ÇEVRE - 03 Şubat 2023 Cuma 10:04

Deniz marulları, ambalaj sektörüne umut olacak

A
A
A
Deniz marulları, ambalaj sektörüne umut olacak

İzmir Körfezi’nde özellikle yılın belli dönemlerinde yoğunlaşan ve halk arasında ‘deniz marulu’ olarak bilinen ulva lactuca, bilimsel bir çalışmanın öznesi oldu. Sürdürülebilir Kalkınma Gençlik Liderleri Eğitim Programı (SÜGEP) Akademi tarafından geliştirilen proje ile çere kirliliği ve kokuya sebebiyet veren deniz marullarının ambalaj sektöründe ham madde olarak kullanılması hedefleniyor.

SÜGEP Akademi’de eğitim alan genç sürdürülebilirlik liderleri tarafından geliştirilen proje fikrine göre, İzmir Körfezi’nde popülasyonu kontrolsüz bir şekilde artan ve bir yönüyle çevre sorununa neden olan makro alglerden ulva lactuca, ambalaj sektörü için alternatif bir ham madde olacak. Gençler, geniz marulunun içeriğinde bulunan selülozun ambalaj sektöründe yoğun bir şekilde kullanılmasından hareketle ambalaj ham maddesi elde etmeye yönelik çalışma sürdürüyor. Saha çalışması gerçekleştiren ve topladıkları numunelerle ARGE çalışması başlatacak olan proje yürütücüleri, deniz marulunun plastik maddelere alternatif olabileceğini söylüyor.

Deniz marulları, ambalaj sektörüne umut olacak

Biyoçözünür ham madde

SÜGEP Akademi Başkanı Umut Dilsiz, “Sürdürülebilirlikle ilgili eğitimler alan gençler, hem çevresel sorunlara sürdürülebilir bakış açısıyla çözüm getirmeye çalıştı hem de İzmir’in geneline yayılmış bir soruna eğildi. Öğrencilerimiz önce eğitimlerini aldı, sonra da saha çalışmalarını yürüttük. Projenin odağında, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak İzmir Körfezi’nde koku probleminin oluşmasına neden olan ve herkesin şikayetçi olduğu bir sorun var. Kokunun ana kaynağı, kıyı şeridi boyunca yayılmış olan ulva lactuca. Bu durum aslında çevre sorunu gibi gözükse de öğrencilerimiz yaptığı araştırmalarla ulva lactucanın potansiyel bir biyoçözünür ham madde olabileceğini tespit etti. Çoklu fayda yaklaşımı ile hem alglerin körfezden temizlenmesi hem de bir ham madde olarak ekonomiye kazandırılması hedefleniyor” dedi.

Sahada haritalandırma çalışması

Deniz marulunun içeriğinde bulunan selülozu biyoçözünür ham madde olarak kullanabileceklerini fark ettiklerini kaydeden Dilsiz, "Bu selülozu kullanarak plastiğe alternatif bir ambalaj üretebilir miyiz? sorusundan yola çıktık. Saha çalışmalarının ardından laboratuvar çalışmalarımız olacak. Körfezde tekne ile yaptığımız turda popülasyonun nerelerde birikmiş olduğunu tespit etmek üzere haritalandırma çalışması gerçekleştirdik. Bundan sonraki aşamada bu algleri kullanarak biyoçözünür bir ambalaj ham maddesi elde etmeye çalışacağız. Bununla ilgili ARGE çalışmalarını laboratuvarda sürdüreceğiz” diye konuştu.

