapalım. Bütün bürokratik işlemler tamamlandı. Seçim sonrasında ilk işimizden biri Tunceli Munzur Üniversitesi şeklinde adını yeniden inşa etmek olacak' dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti hükümetinin büyük hamlelerle darbelerin kalıntılarını yerle bir ettiğini belirterek, bir daha Türkiye’de hiçbir şekilde darbe, vesayet, baskı ve zulmün olmayacağını ifade etti. Kürt meselesinin etrafındaki istismarlarının önüne geçtiklerini anlatan Davutoğlu, şimdi de Alevi vatandaşlar üzerinde yürütülen her türlü istismara karşı olduklarını söyledi. 

Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun, bugün Siirt’in ardından ikinci durağı Tunceli oldu. Partisinin, seçim çalışmaları çerçevesinde Tunceli’de düzenlediği mitinge katılan Davutoğlu, Atatürk Kapalı Spor Salonu önündeki alanda, vatandaşlara hitap etti. Kasım ayında Tunceli’ye geldiğini ve o zaman Başbakan olarak en fazla ziyaret edeceği kentlerin başında Tunceli’nin geleceğini söylediğini belirten Davutoğlu, bir yıl olmadan bir kez daha Tunceli’ye geldiğini ifade etti. 7 Haziran’da kutlu bir yürüyüşün önemli bir aşamasına gelineceğini dile getiren Davutoğlu, “Eski Türkiye dediğimiz de ne kast ettiğimizi en iyi anlatacak illerden biri Tunceli. Kendisi bu toprağın çocuğu olmakla birlikte Kılıçdaroğlu bir türlü tek parti döneminin hesapları ile yüzleşemiyor. Buraya gelenler CHP müfettişleri demişlerdi ki ‘Dersim bir çıbandır’ devlet için. Ama biz bu inancı yerle bir ettik. Devlet milletin emrindedir, hizmetindedir. Bunu dersim için söyleyenler sonra 27 Mayıs’ta bunu Demokrat Partililer için söylendi. 12 Eylül’de herkes için Kürtler için, Türkler için, Aleviler için söylendi. 12 Eylül zihniyeti 28 Şubat’ta devam etti. Başörtülüler, başı açıklar diye ayrıma tuttular kardeşlerimizi. 28 Şubat’ın o kalıntılarını AK Parti hükümeti büyük hamlelerle yerle bir etti. Bir daha bu ülkede hiçbir şekilde darbe, vesayet, baskı ve zulüm olmayacak. Kimseye nasıl düşüneceği empoze edilmeyecek” dedi.

“AYRIMCILIĞA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Dersim’deki olaylar için özür dilediğinde, Kılıçdaroğlu’nun bu çağrıya katılmadığını kaydeden Davutoğlu, “Ben daha önce buraya geldim. Alevi kardeşlerimiz ile Sünni kardeşlerimiz arasında bir daha ayrım yapılmayacağının taahhüdünde bulundum. Bizim için Hazreti Mevlana neyse, Hacı Bektaş-i Veli odur. Hiçbir yerde şimdiye kadar düşüncesi ve inancı dolayısıyla kimseye ayrımcılık yapmaya izin vermediklerini bundan sonra da vermeyeceğiz. 12 Eylül’ün kalıntılarını silmek için uğraşıyoruz. OHAL’i kaldırdık. OHAL’i kim kaldırdı. İnsan onurunu yok sayan işkenceyi bütün Türkiye’den sildik, attık. Şimdi derin devlet diye anılanlarla HDP, CHP, MHP yan yana. ‘Halka bidon kafalılar’ diye hitap eden gazeteci geçenlerde HDP’ye destek talep ediyordu. Herkesin istediği, inandığı gibi yaşayacağı, herkesin anadilinde istediği gibi konuşabileceği bir Türkiye. İşte biz bunu değiştirdik. 7 Haziran’da yeni bir Anayasa’ya var mısınız? İşte bizim çağrımız budur. Buradan bütün vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyorum. Nasıl geçmişte Kürt meselesi etrafında istismarların önüne geçtiysek, şimdi de Alevi vatandaşlar üzerinde yürütülen her türlü istismara karşıyız. Biz ‘gel’ deriz, ne olursan ol ‘gel’ deriz. Herkese ‘gel’ deriz. Beraber yürürüz” diye konuştu.

