ASAYİŞ - 15 Ağustos 2018 Çarşamba 15:07

Demir çubuk ağzından girdi, başından çıktı

A
A
A
Demir çubuk ağzından girdi, başından çıktı

Zonguldak’ta kafasına demir saplanması sebebiyle Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezine sevk edilen 7 yaşındaki Fırat Başaran’ın başındaki 1 metre uzunluğundaki demir çubuk, 6 saat süren operasyonla çıkartıldı.

Zonguldak’ta, bisikletiyle gezerken 2 metre yükseklikten düşen 7 yaşındaki Fırat Başaran’ın ağzından giren demir başından çıktı. Yaralı çocuk, ekipler tarafından Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezine sevk edildi. Beyin cerrahisi, kulak burun boğaz, plastik cerrahisi, anestezi ve AFAD ekipleri başarılı bir ekip çalışması sonucunda 6 saat süren operasyonla 1 metre uzunluğundaki demir çubuk operasyonla alındı. Çocuk yoğun bakım ünitesine kaldırılan 7 yaşındaki Fırat Başaran’ın tedavisi devam ediyor.
Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Bekir Hakan Bakkal, ameliyata katılan 1 uzman doktor ve 6 öğretim üyesi ile birlikte 7 yaşındaki Fırat Başaran’ın ameliyatı ve sağlık durumu hakkında bilgiler verdi. 

Doç. Dr. Bekir Hakan Bakkal, operasyonda emeği geçen tüm branştaki arkadaşlarına ve AFAD ekiplerine teşekkür etti. Hastanın 6 saat süren başarılı operasyonun ardından başında bulunan 1 metre uzunluğundaki demir çubuğun çıkartıldığını ifade eden Bakkal, “Atatürk Devlet Hastanesinden bize yönlendirilen 7 yaşındaki erkek çocuğumuz çok da rutin de görmediğimiz bir yaralanma ile acil servisimize başvurdu. Hastamız hastaneye başvurmadan önce hastamızla ilgili tıbbi bilgiler bize ulaştırıldığı için biz de ekip olarak beyin cerrahisi, kulak burun boğaz, anestezi, plastik cerrahi ve ameliyat ekibimiz hazır olarak bekliyorduk. Saat 18.00 gibi ameliyathaneye alındı. Üniversitemizdeki ilgili branş ekipleri ve Atatürk Devlet Hastanesinde beyin cerrahisi uzmanı operatör Dr. Emrah Keskin ile birlikte hasta ameliyata alındı. AFAD ekibi demirin kesilmesinde bizlere çok yardımcı oldu. İlk önce kulak burun boğaz tarafından hava yolu açıldıktan sonra AFAD ekipleri çıkarılacak olan çubuğun belli bir kısmını keserek yapılacak işlemde yardımcı oldu. Akabinde beyin cerrahisi gerekli işlemleri yaparak demir çubuğun çıkartılması konusunda rahat bir ortam hazırlamasını sağladı. Ardından çıkarılma işlemi tamamlandı. Ardından KBB ve plastik cerrahi oluşan defektle ilgili onarım işlemlerini tamamlandı. Hastamız şu an çocuk yoğun bakım ünitesinde bilinci açık bir şekilde takip edilmektedir. Burada tüm branştaki arkadaşlarımızın, ameliyat ekibimizin ve AFAD’ın çok büyük emekleri vardır. Ben hepsine hastanemiz adına teşekkür ediyorum” dedi. 

İlk günlerin büyük önem taşıdığını ifade eden Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı uzmanı Doç.Dr. Şanser Gül ise, “Hastamızı ilk olarak Atatürk Devlet Hastanesinde beyin cerrahisi uzmanı operatör Dr. Emrah Keskin görüyor ve durumu bize haber veriyor. Biz hazırlığımızı yaptık. Temel prensip ilk önce zarar vermeme, üst damaktan ağız içinden giren ve yaklaşık 1 metre uzunluğundaki demir çubuk kafatasını delerek sol ön fontelden 40 santim dışarı çıkmıştı. AFAD ekipleri tarafından 3 santim kalana kadar kesildi. Temel prensiplere bağlı kalarak parçalanan bölgeyi genişleterek demir çubuk rahatlatıldı. Sonra ameliyata alınarak demir çubuk çıkartıldı. Ön beyin düşünce davranışlarımızı yönlendirir; hafıza, düşünme, karar verme, idare etme gibi durumları evet çocuğumuz şu an yoğun bakımda bilinci açık bir şekilde zaman içinde neyi kaybettiğini görmüş olacağız. İlk günlerde hayati önem taşıyan bir durum var o da enfeksiyon ekip olarak tüm işlemler yapıldı. Antibiyotik tedavisine başlandı. İlerleyen günler her türlü sonuca açık” şeklinde konuştu. 

Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dali’ndan Dr. Öğretim Üyesi Özcan Pişkin ise bu tür vakalarda ekip çalışmasının önemine değinerek, "Operasyon öncesi fotoğraflardan tüm hazırlıklarımızı yapmıştık. Tüm branştaki hocalar çok emek harcadı. Hasta güvenliği açısından tüm önlemleri aldık. Kan talebi ve hava yolu güvenliği konusunda çalışmaları yaptık. Bütün alt yapı hazırlandıktan sonra işleme başlandı. AFAD’ından tıbbi çalışanına kadar ekip çalışıldı. Bu sonuca ulaşmamızda ekip çalışmasının önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.
Taşdemir’in ameliyatına Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Murat Kalaycı ve Doç.Dr. Şanser Gül, Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Sultan Şevik Eliçora ve Dr. Öğretim Üyesi Duygu Erdem, Plastik, Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Burçin Acuner, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dali’ndan Dr. Öğretim Üyesi Özcan Pişkin ve Atatürk Devlet Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği’nden Op.Dr. Emrah Keskin katıldı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.