AB’ye ihracat yapan iş dünyasına umut olacak

Avrupa Birliği (AB) tarafından 2030 hedefleri istikâmetinde ithalat mallarında biyoçözünür ham madde kullanma zorunluluğu getiren düzenlemeyi hatırlatan Dilsiz, “Bu düzenleme, ihracatının yüzde 50’sinden fazlasını Avrupa Birliğine yapan ülkemiz için aşılması gereken önemli bir bariyer olarak ortaya çıkmış durumda. İş dünyamızın ihracata yönelik mallarda ambalaj tercihi plastikti. Ancak Avrupa plastiği istemiyor ve buna alternatif bir ham madde üretilmesi gerekiyor. Bizim projemizin odağında da bu var. Deniz marulu, tamamen doğal bir madde olduğu için sıfır atık misyonuna da hizmet eden bir yapıda. Şu anda plastiğe alternatif bir ham madde elde etmek üzere çalışıyoruz. Bu proje sonuçlandığı zaman hem körfezde kokuya yol açan ve populasyonu aşırı artmış olan ulva lactuca temizlenerek çevre sorunu ortadan kalkacak hem de elde edilen atıklar endüstriye kazandırılmış olacak. Üstelik bunu yaparken çevreye hiç zarar vermeyecek” sözlerine yer verdi.

Deniz marulları, ambalaj sektörüne umut olacak

Prototip geliştirilecek

Çalışma sonucu ortaya çıkan raporları üniversiteler, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Kalkınma Ajansı ile de paylaşacaklarını ifade eden Dilsiz, "Onların da desteği ile ortaya güzel sonuçlar çıkacağına inanıyoruz. Yani projenin hayata tam anlamıyla geçebilmesi için profesyonel destek almamız gereken aşamalar olacak. Yaz aylarına doğru bir prototipi ortaya çıkarmış olacağız. Gençler bu çalışmayı Çevrenin Genç Sözcüleri adlı bir uluslararası program içerisinde yürütüyor. Yapılan çalışmanın tüm raporları uluslararası platforma taşınıyor ve bütün dünyada bilinirliği sağlanmış oluyor. Bu durum, Türk gençleri için de önemli bir imaj. Gençlerin bu tür çalışmalar yapmasını çok önemsiyoruz” dedi.

“Birçok sektöre hizmet edebilecek”

SÜGEP Proje Asistanı Endüstriyel Tasarımcı Burcu Yağmur Doğan da deniz marulunun içindeki selülozu ayrıştırarak ambalaj ham maddesi elde etmeye yönelik bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Çalışmanın sonuncunda öncelikle gıda sektörü, tekstil sektörü gibi birçok farklı sektöre hizmet edebilecek bir ham maddeyi ortaya çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Projemiz ile İnci Vakfının bu yıl ilk defa gerçekleştirdiği ‘Hasat Hibe Programı’na katıldık ve ‘Hasat Gelişim Desteği’ almaya hak kazandık. Desteğin etkisiyle saha çalışmalarını başlatmış olduk. İzmir Körfezi’nde tekne ile yaptığımız saha çalışmalarında, deniz marullarının haritalandırılmasını yaptık. Bu projeyi ayrıca İzmir Kalkınma Ajansına da sunduk ve yetkililerden güzel geri dönüşler aldık. İş dünyasından birçok kişiyle de iletişime geçme fırsatı oldu. Güzel iletişim ağları oluştu. Bundan sonraki hedefimiz, topladığımız algleri bir laboratuvar ortamında incelemek. Bunun için de bir ambalaj şirketini paydaş hale getirmeyi umuyoruz. İletişimde olduğumuz ambalaj şirketi ile yakın zamanda çalışmalara başlayacağız. Bu proje öncelikle doğa için olmak üzere ticari anlamda da kazanç getirecek bir proje. Bir prototip elde ettiğimizde birçok sektöre hitap edeceği için ve Yeşil Mutabakat’ın şirketler üzerinde bir sorumluluk olduğu için muhakkak ki değerlendirilmek istenecektir.”

