ASAYİŞ - 24 Mayıs 2019 Cuma 12:34

Dehşeti yaşayan Sarar çiftinden kameralar önünde ilk açıklama

A
A
A
Dehşeti yaşayan Sarar çiftinden kameralar önünde ilk açıklama

Eskişehir’deki evlerinde rehin alınıp soyulan Sarar Şirketler Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar ve eşi Zehra Sarar, açıklamalarda bulunarak olayı anlattı.

Eskişehir’de geçtiğimiz günlerde Sümer Mahallesi Basma Fabrikası içerisinde bulunan evlerinde soyularak darp edilen Cemalettin ve Zehra Sarar, basın mensupları karşısına çıktı. Olayın nasıl yaşandığını anlatan Zehra Sarar, “Ben de onları yüzü koyun yatırıp tekmelemek istiyorum” diyerek sitem etti. Zehra Sarın el, yüz ve boynundaki darp izleri ve morluklar ise durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Basma Fabrikasının içerisinde bulunan bir alanda düzenledikleri basın toplantısında ilk olarak konuşan Cemalettin Sarar, eşi Zehra Sarar’ın direndiğini söyleyerek, “Bu Ramazan mübarek günde böyle bir şey yaşandı. Mücadele ile Zehra hanımın mücadelesi ile kurtulduk. Allah’a şükürler olsun. Zehra Hanım onlara çok bağırdı, direndi. Direncinin sonunda da ikimizi de bağladılar, yatırdılar. Kasada ne varsa alın götürün dedim. Yukarıda kasa dedim” dedi.

Dehşeti yaşayan Sarar çiftinden kameralar önünde ilk açıklama

“Sus deyince Cemalettin’e şaka mı yapacaklar acaba, böyle şaka mı olur dedim” 

Olay anını anlatan Zehra Sarar, siyah giyimli adamları gördüğünü ve Cemalettin Sarar’ın ‘sus sus’ demesiyle ‘şaka mı yapıyorlar acaba’ diye düşündüğünü söyledi. Ellerinin ve ayaklarının bağlanmasının ardından bileğini plastik kelepçeden çıkardığını, makasa ulaşıp keserek kurtulduklarını aktaran Sarar, “Saat 11’e 5 kala ben camiden geldim. Kış bahçesinde oturuyoruz. Oturduk, sularımızı haplarımız içtik. Başımı çevirdim, iki tane simsiyah giyinmiş, simsiyah eldivenli sadece gözleri gözüküyor. 'Cemalettin bunlar ne' dedim, 'sus sus' dedi. Sus deyince Cemalettin’e 'şaka mı yapacaklar acaba, böyle şaka mı olur' dedim. İrkildim bir tuhaf oldum. Ondan sonra Cemalettin döndü. Bir tanesi de yukarı çıkıyor dedim. Orada bizim vitral camlar var oradan gözüküyor. Bir tanesi de yukarıdan çıkıyor derken, bir tanesi Cemalettin beyi, bir tanesi de beni etkisiz hale getirdi. Ellerimizi bağladılar, siyah kelepçelerle ellerimizi bağladılar, ellerimiz kesildi. Ben tabi direndim, ne yapıyorsunuz dedim. Tam teravihten geldim, abdestimle duruyordum. Bu mübarek günde bunlar da mı gelecekti başımıza, siz ne yapıyorsunuz, bunlar da mı gelecek başımıza sizde hiç Allah korkusu yok mu diye direnmeye başladım. Tabi onlar ayaklarımı ellerimi bağladılar. Ayaklarım bağlı olduğu halde ben yine bir kalkmaya çalıştım. Dizlerimin, dirseklerimin üstüne düştüm. Her yerim çok kötü oldu. Ondan sonra Cemalettin Beyi yukarı çıkardılar. Bana kasanın anahtarını sordular. Yok, burada değil, fabrikanın kasasında evde değil dedim. Sonra artık kasayı olduğu gibi alın götürün dedim. Tabi o kadın bizde çalıştığı için anahtarı da kasının yerini de biliyordu. Orada 4-5 tane kapı var, direk kasanın olduğu yere gitmiş. Kasanın yerini anahtarları da biliyor. Hepsini boşaltmışlar. Kasanın dışındakileri de götürmüşler. 4 tane daha çekmece vardı. Onları da olduğu gibi boşaltıp götürmüşler. Sonra tabi biz bağladılar. Sonra beni de yukarı çıkardılar. Cemalettin beyi yatırmışlar yüzükoyun. Ben biraz direndim, Cemalettin ‘yat işte yat diyorlar’ dedi. Elimizi arkadan bağladılar, ayaklarımızı bağladılar sonra birbirimize bantladılar ayaklarımızı. Sonra üstümüzden kilitlediler ve ses kesildi. Ben biraz sağ tarafım gevşek oldu herhalde sağ kolumu kurtardım. Cemalettin gel bu çekmecede makas var o makası alalım da keseyim ben dedim. Kesip doğru telefona gittim. Hemen güvenliği aradım. Siz neredesiniz eşkıyalar bastı bizi soyulduk, neredesiniz dedim. O da dedi ki, ‘efendim burada 3 kişi var kovalıyorum, onları takip ediyorum, Enveriye istasyonuna doğru gittiler’ dedi. Sonra kim geldi kim açtı kapıyı hiç bilmiyorum. Ondan sonrasını hatırlamıyorum ama öncesini hatırlıyorum. Onların gittiğini anladım. 5 dakika bile sürmedi elimi çıkardım” ifadelerini kullandı.

