GÜNDEM - 10 Temmuz 2018 Salı 16:13

Deniz Yenğin: “Teknolojiyi kullanıyorum o halde varım"

A
A
A
Deniz Yenğin: “Teknolojiyi kullanıyorum o halde varım"

Her yeni olanın eskime süreci, eski olanın da yenileşme süreci olduğunu söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Sistemleri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Yenğin,"5 milyar insan mobil teknoloji kullanıyor. 3 milyarı mobil teknolojiyi kullanarak internete bağlanıyor. Düşünüyorum o halde varım sözü şimdi yerini, teknolojiyi kullanıyorum o halde varıma bıraktı” dedi.

Habertürk Gazetesi’nin kapatılmasının ardından sosyal medyada tartışılan ve pek çok ankete konu olup, yazarları köşelerinde ikiye ayıran yeni medya mı, geleneksel medya mı? Tartışmaları sürüyor. Doç. Dr. Yenğin: ”Geleneksel medyada bugün yaşanan olay yarın okunuyor. Ama tüketiciler dijital çağın verdiği imkânlarla, olayları anında görüp okuyorlar. Anında okudukları haberleri, yarın görmek istemiyorlar.”

“Bu zorunlu bir geçiş asla kaçamayız”

Yeni medyanın geleneksel medyaya göre daha hızlı ve kolay tüketilir olduğunu savunan Doç. Dr. Yenğin, şunları söyledi: “ Artık dijital çağı reddetme şansımız yok. Bu zorunlu geçişten asla kaçamayız. 5 milyar insan, yeni medyaya geçiş döneminde mobil teknoloji kullanıyor. 3 milyarı mobil teknolojiyi kullanarak internete bağlanıyor. Anlık tüketim söz konusu olduğu için, mekân sıkıntısı olmadan haberi rahat ve hızlı bir şekilde yürütmek mümkün. Geleneksel medyada bugün üretilen haber yarın okunuyor. Ama tüketiciler anında okudukları haberleri yarın tekrar görmek istemiyor. Bu bağlamda geleneksel yayın yapan gazeteler kendini yenilemek geliştirmek dijital çağa uydurmak zorunda kalıyor. Habertürk Gazetesi’nin kapanma durumu olağan bir süreç. Bu böyle devam edebilir.”

“Bankacılık işlemleri de dijitalleşti”

Bankacılık sisteminde de kullanıcıların dijital bankacılığı tercih ettiğini vurgulayan Yenğin, “ Bankalar kendilerini yeniledi. Eskiden EFT işlemi elden yapılırken para alınırdı. Online kullanımları teşvik etmek amacıyla bu para kesildi. Online işlemlerde ücret alınmıyor. Böylece çoğu kullanıcı internet aracılığıyla, telefonlarıyla tüm işlemelerini kolayca ve hızlı bir biçimde halledebiliyor” dedi.

Deniz Yenğin: “Teknolojiyi kullanıyorum o halde varım

“Reklamlarda kendini güncellemeli yeniliğe uyumlu olmalı”

Yeni medya, kendi içinde her şeyi ağ bağlantısı ve sanal etkileşim özellikleriyle güncelliyor. Sürekli yenileniyor ve değişiyor. Bu durumda geleneksel medyada kendini yenileyip geliştirerek reklamlarında aynı güncelleştirmeleri yapması gerektiğinin önemli olduğunu söyleyen Yenğin reklam faaliyetleriyle ilgili şunları kaydetti: “Geleneksel medya kendini yenilemek zorunda olduğu kadar reklamlar da aynı yenilemenin olması gerekiyor.  Artık insanlar, olağan yayın akışı içerisindeki programları tüketmek istemiyor. Bunu yerine kendi seçtikleri sosyal medya kanalları üzerinden hem dijital üretimi sağlıyor hem de tüketimi gerçekleşiyor.  İnsanlar, sosyal yaşamlarındaki anahtar kelimelerle ilgili tüketimler gerçekleştiriyorlar. Spor, ekonomi, kültür sanat ve birçok konu hakkında arama yapıyorlar. 8 yaşındaki oğlum, eskiden televizyonda çizgi film izliyordu. Fakat yeni medyanın artmasıyla birlikte artık sosyal medya kanalları üzerinden oyunlar ve karakterlerle ilgili araştırma ve incelemelerde bulunuyor.”