“Çevre sorunu ortadan kalkacak, ekonomiye katkı sağlanacak”

Genç Sürdürülebilirlik Lideri Ceyla Şen “Ekip olarak İzmir Körfezi’nde tekne ile tur attık. Tur sonucunda özellikle İnciraltı ve Bostanlı mevkiinde ulva lactucanın daha yaygın olduğunu tespit ettik. Topladığımız deniz marullarını laboratuvarda ARGE çalışmalarını başlatacağız. Projemiz ile deniz marullarının ambalaj sektöründe ham madde olarak kullanılmasını hedefliyoruz” derken, Yasmin Ulu ve Nehir Göknar da “Saha çalışmaları yaparken ilk defa bu kadar fazla deniz marulu gördük. Projemiz gerçekleştiğinde hem çevre kirliliği ortadan kalkmış olacak hem de deniz marulları ekonomiye kazandırılacak” diye konuştu.

Proje, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertan Dağlı ve SÜGEP Akademi Eğitim Koordinatörü Biyolog Çiçek Dilsiz danışmanlığında yürütülüyor. Proje ekibi; Naz Barış, Ece Erdiren, Ceyla Şen, Ceren Kocabaş, Ceren Erzincan, Berra Kalkan, Sarp Uçar, Deren Tepe, Ömer İyigün, Nehir Alemdağ, Zeynep Özkayalar, Yasmin Ulu, Nehir Göknar ve Burcu Yağmur Doğan’dan oluşuyor.