“1 milyon Euro istediler” 

Ellerinde silah görmediğini söyleyen Zehra Sarar, “Ben silah görmedim, ama ellerinde kama gibi bir şey vardı. Ben çok sıktı dedim kelepçeyi kesti onunla yeniden bağladı” ifade ederken, Cemalettin Sarar ise çalınan para ve ziynet eşyalarından bahsederek, “1 milyon Euro istediler, Euro diyor, dolar diyor. Hepsi fabrikada dedim. Kasada ne varsa al git dedik. Kasada vardı dolarımız Euro’muz. Ben de bilmiyorum Zehra hanımın ne kadarı olduğunu. Zehra hanımın ziynetleri vardı. Onların hepsini alıp gittiler. İki ay çalıştılar karı koca çalıştılar. Bizim bağ evinde çalışıyorlardı. Hizmet ediyorlardı” açıklamalarında bulundu.

“Ben de onları yüzükoyun yatırıp tekmeleyeceğim” 

Süleyman Demirel’in hediye ettiği altın saatlerin de çalındığını aktaran Zehra Sarar, “Ne kamera var ne alarm var, ne bekçi var. İki tane kapıda bekçi var, biz de güvendeyiz diye oturuyoruz. Elini kolunu sallayarak girmişler. Demirel’in altın saatleri vardı hediye ettikleri bir tanesi Cemalettin’in bir tanesi benim. Gerdanlık vardı. Bir an evvel karşıma gelmelerini istiyorum. Ben de onları yüzü koyun yatırıp tekmeleyeceğim. Emniyet müdürümüze de söyledim. Eve de son derece korumalı bir güvenlik sistemi yaptıracağız” diye konuştu.

“Direk kasanın olduğu odaya giriyor” 

Soyguncuların direkt kasanın olduğu odaya gittiklerini söyleyen Cemalettin Sarar, şu ifadelere yer vererek konuşmasını sonlandırdı: 

“Hakkımızda hayırlısı. Allah bizi korudu. Yalnız ben karşı gelmedim, eşim karşı geldi. Onu darp ettiler. Benim de üstüme çıktılar, çiğnediler. Yatak odasına girmiyor. Direk kasanın olduğu odaya giriyor. İki tane kol saatim var. Pahalı saatler, 40 bin 50 bin dolarlık saatlerimi hiç ellemiyor. İkisi de duruyor. Hanımınkileri de alıp gidiyorlar. Çekmecede kasada ne varsa alıp gidiyorlar” 

Basın açıklamasının ardından olayın yaşandığı evin önünde basın mensuplarına fotoğraf ve görüntü veren Sarar çifti, yanlarında olan herkese teşekkür etti.  