 “Z kuşağı dijital çağın çocukları”

Şu anda önümüzde bulunan kuşak z kuşağı olup, bu kuşağın çocukları dijital çağ ile büyüyen istedikleri oyuna, habere ve daha birçok bilgiye anında ulaşmayı hedefleyen z kuşağı var. Bunlar dijital büyüyen çocuklar olduğu için istedikleri her şeye anında ulaşmayı hedefliyorlar. Böylece reklamlar da kendilerini güncelliyor. Programların, oyunların, videoların içerisine reklamlar yerleştiriliyor. Reklamlar sosyal ağlarda paylaşımları yapılmış içeriklerin içine de veriliyor diye konuşarak özetle günümüzde artık dijital medyanın kaçınılmaz olduğunu geleneksel medyanın yerini yeni medya alacağını açıklamış oldu.

Geleneksel medya mı yeni medya mı?

İstanbul Aydın Üniversitesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı bölümü mezunu Burçin Köse , “Sabah kalkınca ilk işim telefona bakmak oluyor. Haberleri telefondan okuyorum. Bu da her şeyin tamamen dijitalleştiğinin bir kanıtı. İletişimin sürekli gelişip yenilendiğini gördüğüm için yeni medyayı tercih ediyorum” dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Haber Ajansı’nda muhabirlik yapan, Ayşe Sema Sayar ve Başak Nur Gökçam, “Haberleri yazan muhabirler olarak yazdıklarımızı gazetede görmek dokunmak çok daha farklı. Kısa videolarla izleyip geçiştirilen haberler yerine yazılanları elimize aldığımız, altını çizdiğimiz ya da saklayabileceğimiz, kağıda basılı geleneksel medyayı tercih ediyoruz” diye konuştular.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul RAMS Başakşehir, Avrupa potasında Süper Lig’in 34. haftasında Hatayspor’u 2-1 mağlup eden RAMS Başakşehir, Beşiktaş’ın da Fenerbahçe’ye kaybetmesiyle 4. sıraya yükselerek Avrupa kupalarına katılma yolunda önemli bir adım attı. RAMS Başakşehir, Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında deplasmanda Hatayspor’u 2-1’lik skorla mağlup ederek, puanını 52’e yükseltti. Sezona beklentilerin altında başlayan turuncu-lacivertliler, ligde ilk 3 maçın ardından Teknik Direktör Emre Belözoğlu ile yollarını ayırarak, takımın başına Çağdaş Atan’ı getirdi. Ligin ilk 14 haftasında düşme hattından kurtulamayan, 26. haftada ise 9. sırada kadar yükselen İstanbul ekibi, son 8 haftada 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldı. Boz Baykuşlar, hafta sonu oynanan derbide Beşiktaş’ın, Fenerbahçe’ye mağlup olmasıyla birlikte 4. sıraya yükseldi. Çağdaş Atan’ın öğrencileri, Avrupa kupalarına katılma hedefi doğrultusunda son 8 haftada elde ettiği 19 puanla çıkışını sürdürdü. Çağdaş Atan, ligin en çok puan toplayan 3. teknik direktörü Çağdaş Atan, Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ile Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal’ın ardından bu sezon Süper Lig’de en çok puan toplayan 3. teknik adam olarak dikkat çekti. Atan, sezonun ilk 4 haftasında Kayserispor’la 1 galibiyet, 3 beraberlik alarak 6 puan kazanırken, Başakşehir’le de 31 mücadelede 15 galibiyet, 7 beraberlik, 9 mağlubiyet alarak 52 puan topladı. Krzysztof Piatek, takımın en golcüsü Polonyalı forvet Krzysztof Piatek, bu sezon ligde oynadığı 31 maçta 14 kez rakip fileleri havalandırdı. 28 yaşındaki santrfor, Başakşehir’in bu sezon gol yükünü çekerken, gol krallığı yarışında ise gerilerde kaldı. 28 yaşındaki futbolcu, bu alanda 21 golle zirvede yer alan Mauro Icardi ve sırasıyla Edin Dzeko, Rey Manaj, Mame Thiam, Aytaç Kara ile Adam Buksa’nın ardından 7. sırada kendine yer buldu.