Deniz marulları, ambalaj sektörüne umut olacak

Ceren Atmaca Özden-Sinan Yeniçeri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Karacabey’de ayak tenisi şampiyonu Karaca Karacabey Belediyesi tarafından gençleri spora yönlendirmek ve spor kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen Ayak Tenisi Turnuvası, 34 takımın katılımıyla büyük heyecana sahne oldu. Finalde Fevzipaşa’yı 2-0 mağlup ederek şampiyon olan Karaca’ya kupasını takdim eden Belediye Başkanı Fatih Karabatı, "Karacabey, sporla daha güzel" diyerek organizasyonun önemine vurgu yaptı. Karacabey Belediyesi tarafından ilçe gençliğini spora yönlendirmek ve spor kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen Ayak Tenisi Turnuvası, büyük bir heyecan ve yoğun katılımla tamamlandı. Karacapark Karacabey Belediyespor Tesisleri’nde gerçekleştirilen organizasyonun finalinde Karaca, güçlü rakibi Fevzipaşa’yı 2-0 mağlup ederek şampiyonluğa uzandı. Toplam 34 takımın katılımıyla 24 Kasım 2025 tarihinde start alan turnuva, grup aşamasından final etabına kadar birbirinden çekişmeli müsabakalara sahne oldu. Gençlerin yanı sıra sporsever vatandaşların da yakından takip ettiği karşılaşmalar, Karacabey’de sporun birleştirici gücünü bir kez daha ortaya koydu. Turnuvanın 8-11 Aralık 2025 tarihleri arasında oynanan final etabı, yüksek tempolu ve mücadele gücü yüksek karşılaşmalarla dikkat çekti. Final maçında üstün bir performans sergileyen Karaca, Fevzipaşa karşısında sahadan 2-0’lık net bir galibiyetle ayrılarak turnuvayı zirvede tamamladı. Üçüncülük maçında ise Sezer Tarım, Karacabey Genç Fenerbahçeliler’i 2-1 mağlup ederek turnuvayı üçüncü sırada bitirdi. Final karşılaşmasını tribünden takip eden Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, şampiyon Karaca takımına kupasını takdim etti. Kupa törenine ayrıca AK Parti Karacabey İlçe Başkanı Gültekin Saygısever, İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Ali Erbir ile Karacabey Belediyespor As Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Selçuk Çakır da katılarak ilk dörde giren takımlara kupa ve madalyalarını verdi. Ödül töreninde konuşan Belediye Başkanı Fatih Karabatı, organizasyonun önemine vurgu yaparak, "Şampiyon Karaca’nın yanı sıra final etabına kalan tüm takımlarımızı yürekten tebrik ediyorum. Bizler her zaman sporun birlik, beraberlik ve dayanışmayı güçlendiren yönüne dikkat çekiyoruz. Ayak Tenisi Turnuvamız, Karacabey’de spor kültürünü geliştiren önemli etkinliklerimizden biri olacak. Turnuvaya katılan tüm takımlarımıza, ortaya koydukları mücadele ve spora sağladıkları katkı için teşekkür ediyorum. Amacımız, her yaştan vatandaşımızı spora teşvik etmek ve ilçemizin sosyal yaşamına dinamizm kazandırmak. Karacabey’imiz, sporla daha güzel" ifadelerini kullandı. Öte yandan Karacabey Belediyesi’nin öncülüğünde hayata geçirilen turnuva, hem gençlerin sportif faaliyetlere yönelmesini sağladı, hem de ilçede sosyal dayanışmayı güçlendirdi. Organizasyon, katılımcılardan ve izleyicilerden tam not alırken, önümüzdeki dönemlerde benzer spor etkinliklerinin artarak devam edeceği mesajı verildi.
Bursa Ayşe Kulin’den gençlere hayat dersleri Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Bursa Sanatla Yeşeriyor’ etkinlikleri kapsamında düzenlediği ‘Genç ve Edebiyat’ söyleşisine konuk olan Usta yazar Ayşe Kulin, genç okurlarıyla buluşarak yazarlık serüvenini, edebiyatın dönüştürücü gücünü ve gençlere düşen sorumlulukları anlattı. Bursa Büyükşehir Belediyesi, ‘Bursa Sanatla Yeşeriyor’ teması etrafında birleşen ve her yaştan katılımcıyı bir araya getiren sanat buluşmalarına devam ediyor. Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından ‘Genç ve Edebiyat’ başlığıyla düzenlenen programın konuğu, Türk edebiyatının usta yazarlarından Ayşe Kulin oldu. Kütüphaneler Şube Müdürü Özge Sivrioğlu’nun moderatörlüğünü üstlendiği söyleşide, Nilgün Türksever Görgü tarafından ünlü yazarın son kitabı ‘Aylardan Kasım Günlerden Perşembe’den satırlar okundu. Genç okurların yoğun ilgi gösterdiği buluşmada, Atatürk’ün yaşamını kendi ağzından kurguladığı yeni kitabına ilişkin merak edilenleri yanıtlayan Kulin, yazarlık serüveni, edebiyatın birey ve toplum üzerindeki dönüştürücü etkisi, gençler ve edebiyat arasındaki ilişki gibi konularda görüşlerini paylaştı. Konuşmasında eğitimin önemine vurgu yapan Kulin, "Çağdaş eğitime önem verip yeni fikirlere açık olmalısınız. Cumhuriyetimiz, kendinizi eğitimli ve bilinçli bireyler olarak yetiştirmenizle varlığını sürdürecek. Medeni ve çağdaş bir ülke olmaktan geri dönmemeliyiz" dedi. Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Şafak Baba Pala, sanatın birçok alanında çalışmalar yürüttüklerini dile getirerek insan hayatına anlam katan edebiyata ayrıca önem verdiklerini dile getirdi. Söyleşinin ardından Şafak Baba Pala tarafından Ayşe Kulin ve diğer katılımcılara hediye verildi.
Kocaeli Ziraat Türkiye Kupası: Kocaelispor: 2 - Erzurumspor FK: 0 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Kocaelispor, 1. Lig ekibi Erzurumspor FK’yı konuk ediyor. Maçın ilk yarısı Kocaelispor’un 2-0’lık üstünlüğüyle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 7. dakikada stoper Syrota’nın kendi yarı alanından gönderdiği uzun pasta, defansın arkasına sarkan Rivas kale sahasının sağ çaprazında topu kontrol etti ve kaleci Erkan ile karşı karşıya kaldı. Rivas’ın yakın mesafeden sert şutunda kaleci Erkan ayaklarıyla topun kaleye gitmesine engel oldu. 10. dakikada Sylla’nın pasında ceza yayı gerisinde topla buluşan Benhur rakibini geçti ve kaleciyle karşı karşıya pozisyonda şutunu çekti. Kaleci Gökhan sol ayağıyla topa müdahale ederek topu kornere çeldi. 18. dakikada rakiplerin arasından sıyrılarak sağdan ceza sahasına giren Rivas topu arka direğe gönderdi. Kale sahası içinde Churlinov uçarak kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi. 1-0. 45. dakikada kaleci Erkan’ın oyunu başlatırken kısa düşen pasında araya giren Samet topu kaptı ve ceza sahası içine hareketlenen Petkovic’e pasladı. Petkovic, bekletmeden kale sahası önünde Churlinov’a pasını aktardı. Churlinov kaleci Erkan ve savunmanın arasından topu ağlara gönderdi. 2-0. Stat: Kocaeli Hakemler: Turgut Doman, Sabri Öğe, Selim Şenöz Kocaelispor: Gökhan Değirmenci, Anfeerne Dijksteel, Botond Balogh, Oleksandr Syrota, Muharrem Cinan, Samet Yalçın, Habip Keita, Darko Churlinov, Joseph Boende, Rigoberto Rivas, Bruno Petkovic Yedekler: Serhat Öztaşdelen, Hrvoje Smolcic, Daniel Agyei, Karol Linetty, Ahmet Sağat, Furkan Gedik, Ahmet Oğuz, Mustafa Ege Bilim, Tayfur Bingöl, Esat Yusuf Narin Teknik Direktör: Selçuk İnan Erzurumspor: Erkan Anapa, Ali Ülgen, Yakup Kırtay, Amar Gerxhaliu, Yiğit Baran Karaoğlan, Ömer Arda Kara, Benhur Keser, Sefa Akgün, Emre Erdem, Salih Sarıkaya, Cheickne Sylla Yedekler: Kağan Moradaoğlu, Brandon Baiye, Eren Tozlu, Guram Giorbelidze, Mustafa Yumlu, Giovanni Crociata, Mehmet Emin Billor, Orhan Ovacıklı, Martin Rodriguez Torrejon, Mustafa Fettahoğlu Teknik Direktör: Serkan Özbalta Goller: Darko Churlinov (dk. 18, dk. 45) (Kocaelispor)
Denizli Komşusunu darp eden sivil memur hakkında soruşturma açıldı Denizli’nin Sarayköy ilçesinde, gürültü nedeniyle yaşanan komşu tartışması şiddetle sonuçlandı. Kendisini uyaran komşu kadını darp eden sivil memur hakkında idari soruşturma açıldı. Olay, Denizli’nin Sarayköy ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere, Sarayköy’de görev yapan E.A. isimli şahsın, akşam saatlerinde evinde matkapla yaptığı çalışmalarından üst kat komşusu Hatice Eyvaz ve Mustafa Eyvaz rahatsız oldu. Gürültüden rahatsız olan Mustafa Eyvaz komşusu E.A.’ya uyarıda bulundu. Komşusunun uyarısına