Burak Tekin - Mustafa Kaplan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Derbi maçı sonrasında tehlikeli yakınlaşmayı polis engelledi Türkiye Süper Ligi’nin tamamlanmasına 3 hafta kala oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçının ardından Bartın’da Fenerbahçe taraftarları galibiyeti kutladı. Büyük sevinç yaşayan Fenerbahçeli taraftarların arasına Galatasaraylılar girince gerginlik yaşandı. Tartışmaları büyümeden önleyen polis, galibiyeti kutlayan Fenerbahçeli taraftarlar ile yakında toplanan Galatasaraylıları, birbirinden uzak tutmayı başardı. Bartın’da kafelerde toplu olarak maçı izleyen Fenerbahçe taraftarları, maçın hemen ardından 1-0’lık galibiyeti kutladı. Meşaleler yakarak, tezahüratlarda bulunan taraftarlar, yola taşarak seyir halindeki araçların önünü kesti. Araçları ile tur atan bazı Fenerbahçeli taraftarlar da klakson çalarak, diğer taraftarlara destek verdi. Maç öncesinde geniş güvenlik tedbirleri alan polisler ise sık sık taraftarları ikaz etti. Ekipler yola taşan taraftarları da uyararak, trafiğin akışını yeniden sağladı. Yukarıçarşı bölgesine yürüyen Fenerbahçe taraftarlarının arasına, ellerinde bayrak, üstlerinde forma ile bazı Galatasaraylıların girerek, tezahürat yapması üzerine ise tartışmalar yaşandı. Büyük gerginliğin yaşandığı o anlarda polis ekipleri araya girerek, tartışmaları kavgaya dönüşmeden bitirdi. Uzaklaşan Galatasaray taraftarları ise Hükümet Caddesi üzerinde toplanarak, yaklaşık 50 metre uzaklıktaki Fenerbahçeli grubun yanına gitmek istedi. Fenerbahçe aleyhine tezahüratlar yapan Galatasaraylı grubun önünde set oluşturan polis, geçişlere izin vermedi. Polis ekipleri Fenerbahçe taraftarlarının önünde de set oluşturarak, her iki grubun birbirine yaşamasını önledi. Bir süre tezahürat eden Galatasaraylı taraftarlar, polisin uyarılarının ardından sloganlar atarak dağıldı.
İstanbul Dursun Özbek’ten Ali Koç’a: "Cesaretin varsa gel, buradayım" Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un stat çalışanını darp ettiğini belirterek, "İnsanlara ağza alınmayacak küfürler etmiş. Darp etmiş, video kayıtları var. Darp ettiği kim, burada sahadaki görevli çalışan arkadaş. Şu kadar cesaretin varsa gel, buradayım" dedi. Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray sahasında karşı karşıya geldiği Fenerbahçe’ye 1-0 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, RAMS Park’a geldikten sonra yaşanan olaylarla ilgili Galatasaray Başkanı Dursun Özbek basın mensuplarına sert açıklamalarda bulundu. Olayları duyunca stada geri geldiğini söyleyen Başkan Özbek, "Bir maç oynandı, bitti. Her iki takımın taraftarı da stattan ayrıldı. Ben de ayrıldım. Sonra olayları duyunca geri geldim. Ali Koç’un yaptıkları 40-50 kişi ile buraya gelip, burada çalışanları darp etmesi, ağza alınmayacak küfürlerle şey yapması kabul edilebilir değil. Sözde polis koruması altındayız. Maç başladığından, maç bitene kadar bu seyirci dağılana kadar polis koruması altındayız. Bir defa Ali Koç bu cesareti nerden buluyor. Lig başladığından beri, ’Hakemleri tartaklayın, hakemlere tokat atın, İzmir’de hakemlerin peşine düşün’ diyen bu zat maç bittikten, insanlar dağılmış, burada sadece iki görevli kalmış. Maç da yok, belli güruh ile gelip insanları tartaklamak haddini nereden, kimden alıyorsun, kim destekliyor seni? Buradan devlete, İçişleri Bakanlığı’na, Emniyet Müdürlüğü’ne sesleniyorum, polisler nerede? Polis nezaretinde içeriye girip, bizim adamlarımızı tutmak suretiyle, Ali Bey’in sahaya çıkmasının maksadı ne? Bu provokasyon niye? Neticede bir maç oynadık. Bizim için şampiyonluk maçı. Hiç merak etmesin ama Ali Bey bak, ben haberi aldım geldim. Bu vandalizmin Türkiye futbolu açısında kabul edilebilir tarafı yok. Ben geldim, eğer yüreğin yetiyorsa gel burada seni bekliyorum. Devletin artık bunun hesabını sorması lazım. Polisin, Adalet Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın bu işe müdahale etmesi lazım. Bu şımarıklık, bu hukuk tanımaz, insanlara ağza alınmaya küfürler etmiş. Darp etmiş, video kayıtları var. Darp ettiği kim, burada sahadaki görevli çalışan arkadaş. Şu kadar cesaretin varsa gel, buradayım. Şu kadar delikanlılığın varsa gel, buradayım” diye konuştu.