“MHP BU BÖLGELERE GELEMİYOR”

Diğer partilerin genel başkanlarının ya Türkiye’nin doğusunda ya da batısında olduğuna vurgu yapan Davutoğlu, “HDP’nin Karadeniz’de göründüğü baki değil. MHP zaten bu bölgelere gelemiyor. CHP’nin 33 ilde, MHP’nin 45, HDP’nin 50’yi aşkın ilde milletvekili yok. Türkiye’nin her yerine giden tek parti hangi parti? 81 vilayette kampanya yürütüyoruz. 3 vilayetimizde milletvekilimiz yok. Tunceli artık hasretimize son verecek mi? Tunceli’den Ankara’ya milletvekillerimizi gönderecek mi? Hiçbir yeri hiçbir partinin kalesi görmedik. Hangi partiye oy verirse versin, bütün vatandaşları bağrımıza bastık. Bunun için iki elim kanda olsa 81 vilayetimize gideceğiz dedim. Geldik mi? Biz bütün bu dağları yüreğimize aşk ile yazmışız. Her taş, her toprak, her su zerresi bizim için azizdir. Selam olsun Dersim’in, Tunceli’nin yiğitlerine” dedi.

“SÖZLERİ BİRER BİRER TUTACAĞIZ”

Kasım ayında geldiğinde Tunceli’ye birçok söz verdiğini ve bunları birer birer yapacaklarını kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi:

“Biz iktidara gelene kadar Tunceli’de üniversite, OSB var mıydı? Kim kurdu? Ambulans var mıydı? Kim getirdi? Onlar konuşur, AK Parti yapar. Tunceli’de 2002’de bir tane ambulans vardı. Bu dağlarda iki kişi aynı anda hasta olsa ambulans birine gider diğerine gidemezdi. Şimdi 32 ambulans var. Kar paletli, helikopter ambulanslarla Tunceli’nin emrindeyiz. Nitelikli yatak sayısı sadece 2’ydi. Şimdi 132 nitelikli yatak sayısı var. Eski hastane yeni yerine taşındı. Tuncelili hemşeriler eski hastanenin ne olacağını soruyorlarmış. Burası ağız ve diş sağlığı merkezi olarak Dersimlilere hizmet etmeye devam edecek inşallah. Bölünmüş yollar yaptık. Daha önce sadece 2 kilometre bölünmüş yol vardı. Şimdi 43 kilometre bölünmüş yol var. İnşallah Erzincan, Pülümür, Tunceli yolu da yapılacak. Bunun ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Bütün bu yolları birer birer yapmaya kararlıyız. Hozat’a yeni bir hastane yapıyoruz. 3 hastanede proje aşamasındayız. İki yol çalışması yapıyoruz. Pertek-Tunceli, Hozat-Ovacık yollarını yapıyoruz. 8 adet feribot yapıyoruz. İki tanesi teslim edildi.”

“SÜREÇ MUTLAKA BAŞARIYA ULAŞACAK”

Annelerin gözlerinden bir damla yaş düşmesine izin vermeyeceklerine dikkat çeken Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye Cumhuriyeti devleti aynı insan onuru anlayışı ile yaklaşan, birleştiren, bütünleştiren ortak kader inancını bilincini temel alacak ve çözüm sürecinin mutlaka başarıya ulaştıracak. Aramıza nifak sokmaya çalışanlara karşı ‘Biz asırlar burada beraber yaşadık, ebediyete kadar beraber yaşayacağız’ demeye var mısınız? Dersim’in acı olaylarının yaşandığı askeri kışla bir müze olarak en kısa sürede halkın hizmetine açılacak. Yine talep üzerine değerli Tunceli Üniversitesi rektörümüz demişti ki, üniversitenin adını Munzur Üniversitesi yapalım. Bütün bürokratik işlemler tamamlandı. Seçim sonrasında ilk işimizden biri Tunceli Munzur Üniversitesi şeklinde adını yeniden inşa etmek olacak. Gençlerimizin her açıdan istifade edebileceği spor salonlarını arttıracağız. Dersimdeki bütün gençlerin spor ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bir sulama tesisi yapıyoruz. Ovacık kayak tesisleri için ön hazırlıklar çalışmalar yapıldı. En önemli müjdelerimizden biri biz geldiğimizde 9 ilde doğalgaz vardı. Şimdi 74 ilimizde doğalgaz var. geriye 7 ilimiz kalmıştı. Biri de Tunceli. İnşallah en geç 2016’da doğalgaz Tunceli’ye gelmiş olacak.” 