sinirlenen E.A. eline cop alarak üst kata çıktı ve komşu Mustafa Eyvaz’ı saldırdı. Saldırı sırasında eşinin zarar görmesini engellemek isteyen Hatice Eyvaz isimli kadın, E.A.’nın önüne geçti. Bunun üzerine E.A.’nın, Hatice Eyvaz’ı yumruk ve copla saldırdığı, kadının burnundan ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı belirtildi. Kavgayı gören diğer komşuların ihbarı üzerine olay yerine jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler olayla ilgili inceleme başlatırken, yaralı kadın sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Hatice Eyvaz’ı darp eden E.A. polis ekipleri tarafından olay yerinde gözaltına alındı. Karakoldaki ifadesinin ardından adli makama sevk edilen E.A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, E.A.’nın gündüz saatlerinde de bahçede oynayan çocuklara "gürültü yapıyorlar" gerekçesiyle bağırdığı ve saldırmak istediği iddia edildi. Olayla ilgili Denizli yerel basınında çıkan haberlere yanıt veren Denizli İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, yaptığı araştırma sonucunda saldırganın Sarayköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli sivil memur olduğunu açıkladı. Sağdıç, olayla ilgili hem adli hem de idari soruşturma başlatıldığını belirterek, "Kadına şiddete asla izin verilmeyecektir. Kadına şiddet uygulayan kim olursa olsun, bu şehirde gereken yapılır. Olayın takipçisiyiz" ifadelerini kullandı. 20 Aralık Cumartesi günü saat 22.30’larında alt kat komşusundan gelen gürültüler sebebiyle rahatsız olduğunu ve komşusunu uyarmak için sadece yere vurduğunu söyleyen Hatice Eyvaz konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Komşumdan gelen matkap sesi, çekiç sesi gürültüsünden rahatsız olduğum için uyarma amaçlı yere birkaç defa vurdum. Vurmam sonucunda alt kat komşum bağırarak merdivenlerden çıkarak kapıma kadar geldi. Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz, nasıl sen beni uyarırsın diye bağırarak kapımızı yumruklamaya başladı. Bu esnada eşim kapıyı açtı. Eşim komşu rahatsız olduk sabah yaparsınız in şimdi aşağıya olur böyle şeyler diye temkinlerde bulunurken bu arada eşi ve kızı geldi. Kızının elinde cop vardı. Eşim bir taraftan babası tarafından iteklenirken, kızı bir taraftan hakaret ve tehdit ederek eşime cop salladı. Bu esnada bu şahıs eşimi yumrukla darp etmeye başladı. Ben eşimi koruma amaçlı araya girdim ve adamı itekledim. Bu sefer eşimden alamadığı hırsını bana yöneltti ve bana yumrukla vurmaya başladı. Kızı da cop sallayarak ’Sizi öldüreceğim’ diye tehdit etti. Bu esnada ben burnuma ve yüzüme aldığım darbelerden sonra yere yığıldım. Yere yığılınca burnumdan kanlar akmaya başladı. Her yer kan olmuştu. Ben bu korkuyla çığlık atmaya başladım. Bağırmaya başladım, yardım istedim. ’Ambulans çağırın, polis çağırın’ diye bağırıyordum. Ben bağırınca onlar müdahale etmeden, hiçbir tepki göstermeden aşağıya kaçtılar. Bunun sonucunda 10 dakika sonra falan polis ekipleri ve ambulans ekipleri geldi. Ambulans ekipleri beni orada önce müdahale ettiler. Sonra alıp hastaneye götürdüler beni. Tansiyonum 22’ye çıkmış. Burnumda çatlaklık oluşmuş. Daha sonra ben oradan darp raporumu ve uzaklaştırma kararımı aldım. Polise ifademi verdim. Şahıs gözaltına alınıp polisler tarafından götürürken benim yakınlarıma tehditler savurarak onlara da saldırmaya kalkmış. Hatta benim yakınım sen ne yapıyorsun? Kadına mı gücün yetiyor senin diye bağırınca polisleri bırakın onun da haddini bildireyim diye polislerden kurtulmaya çalışmış. Daha sonra bir gün gözaltında tutulup ertesi gün salıverildi. Şartlı tahliye edilmiş. Peki benim can güvenliğim nerede şimdi? Bu ülkede illaki öldürülmek mi gerekiyor? Kadına şiddet en büyük olay. Ben davamın sonuna kadar arkasındayım. Eğer bu şahsın psikolojik sorunları varsa görevinden menedilsin" şeklinde konuştu.