Ankara Başörtülü hakimi reddeden uyuşturucu sanığı avukatına suç duyurusu Mahkeme başkanı kendisini başörtülü olmasından dolayı reddeden uyuşturucu sanığı avukatı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Barosuna suç duyurusunda bulundu. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki uyuşturucu duruşmasında mahkeme başkanının ‘başörtülü’ olmasından ötürü reddi hakim talebinde bulunan sanık avukatı Alperen Demirdiş hakkında, mahkeme başkanı, ’Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’, ’Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılamak’ ve ’Haksız gerekçe ile hakimleri reddetme ve bu sebeple davanın bilerek ve isteyerek gereksiz yere uzamasına neden olması ile görevi kötüye kullanma’ suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Barosuna ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu. “Başörtüsünün yasaklılığına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır” Konuya ilişkin Başsavcılığa sunulan dilekçede, 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hatırlatılarak, “Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir’ ve ’kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz’. Yürürlükte olan kanunlarda ve Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nde kamu kurumlarında ve bir kamu kurumu olan adliyelerde başörtüsünün yasaklılığına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır” denildi. "Başörtüsü takan kadınlara karşı gerçekleştirilen bu hareketi kabul etmek mümkün değildir" Avukat Demirdiş’in reddi hakim talebinin, din ve vicdan hürriyetine aykırı bir durum olduğu belirtilen dilekçede, "Avukat Alperen Demirdiş’in pek çok kişinin önünde inancının gereği ve bir yansıması olarak başörtüsü takan tüm kadınlara karşı gerçekleştirdiği bu hareketi kabul etmek ve sindirmek mümkün değildir. Bu davranışa göz yummanın veya görmezden gelmenin benzer davranışlarla karşılaşılmasının önünü açması muhtemeldir" ifadeleri yer aldı. "Avukata disiplin işlemlerinin yapılması talep edildi" Öte yandan, Ankara Barosu Başkanlığı’na sunulan dilekçedeyse, "Avukat Alperen Demirdiş hakkında bu davranışı ve avukatlık mesleğine yakışmayan duruşmadaki hal ve tavırları sebebiyle disiplin işlemlerinin yapılması hususunda gereğinin takdir ve ifası Baro Başkanlığı’nızdan rica olunur" ifadeleri yer aldı. Olayın geçmişi Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen uyuşturucu duruşmasında sanık avukatı Alperen Demirdiş, mahkeme başkanı ve üye hakimin başörtülü olması sebebiyle reddi hakim talebinde bulunmuştu. Mahkeme başkanıysa reddi hakim talebi doğrultusunda savunma almayarak yargılamayı durdurmuştu. Olayın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuya ilişkin açıklama yaparak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından avukat Demirdiş hakkında soruşturma başlatıldığını ifade etmişti.
Bursa 19 Mayıs coşkusu caddelere sığmadı Osmangazi Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlediği 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü, binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de yürüyüşte yer alarak Bursalıların 19 Mayıs coşkusuna ortak oldu. Osmangazi Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu, 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü ile zirveye taşıdı. 19 Mayıs coşkusunu, 7’den 70’e tüm Osmangazililere yaşatmak adına düzenlenen 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü saat 19.19’da Fomara Meydanı’ndan başladı. Bando eşliğinde yürüyen vatandaşlar, metrelerce uzunluğunda Türk bayrağı taşıdı. Yürüyüşe katılan binlerce Bursalı, ellerinde fenerler ve bayraklar, ağızlarında marş ve şarkılar ile Fevzi Çakmak Caddesi üzerinden Osmangazi Meydanı’na kadar yürüdü. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunun Bursa caddelerine taştığı yürüyüşe, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten, meclis üyeleri ve on binlerce vatandaş katıldı. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de kortejde yer alarak, Bursalı gençlerin bayram coşkusuna eşlik etti. "Bu ülke bize durup dururken gelmedi” Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin 105 yıl önce 19 Mayıs tarihinde atıldığının altını çizerek, "105 yıl önce Galata Limanı’ndan demir alan Bandırma Vapuru, içerisinde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile birlikte 19 Mayıs tarihinde Samsun’a yanaştı. Bu topraklar bize durup dururken gelmedi, onlar o gün Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkmasalardı, bugün hiçbirimiz burada olmazdık. Bugün bu etkinlikleri düzenleyebiliyorsak, camilerimizde ezanlar okunuyorsa, ibadetlerimizi yapabiliyorsak, onların sayesindedir. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları bizlere vatan olarak sunan tüm kahramanları şükranla, minnetle ve rahmetle yad ediyoruz. 