Bitlis Tatvan’da şifa deposu ‘kenger otu’ mesaisi başladı BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Tatvan ilçesinde baharın gelişiyle birlikte dağlarda doğal olarak yetişen kenger otuna vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Tatvan ilçesinin Yelkenli köyünde baharın gelmesiyle birlikte bölgenin birçok yerinde yetişen ve nefis bir tada sahip olan kenger otu yoğun ilgi görüyor. Kısa ömürlü olmasından ötürü erken toplanan ve sağlık açısından da faydaları saymakla bitmeyen kenger otu, hafta sonunu değerlendirmek isteyen vatandaşların uğraşı haline geldi. Turşusu ve yemeğinin yapıldığı kenger otu, çapaya benzer bir alet ile topraktan çıkarılarak dikenli kesimlerinin kesilmesiyle torbalara konuluyor. Toplanılan kenger otunun turşusunu ve yahnisini yaptıklarını söyleyen Zakir Tarlan, “Bahar mevsiminin gelmesiyle kenger otu ortaya çıkıyor. Bölgemizde en çok sevilen otlardan biridir. Bu otun turşusunu yapıyor ve aynı zamanda yahnisini de yapıyoruz. Çok güzel bir ottur. Birçok hastalıklara da şifadır. Kenger otu genelde nisan ve mayıs ayları arasında oluşuyor” dedi. Baharın gelmesiyle Adana’dan memleketi Tatvan’a gelen ve topladıkları kenger otuyla kışlık hazırlıklarını yaptıklarını söyleyen Sakine Tarlan da, “Eşimle beraber Adana’dan memlekete geldik. Kışlık ihtiyaçlarımızı memleketimizin dağlarına gelerek karşılıyoruz. Bu otun turşusunu yapıyoruz. Şifa deposu kenger otunu çiğ bile yiyebiliyoruz. 2 bidona yakın kenger otu topladık. Topladığımız kenger otunu hediyelik olarak arkadaşlarımıza ve çevremize de vereceğiz” diye konuştu.
Antalya Kumluca’da başpehlivan Fatih Atlı Kumluca Belediyesi tarafından, bu yıl 25.’si düzenlenen Tarım ve Seracılık Festivali kapsamında gerçekleştirilen yağlı pehlivan güreşlerinde başpehlivan, Fatih Atlı oldu. Kumluca Şehir Stadı’nda gerçekleştirilen güreşlere, farklı illerden yaklaşık bin 238 güreşçi katıldı. Güreşlerde 70’i başpehlivan olmak üzere 13 kategoride sporcular, rakipleriyle mücadele etti. Güreşleri yaklaşık 7 bin güreşsever izledi. Güreşler günün erken saatlerinde başlamasına rağmen güreşen pehlivan sayısının çok olmasından dolayı gece saat 22.30’da sona erdi. Açık arttırma usulü ile yapılan ağalık yarışmasında 3 milyon 7 bin TL veren sebze ve meyve komisyonculuğu yapan Ercan Sabur, güreş ağası oldu. Kumluca Yağlı Pehlivan Güreşleri Tertip Komitesi Başkanı ve Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, "Yağlı pehlivan güreşlerimiz, Türk tarihinin, Türk kültürünün, Türk geleneklerinin en önemli unsurlarındandır. Bu yüzden de Dünya Kültür Mirası’nın içinde yerini almıştır. Kendi içinde özelliği, güzelliği ve kuralları olan bir spor dalıdır. Kumluca Güreşleri’nin sezonun ilk güreşi olmasından dolayı pehlivanlarımız yıl içinde yaptığı çalışmaların sonuçlarını, bu güreşlerde ortaya koymaktadır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Güreşlerin finalinde Kırkpınar başpehlivanlarından Fatih Atlı ve Enes Doğan karşı karşıya geldi. Müsabakanın ilk 15 dakikalık bölümünde her iki başpehlivan da birbiriyle kontrollü bir şekilde mücadele etti. Daha sonra atak yapan Fatih Atlı, rakibini yenerek 25. Kumluca Yağlı Güreşleri’nde başpehlivanlığı kazandı.