SPOR - 26 Ağustos 2014 Salı 20:17

Demirel: 'Melo ile yaşadıklarımız doğru değil'

A
A
A
Demirel: 'Melo ile yaşadıklarımız doğru değil'

Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel, Süper Kupa finalinde Galatasaraylı Melo ile yaşadıklarının doğru olmadığını, maçtan sonra yaptığı açıklamaların farklı yerlere çekilmemesi gerektiğini söyledi.

Sarı-lacivertli takımın tecrübeli file bekçisi Volkan Demirel, Fenerbahçe Televizyonu’na gündeme dair açıklamalarda bulundu. Milli kaleci, sezona kupa ile başlamanın önemli olduğunu belirterek, “Sezona böyle bir kupa ile başlamak çok anlamlı oldu. İhtiyacımız vardı diye düşünüyorum. Son iki sezondur alamadığımız bir kupaydı. Bu iki sezonda da cezalı ve sakat olduğumdan dolayı oynayamamıştım. Bu maçta oynamak nasip oldu ve kupayı penaltılarla güzel de bir galibiyetle noktaladık. Takım arkadaşlarım da saha içinde çok iyi mücadele ettiler. Belki maç daha da erken bitebilirdi ama girdiğimiz pozisyonlarda golü atamadık. Çok pozisyona girdik ve karşılığında hiç pozisyon vermedik diyebilirim. Net bir pozisyonları yok. Çok iyi mücadele ettik ve özellikle defans hattımız çok iyi oynadı. Tebrik ederim. Tüm camiamıza hayırlı olmasını diliyorum. Önemli bir sezon. Hedefimiz ve amacımız belli. Bu sezona bir adım önde girmek, kupayla girmek her anlamda bize yazılan bir artıdır. Ben bu kupanın tüm takıma, tüm camiamıza ve tüm taraftarlarımıza armağan olmasını diliyorum” dedi.

"ÇÜNKÜ BEN İŞİMİ HIRSIMLA YAPAN BİR İNSANIM"
Futbolcuların saha içinde neler yaşadığını kimsenin bilmediğini vurgulayan tecrübeli eldiven, “Oraya çıkışımızı ve maçtan önce neler yaşadığımızı, maç içerisinde neler yaşadığımızı, atmosferi, stresi, gerginliği her şeyi. Her maçta bu tarz şeyler olabiliyor. İsimler değişebiliyor. Bazen ve genelde aynı futbolcular, ben de dahilim buna. Çünkü ben işimi hırsımla yapan bir insanım. İşimi karakterimle yapan bir insanım. Taraftarlığımla yapan bir insanım. O yüzden de bazı şeyler bana saha içerisinde ağır gelebiliyor. Ben de bunlara bir şekilde cevap vermek zorunda hissediyorum kendimi. Melo ile yaşadıklarımız doğru değil. Tasvip etmiyoruz hiçbir şekilde. Ben de etmiyorum kendi adıma ama ben hiçbir zaman bana bir şey yapılmadığı takdirde kimseye hiçbir şey yapmam. Bana bir şey yapılıyor ki ben de bunun karşılığında bir şeyler yapıyorum. Mesela ben penaltı kaçtıktan sonra taraftarıma doğru, Selçuk’un penaltısında da aynısını yaptım, taraftarıma doğru koşarken önüme engel koyuyor. Bunu bazıları, 'Volkan, Melo’nun üstüne çıktı, seviniyor' diye yorumlayabiliyor. Böyle bir şey olamaz. Maç içerisindeki hareketleri, takım arkadaşlarıma davranışları, bu bir değil, iki değil, üç değil, dört değil, beş değil. Benim açıklamam da maçtan sonra bunun üzerineydi zaten. Hiç kimse üstüne alınmasın veya hiçbir yer hiçbir kurum bunu üstüne alınmasın. Ben de bir hayvan severim. Benim de köpeklerim var. Benim de köpeklerle bağım çok sağlamdır. Yani çok severim. Ama oradaki ifadelerim bir kişiye odaklıydı. O kişi de zaten seviyor kendini o şekilde ifade etmeyi. O yüzden benim ona bu şekilde söylemem farklı yerlere çekilmesin. Benim tek üzüldüğüm o. Yoksa ben hep söylediklerimin arkasındayım. Tabi yaşananlar güzel değil. Biz oraya Soma aileleri için gittik. Umarım da faydamız, ufak da olsa bir yararımız dokunmuştur, ufak da olsa onlara mutluluk, onların yüzlerinde bir gülümseme hissettirmişizdir. Eğer bunu başarabildiysek, bu bize mutluluk verir. Tabi ki bu taraftan bakıldığında bu tarz şeyler futbolda güzel değil ama her derbi maçından sonra bu tarz şeyler konuşuluyor, yaşanıyor. Bunlar oluyor futbolda. Fazla da abartmaya, büyütmeye gerek yok. Bunlar futbolun içinde olan şeyler” ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.