ERCAN TOPAÇ - İSMAİL YOLERİ - MEHMET PİŞKİN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’da “Düşünce Hareketi” kuruldu Erzurum’da siyasetten ticarete, sosyal hayattan şehrin kalkınmasına, her alanda düşünce üretmek, siyasetin önünü açmak, şehre ve bölgeye dair projeler ortaya koymak amacıyla “Erzurum Düşünce Hareketi” kuruldu. İçinde iş adamların, eğitimcilerin, emekli bürokratların, siyasetçilerin, STK temsilcilerinin, gazetecilerin, akademisyenlerin ve gençlerin olduğu yaklaşık üç yüz kişiden oluşan Erzurum Düşünce Hareketi on kişiden oluşan yönetim kurulu ve altmış kişiden oluşan çalışma grubu ilk toplantısını yaptı. Yapılan yönetim kurulu toplantısında oy birliğiyle başkanlığa Murat Ertaş seçildi. EDH yönetim kurulu ise şu isimlerden oluştu: Murat Ertaş, Sıddık Takar, Zafer Taş, Yusuf Gökçan, Ayhan Özsağlıcak, Muhammed İkbal Çiçek, Fehmi Akçıl, Nurullah Avcı, Hüseyin Bekmez ve Taner Bayır. “Kişilere bağımlı bir hareket olmayacak” EDH Yönetim Kurulu Başkanlığına oy birliğiyle seçilen Murat Ertaş yaptığı açıklamada kendisine Erzurum Düşünce Hareketi’nin başkanlığını teklif eden ve kendisini oybirliğiyle başkan olarak kabul eden yönetim kuruluna teşekkür ederek kişilere bağımlı kalmadan bir sivil toplum refleksi, denetimi, inisiyatifi, iradesi ve geleneği, bir şehir karakteri olarak bu hareketin şehre yerleşmesini arzuladığını ifade etti. Başkan Murat Ertaş sözlerine şöyle devam etti: “Millî mücadeleyi başlatan kongreye ev sahipliği yapan Erzurum’umuz bu hassasiyetle her zaman devletinin âli menfaatlerini kendi menfaatine göre öncelemiş, son yirmi yılda da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olmuştur. Cumhurbaşkanımız da Erzurum’a her zaman özel ilgi göstermiştir. Şehrin Cumhurbaşkanımıza hesapsız desteği bazı çevrelerce maalesef istismar edilmiş, Erzurum gelişmişlik düzeyi olarak hak ettiği noktaya gelememiştir. Cumhurbaşkanımızın Türkiye’yi 20 yılda nereden nereye taşıdığını çok iyi biliyoruz. Uluslararası güçlerin ve sermaye sahiplerinin dijital dünyada ülkeleri ve insanları kendi köklerinden koparıp ifsat ettiğinin, ülkeleri ve milletleri felakete sürüklediğinin, organize edilmiş algının ve propaganda dilinin hakikati esir aldığının farkındayız. Erzurum Düşünce Hareketi ülkemizde, şehrimizde ve bir ateş çemberi olan bölgemizde kendisini tarih karşısında ülkesine, milletine ve şehrine sorumlu hisseden Erzurumlulardan oluşmaktadır. Sanayisi ve ekonomisi gelişmiş şehirler ile turizm şehirlerinin aksine Erzurum’da sosyal hayatın her şubesini, ticareti, ekonomiyi, şehirleşmeyi, yerel yönetimleri etkileyen en büyük dinamik ‘siyaset kurumu’dur. Bu durum Erzurum’un her dönem sadece şehriyle değil ülke siyasetiyle yakından ilgilenmesini sağlamıştır. Tarihi ticaret yollarının kavşağında olup, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ve İran gibi dört ülkenin sınır ticareti havzasında bulunan Erzurum’un “Turan Yolu” diyebileceğimiz Çin’in Orta Kuşak Yol İnisiyatifi’nin (demir İpekyolu) ve Basra Körfezi’nden Karadeniz’e Kalkınma Yolu’nun da en önemli lojistik merkezini oluşturacak stratejik noktadayken şehrin