DBP Siirt İl Örgütünce, “Öz yönetim ve özerklik” başlığıyla bir toplantı düzenlendi. Belediye konferans salonunda düzenlenen toplantıya, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve çok sayıda partili katıldı. Burada konuşan Yüksek, Ortadoğu’nun ve bölgenin yeniden şekillendiğini belirterek, öz yönetim ve özerkliğin halkın gündeminde canlı tutulacağını söyledi. Bu yüzyılda çok sayıda insanın hayatını kaybettiğine dikkat çeken Yüksek, “Çünkü bu durumu kabul etmeyen insanlar tavır koydular mücadele ettiler. Ve 40 yıldır aralıksız bir mücadele sergilediler. Elbette devletin baskısı altında kendini savunmak haktır. Meşru savunma öz savunma tüm canlılarda olmazsa olmazdır. Bir saldırı karşısında kendini savunmayan bir canlı gördünüz mü? Bu halk Yerel demokrasi gelişsin istiyor. Artık merkezden yönetilmek istemiyor. Artık kendi kimliğimizle dilimizle var olmak istiyoruz. Dilin kimliği özerklik olsun, idari olarak da ekonomik ve eğitim olarak da özerklik olsun. Tüm yaşamsal konularda özerklik olsun. Bunu hiçbir topluluk kabul etmedi. Kabul edersek teslim olursak 100 yıl daha kaybederiz. Şimdi bir eşikteyiz bir sınırdayız. Eğer bu mücadeleyi derinleştirirsek bu eşiği aşabiliriz” dedi.
"VERGİ VERDİĞİMİZ ANKARA NE YAPIYOR ?"
Bölgedeki tüm enerji kaynaklarının bölge halkının malı olduğunu savunan Yüksek, şu ifadelerde bulundu:
“Buraya gelip burayı sömürenler hırsızdır. Gelip sizin elinizden alanlar hırsızdır. Sizin nafakanızı alıyor sofranızdan alıyorlar. Vergi dahi vermemeniz lazım. Kime veriyoruz vergiyi Ankara’ya, Ankara ne yapıyor bizim vergimize? Tank yapıyor, top yapıyor, silah yapıyor gelip bizim başımıza yakıyor. Yerel meclisler olmalı yeni sistemde. Yeni düzende vergiler meclise verilmeli. Buranın gelirleri burada kalmalıdır. Bizim insanlarımız halkımız istifade etmelidir. Bizden çalıyorlar bizim hayatımızdan çaldılar. Artık geri almamızın zamanıdır. Bunların hepsini geri alacağız. Yani neresinden alırsak alalım ekonomik olarak işsizliğin yoksulluğun ortadan kalkmasının yolu ekonomik özerkleşmesidir. Dilimizin kimliğimizin özgürleşmesi için özerklik lazım. Kendi kimliğimizle kendi dilimizle yönetelim kendimizi. Merkeziyetçi tekçi çözüm değil. Çözüm yerel demokrasi özerklik ve otonomdur ve buna benzer formülerdir. Buna karşı onlar halka karşı saldırı devam ettikçe halk asla teslim olmayacak. Bizler teslim olmayacak, geri atım atmayacağız. Çünkü artık geleceğimiz görüyoruz. Bu geleceğe bir kez tutunduk bir daha geri atım atmayacağız.”