19 Mayıs’ı da, Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimize yakışır şekilde kutluyoruz. Hep birlikte onların mirası Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkacağız” dedi. "Milli ve dini bayramlarımızı coşku içerisinde kutlayacağız” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de Bursa’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın coşku içerisinde kutlandığını ifade ederek, "105 yıl önce 16 Mayıs günü İstanbul’dan Bandırma vapuru ile hareket eden ve 19 Mayıs günü Samsun’a ulaşan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş meşalesinin yakıldığı bir süreci başlatmıştır. Başta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları bize vatan olarak sunan herkese, minnet borçluyuz. 105 yıl önce Anadolu’ya atılan o adım sayesinde Türk halkı bağımsızlığına kavuşmuştur. Bu sebeple, 19 Mayıs, çok önemli. Atatürk’ün gençlere armağan ettiği bu bayrama sahip çıkmak ve coşku içerisinde kutlamak çok önemli. Bu bayramı gelecek kuşaklara aktarmak bizim boynumuzun borcu. Bundan sonra milli bayramlarımız da, dini bayramlarımız da Bursa da coşku içerisinde kutlanacak” diye konuştu. "Atamızın emanetine sahip çıkıp, ilelebet yaşatacağız” CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, 19 Mayıs’ın sadece bir tarih olmadığına vurgu yaparak, “19 Mayıs emperyalizme karşı bir isyan ve başkaldırıdır. 19 Mayıs, tam bağımsız bir ülke kurmak için mücadele eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, bu hayali gerçekleştirmek için ilk adımı attığı gündür. Birileri İngiliz gemilerine binip kaçarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’dan yola çıkarak Anadolu halkını örgütledi ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini attı. Kurduğu bu ülkeyi de bizlere emanet etti. Bizler de gençlerimizle birlikte bu emanete sahip çıkıp, ilelebet yaşatacağız” dedi. "19 Mayıs, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti demek” Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, "19 Mayıs, bağımsızlık demek, özgürlük demek. Kadınların seçme ve seçilme hakkı demek. 19 Mayıs, demokrasi demek, tüm gençlerimize fırsat eşitliği demek. Bugün, demokrasiden, özgürlüklerden bahsediyorsak, bunu 105 yıl önce 19 Mayıs günü Samsun’a ayak basan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Atatürk, gençlerin kıymetini biliyordu. Gençlerimiz de Atalarının kıymetini çok iyi biliyor. Bugün de Atalarının onlara armağan ettiği bayramı coşku içerisinde kutluyorlar” ifadelerini kullandı. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bugünü anlamlı kılan, sadece bir bayram olması değil; yarınlara coşku, yarınla umut, yarınlara ümit olması. Her zaman, biz bu ülkeyi daha ne kadar güzel yerlere getirebilirizin cevabını aramalıyız. Tüm gençlerimizin, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum.”
Bursa Haluk Levent Gazze’deki soykırıma dikkat çekti Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına katılan ünlü şarkıcı Haluk Levent, Filistin’de yaşanan soykırıma dikkat çekti. Ünlü şarkıcının isteği üzerine on binlerce kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında, başta çocuklar olmak üzere tüm hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu. Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerinde, Filistin’de İsrail zulmü altındaki çocuk ve gençler unutulmadı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında Osmangazi Meydanı’nda konser verecek olan ünlü şarkıcı Haluk Levent’in öncülüğünde, on binlerce Osmangazili, bir dakikalık saygı duruşunda bulunarak, Filistin’de yaşanan zulme sessiz kalmadı. "Gençlerimiz Filistin’deki soykırıma dur diyecektir” Konser öncesinde Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte sahneye çıkan Haluk Levent, yaptığı konuşmada, "Çok hassas günlerden geçiyoruz. Dünyanın dört bir yanında hiç olmasını istemediğimiz olayların yaşandığını görüyoruz. Ben Atatürk gençliğinin, onun gösterdiği yoldan ilerleyen gençlerimizin, dünyadaki zulme dur diyeceğine inananlardanım. Türkiye Cumhuriyeti devletinin güzel gençleri olarak sizlerin, hiçbir şeyi görmezlikten gelmeden, etrafımızda yaşanan soykırımlara dur diyeceğinizi biliyorum. Bugün, yurt genelinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı çeşitli etkinliklerle coşku içerisinde kutluyoruz. Ancak, hemen yanı başımızda bu coşkuyu yaşayamayan on binlerce aile var. Atatürk gençliği olarak sizlerden bugün bir dakikalığına Filistin’deki soykırıma dikkat çekmek için saygı duruşunda bulunmamızı istiyorum” diye konuştu. Haluk Levent’in isteği üzerine konser alanın dolduran on binlerce kişi, Gazze için saygı duruşunda bulundu. Haluk Levent’in bu duyarlı hareketi Osmangazililer tarafından uzun süre alkışlandı.