başta ekonomisi ve nüfusu olmak üzere birçok alanda eski hareketliliğini, canlılığını, önemini ve nüfuzunu kaybetmesi yadsınamaz bir gerçektir. Türk Dünyası Devletler Teşkilatı’nın kurulduğu dönemde, Erzurum’un EİT 2025 Turizm Başkenti ilan edildiği bir dönemde, değişen dünya ve bölge dengeleri göze alındığında Erzurum’un önüne birçok alanda tarihi fırsatlar çıkmıştır. Erzurum Düşünce Hareketi şehri tarihiyle, siyasetiyle, tüm asabiyesi ve yer altı yer üstü zenginlikleriyle tanıyan, şehre dair sıkıntıların farkında olan bir ortak akıl hareketidir, bir inisiyatif alma gönüllülüğüdür.” Murat Ertaş’ın konuşmasından sonra EDH Yönetim Kurulu Üyesi Muhammed İkbal Çiçek Erzurum Düşünce Hareketi Yönetim Kurulunun hazırladığı ortak metni toplantıya katılanlara okudu. “Kamuoyu sürekli bilgilendirilecek” Erzurum Düşünce Hareketi Yönetim Kurulu, yaptığı açıklamada mülk-i İslamın kilidi olan Erzurum’un maddî ve manevi kalkınması için, yaklaşık bir yıldır oluşum çalışmalarını yürüttükten sonra bir araya gelmiş hemşerilerden müteşekkil gönüllü bir düşünce hareketi olduğu ifade edilerek, “Bin yıllık hudut şehri olup Anadolu’nun Kafkasya’ya ve Asya’ya açılan kapısı, bölgesinin merkez şehri Erzurum’umuzun, cennet vatanımızın ve aziz milletimizin istiklâl ve istikbalinin yüklediği tarihi misyonu ve stratejik önemine, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve merkezi hükümetin iltifatına ve alâkasına rağmen sosyal ve ekonomik açıdan bulunduğu gelişmişlik düzeyi şehrimize yakışmamaktadır. Son yirmi yılda ülkemiz her alanda çağ atlamış; şehirlerimiz kentsel dönüşüm, sanayi, üretim, şehirleşme ve sosyal hayatta ciddi mesafe almış ve kalkınmışken şehrimiz TÜİK verilerine göre başta nüfus olmak üzere birçok alanda kan kaybetmiştir. Erzurum Düşünce Hareketi şehrimizin genel gelişmişlik düzeyinin artması için siyasî, sosyal, sportif, kültürel ve ekonomik meselelerde devlet ricaliyle, yerel yönetimlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve halkımızla istişareler yapacak, gerektiğinde inisiyatif ve vazife almaktan kaçınmayacaktır. Madem ilimizde kamu yatırımlarını takip, kamu bütçesini yönlendirme, kurumların kadro ihtiyacının karşılanmasında, şehrin meselelerinin takibinde ve çözümünde, halkın taleplerinin değerlendirilmesinde siyaset kurumu en önemli erktir; o halde siyaset erkini daha adil ve güçlü kılmak, küçük grupların menfaatlenme aracı olmaktan çıkarmak, çoğulculuğu sağlamak, şehrin nitelikli insan kaynaklarını siyasetten uzaklaştırmamak adına Erzurum Düşünce Hareketi siyasette ve bürokraside gönüllü bir denetleme vazifesi yapıp kamuoyunu bilgilendirecek basın açıklamaları yapacaktır. Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere farklı şehirlerden mensupları bulunan Erzurum Düşünce Hareketi tarımdan turizme, sağlıktan eğitime, ticaretten sanayiye birçok alanda şehre ve siyasete dair düşüncelerini, yaptığı çalışmalar sonucunda hazırladığı raporları Erzurum kamuoyuyla, şehrin yöneticileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, ilgili bakanlıklarla ve gerektiğinde cumhurbaşkanlığıyla paylaşacaktır.” denildi.